Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/864 E. 2018/1350 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/864
KARAR NO : 2018/1350
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 26/11/2008
KARAR TARİHİ: 19/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinden … adına dedesi … tarafından 02/02/1979 tarihinde …Bankası … Şubesi’nde 867,50 TL’lik mevduat hesabı açıldığını, bu hesaba birçok kez para yatırıldığını, diğer müvekkili … adına ise yine dedesi …’nın 03/12/1979 tarihinde aynı bankada 3.500 TL’lik mevduat hesabı açıldığını ve yine bu hesaba da birçok kez paralar yatırıldığını, açılan hesaplar ve yatırılan paralardan müvekkillerinin 27/06/2008 tarihinde bilgi sahibi olduklarını bildirerek, fazla saklı olmak üzere her bir müvekkil yönünden ayrı ayrı 6.500 TL’nin hesabın açıldığı tarihten faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ibraz edilen hesap cüzdanı fotokopilerine göre hesapların “küçük cari hesap” adı altında açıldığını, bu hesaptan para çekme yetkisinin veli veya vasiye ait olduğunu, üçüncü kişilerin reşit olduktan sonra para çekme koşulu ile de küçük adına hesap açabileceklerini, son işlemin 30/03/1981 olmasına göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu bildirerek, davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
3.Dava, davalı bankanın … şubesine 1979 yılında davacılar adına açılan mevduat hesaplarında bulunan paranın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
4.Mahkememizin … Esas … Karar sayılı 28/06/2011 tarihli kararı ile davanın reddini karar verilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ve 25/03/2013 tarihli kararı ile mahkememiz kararının bozulması üzerine usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
5.Mahkememizce davacıların murisi adına davalı banka nezdinde bulunan hesapta dava tarihi itibariyle ödenmesi gereken bir miktar olup olmadığı, bu bağlamda davacıların alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi tarafından hazırlanan 19/03/2014 tarihli raporda; dava konusu mevduatın zamanaşımına uğraması için yürütülmesi gereken prosedürün davalı bankaca işletilerek bu paraların T.C. Merkez Bankasına devredildiğini ortaya koyan bir kayıt ve belge ibraz edilemediğinden, bunları ibraz etmek sorumluluğunda olan bankanın dava konusu bedellerden sorumlu sayılmasının mümkün olduğu, davacıların 30.03.1981 tarihi itibarıyla eski Türk Lirası üzerinden belirlenen bu mevduatlarının vadeli hesap olmaması nedeniyle en çok avans faizi istenebileceği, dava tarihi olan 26.11.2008 tarihi itibarıyla davacılardan …’ın 0.00663 TL. asıî alacak ve 0-08272 TL. da faiz olmak üzere toplam 0.08935 TL. (9 Kuruş), …’ın 0.00488 TL. asıl alacak ve 0.06089 TL da faiz olmak üzere toplam 0.06577 TL. (6 Kuruş) alacaklı bulunduğunun hesaplandığı belirtilmiştir.
6.Davacıların itirazı üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış 20/02/2015 tarihli raporda bilirkişi her iki hesaba avans faizi yürütülmesi gerektiğinden kök raporda belirtilen tutarlara, bu hesapların 1 yıl vadeli mevduat sayılmaları halinde davacı …’a ait hesabın 31/03/1981 tarihinden dava tarihi 26/11/2008’e kadar olan döneminde 1 yıl vadeli mevduat faizi uygulanması halinde istenebilir faizli alacak tutarının 1.163,04-TL, davacı …’a ait hesabın 31/03/1981 tarihinden dava tarihi 26/11/2008’e kadar olan döneminde 1 yıl vadeli mevduat faizi uygulanması halinde istenebilir faizli alacak tutarının 785,89-TL olarak hesaplandığını belirtmiş, itirazlar üzerine alınan 03/03/2016 tarihli raporda, davacı itirazlarının 20/02/2015 tarihli rapordaki sonuçları değiştirir nitelikte olmadığı ancak faizli bakiyesi talep edilen tutarların günümüz değerlerine uyarlanması halinde T.C. Merkez Bankası’nın enflasyon hesaplayıcısı linkinden alınan sonuçlara göre davacı …’a ait hesapta 31/03/1981 tarihinde bulunan 6.628,61 Eski TL paranın dava tarihi 26/11/2008 tarihindeki Yeni TL tutarının 308.45-TL, davacı …’a ait hesapta 31/03/1981 tarihinde bulunan 4.878,79 Eski TL paranın dava tarihi 26/11/2008 tarihindeki Yeni TL tutarının 227,02-TL olarak uyarlanmış olabileceği belirtilmiştir.
7.Mahkememizce 02/05/2016 tarihinde davanın Kısmen Kabulüne karar verilmiş olup davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas …Karar sayılı 21/05/2018 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının bozulması üzerine usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
8.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, müvekkilleri adına davalı bankada dava dışı 3.kişi … tarafından mevduat hesapları açılıp para yatırıldığını iddia etmekle, yatırılan paraların iadesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Esas sayılı dosya ile yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüyle …’ın 1.163,04TL, davacı …’ın 785,89TL alacağı olduğuna 02/05/2010 tarihinde… karar numarasıyla hükmedilmiştir.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … Esas,… Karar nolu ile 21/05/2018 tarihinde “Uyuşmazlık konusu alacağını dava tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunduğu halde temerrüt faizine de hükmedilmesi gerekirken, mahkemece faiz talebini de içerecek şekilde fazlayada hükmedilmesi…” şeklinde Mahkememizin önceki hükmünü bozmuş, Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılama yapılmış ve davacıların hesap cüzdanlarına göre 1 yıllık vadeli hesaplar açıldığı, davacı … için 785,89TL yatırıldığı anlaşılmış ve Mahkememizce de kabul edilmiş olup, davacının talebiyle bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile davacı …’ın 1.163,00TL, davacı …’ın 785,89TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 133,13TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 184,80 TL harcın (87,80TL peşin harç, 97,00TL tamamlama harcı) mahsubu ile artan 51,67 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 201,10 TL (14,00 TL BH, 87,80TL PH, 97,00TL tamamlama harcı, 2,30 VH) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 1.060,00TL (900,00 TL BK, 160,00TL posta ve müzekkereler) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 317,82TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.948,89TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 120,00 TL (120,00 TL posta ve tebliğ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 84,02TL’sının davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Bozmadan önce verilen 2013/334 Esas 2016/405 Karar sayılı 02/05/2016 tarihli karar nedeniyle bakiye 51,67TL harcın tahsili için yazılan 03/08/2016 tarih ve 2016/256 harç tahsil nolu müzekkereye konu 51,67TL harcın tahsil edildiğine ilişkin makbuzun ibrazı halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 güniçinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Başkan …