Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/860 E. 2018/1349 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/860
KARAR NO : 2018/1349
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 19/07/2013
KARAR TARİHİ: 19/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile 24/03/2013 tarihinde malzeme alımı sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmede kararlaştırılan sürede ve miktarda ahşap ürünün davalı şirkete tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalı şirketin ödemelerini sözleşmeye uygun şekilde yapmadığını, sözleşmeye göre malın teslimi tarihi itibariyle 30 , 60 ve 90 günlük çekler verilmek suretiyle yapılacak ödemelerin Euro cinsinden ya da ödeme günü itibariyle TCMB Efektif satış kuru dikkate alınarak hesaplanacak tutarda TL cinsinden yapılacağını, ödeme günü itibariyle kur farkı oluşması halinde bunun ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının yaptığı ödeme tarihi ve miktarlarını dikkate alarak kur farkından ötürü oluşan 11.249,87 Euro ‘nun davalıdan tahsiline karar verilmesi dava ve talep edilmiştir.
2.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında yapılmış yazılı bir sözleşme bulunmadığını, dava dilekçesi ekindeki sözleşmedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, davalı şirketin çift imza ile temsil edildiğini, davacı şirketten bir miktar ürün alınıp bedelinin ödendiğini, dava dilekçesinde belirtilen miktarda ürün alınmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi savunulmuştur.
3.Dava, davacının taraflar arasındaki sözleşmeden dolayı davalıdan olan kur farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
4.Tarafların gösterdiği deliller toplanmış, 24/03/2011 tarihli malzeme alım sözleşmesindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi tarafından hazırlanan 25/01/2014 tarihli raporda sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilileri Nurullah Saçaklıoğlu ve Hayrettin Sazan ‘ın eli ürünü olmadığı belirlenmiştir.
5.Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, kur farkı faturasının taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, bu bağlamda davacı alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi tarafından hazırlanan 28/04/2014 tarihli raporda; davacının düzenlediği faturaların tamamının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı kayıtlarında davalıdan 89.082,56-TL alacak , davalı defterlerinde 55.492,18TL alacak kaydının bulunduğu, davacı kayıtlarında gözüken alacağın kur farkından kaynaklanan alacak olup olmadığının belli olmadığı, satış faturalarının tamamının Euro üzerinden yapıldığı, talep edilen kur farkı zararına ilişkin herhangi bir taahukkukun davacı defterlerinde yer almadığı açıklanmış, 07/07/2014 tarihli ek raporda; davacı talebinin cari hesap bakiye alacağından kaynaklanmadığı, tamamen kur farkına ait olduğu, kur farkı faturasının düzenlenmediği, buna rağmen yapılan hesaplamada 11.249,87-Euro kur farkı bedeli belirlendiği açıklanmıştır.
6.İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında davalı şirket ve yetkilileri tarafından davacı şirket yöneticisi hakkında 24/03/2011 tarihli sözleşmeden dolayı Resmi Belgede Sahtecilik suçundan ceza davası açıldığı, 23/06/2015 tarihinde beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.
7.Davacı vekili 15/10/2014 tarihli dilekçesiyle; faturalar üzerinde vade farkı kaydının bulunduğunu, vade farkı kaydı bulunan faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğunu açıklamıştır.
8.Mahkememizin… Esas … Karar sayılı 16/11/2015 tarihli kararı ile davanın reddini karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine … Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı 10/04/2018 kararı ile ” Dava kur farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Kur farkı alacağının talep edilebilmesi, taraflar arasındaki sözleşmede bu konuda bir hüküm bulunmasına veya akdi ilişkinin yabancı para cinsinden olmasına bağlıdır. Taraflar arasındaki kur farkı alacağını öngören sözleşme altında bulunan imzanın davalıya ait olmadığı açıklığa kavuşmuş ise de, dosyada bulunan satış faturasının incelenmesinde döviz karşılığının gösterildiği ve davalının da bu faturaya itiraz etmediği böylece akdi ilişkinin yabancı para cinsinden olduğu görülmektedir. Bu durumda davalı kur farkı alacağından dolayı sorumlu olacağından, davacının kur farkı alacağının hesaplanması suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına Bozulmasına” şeklinde karar verilerek, mahkememiz kararının bozulması üzerine usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
9.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ihtilaf davacının kur farkı talebinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmede kur farkı alacağına ilişkin hüküm olmadığından, kural olarak kur farkı istenemez. Ancak akdi ilişki yabancı para üzerinden kurulması halinde, kur farkı alacağı istenebilecektir. Davamız konusu olayda davacı tarafça dosyaya sunulan satış faturası incelendiğinde döviz karşılığının gösterildiği ve davalınında bu faturaya itiraz etmediği böylece akdi ilişkinin yabancı para cinsinden olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla davalı kur farkı alacağından dolayı sorumlu olacağından bilirkişi raporunca hesaplanan miktar doğrultusunda davacının kur farkı alacağı olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile 11.249,87 Euro’nun dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasının 4A maddasi gereğince devlet bankalarına Euro birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.998,07TL nispi karar harcından peşin alınan 499,55TL harcın mahsubu ile bakiye 1.498,52TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.510,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.728,86TL ( 24,30TL BVH, 3,75TL VSH, 499,55TL Peşin Harç, 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 201,00TL posta ve tebliğler) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Başkan …