Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/851 E. 2021/811 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/851
KARAR NO:2021/811

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:24/09/2018
KARAR TARİHİ:13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.04.2017 tarihinde olduğu zamanda plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen tırın, müvekkilinin kullandığı … plakalı aracın önüne kırması sonucu müvekkillinin bariyerlere sıkıştığını, müvekkillinin kaza sonucunda yaralanarak tedavi altına alındığını, davalı … Hesabına yapılan başvurunun kaza tespit tutanağına dayanılarak reddedildiğini, şimdilik 6.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının tek taraflı kusurlu kazası sonucu malul kaldığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile maluliyetin tespitinin gerektiğini, müvekkilinin yasal faiz ile sorumlu olduğunu, poliçe teminatına girmeyen talepler bakımından davanın reddini, neticeten davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, dosyanın davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevkine karar verilmiştir.
08.03.2021 tarihli raporunda … Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu; kişinin tüm vücut engellilik oranının %3 (yüzdeüç) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce bu kez davacının kusur durumunun tespiti amacıyla dosya … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, 18.02.2021 tarihli raporunda; Mevcut bulgulara göre; davacı sürücü …, sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, hava, yol, mahal şartlarına ve görüş mesafesine uygun bir şekilde seyrini sürdürmemiş, sevk ve idare hatası sebebi ile direksiyon hakimiyetini kaybederek seyre göre sağ tarafta bulunan bariyerlere çarpmış olduğu anlaşılmakla olayda davacı sürücü …’ nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazası kaynaklı maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Maddi tazminat; hukuka aykırı şekilde kişilerin zarar görmesi, mal varlığının eksilmesi ve gerçekleşen olay karşısında, etkilendiklerine dair açılan davalardır. Ancak maddi tazminat davası açılabilmesi için, maddi tazminat davası şartları oluşmalıdır.
Maddi zarar; gerçekleşen zarar verici olay karşısında, mağdur olan kişinin malvarlığında, zarar verici olayın öncesinde ve sonrasında çıkan durum farkıdır. Haksız yere gerçekleşen olay sonrasında kişinin vücut bütünlüğünde veya malvarlığında eksilme ya da borçlarında artış görülebilir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 49 ‘da “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Hükmüyle kusurlu, yapmış olduğu fiil ile başkasının mal varlığında eksilmeye sebep olur veya şahsında oluşan acı, üzüntü, eleme neden olursa bunların tazminiyle yükümlüdür.
Kanun koyucu bu madde ile hukuki sorumluluğun unsurlarını da belirtmekte olup bunları Fiil,Hukuka aykırılık,Zarar,Kusur,Uygun illiyet bağı olarak sıralayabiliriz.Bu unsurların tazminat talebi için birlikte bulunması gerekmektedir.
18.02.2021 tarihli usul ve yasaya uygun denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda “13.04.2017 günü, saat 09:45 sıralarında davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile … ilçesi istikametinden … ili yönüne doğru orta şerit üzerinde seyir halinde iken, kaza mahalli olan … Otoyolunun 19.km+200.m sine geldiği esnada, direksiyon hakimiyetini kaybederek seyre göre sağ tarafta bulunan demir bariyerlere çarpması sonucu dava konusu yaralamalı kaza meydana gelmiştir. Kaza tespit tutanağından olay mahallinin bölünmüş, düz ve eğimli, 13 metre genişlikte, zemini asfalt kaplama, yol yüzeyinin ıslak, havanın yağmurlu, vaktin gündüz, aydınlatmanın olmadığı, meskun dışı mahal ve azami hız limitinin 110 km/h olduğu anlaşılmıştır. Davacı sürücü …’ nın ifadesinde özetle; “şiddetli yağmur vardı. Orta şeritten gelirken sağ şeritten gelen tır önümüze kırdı. Tıra çarpmamak için direksiyon hakimiyetini kaybettim. Şiddetli yağmur ve sisten tırın plakasını fark edemedik.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tüm dosya kapsamı, dava dilekçesi, beyanlar, kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kaza yeri kroki incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı şekli ile gerçekleştiği, olayın otoyol üzerinde meydana geldiği, tutanakta, havanın yağmurlu ve yol yüzeyinin ıslak olduğu belirtilmiş, davacı sürücünün ifadesinde de mahalde şiddetli bir yağmurun olduğunu, davacı sürücü sevk ve idaresindeki araç ile orta şerit üzerinde seyrederken, sağ şeritten orta şeride geçiş yapan araca karşı sağa manevra yaptığını beyan etmiş ise de olayın oluşuna heyetimizce uygun görülmemiş olup; aşağıdaki şekilde rapor tanzim edilmiştir. Mevcut bulgulara göre ; Davacı sürücü …, sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, hava, yol, mahal şartlarına ve görüş mesafesine uygun bir şekilde seyrini sürdürmemiş, sevk ve idare hatası sebebi ile direksiyon hakimiyetini kaybederek seyre göre sağ tarafta bulunan bariyerlere çarpmış olduğu anlaşılmakla olayda; asli kusurludur. Sonuç olarak; yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; davacı sürücü …’ nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde uzman heyet görüşü verilmiştir.
Maddi tazminat için zarar veren tarafın kusurlu olması şart olup somut olayda davacının %100 kusuru ile 13.04.2017 tarihindeki trafik kazasının gerçekleştiği, kazaya karışan diğer sürücünün kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın tazminattan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır