Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/845 E. 2021/909 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/845
KARAR NO:2021/909

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:21/09/2018
KARAR TARİHİ:17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.08.2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile seyir halinde iken aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkil …’ın ağır şekilde yaralandığı, Kaza Tespit Tutanağına göre; kazanın oluşumunda sürücü … 2918 sayılı K.T.K nın 56/1-a maddesini ihlal etmesi nedeniyle kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, … Cumhuriyet Başsavcılığının …/… numaralı dosyasından soruşturma başlatıldığı, … plakalı aracın kaza tarihinde sigortası olmadığı ve aracın trafikten men edildiği, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli sigortanın bulunmaması sebebiyle zararın … Hesabı tarafından karşılanması gerektiği, trafikten men edilen araçlarla ilgili bir açık düzenleme olmadığı, var olan düzenlemenin “sigortasını yaptırmamış olan araçların neden olduğu” zararlardan bahsetmesinden ötürü … Hesabı’nın sorumluluğu kısıtlamak için kanunun açık düzenlemesi yorum yoluyla özüne aykırı olarak yorumlandığı, yasa koyucunun düzenlemeyle gerçekleştirmek istediği gayenin dışına çıkılmakta olduğu, Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası olmayan aracın tespit edildiği düşünüldüğünde müvekkil …’ın uğradığı maddi zararın karşılanması gerektiği, Müvekkillerin bu nedenle uğradığı maddi zararın davalı sigorta şirketince kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminat limitleri dahilinde karşılanması gerektiği, kazanın meydana geldiği tarihteki kişi başına ölüm ve sakatlanma teminatının 310.000,00 TL olduğu, müvekkilin uğradığı zararın tazmini ile yükümlü bulunanların (araç, sahibi, sürücü, sigortacı ve diğer tüm sorumlular) meydana gelen zarar nedeniyle müştereken ve müteselsilen (ortaklaşa-zincirleme) sorumluluğu bulunduğu, davalının Müşterek ve müteselsil sorumluluk esası çerçevesinde meydana gelen zararı tazmin etmesi gerektiği, kazanın ardından …’ın ağır şekilde yaralanmış ve vücudunun muhtelif yerlerinde çeşitli yaralanmalar meydana geldiği, müvekkilin mahkeme aracılığıyla geçici ve kalıcı iş göremezlik yönlerinden maluliyet durumlarının tespit ettirilmesini talep ettiği, … Hesabına 12.09.2018 tarihinde başvuruda bulunulmuş olduğu, … Hesabının davaya sebebiyet veren … plakalı aracın trafikten men edilmiş olması sebebiyle ödeme yapamayacaklarından başvuruyu reddetmiş olduğu, trafikten men edilen aracın Noter’den satışı yapılamayacağını, halbuki kazaya sebebiyet veren aracın Noter’den satışı yapıldıktan sonra dönerken trafik kazası meydana geldiği, emniyetten aracın kaza olduğu tarihten trafikten men edilip edilmediğinin öğrenilmesini talep ettiği beyanla fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik …’ın sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100,00 TL maddi ve geçici iş göremezliği dolayısıyla 100,00 TL maddi, yani müvekkil için toplamda 200,00 TL maddi tazminatın … Hesabınıntemerrüde düştüğü tarihten itibaren işlemiş Ticari faiziyle birlikte davalı tarafından tazmin edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkil kuruma, … plaka sayılı aracın 22.06.2016 kaza tarihinde ZMSS poliçesi mevcut olmadığından dolayı husumet yöneltildiği, TRAMER (Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi) nezdinde yaptırılan araştırma neticesinde, … plakalı aracın kaza tarihini kapsar nitelikte 07.01.2016-2017 başlangıç ve bitiş tarihli dönem için … ANONİM ŞİRKETİ tarafından düzenlenmiş … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçesi olduğunun anlaşıldığı, aracın söz konusu trafik poliçesi süresi içerisinde, satışının yapılmış olması halinde de durumun sigortacıya bildirilmesi gerekmekte olduğu, kaza tarihinde geçerli bir sigorta sözleşmesi mevcut olduğundan, … Hesabının sorumluluğuna gidilmemesi gerektiği, davanın reddi gerektiği, usule ilişkin olarak davaya konu olay tarihi hakkında dava dilekçesinde birbiriyle farklı tarihler olduğu, çelişkinin giderilmesi gerektiği, yargılama sonunda vekil eden kurum aleyhine hüküm kurulduğu takdirde, tahsiline karar verilecek miktar için trafik kazasına karışmış olan kişiler aleyhine rücu işlemlerine girişileceğinden, … plakalı araç sigortacısı … A.S.’ne davanın ihbarını talep ettiği, aracın tescilsiz ve trafikten çekme belgeli olduğundan herhangi bir sorumluluk doğmamakta olduğu, tescilsiz araçların zorunlu trafik sigortası yaptırmak zorunda olmayan araçlardan olduğu, … Hesabı’nın sorumluluğuna gidilemeyeceği, dava öncesi yapılan başvurunun da bu sebeple 14.09.218 tarihinde reddedildiği, “2918 sayılı KTK’nun 19. Maddesine göre “Araç sahipleri araçlarını yönetmelikte belirtilen esaslara göre yetkili kuruluşa tescil ettirmek ve tescil belgesi almak zorundadırlar” ve 21. Maddesine göre “tescil belgesi ve tescil plakası alınmadan karayoluna çıkılamaz” 2918 sayılı yasanın 91. Maddesi 1. Fıkrasına göre araç sahipleri tescil belgesi ve plaka alınmış araçları için, yasanın 85. Maddesi uyarınca üçüncü kişilere karşı sorumluluklarını karşılamak amacıyla, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, yaygın adıyla Trafik Sigortası yaptırmak zorunda oldukları , 91. Maddenin 4. Fıkrasına göre Trafik Sigortası bulunmayan araçlar trafikten men edilir, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. Maddesine göre, kaza tarihinde geçerli sigortası bulunmayan araçlardan dolayı … Hesabına başvurulur ise de tescilsiz ve plakasız bir araç için Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) yaptırmanın mümkün olmadığı, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğu, davanın reddi gerektiği, davacının kusur oranının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanacak uzman bilirkişi raporu ile tespit edileceği, tüm bu aşamalardan sonra, tazminat raporunun ise aktüerya uzmanı sıfatına haiz Hazine Müsteşarlığı’nda kayıtlı uzman bilirkişi aracılığı ile oluşturulacak bilimsel, objektif kriterlere sahip hesaplama sonucunda oluşturulması gerektiği, hatır taşıması talep edildiğini beyanla tescilsiz ve trafikten çekme belgeli bir aracın sigortasız olmasının kaçınılmaz olduğu sorumluluk koşulları oluşamayacağından davanın reddine, yukarıda yer alan itirazların kabul edilmemesi halinde esas bakımından dahi haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddi ile avukatlık ücreti dahil her türlü yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 11/12/2019 tarihli ara kararı ile, davacının kusur durumunun tespiti amacıyla dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, tarihli raporunda; Mevcut bulgulara göre; sürücü … sevk ve idaresindeki otobüs ile meskun dışı mahalde seyir halinde yola gereken dikkatini vermesi, seyrini kendi seyir şeridi içerisinde kalacak şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği sevk ve idare hatası sonucu orta refüje çıkarak aracının sol yan kısmının üzerine devrilmesi sonucu meydana gelen olayda asli kusurlu olduğu, Sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce bu kez aktüer hesabı yapılmak üzere 14/10/2020 tarihli ara karar ile bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
12/01/2021 tarihli raporda bilirkişi; … İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan 06/02/2019 tarihli inceleme neticesinde davacı …’ın kazadan önce şoförlük yaptığı, şu an bir iş yapmadığı, 1.600 TL emekli geliri olduğu, yıllık 6.500 TL kira ödediği, evli ve 1 oğlu olduğu, üzerine kayıtlı malvarlığı olmadığı, ilkokul mezunu olduğu, sakatlığı olmadığı, hafif sol bacağında aksama olduğunun tespit edildiği görülmüş olduğu, Kazanç Durumu; tazminatın hesabında davacının gelirinin net bir şekilde belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmakta olduğu, “Davacının, kaza nedeniyle oluşan ve geleceğe yönelik kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan zararının hesabında, kaza tarihi itibariyle elde ettiği gelirin belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmakta olduğu, çalışma hayatının, aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa kalan sürenin de pasif çalışma devresini oluşturduğu; tazminatın hesabında, pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulü gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarında olduğu, pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açık olduğu, zira asgari geçim indirimi (agi) ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasında esas ücrete dahil edilemez.” 17. HD 2018/5608 E. 2018/12514 K.) Sayın Mahkeme’nin 26/9/2018 tarihli müzekerresine cevaben SGK Kadıköy Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından …’ın tahsis dosya örneğinin 18/10/2018 tarihinde mahkememize ibraz edildiği, davacı …’a 20/1/2005 tarihinde yaşlılık aylığı bağlandığı bilgisi görülmüş olduğu, olay tarihi itibariyle 67 yaşında ve pasif emeklilik döneminde olduğu görülen davacı için, mahkememiz tarafından kabulü halinde, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı gözetilerek, tazminat hesaplamaları AGİ hariç net asgari ücret üzerinden yapıldığı, rapor tanzim tarihi öncesine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler dikkate alınarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar bilinen son gelir dikkate alınarak hesaplanması esas olduğu, maluliyet Oranı: Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesine düzenlenen 11/07/2019 tarihli Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 11/07/2020 tarihli mütalaa yazısında, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerinden yararlanılarak kişinin – Özür oranı tayinine mahal olmadığı, – Başka birinin bakımına ihtiyacı olmadığı, tıbbi iyileşme süresinin 1 aya kadar uzayabileceği, kusur oranı: mahkememizin 12/12/2019 tarihli müzekkeresine cevaben Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 29/05/2020 tarihli raporunda, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın 96100 oranında kusurlu olduğu, davalı Tarafından Yapılan Ödemeler: Sayın Mahkeme’nin 26.09.2018 tarihli müzekkeresine cevaben davalı kurum tarafından yapılan 26 Ekim 2018 tarihli inceleme neticesinde, … plakalı araç için 137421 no’lu hasar dosyasının açıldığı, davacı …’ın 7/9/2018 tarihli başvurusuna verilen 14 Eylül 2018 tarihli cevapta … plakalı aracın kazadan önce trafikten çekildiği ve çekme belgeli olduğunun görüldüğü Trafik Sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığından ötürü talebin reddedildiği herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığı, kısmi ödeme değerlendirmesi yapılmamış olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Yapılan Ödemeler: Dosya incelemesinde, Kurum tarafından yapılan bir tazminat ödemesi, bağlanan aylık veya peşin sermaye değeri bilgisi görülmemiş olduğu, hesaplanan tazminat tutarından mahsup edilecek bir tutar bulunmamakta olduğu, Hatır Taşıması İndirimi: Davalı kurum vekili tarafından hatır taşıması indirimi talep edilmiş olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu S1. maddesinde Hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmış olduğu, zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde aynı kanunun 52.maddesi gereği, zarar gören, zararı doğuran eyleme razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise, Hakim tazminat miktarını hafifletebilir hükme bağlanmış olduğu, talep edilen indirimin takdir ve değerlendirmeleri mahkememize sunulmuş olduğu, hesaplamalarda tarafınca indirim uygulanmamış olduğu, Araç Tescil Bilgisi: mahkememizin 26/09/2018 tarihli müzekkeresine cevaben Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından Pol-net 4 Bilgisayar sisteminde yapılan 30/10/2018 tarihli inceleme neticesinde; … plakalı araç için 21/06/2016 tarihinde Vesvedin Ataman adına tescilli olduğu, 18/8/2016 tarihinde hurdaya ayrıldığının tespit edildiğinin görüldüğü, Sigorta Bilgi Merkezi Sigorta Poliçeleri: Sayın Mahkeme’nin 03/04/2019 tarihli müzekkeresine cevaben SBM tarafından … plakalı araç için yapılan 10/04/2019 tarihli inceleme neticesinde; 22/06/2016 tarihini kapsayan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesinin olmadığı, Kasko poliçesi olmadığı, Hasar bilgisi olmadığı, Ekspertiz rapor bilgisi olmadığı, Kaza Tespit Tutanağı bilgisi olmadığı, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası olmadığı, Yeşil Kart poliçesi olmadığının, tespit edildiği görülmüş olduğu, Geçici İş Göremezlik Tazminat Hesaplaması: Geçici iş göremezlik tazminatı, haksız eylem sonucu yaralanan kişinin, bu yaralanma nedeniyle bir süre işinden ve mesleğinden uzak kalması ve kazanç kaybına uğraması halinde maddi zararın hesaplanması olduğu, geçici iş göremezlik tazminat hesabında, kişinin tedavi ve iyileşme süresine göre değerlendirme yapılmakta olduğu, mağdurun yaşı ve beklenen yaşam süresi değerlendirilmemekte olduğu, davacının geçici iş göremezlik dönem zararı 1,177.46 TL olup, Sayın Mahkeme tarafından … plakalı aracın kusur oranının %100 olduğunun kabulü halinde hesaplanan geçici iş göremezlik tazminat tutarının 1,177.46 TL x %100 – 1,177.46 TL olduğu, Sürekli İş Göremezlik Tazminat Hesaplamasında; Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen mütalaa yazısında, davacının özür oranı tayinine mahal olmadığı görülmüş olduğu, herhangi bir tazminat hesaplaması yapılmamış olduğu, … plakalı aracın kusur oranının %100 olduğunun kabulü halinde hesaplanan geçici iş göremezlik tazminat tutarının 1,177.46 TL olduğu, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen mütalaa yazısında, davacının özür oranı tayinine mahal olmadığının görüldüğü, sürekli iş göremezlik tazminat hesaplaması yapılmamış olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava trafik kazası kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili zamanaşımı defini ileri sürmüş olup, kazanın 22/06/2016 tarihinde gerçekleştiği, davanın 21/09/2018 tarihinde açıldığı, Yargıtay içtihatları doğrultusunda KTK m. 109/1 gereğince zararın dava tarihi itibariyle tam olarak bilinmediği, buna göre herhalde kaza gününden başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır.
KTK 91-101. maddelerinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ve trafik sigortacısının sorumluluğuna ilişkin ilkeler düzenlenmiş olup, trafik sigortası işleteni değil aracı takip etmektedir. KTK’nun 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu; sigortacının, sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde feshedebileceği; sigortanın, fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı düzenlemelerine yer verilmiştir. Aynı Kanun’un 95. maddesinde ise; sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği; ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir. Bu itibarla olay tarihini kapsayan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesinin varlığı halinde, KTK’nun 95/2. maddesi gereğince, sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin poliçenin iptal edildiği, geçersiz olduğu, bu nedenle sorumluluğun bulunmadığı gibi haller sigortacı tarafından 3. kişilere karşı ileri sürülemeyecektir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebileceği ve fesih halinde sigortanın fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerli olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda; kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın dava dışı … A.Ş. nezdinde 07/01/2016-07/01/2017 tarihleri arasında 1 yıl süre ile geçerli, … numaralı zorunlu mali mesuliyet poliçesi mevcuttur. Davadışı … A.Ş. müzekkere cevabında poliçenin 08/06/2016 tarihinde iptal edildiğini bildirmiştir. Aracın satış yoluyla 21/06/2016 tarihinde davadışı Vesveddin Atama adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Dava dışı… sigorta A.Ş’ye yazılan müzekkere cevabına göre 08/06/2016 iptal tarihinden itibaren 15 günlük süre dolmadan kazanın 22/06/2016 tarihinde gerçekleştiği, aracın kaza tarihinde geçerli bir ZMM sigorta poliçesi bulunduğu anlaşıldığından davalı … Hesabının doğan zarardan sorumluluğu bulanmamakta olup davalı … Hesabının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın REDDİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL maktu karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan 39,90-TL harçtan mahsubu ile eksik 23,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.277,46-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
17/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır