Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/84 E. 2020/780 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/84
KARAR NO:2020/780

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:25/01/2018
KARAR TARİHİ:16/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … Ticaret Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … Ltd. Şti.’den 29.000,00 USD karşılığı hidrolik kablo çekme makinesi satın aldıklarını, 11.03.2016 tarihinde 11.600,00 USD avans verdiklerini, 28.03.2016 tarihinde teslim edilmesi gereken makinenin 26.04.2016 tarihinde teslim edildiğini, teslim edilen bu makinenin davalının taahhüt ettiği nitelikte olmadığının anlaşıldığını, bu durumun tutanakla imza altına alındığını, 04.10.2016 tarihinde ikinci makinenin teslim edildiğini, bu tarihe kadar makineden yararlanamadıklarını ve zarara uğradıklarını, 04.10.2016 tarihinde teslim edilen makinenin iş sahasında kullanılmaya başlanmasından sonra verim alamadıklarını, makinede çeşitli arızalar ve iş göremezlik durumlarının ortaya çıktığını, 07.08.2017 tarihinde bilirkişi incelemesi yaptırdıklarını, bu bilirkişi incelemesinde makinenin tasarım ve üretimden kaynaklı ayıbının varlığının tespit edildiğini, kendilerinin ise kullanım kılavuzuna uygun hareket ettiklerinin tespit edildiğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 217’ye göre makinedeki ayıptan davalının sorumlu olduğunu, davalıya …. Noterliğinin 06.03.2017 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile satılanı geri vermeye hazır oldukları bildirerek sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarını, dava konusu makineyi yurt dışındaki inşaat sahasında kullanmak için aldıklarını, makineyi yurt dışındaki inşaat sahasına götürüp getirdiklerini, bu nedenle de gümrük masrafı yaptıklarını, makineyi kullanamamalarından ötürü meydana gelen gecikme nedeniyle asıl işverene karşı cezai şart ödemek zorunda kaldıklarını, bu nedenlerle dava konusu makinenin ayıplı olduğunun tespitini, dava konusu makine için ödenmiş olan 11.600,00 USD avansın ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine, davalı şirket tarafından düzenlenen 221.722,00 TL tutarlı faturanın iptaline, dava konusu makine için yapılan gümrük ve nakliyat masraflarının taraflarına ödenmesine, makinenin ayıplı olduğunun tespiti için yaptıkları 1.652,00 TL bilirkişi masrafının ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine, makinenin kullanılamaması nedeniyle dava dışı asıl işverene ödedikleri cezai şartın ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Ltd. Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde, öncelikle yetkisizlik itirazında bulunmuş ve … mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiştir. Davanın esasına ilişkin olarak da davacıya teslim edilen makinenin ayıplı olmadığını, düşük özellikli olduğunu, davacıya çeşitli alternatifler sunulduğunu, davacının davaya konu stardart modeli tercih ettiğini, davacının makinede yapılmasını istediği değişikler nedeniyle makinenin tesliminin geciktiğini, gecikmenin kendilerinden kaynaklanmadığını, makinelerin her ikisinin de ayıpsız ve çalışır durumda teslim edildiğini, davacı tarafın makineler üzerinde oynamalar yaparak sistem değişikliğine gittiğini, davacı tarafın makine üzerinde yaptığı değişikliklerden kaynaklı sorunlardan kendilerinin sorumlu olmadığını, bu nedenlerle davacının taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 227 ve 229’a göre satılanın ayıplı olması nedeniyle ayıplı malın iadesi, kısmen ödenmiş olan satış parasının tahsili, satış faturasının iptali, satılanın ayıplı olması nedeniyle aynı kanunun 49’uncu maddesine göre dava konusu makine için yapılan gümrük ve nakliyat masrafları ile makinenin ayıplı olduğunun tespiti için yapılan bilirkişi masrafının ve cezai şartın genel hükümlere göre tazmini davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, davalı şirket ile yapılan @ posta yazışmalarını, 26.04.2016 tarihli tutanağı, 07.08.2017 tarihli bilirkişi raporunu, bilirkişiye ödenen ücretin makbuzunu, …. Noterliğinin 06.03.2017 tarih ve … sayılı ihtarnamesini, 11.600,00 USD avansın ödendiğini gösterir dekontu, nakliye ve gümrük masraflarına ilişkin belgeleri, ceza tutarına ilişkin belgeleri, ticari defterleri, tanık beyanlarını, keşif, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, davacı şirket ile yapılan @ posta yazışmalarını, makinenin durumunu gösterir fotoğrafları, tutanakları, tanık beyanlarını, keşif, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 227 ve 229’a göre satılanın ayıplı olması nedeniyle ayıplı malın iadesi, kısmen ödenmiş olan satış parasının tahsili, satış faturasının iptali, satılanın ayıplı olması nedeniyle aynı kanunun 49’uncu maddesine göre dava konusu makine için yapılan gümrük ve nakliyat masrafları ile makinenin ayıplı olduğunun tespiti için yapılan bilirkişi masrafının ve cezai şartın genel hükümlere göre tazmini davasıdır.
Davalı şirket tarafından düzenlenen ve imzalanan “Kesir Mühendislik Sipariş Formu” başlıklı belgenin “Sipariş Genel Şartları” başlıklı kısmının 10’uncu maddesinde uyuşmazlıkların İstanbul mahkemelerinde çözüleceği kararlaştırılmıştır. Söz konusu belge proforma fatura niteliğinde olup Yargıtay 19. HD’nin 2012 / 14861 Esas; 2013 / 4278 Karar ve 07.03.2013 Tarih sayılı kararında proforma fatura ile sözleşmenin kurulmuş sayılacağı tespit edilmiş olup bu belgedeki yetki şartı 6100 sayılı HMK m. 17’ye göre yetki sözleşmesi hükmünde olup bu gerekçeyle davalı tarafın yetkisizlik itirazının reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” Taraflar arasında hidrolik kablo çekme makinesinin satışı konusunda sözleşme yapılmış ve satılan malın bedelinin 11.600,00 USD’sinin davacı tarafından ödendiği davacının dosyaya sunduğu makbuzdan anlaşılmaktadır. Dolayısıyla taraflar arasında alım satım sözleşmesi bulunmaktadır.
Davacının dava konusu makinenin ayıplı olduğunun tespiti, dava konusu makine için ödenmiş olan 11.600,00 USD avansın ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesi, davalı şirket tarafından düzenlenen 221.722,00 TL tutarlı faturanın iptali, dava konusu makine için yapılan gümrük ve nakliyat masraflarının taraflarına ödenmesi, makinenin ayıplı olduğunun tespiti için yaptıkları 1.652,00 TL bilirkişi masrafının ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesi ve makinenin kullanılamaması nedeniyle dava dışı asıl asıl işverene ödedikleri cezai şartın ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesi olmak üzere altı tane talebi bulunmakta olup bu talepler 6100 sayılı HMK m. 110 davaların yığılması ilkesine göre ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 227’ye göre; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.” Aynı yasanın 229’uncu maddesine göre de; “Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir: 1. Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi. 2. Satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi. 3. Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi. Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür.” Davacı taraf makinenin ayıplı olduğunun tespitini ve yaptığı kısmi ödemeyi ticari faizi ile birlikte talep etmektedir. Davacının talebi 6098 sayılı TBK m. 227/I-1 hükmündeki ve m. 229/I-1 hükmündeki seçimlik haklara uygundur.
Bu seçimlik hakları davacının kullanabilmesi için dava konusu makinenin ayıplı olduğunun tespiti gerekmektedir. Davacının dava konusu makinenin ayıplı olduğu iddiasının incelenmesi için makinenin bulunduğu yerde 6100 sayılı HMK m. 288’e göre keşif yapılması ve makinenin makine mühendisi bilirkişi aracılığı ile incelenerek 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verilmiştir. 06.02.2019 tarihinde yapılan keşiften sonra hazırlanan 04.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda makinenin taahhüt edilen yük değerini karşılayamayacak şekilde imal edildiği, dolayısıyla imalata bağlı hatalar nedeniyle makinenin hasara uğradığı, rapor hazırlama süresi içinde ibraz edilmeyen proje ve hesap bilgileri iletilirse bu durumun ek raporla değerlendirilebileceği tespitinde bulunulmuştur. Bilirkişi raporundan sonra dava konusu makinenin üretimi ile ilgili belgeler dosya içerisine alınmış ve dosya aynı makine mühendisi, mali müşavir ve gümrük uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine verilerek ek rapor hazırlanması istenilmiştir. Hazırlanan 10.02.2020 tarihli ek raporda makine mühendisi bilirkişi dava konusu makinenin üretim bilgilerinin daha önce hazırlanan 04.04.2019 tarihli bilirkişi raporundaki tespitleri değiştirmediği ve imalata bağlı hata bulunduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla dava konusu makinede ayıplı imalat bulunduğu anlaşılmış olup davacının ayıp nedeniyle 6098 sayılı TBK m. 227/I-1 ve m. 229/I-1 hükümlerine göre satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve ödemiş olduğu satış bedelinin faiziyle birlikte geri verilmesini istemekte hukuki yararı bulunmaktadır.
Dava konusu makinenin toplam satış tutarı 34.220,00 USD olup davacının ödediği miktar olan 11.600,00 USD satış parasının yaklaşık üçte birine karşılık gelmekte olduğundan davacının ödediği para 6098 sayılı TBK m. 177’ye göre bağlanma parası ya da aynı kanun m. 178’e göre cayma parası olarak değil satış bedelinin kısmi ödemesi olarak kabul edilmiştir. Bu gerekçelerle 11.600,00 USD’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
6098 sayılı TBK m. 99/II’ye göre; “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir.” hükmü uyarınca talep gibi USD üzerinden hüküm kurulmuştur.
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun m. 4/a’ya göre; “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” Davacı taraf ticari faiz talep etmiş olup davacı tarafın ticari faiz talebinin reddine ve bu madde kapsamında Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına hükmedilmiştir.
Dava konusu makinenin ayıplı olduğunun tespiti ve ödenmiş olan 11.600,00 USD’nin davacıya iadesine karar verilmesi davaya konu makinenin davalıya da iadesini gerektirdiğinden dava konusu … malzeme numaralı, … 10 ton … makinenin 6098 sayılı TBK m. 227/I-1’e göre davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Aynı şekilde dava konusu makinenin ayıplı olduğunun tespiti ve ödenmiş olan 11.600,00 USD’nin davacıya iadesine karar verilmesi taraflar arasında düzenlenen 07.10.2016 tarih … sayılı ve 221.722,00 TL bedelli faturanın hukuki dayanağının kalmaması nedeniyle davacının talebi doğrultusunda bu faturanın da iptaline karar verilmiştir.
Davacı taraf makinenin ayıplı olduğunun tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırdığını ve bu nedenle de 1.652,00 TL bilirkişi masrafının ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
6098 sayılı TBK m. 227/II’ye göre; “Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.” aynı yasa m. 229/I-2’ye göre de; “Satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi.” davacının talep hakları içindedir. Genel hükümlere göre tazminat hakkı 6098 sayılı TBK m. 49’a göre tespit edilecektir. 6098 sayılı TBK m. 49’a göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Davalı taraf ayıplı mal satması nedeniyle kusurludur. Davacı taraf, dava konusu makinede arızanın ortaya çıkmasından sonra durumun tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırmış ve bilirkişiye 1.652,00 TL ödeme yapmıştır. Davacı bilirkişiye yaptığı ödemeyi dosyaya sunduğu dekont örneği ile kanıtlamaktadır. Davacının bilirkişi incelemesi yaptırması ile davalı tarafın ayıplı ürün satması arasında nedensellik bağı bulunmaktadır. Davacının bilirkişi incelemesi yaptırması ve bu konuda masrafa girmesi hem davacının zararını hem de yargılama giderini oluşturmakta olup davacının bu parayı davalıdan talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Bu gerekçelerle davacının yaptığı 1.652,00 TL’ bilirkişi masrafının ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacının bir diğer talebi de makinen yurt dışındaki inşaat sahasına götürülüp getirilmesi nedeniyle yaptığı gümrük ve nakliye masrafının tarafına ödenmesidir. Hazırlanan 10.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişi heyetinde bulunan gümrük uzmanı bilirkişinin hatalı değerlendirmesi sonucunda gümrük masraflarının hesaplanmadığı anlaşılmakla aynı gümrük uzmanı bilirkişiye dosya tekrar verilerek dosyadaki belge ve bilgilere göre davacının gümrük ve nakliye masraflarının hesaplanması talep edilmiştir. Hazırlanan 26.06.2020 tarihli ek raporda dava konusu makine için ayrı ayrı 896,80 TL ve 826,00 TL olmak üzere toplam 1.722,80 TL nakliye masrafı, 20.967,02 TL gümrük masrafı olmak üzere toplam 22.689,82 TL masraf yaptığı tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK m. 227/II’ye göre; “Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.” aynı yasa m. 229/I-2’ye göre de; “Satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi.” davacının talep hakları içindedir. Genel hükümlere göre tazminat hakkı 6098 sayılı TBK m. 49’a göre tespit edilecektir. TBK m. 49’a göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Davalı taraf ayıplı mal satması nedeniyle kusurludur. Davacı tarafın dava konusu makineyi yurt dışına götürmesinden sonra arıza nedeniyle tekrar Türkiye’ye getirmesi ve bu nedenle yaptığı gümrük ve nakliye masrafları ile davalının ayıplı ürün satması arasında nedensellik bağı bulunmaktadır. Davacı taraf makineyi kullanmak için dava konusu makineyi yurt dışında bulunan inşaat sahasına götürmüş, makinenin arıza yapması üzerine de tekrar Türkiye’ye geri getirmiştir. Dava konusu makinenin yurt dışına götürülmesi ve geri getirilmesi için davacı tarafın yaptığı gümrük ve nakliye masrafları davacının zararını oluşturmakta olup 22.689,82 TL gümrük ve nakliye masrafının ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafın son talebi ise makinenin kullanılamaması nedeniyle dava dışı asıl işverene ödedikleri cezai şartın ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesidir. Bu konuda davacı taraf fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 USD talepte bulunmuştur. Davacının yaptığı cezai şart ödemesi varsa 6098 sayılı TBK m. 49’a göre bu durumda davacının zararını oluşturacaktır. Ancak davacının 6100 sayılı HMK m. 190’a göre dava konusu makinenin geç teslimi ya da ayıplı çıkması nedeniyle makineyi kullanamamasından kaynaklı olarak davacının üstlendiği işi gecikmeli olarak bitirdiğini ve bu gecikme nedeniyle de asıl işverene cezai şart ödediğini kanıtlaması gerekmektedir. Bu konuda davacı tarafa açıklama yapması için ara karar oluşturulmuştur. Davacı dosyaya sunduğu 02.09.2017 tarihli yabancı dilde yazılmış belge ile ceza koşulu ödediğini belirtmiştir. Mahkememizce belgenin tercümesi yaptırılmıştır. Hazırlanan 01.10.2020 tarihli bilirkişi raporu ekinde yer alan tercüme edilmiş belgenin üzerinde düzenleyenin … Ltd., olduğu belgelenin düzenleneni yani muhatabı … Ticaret Ltd. Şti. olduğu, detaylar kısmında “İadeler (Kablo çekme makinesi arızası, genel saha masrafları) gazla yalıtılmış şalter ve C & P sistem montajı teknik danışmanlık hizmetleri son aşama çalışmaları INV” yazılı olduğu, miktar kısmında da 5.839,00 Suudi Riyali yazılı olduğu, bunun hemen altında da 1 USD = 3,75 SAR yazılı olduğu görülmektedir. Davacının sunduğu bu belge ile davaya konu kablo çekme makinesi arızası ile ilgili olarak dava dışı firmaya 5.839,00 Suudi Riyali yani 1.557,07 USD ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Bu gerekçelerle davacının 1.000,00 USD ceza koşulu ödemesinden kaynaklı talebinin 6100 sayılı HMK m. 26 taleple bağlılık ilkesine göre kabulüne verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusu … malzeme numaralı … 10 Ton, … makinenin ayıplı olduğunun tespitine,
2-Davacının ödediği 11.600,00 USD’nin 3065 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanun madde 4/a’ya göre devlet bankalarının USD ile açılmış 1 yıl vade ile mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının ticari faiz talebinin reddine,
4-Dava konusu … malzeme numaralı … 10 Ton, … makinenin 6098 sayılı TBK madde 227/1-1 ‘e göre davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflar arasında düzenlenen 07/10/2016 tarih, … sayılı ve 221.722,00-TL bedelli faturanın iptaline,
6-Davacının yaptığı 1.652,00-TL bilirkişi masrafının ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının yaptığı 22.689,82-TL gümrük ve nakliye masrafının ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacının 1.000,00 USD tutarlı cezai şart talebinin 6100 sayılı HMK madde 26 taleple bağlılık ilkesi uyarınca kabulü ile, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 20.040,10-TL nispi karar harcından peşin ve ıslah ile alınan toplam 4.221,01-TL harcın mahsubu ile bakiye 18.819,09-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 28.985,90-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Davacı tarafından yapılan toplam 4.646,61-TL’nin ( 35,90-TL BVH, 5,20-TL VH, 850,01-TL Peşin Harç, 371,00-TL IH, 2.250,00-TL BK, 314,00-TL Keşif Harcı, 260,00-TL ATGV Keşif Araç Ücreti, 560,50-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2020

Katip …

Hakim …