Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/834 E. 2020/29 K. 17.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/834
KARAR NO : 2020/29

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/09/2018
KARAR TARİH İ: 17/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de gerek İİK 50/1 ve HMK 19/2 maddeleri gereğince gerekse de yerleşik Yargıtay kararlan doğrultusunda, İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz halinde yetkili icra müdürlüğünün gösterilmesi gerekli olup yetkili İcra müdürlüğünün gösterilmediği halde yetki itirazının geçersiz olduğunu, davalının yetki itirazında bulunduğunu ancak yetkili icra müdürlüğünü bildirmediğini, bu bakımdan davalının yetki itirazının geçersiz olduğunu ve İcra müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiği hususu karşısında sayın mahkemece davarım esasına girilerek karar verilmesini talep ettiklerini, davacının doğal taş satışı ve montajı yapan bir şirket olup davalıya gönderilen 15.04.2017 tarihli ve TV-1412 numaralı teklife istinaden davalı şirkete taş satışı ve 19.10.2017 tarihli ve 13.855,98 EURO bedelli fatura düzenlendiğini, davalı şirketin söz konusu faturayı kabul ederek ticari defterlerine de kaydettiğini, nitekim fatura hususunda taraflarca mutabakat imzalandığını, fatura içeriği malların teslimi hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığını, davacının söz konusu emtiayı yurt dışından ithal ederek satmakta olup bu sebeple yapılan satışın dövizle yapıldığını, davalı şirketin bu malların alımı için davacı şirkete 10.05.2017 tarihinde Türk Lirası hesabından avans gönderdiğini, banka dekontunun açıklama kısmında “TV-1412 no sipariş avansı EURO 3.9249 ” yazmak suretiyle satışın döviz karşılığı yapıldığını kabul ederek, bu miktarda EURO cari hesabından mahsup yapılmasını talep ettiğini, davalı tarafından verilen TL avansın davalının dekontta belirttiği döviz kuru üzerinden hesaplanmak suretiyle 23.026,88,-TL / 3,9249 = 5.866,87,-EURO olarak davalının cari hesabından mahsup edildiğini, davalıya kesilen 13.855,98-EURO fatura karşılığı yaptığı avans ödemesinin mahsup edildiğinde davacı şirketin davalı şirketten 7.989,11-EURO bakiye alacağı bulunduğunu, davalının bu bedeli 19.10,2017 tarihinden beri ödememesi sebebiyle İstanbul… İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalı itirazının haksız olup itirazında kötü niyetli olduğunu, davalının icra takibini uzatmak maksadıyla haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalının kötü niyetli itirazı sebebiyle alacağın %20’sİnden az olmamak Üzere icra inkar tazminatına htlkmedilmesi için işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, izah edilen nedenler ve re’sen dikkate alınacak durumlar karşısında, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğümün … E. Sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazının İptali ile takibin devamına, davalının açıkça kötü niyetli itirazdan sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak Üzere icra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde, İcra Dairesine sunmuş oldukları itiraz dilekçesinde yetkili İcra dairesini göstermediklerini ve bu sebeple de yetki ihrazının geçersiz olduğunu iddia ettiğini, davacının bu iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, icra dosyasında mübrez itiraz dilekçesi incelendiğinde açıkça görüleceğini, mezkur dilekçenin Yetki İtirazı başlığı altındaki ilk paragrafında, ‘’Müvekkilin ikametgahı Tuzlu/Istanbul olduğundun, ilgili HMK. hükümleri uyarınca Yetkili İcra Müdürlükleri İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleridir” denmek suretiyle, bu hususun açıkça gösterildiğim, bu sebeple davacının iddiasının aksine yetki itirazlarının geçerli olup, İcra Takibinin yetkisiz İcra dairesinde başlatıldığı gibi, işbu huzurdaki İtirazın İptali davasının da yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, davacı ile davalı arasında bir ticari ilişki gerçekleştiğini ve tarafların birbirlerine karşı olan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu bakımdan davacı’nın herhangi bir alacağı bulunmadığını, bu hususun tarafların ticari defter ve kayıtlarının İncelenmesi ile de ortaya çıkacağım, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının herhangi bir alacağı olsa bile, bunun miktarının likit ve muayyen olmadığından, icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, ayrıca faturanın yabancı para üzerinden olduğu durumlarda, T.C. Gelir İdaresi Başkanlığının 11395140-105 sayı ve 18/08/2017 tarihli Özelgesi uyarınca ödeme sırasında dikkate alınması gereken döviz kurunun, Fatura üzerinde yer alan ve taraflarca kararlaştırılan döviz kuru olduğunu, icra takibi dayanağı 06/10/2017 tarihli fatura üzerindeki döviz kurunun da 4,3263 TL. olduğunu, bu bakımdan söz konusu fatura bedelinin fatura üzerindeki 4,3263 TL üzerinden hesaplanması gerektiğini, işbu davanın reddi taleplerine ilaveten, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatan ve huzurdaki işbu davayı açan davacı aleyhine, ÎİK. md, 67/2 uyarınca %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini de talep ettiklerini, davalı aleyhine açılmış işbu İtirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı aleyhine takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67. Mad.’sine dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında 7.989,11 Euro karşılığı 59.598.76 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %2,8 Euro mevduata bankalarca fiilen uygulanan azami yıllık faiz ve değişen oranlardaki faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66. Mad.’si uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67. Mad.’sinde belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli tüm inceleme ve araştırmalar yapılmış 12/06/2019 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
08/11/2019 tarihli raporunda bilirkişi özetle; davacı tarafın, davalı tarafa 19.10.2017 tarihli 13.855,98 EURO (59.943,74 TL) bedelli bir adet fatura kestiğini ve ticari defterlerine alacak kaydı işlediğini, bu fatura davalı tarafça da ticari deftetlerine borç kaydıyla işlendiğini, kısaca, alacağa konu fatura her iki tarafça da TL üzerinden (1 EURO = 4,3262 TL) ticari defterlerine işlendiğini, davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu 15.04.2017 tarihli TV-1412 nolu teklifte, ödemelerde MBDS kuru esas alınır dendiğini, davalı taraf, davacı tarafa 10.05.2017 tarihinde “TV-1412 no sipariş avansı EURO 3,9249 “ açıklamalı 23.026,88 TL (5.866,87 EURO karşılığı ) ödeme yaptığını, ödeme tarihindeki MBDS kuru 1 EURO: 3,9249 TL olduğunu, yapılan ödeme de her iki taraf ticari defterlerinde yer aldığını, davacı tarafın davalı taraftan, 13.855,98 EURO fatura alacağı – 5.866,87 EURO tahsilat – 7.989,11 EURO alacaklı hale geldiğini, davacı tarafın davalı taraftan 15.08.2018 takip tarihi itibari ile 7.989,11 EURO alacaklı olduğu görüldüğünü, davacı taraf İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı taraftan 7.989,11 EURO alacak talebinde bulunduğunu, davacı taraf icra takip dosyası ile takip tarihine kadar işlememiş faiz talebinde bulunmadığı için faiz hesabı yapılmadığını, sonuç olarak; tarafların incelenen defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafın, davalı taraftan 15.08.2018 takip tarihi itibarıyla 7.989,11 EURO alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Bir Bütün Olarak Değerlendirildiğinde;
Yapılan bilirkişi incelemesinde davacı ve davalı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun belirlendiği anlaşılmıştır. Usulüne uygun tutulan ticari defterler tarafların leh ve aleyhlerine delil vasfı taşımaktadır. Davacının defter kayıtlarını davalının defter kayıtılar doğrulamaktadır. Davalı defterlerinde borç görüldüğüne göre davalı ödeme yaptığını belge ile ispat etmek zorundadır. Somut olayda davalı taraf defter kayıtlarında bulunan borcunu ödediğini ispata yarayan bir delil sunmamıştır. Yapılan bilirkişi incelemesinde davacı ve davalı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun belirlendiği anlaşılmıştır. Usulüne uygun tutulan ticari defterler tarafların leh ve aleyhlerine delil vasfı taşımaktadır. Davacının defter kayıtlarını davalının defter kayıtları doğrulamaktadır. Davalının defterlerinde borç göründüğüne göre davalı ödeme yaptığını belge ile ispata yarayan bir delil sunmamıştır.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava itirazın iptali davası olup taraflar arasında mal satımına ilişkin ticari ilişki olup davaya konu 15/04/2017 tarihli TV-1412 numaralı teklife istinaden davalı şirkete taş satışı için 19/10/2017 tarihli 13.855,98 Euro bedelli faturanın davacı ve davalı ticari defterlerine kayıtlı olduğu, fatura bedelinin birbiriyle örtüştüğü, davalı tarafın kaşe ve imzasının bulunduğu, mutabakat formunun dosyaya ibraz edildiği, faturaya karşı 8 günlük yasal süre içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, …Bankası açıklama kısmında TV-1412 No. sipariş avansı 3.9249 Euro bulunan ödemenin davalı tarafından yapıldığı anlaşılmış, ödenen bu bedel dikkate alınarak yapılan bilirkişi incelemesinde takibe konu fatura ve cari hesap ilişkisinden davacının takip tarihi itibariyle 7.989,11 Euro alacaklı olduğu anlaşılmış olup taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağının oluştuğu hususunun ispatlandığı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 7.989,11 Euro asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca yürütülecek faizi ile birlikte tahsil tarihindeki TCMB Efektif Satış Kuru TL üzerinden tahsili için takibin devamına,
Asıl alacak üzerinden takip tarihindeki kur esas alınarak asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte buluna Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 4.091,68 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 723,60 TL harcın mahsubu ile eksik 3.368,08 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 8.586,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.583,70 TL ( 723,60 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH, 700,00 TL BK, 119,00 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …