Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/813 E. 2021/1057 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/813
KARAR NO : 2021/1057
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 26/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar tarafından … İlçesi, … Mah., … Sok., No: … adresinde yapılan alt yapu çalışmaları sonucunda davacı firmanın tesislerine zarar verdiğini, davacı şirket, tesislerin onarım bedeli olan (işçilik, kullanılan malzeme vs.) olarak 1.632,50-TL bedelin davalılar aleyhine tahakkuk ettirildiğini, bunun üzerine davalıların bu bedeli ödemediklerini, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı … A.Ş. Tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; hasarın varlığı halinde söz konusu hasarın muhatabının müvekkili şirket olmadığını, … İnş. Şirketi olduğu, müvekkili şirketin hasarla bir ilgisi bulunmadığını, davanın konusu hasar olduğu, hasar da haksız fiil niteliğinde davalardan olduğu, haksız eylemde hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağının bir arada bulunması gerektiği, haksız bir fiile başkasına zarar veren kimse ancak kusurluysa bu zararın tazminiyle yükümlü olduğu, haksız fiil tazminat borcunun doğması için hukuka aykırı bir fiile zarar arasında illiyet bağının kurulması gerektiği, haksız bir fiile başkasına zarar veren kimse ancak kusurluysa bu zararın tazminiyle yükümlü olduğu, haksız fiil tazminat borcunun doğması için hukuka aykırı bir fiile zarar arasında illiyet bağının kurulması gerektiği, somut olayda ise müvekkili şirketin iddia edilen hasarın meydana gelmesinde hiçbir kusuru olmadığını, dava dilekçesinde bahsedilen söz konusu hasarın müvekkili şirkete husumet yönetilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirkete diğer davalı arasında 22/07/2014 tarihine bakım onarım sözleşmesi imzalanmış olup söz konusu sözleşmesinin 35.2 maddesinde üçüncü şahıslara verilecek zarardan işi yapan firmanın sorumlu olacağının açıkça düzenlendiğini, bu kapsamda müvekkili şirkete sorumluluk atfedilemeyeceğini, bahse konu sözleşme incelendiğinde müvekkili şirketin sadece ihale makamı olduğunu ve denetim ve gözetim yükümlüğü bulunmadığını, husumet yöneltilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketle diğer davalı arasında 22.07.2014 tarihine bakım onarım sözleşmesi imzalanmış olduğunu, üçüncü şahıslara verilecek zarardan, işi yapan firmanın sorumlu olacağı açıkça düzenlenmiş olduğunu, bukapsamda müvekkil şirkete sorumluluk atfedilemeyeceğini, sözleşme incelendiğinde Müvekkil şirketin sadece ihale makamı olduğu ve denetim ve gözetim yükümlüğü bulunmadığı tespit edileceğini, müvekkil Şirket işi tamamen devretmiş olup denetim yükümlülüğü de bulunmadığı dikkate alındığında meydana gelen hasardan Müvekkil Şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafından malzeme ve işçilik bedelleri de talep edileceğini, oysa ki hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel giderler olup, haksız fiil meydana gelmese de ödenmesi gereken giderleri unların zarar ile ilgisi bulunmamakta olduğunu, yerleşmiş içtihatlarına göre kesinlik kazandığından (Müvekkili Şirketten hasar bedelinin talep edilebileceğini kabul anlamına gelmemek kaydıyla) davacının bu kalemleri isteyemeyeceğinin açık olduğu, davacı hiçbir somut delile dayanmadan altyapı çalışmaları esnasında tesislerine zarar verildiğini iddia etmekte ancak dosyaya hiçbir somut delil sunamamakta olduğu, hasarın meydana geliş şekli, kim tarafından hasar verildigi vs hususların somut delillerle ispat edilmesi gerekmekte olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı firma dava konusu durumun esasında davacı firmanın “Teknik Şartnamede” şekilde iş yapılmadığından kabloların şartnameye uygun döşenmemesinden dolayı hasarın oluştuğunu bildirmiş olduğunu, davacı tarafın sözkonusu hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ve yasanın emredici hükmüne rağmen mevcut tesisatını yasada belirlenen şekilde teknik şartnamesine uygun döşemediğini, o nedenle tesisatlarına zarar vermesine davacının kendi eylem ve kusurunun sebep olduğunu belirtmekte olduğunu, eğer davacı firma, Teknik Şartnameye uygun döşeme işlemi yapsaydı bu durumda davalı, ikaz-uyarı işaretini gördüklerinde duracaklarını ve hasarın olmayacağını beyan etmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış ve gerekli araştırmalar yapılmış, mahkememiz 16/06/2021 tarihli ara kararı ile davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
18/10/2021 tarihli raporunda bilirkişi heyeti özetle; davacı … tarafının, tanık beyanı ve davalı … Tic. Taah. Ltd. Şti. Tarafından bu noktada çalışma yürütüldüğünü gösteren bir fotoğrafı kanıt göstererek söz konusu adreste yer altı elektrik kablo sisteminde meydana gelen hasarın davalılar tarafından yürütülen bir kazı çalışmasından kaynaklanmış olduğu iddiasını öne sürdüğü, takdiri sayın Mahkemede olmak üzere, asıl işveren olması sebebiyle başvurulması gereken asıl sorumlunun davalı … A.Ş. olduğu, ancak … A.S. tarafının aralarındaki sözleşme hükümleri gereği davalı … Ltd. Şti. tarafından zararın karşılanmasını talep etme hakkı olduğu, diğer davalı … Ltd. Şti. “nin ise; önce oluşan zararın kendileri tarafından yapılan bir kazı çalışmasından kaynaklandığını kabul ettiği anlamına gelecek açıklamalarıyla, kablo güzergahının işaretlenmediği ve mevzuata uygun şekilde döşenmediği için davacının kusurlu olduğu yönünde savunma yaptığı, ancak sonrasında söz konusu adreste kendileri tarafından bir çalışma yapılmadığı savunmasını Öne sürdüğü anlaşılmakla, sorumluluk durumu açısından değerlendirme sayın Mahkemenin takdirlerine bırakılmıştır. Davacı tarafın kusur durumuna ilişkin yapılan değerlendirmeler sonucunda; hasar gören yer altı elektrik kablosunun 0,4 kV gerilim değerinde 40-50 cm derinlikte döşenmesinin yeterli ve olağan bir kazı çalışmasında bu derinliğe inileceğinin anlaşılması sebebiyle, davacı …’a ait yer altı elektrik kablo güzergahında bilinmeden yapılacak bir kazı çalışmasında elektrik kabloları hasar görebileceğinden, kazı çalışması öncesinde davacı … tarafına bildirim yapılması ve kablo güzergahının öğrenilmesi gerektiği, davacı tarafın yer altı elektrik kablolarının mevzuata uygun olarak döşenip döşenmediğinin tespit edilebilmesi için, ancak yerinde yapılacak bir kazı çalışması ile tespit yapılabileceği, bu kazı çalışmasının inşai açıdan 4.925,00-TL tutarında bir bedeli olacağı, davacı … tarafından sunulan harcama kalemlerine göre; kazı çalışmalarından kaynaklandığı belirtilen hasarların onarımı için kullanılan malzemenin, kablo ek ve dış yüzeyini korumak için kullanılan … olduğu, bu malzemenin kullanıldığı belirtilen miktarının söz konusu hasarın onarımında kullanılabilecek yeterli ve doğru miktar olduğu ve verilen birim fiyatın 2017 … birim fiyat kitabından aynen alınan doğru ve geçerli birim fiyat bilgisini gösterdiği, diğer harcama kalemlerinin ise yukarıda ayrıntılı olarak verilen açıklamalara göre hasar onarım bedeline dahi! edilemeyeceği, davacı … tarafının 07.10.2017 tarihinde … işletme Müdürlüğü sorumluluk sahası içinde bulunan … İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahası içinde bulunan … Mah. … Sokak No: … adresinde yapılan çalışma esnasında meydana gelen yer altı enerji tesislerinin onarımına ilişkin sunulan harcama harcama kalemlerinden, 96,26.-TL KDV = 113,59.-TL malzeme bedelinin talep edilebileceği, bu alacak tutarının 16.01.2018 takip tarihi itibariyle 116,42-TL olduğu, kazı çalışmasından sorumlu olan kurum veya kuruluşun İstanbul … İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı İcra takibinin bu kısmından sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 1.632,50 TL hasar bedeli, 40,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.673,16 TL alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 oranında yasal faizi yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, altyapı çalışması sırasında tesislere verilen hasar bedelinin tahsili açısından başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
05/11/2018 tarihinde davalıların yaptığı kazı çalışması sebebiyle davacıya ait tesislere zarar verildiği, dosyada bulunan davacı yetkilileri tarafından tutulan hasar tespit tutanağı, ve fotoğraflar ile sabittir. Oluşan zarar sebebi ile davacı tarafından kablo onarımı yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı … şirketinin davacıya ait alt yapıya zarar verdiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı … A.Ş. , … Merkezleri Yönetmeliğinin 4. Maddesine göre alt yapı çalışması için ruhsat izinlerini aldığı müzekkere cevapları ile anlaşılmaktadır. Bu sebeple 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md. 49 daki haksız fiil hükümlerine göre meydana gelen zarardan hukuken sorumludur. Diğer davalı … Belediye Başkanlığı ise, davalıların yüklenici olduğu alt yapı işinin ihale edeni, dolayısıyla asıl işveren konumunda olup meydana gelen zararın gerçekleşmesine sebep olan sözleşmesel ilişkinin tarafı konumundadır. Bu sebeple meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunmaktadır.
Mahkememizce meydana gelen zararın hesaplanması hususunda bilirkişi heyetinden rapor alınmış, 12/10/2021 tarihli raporun bu haliyle usul ve yasaya uygun denetime elverişli olduğu anlaşıldığından raporunun hükme esas alınabileceği kanaati hasıl olmaka ; kablo onarımının 96,26TL +KDV olduğunu, … Birim Fiyatlarına; malzeme ve montaj bedelleri, araç ve personel giderleri, yüklenici karı ve genel giderlerden oluşan %25’lik kısım dahil olduğundan davacının araç ve personel bedeli ve etüt ve koordinasyon bedeli talep edemeyeceği belirtilmiştir. İşbu bilirkişi raporu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf davalılardan eşik kesinti bedeli ve dağıtılamayan enerji bedeli talep etmiş ise de; davacının bunu talep edebilmesi için, davalıların sebep olduğu ve yönetmeliğe göre belirli süreleri aşan kesintiden dolayı kullanıcılarına tazminat ödemesi gerekmekte olup, davacı taraf bu ödemeye ilişkin bilgi ve belge sunmamıştır, bu sebeple davacının bu taleplerinin reddi gerekmektedir.
Her ne kadar davacı taraf, onarımların hizmet alım sözleşmesi çerçevesinde 3. Kişi tarafından yapıldığını, bu şirkete ödeme yapıldığını beyan etmiş ise de; onarımlar, hizmet alım sözleşmesi ile yüklenicisine götürü usulle yaptırıldığından; hasarların cinsi, sayısı ve kimin sebep olduğundan bağımsız olarak yükleniciye her ay sabit bir bedel ödendiğinden ve yukarıda belirtildiği üzere araç ve personel bedeli, … Birim Fiyatlarına dahil olduğundan davacının araç ve personel bedeli talebinin davalılardan tahsili talebi kabul edilmemiştir.
Davalılar, davacının kabloları yönetmelik esaslarına uygun tesis etmediğini savunsa da; bu iddiaları kanıtlanamamıştır.
Tüm dosya kapsamından ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporundan; davacının toplam zararının 113,59 TL malzeme montajı bedeli olduğu, olay tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin ise 2,83TL olmak üzere toplam 116,42TL olduğu anlaşılmakla; sonuç itibarı ile davacı tarafça başlatılan ilamsız icra takibine davalıların yaptığı itirazın kısmen haksız olduğu sabit görülerek davanın kısmen kabulüne ve alacak bilirkişi incelemesi ile netlik kazanmış olup likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin ve davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile takip …. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasına davalıların yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 113.59 TL asıl alacak ve 2,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 116,42 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olmadığından icra inkar tazminatının reddine,
Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL nispi karar harcının peşin alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile eksik 23,40-TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.959,00-TL (1.400,00-TL BK ücreti, 559,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 136,30-TL’nin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 77,00-TL ( 35,90-TL BH, 35,90-TL PH, 5,20-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 116,42-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı … A.Ş. tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 100,00-TL tebliğler ve posta yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 93,04-TL’nin davacıdan alınarak, davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan ‭1.556,74‬-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALILARA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır