Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/803 E. 2020/28 K. 17.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/803
KARAR NO : 2020/28

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete taşıma, lojistik ve depolama aracılık ve operasyon hizmetleri konularında muhtelif dönemler hizmet verildiğini, davalıya kesin faturaların döviz cinsinde olduğunu, faturaların üzerinde “döviz fatura bedelinin Türk Lirası ödenmesi halinde, ödeme tarihindeki… Bankası döviz satış kuru esas alınacaktır” ifadesinin yer aldığını ancak davalı tarafından bu ibrare dikkate alınmaksızın ve müvekkille kur mutabakatı yapmadan, kendi uygun gördüğü kur üzerinden ödemelerini TL olarak yaptığını, davalının fatura içeriğine ve verilen hizmete itiraz etmediğini, müvekkili tarafından baz alınması gereken kur değeri birçok kez belirtilmişse de cari hesap alacağı neticesinde oluşan kur farkı talep edildiğinde borcunun olmadığından bahisle ödeme yapmadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini, itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adresinin Büyükçekmece olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin dava dışı … Otomotiv’in grup şirketlerinden biri olduğunu, muhasebe işlerinin birlikte yönetildiğini, davacının dava dışı şirket ile de ticari faaliyetlerinin bulunduğunu, cari hesaplar incelendiğinde dava dışı … Otomotiv’in davacı taraftan 583,91 Euro cari hesap alacağının, müvekkilinin ise davacı şirkete 575,42 Euro cari hesap borcunun bulunduğunun görüleceğini, bu nedenle müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari faaliyet neticesinde fatura üzerinde oluşan kur farkından kaynaklı cari hesap ve fatura alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası mahkememiz dosya içerisine celp edilmiştir.
Dava İ.İ.K.nun 67.maddesine dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosyasında davacı tarafın 20.000,00-TL asıl alacak olmak üzere toplam 627,00 Euro alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avansı faizi ile birlikte ödetilmesi istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafın yasal süresi içinde itirazı sonucu icra takibinin İ.İ.K.nun 66.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İ.İ.K.nun 67.maddesinde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Yetki itirazı hususunda İİK mad. 50, HMK mad. 10 ve TBK mad. 89 gereğince para borcu iddiası götürülecek borç olduğundan davacının ödeme zamanındaki yerleşim yerindeki mahkeme yetkili olup davacının, muamele merkezi Şişli olduğu anlaşıldığından, mahkememizin yetki alanında bulunması nedeniyle yetki itirazı reddedilerek davanın esasına geçilmiştir.
Mahkememiz ara kararı ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığının ve miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, 25/10/2019 tarihli raporunda bilirkişi özetle; davacı tarafın davalı taraftan 3.205,00 Euro olan fatura alacağına karşılık fiili ödeme tarihlerinde 2.623,66 Euro tahsil ettiğini, bu ödeme düşüldüğünde davacının davalı taraftan 581,34 Euro alacaklı olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinde davalı ile aynı ortaklar tarafından yönetilen dava dışı … Şti.’nin davacı taraftan 583,91 Euro alacaklı olduğunu, davalının ise davacı tarafa 575,42 Euro borçlu olduğunu, hesapların birbirini kapattığını, davalının davacı tarafa borcu olmadığının bildirildiğini ancak dosya içerisinde ve inceleme esnasında, taraflar arasında bu borç alacak ilişkisinin kapatılmasına ilişkin taraflar arasında düzenlenen herhangi bir belge veya bilgi verilmediğini, davacı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esa sayılı dosyası ile davalı taraftan 627,00 Euro fatura alacağı talep ettiğini, davacı taraf icra takip dosyası ile işlemiş faiz talebinde bulunmadığı için faiz hesabının yapılmadığını, sonuç olarak, tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre, davacı tarafın davalı taraftan 05/07/2018 takip tarihi itibarile ile 581,34 Euro alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava itirazın iptali davası olup usul ve yasaya uygun, denetime elverişli bilirkişi raporunda davacı ile davalı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun belirlendiği anlaşılmıştır. Usulüne uygun tutulan ticari defterler tarafların leh ve aleyhlerine delil vasfı taşımaktadır. Davacı taraf ticari defter kayıt ve belgelerine göre 627,00 EURO alacak kaydedildiği,faturalara karşı 8 günlük yasal süre içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, Davalı tarafın ticari defter kayıt ve belgelerine göre ise davacı tarafa borç alacak bakiyesinin kalmadığı bilirkişi raporunda belirtilmişse de davalı cevap dilekçesi ve bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde davadışı … Otomotiv ile muhasebe birimlerinin ortak olduğunu, davacı şirketin … Otomotive 583,91 EU borcu olduğu, davalı şirketin de davacı şirkete 575,42 EU cari hesap borcu olduğunu kabul ettiğini ve borç miktarlarının birbirine yakın olduğundan hesapların kapatıldığını beyan etmiştir. Takas, Borçlar Kanunu’nun 118 vd. maddelerinde düzenlenmektedir. Buna göre, iki kişi karşılıklı olarak bir miktar parayı veya konuları bakımından aynı türden malı bir birine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise, taraflardan her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Davalının davadan önce takas hakkını kullandığını iddia etmesi, dava konusu alacağın kabul edildiği manasına gelir. Yani davalı mahkeme dışında yapmış olduğu takas beyanını ileri sürmekle, takas beyanının vardığı anda, davacının alacağının varlığını ikrar etmiş olmaktadır. Bu durumda, takas alacağının mevcudiyetini, takas şartlarını ve takas beyanının yapıldığını gerektiğinde davalı ispat edecektir. Nitekim,takas edilecek alacağın karşılıklı, aynı nitelikte, muaccel, dava edilebilir olması gerekmekte olup hesabın kapatılması davalı ve davacı taraf dışında davadışı … Otomotiv ile yapılmış olduğundan takas için karşılıklı alacak olması şartı sağlanmamıştır .Davalının 3. kişinin ifası yani davadışı … Otomotiv tarafından yapıldığı iddiasında ise de bu durumda da borcun ikrar edilmiş olduğu ancak davacının davadışı … Otomotivden de alacaklı olduğunu, buna ilişkin bilirkişi raporunu dosyaya ibraz ettiği görülmekle birlikte bu meselenin davanın tarafları itibariyle dava konusunun sınırlarını aştığı, davacının davalı şirketten de alacaklı olduğunu ileri sürmeye devam ettiği anlaşılmış olduğundan, 3. kişinin borcun ifasını yerine getirdiği ispat edilemediğinden sonuç olarak bilirkişi raporunda belirlenen 581,34 EU miktar itibariyle taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında takibe konu fatura ve cari hesap alacağının oluştuğu hususunun ispatlandığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 581,34 Euro asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca yürütülecek faizi ile birlikte tahsil tarihindeki TCMB Efektif Satış Kuru TL üzerinden tahsili için takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden takip tarihindeki kur esas alınarak asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 215,23 TL karar harcından peşin alınan 40,83 TL harcın mahsubu ile eksik 174,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.150,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 247,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 81,93 TL ( 35,90 TL BH, 5,20 TL VH, 40,83 TL PH olmak üzere ) harcın davalından alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 835,70 TL ( 700,00 TL BK, 135,70 TL tebliğ ve müzekkere olmak üzere ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 774,84 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …