Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/770 E. 2021/363 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/770
KARAR NO:2021/363

DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 29/08/2018
KARAR TARİHİ: 21/04/2021

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 05/10/2018
KARAR TARİHİ:17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde ….Noterliği, 04/01/2011 tarih, 72 yevmiye numaralı, … no’lu Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedilmiş ve sözleşmeye konu “1 adet 2011 model, … marka, … … Tipi, …plaka no’lu, … Motor seri no, … Şasi no’lu, Lastikli Biçerdöver”, finansal kiralama yoluyla kiralandığını, davalının, müvekkili şirket ile akdedilen söz konusu finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçlanın ödemeyerek temerrüde düştüğünü, temerrüde düştüğü finansal kira borçlan nedeniyle ….Noterliğinden 31.05.2018 taııh … vevmiye numaralı ihtarnamenin gönderilerek borçların 60 gün içinde ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin, bu nedenle sözleşmeye konu malın 60 günlük süreyi takip eden 3 gün içinde teslim edilmesi gerektiğinin ve bütün fınansal kıra borçları muaccel hale geleceğinden yine 60 günlük sürenin dolmasını takip eden 3 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin ihtar edildiğini belirtildiğini, muhatabın sözleşme adresine gönderilen tebligatın “tevzi saatlerinde işe gittiğinden mahalle muhtarı imzasına 07.06.2018 tarihinde tebliğ edildiğini 60+3 günlük yasal sürenin 09.08.2018 tarihinde sona erdiğini yine dava dilekçesinde belirtildiğini, davacı firma, kiracının ihtarname ile kendisine verilen süre sona ermesine rağmen, ihtarname ile kendisine tebliğ edilen borcu ödemediğini ve bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini beyan ettiğini, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin… D.İş sayılı dosyası ile sözleşme konusu aracın ihtiyati tedbir ile ile müvekkili şirkete teslimine karar verildiği ve söz konusu karar …. İcra Müdürlüğünün… E.sayılı dosyası ile uygulanmak üzere icraya indirildiği beyan edildiğini, sonuç olarak davacı mülkiyeti kendisine ait olan malların hükmen iadesine, iadenin mümkün olmaması halinde dava ikame tarihi itibariyle sözleşme faizi ile bitlikte tahsiline karar verilmesine, iş bu dava sonuçlanıncaya kadar dava konusu ekipmanlar için verilen ihtiyatı tedbir kararırın devamına, mahkeme masraftan ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil … arasında 04/01/2011 tarihinde … sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme de 3.kışi …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığını, davacı sözleşmenin akdedildiği tarihten son taksit tarihi olan 19.01.2016 tarihini de geçirmek suretiyle 31.05.2017 tarihinde davacının noter aracılığı ile ödenememiş borçlann 60 gün içerisinde ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin fesih edileceğinin ihtar edildiğinin, akabinde asıl borçlu ve kefil aleyhine genel haciz voluyla ilamsız talep başlatıldığının, taraf olmayan kefil 3. kişi … tarafından dosyaya süresi içerinde yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu, daha sonra icra takibine devam edebilmek adına 3.kişi … aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyası üzerinden itirazın iprali davası ikame edilmiş olup bu davanın halen derdest olduğu belirtilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen … Esas… Karar sayılı 17/09/2019 tarihli kararı ile dosyanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında;
Davacı vekili davacı dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı … arasında 6361 Sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde, finansal kiralama sözleşmesi akdedidiğini, davalı … işbu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, Finansal kiralama sözleşmeleri eklerinde yer alan proforma faturada ve ruhsatnamede detayları yazılı dökümü yapılan ekipmanların, finansal kiralama yoluyla kiralanarak teslim edildiğini, davalı, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödemediğini, temerrüde düştüğünü ve müvekkili şirketçe davalıya; … Nolu Finansal Kiralama sözleşmesi için …. Noterliği’nden keşide edildiğini, 31/05/2018 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarname gönderilerek borçlarını 60 gün içinde ödemesi aksi taktirde bu sürenin sonunda sözleşmenin feshedileceği ihtar edildiğini, Finansal Kiralama Kanunu’nun 31. maddesi 1. fıkrası uyarınca ihtarname ile tanınmış süreye rağmen belirtilen borçlar ödenmediği gibi belirtilen süre içerisinde finansal kiralama konusu ekipmanın şirketimize tesliminin de gerçekleşmediğini finansal kiracı ve müteselsil kefille imzalanmış olan Finansal Kiralama Sözleşmesi feshedildiğini, bunun üzerine asıl borçlu ve müteselsil kefil hakkında 27.07.2018 tarihinde …. İcra Dairesi’nin … E. numaralı dosyasından Genel Haciz Yolu İle İlamsız Takibe geçildiğni ve ödeme emri gönderildiğini, ancak müşterek borçlu müteselsil kefil … söz konusu borca, işlemiş ve işleyecek faize, borcun ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu, davalının zaman aşımı itirazı haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğundan davalının zaman aşımına ilişkin itirazı dinlenemeyeceğini, davalı tarafından takip konusu alacağın tamamına ve ferilerine yapılan itirazın, altında imzalarının bulunduğu Finansal Kiralama Sözleşmesinin ilgili maddeleri karşısında geçersiz olduğunu, davalının faize yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, Şöyle ki alacak miktarı üzerine işlemiş olan faizin, ilgili sözleşme ve yasalar çerçevesinde işletilmiş faizdir olduğunu, borçluların ihtarnameye süresi içinde itiraz etmediklerini ve bu aşamada borçlular tarafından hiç ödeme de olmadığını ve maddi olarak ortada vaki borç bulunması sebebiyle temerrüde düştüklerini, bununla beraber davalı kefil, borçlu olmadığını herhangi bir belge ile de ispat etmediğini, bu nedenle davalı tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından açılmış takibe ilişkin itirazın iptalini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve takibin devamını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil yönünden söz konusu takibin hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, müvekkil tarafından iş bu icra dosyasına süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine icra takibi durduğunu, müvekkilinin kiracı sıfatında olmadığını, taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesinin genel hükümler başlıklı 1. Maddesinin I bendinde kefil: İş bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan gerçek ve/veya tüzel kişi veya kişiler olarak tanımlandığını, müvekkil … da davacının kabulü üzere iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu müsteselsil kefil sıfatıyla imzalayan gerçek kişi olması hasebiyle kefil statüsünde olduğunu, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktöring ve Finasman Şirketleri Kanununun 24. Maddesinde “kiralama konusu malın sigorta ettirilmesi zorunludur. Malın kimin tarafından sigorta ettirileceği sözleşmede gösterilir. Sigorta primleri kiracı tarafından ödenir.” denmekle borcun muhatabının kiracı olduğunu, keza bu husus taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesinin 31. Maddesinde de açıkça zikredildiğini, ancak bu maddede de sigorta primleri kiralayan tarafından gönderilen ihtarnamenin alınmasını izleyen 3 gün içerisinde ve ihtarnamede belirtilen şekilde ödenmesi gerektiği, denildiğini, TTK 1420. Maddesi hükümlerine göre söz konusu sigorta alacaklarının 2 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, şu halde davacının zaman aşımı yolundaki itirazları da yerinde olmadığını, müvekkilin sorumluluğu kapsamında tüm bedeller asıl kiracı tarafından ödendiğini, yapılan ilk ihbar …. Noterliği aracılığıyla 31.05.2018 tarihinde yapıldığını ve bu ihtarda da 1.041,77TL masraf alacağı ile 10.395,77€ sigorta borcunun ödenmediğinden bahsedildiğini, ancak …. İcra Müdürlüğünce yapılan ilamsız takipte bu bedellerin aksine toplamda 30.272,85€ ve 3.488,33TL masraf alacağı talep edildiğini, burada açık aykırılık ve çelişkiler dikkati çektiğini, ilamsız takipte belirtildiği üzere sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren kira temerrüt alacağı hesaplanması açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline ilişkin iş bu davanın reddini takibin kötü niyetli olması süresi içerisinde yaptığımız itiraza rağmen haciz tatbik edilmiş olması ve sair nedenlerle takip konusu alacağın %20 si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliler toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 19/02/2019 tarihli ara karar ile tarafların iddia ve savunmalarının yerindeliği, sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği hususlarında bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
17/07/2019 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Davacı … … A.Ş. ile davalı… arasında ….Noterliğinden onaylı 04.01.2011 tarih, 72 yevmiye numaraU, … no’lu finansa! kiralama sözleşmesi imzalandığını, finansal kiralama sözleşmelerine konu olan mal; “1 adet 2011 model, … marka, … 255 Tipi, …plaka no’lu, … Motor seri no, … Şasi no’lu, Lastikli Biçerdöver” olduğunu, davacı şirketin inceleme ve ibraz ettiği ticari defter kayıtlarının tetkikinde; İhtarname tarihi olan 31.05.2018 tarihi itibariyle davalının EURO,9.973,77 Sigorta Borcu, 1.041,77 TL Diğer Masraf Borcu olduğu görüldüğünü, davalının iş bu borcu, ihtarnamede verilmiş olan 60 günlük süre içerisinde kapatmadığı tespit edildiğini, kanuni sürenin sona erdiği 06.08.2018 tarihinde davalının halen EURO.9.454,84 Sigorta Boıcu ve 1.577,75 TL Masraf borcu bulunduğunu, buna göre davacı şirketin, 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 31.maddesi gereği davalının temerrüdü nedeniyle, sözleşmeyi feshetme hakkı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmelerin feshedilmiş olması nedeniyle, 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 33. Maddesi ve taraflar arasında münakit finansal kiralama sözleşmesinin 42. maddesi vc gcreğince, finansal kiralama konusu malların davalı tarafından davacı firkete avnen iade ve teslimi koşullarının oluştuğu, ancak, sözleşmenin imzalandığı 2011 tarihinden itibaren her sene yapılan sigorta poliçesi ödemeleri ile ilgili olarak hiç ihtar çekilmeyip, sözleşmenin kira riskinin olmadığı 31.05.2018 tarihinde ilk ili tının çekilmesinin, bu ihtann davalıya ulaştırılamayıp muhtara teslim edilmesi ve bu ihtardaki süre sonunda sözleşmenin fesih edilip mala ihtiyatı tedbir konulmasının hakkaniyetli olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce bu kez 04/03/2020 tarihli ara karar ile asıl dosyadaki bilirkişi raporuna itirazlar ve birleşen dosya kapsamı için tarafların iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelmesi yapılmasına karar verilmiştir.
31/08/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Davacı …Ş ile davalı … arasında ….Noterliğinden onaylı 04.01.2011 tarih, 72 yevmiye numaralı, … no’lu finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, Finansal kiralama sözleşmelerine konu olan mal; “1 adet 2011 model, … marka, … … Tipi, …plaka no’lu, … Motor sen no, … Şasi no’lu, Lastikli Biçerdöver olduğunu, davacı şirketin incelemeye ibraz ettiği ticari defter kayıtlarının tetkikinde; İhtarname tarihi olan 31.05.2018 tarihi itibariyle davalının EURO.9.973,77 Sigorta Borcu, 1.041,77 TL Diğer Masraf Borcu olduğu görüldüğünü, davalının iş bu borcu, ihtarnamede verilmiş olan 60 günlük süre içerisinde kapatmadığı tespit edilmiştir. Kanuni sürenin sona erdiği 06.08.2018 tarihinde davalının halen EURO.9.454,84 Sigorta Borcu ve 1.577,75 TL Masraf borcu bulunduğunu, buna göre davacı şirketin, 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 31.maddesi gereği davalının temerrüdü nedeniyle, sözleşmeyi feshetme hakkı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmelerin feshedilmiş olması nedeniyle, 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 33. Maddesi ve taraflar arasında miinakit fînansal kiralama sözleşmesinin 42. maddesi ve gereğince, fînansal kiralama konusu mallann davalı tarafından davacı şirkete aynen iade ve teslimi koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlık , asıl dava yönünden taraflar arsındaki Finansal Kiralama sözleşmesini konu malın iadesi istemine ilişkin olup birleşen dava yönünden Finansal Kiralama sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil konumunda bulunan davalıya karşı sözleşe gereğince ödenmeyen borçlar nedeniyle alacaklı olunduğu iddiasıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davaya konu finansal kiralama sözleşmesi 3226 sayılı Yasa döneminde düzenlenmiş olup, anılan Yasa 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun 52. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 6361 sayılı Yasa’nın Geçici 4. maddesinde “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen finansal kiralama sözleşmeleri için bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 3226 sayılı Kanunun süreye ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” düzenlemesine yer verilmiş olup, süre dışındaki diğer hususlarda 6361 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır.
6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu (FFFK) m.3/I-ç’de finansal kiralama uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilerek kapsamlı bir şekilde tanımlanmıştır.Buna göre göre, bir işlemin finansal kiralama işlemi sayılabilmesi için: 1)İşlemin bir finansal kiralama sözleşmesine dayalı olması, 2)işlemin bu Kanun veya ilgili mevzuat uyarınca yetkilendirilen kiralayan tarafından finansman sağlamaya yönelik yapılması 3)işlemin“a-bir malın mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi;b-kiracıya kira süresi sonunda malın rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması; c-kiralama süresinin malın ekonomik ömrünün yüzde sekseninden daha büyük bir bölümünü kapsaması ya da d-finansal kiralama sözleşmesine göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının malın rayiç bedelinin yüzde doksanından daha büyük bir değeri oluşturması” hallerinden herhangi birini sağlayan bir işlem olması gerekmektedir. Finansal kiralama sözleşmesi ise, FFFK. m. 18’de tanımlanmıştır.Buna göre finansal kiralama sözleşmesi; “Kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşmedir.” Finansal kiralama konusu malın kiracıdan da temin edilebileceği hükmü ile uluslararası uygulamada yaygın bir finansman yöntemi olan sat – geri kirala işlemi ülkemizde de mümkün hale getirilmiştir.Diğer taraftan, kiralayanın daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malı finansal kiralama sözleşmesine konu edebilmesi de artık mümkün olmuştur.Böylelikle, üreticiye doğrudan kiralayan kimse olma imkânının tanınmasıyla ikili sisteme de uygulama imkanı sağlamak suretiyle finansal bir pazarlama tekniği olarak kullanılma fırsatı gerçekleştirilmiştir.
TBK. m. 123 ve FFFK m. 31 birlikte değerlendirilerek kiralayanın, finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşen kiracıya ihtarname çekerek ifa için otuz günlük süre vermesi gerekir. Ancak, sözleşmede, süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış ise, bu süre altmış günden az olamaz. Bir yıl içinde kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödemeyen kiracılarla yapılan finansal kiralama sözleşmesi kiralayan tarafından derhal feshedilebilir.
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda yer alan yeni düzenlemedeki açık hüküm sayesinde artık bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi nedeniyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından temerrüt nedeniyle derhal feshedilmekte, böylece, kiralayanın kiracıya süre vermesine gerek kalmamaktadır.
“Hakkın kötüye kullanılması” MK.2/II’de; “Bir hakkın sırf gayri izrar eden sui istimalini kanun himaye etmez.” şeklinde belirtilmiştir. Bu hüküm kaynak İsviçre Medeni Kanunundaki hükümden farklıdır. Orada “bir hakkın açıkça kötüye kullanılması”ndan bahsedilmektedir. Doktrinimizde, tartışmalı olmakla beraber genellikle MK.2/II hükmünün kaynak İsviçre Medeni Kanunu hükmüne uygun olarak yorumlanması gerektiği benimsenmektedir. Özellikle kanunumuzda “sırf gayri izrar maksadı ile” yapılan suistimalden sözedilmeyerek “sırf gayri izrar eden” suistimalden sözedildiği vurgulanarak “hakkın kötüye kullanılmasında ızrar kastının gerekli olduğu” sonucuna varılamayacağı vurgulanmaktadır. Bir hakkın kötüye kullanıldığını kabul etmek için, failin “kusurlu olması” ve özellikle “zarar verme kastı ile” hareket etmiş olması zorunlu değildir.Eğer bir hak amacı dışında kullanılırsa, kötüye kullanılmış olur. Bir hakkın amacı dışında kullanılmış olup olmadığı (ve dolayısıyla hakkın kötüye kullanılmasının sözkonusu olup olmadığı) her olayın kendi koşulları içinde değerlendirilir. Doktrinde şu koşulların gerçekleşmesi halinde “hakkın kötüye kullanılmış sayılabileceği” -daha doğrusu bu koşulların gerçekleşmiş olmasının hakkın kötüye kullanıldığı konusunda önemli ipucu (bulgu) sayılacağıkabul edilmektedir: a) Hukuk düzenince tanınmış bir hakkın bulunması, b) Hakkın açıkça dürüstlük kurallarına aykırı olarak -amacı dışında- kullanılmış olması, c) Hakkın dürüstlük kurallarına aykırı olarak -amacı dışında- kullanılmış olmasından hak sahibi hiçbir menfaat sağlamamış veya çok az bir menfaat sağlarken başkalarının zarar görmüş veya zarar görme tehlikesi ile karşı karşıya bulunmuş olması, başka bir deyişle hakkın kullanılmasının hak sahibine sağladığı menfaat ile başkalarına verdiği zarar arasında aşırı bir nispetsizlik bulunması, “Hakkın kötüye kullanılması”nın yaptırımı (müeyyidesi) maddede “… kanun himaye etmez” şeklinde belirtilmiştir(EDİS, S., Medeni Hukuka Giriş ve Başlangıç Hükümleri, s.321 vd ., OĞUZMAN, M. K.,. .Medeni Hukuk Dersleri(Giriş – Kaynaklar – Temel Kavramlar) 1994, s.141 vd., KÖPRÜLÜ, B.. Medeni Hukuk (Genel Prensipler – Kişinin Hukuku) 1979 s.143 vd.) Bunun anlamı, kötüye kullanılan hakka dayalı talep ya da savunmaların kabul edilmeyeceğidir. Hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı her somut olayda ve yargılamanın her aşamasında hakim tarafından -karşı tarafça ileri sürülmemiş dahi olsa- MK.2/I gibi re’sen araştırılması gerekmektedir.Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.Taraflar arasındaki 04/01/2011 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesinin son taksidinin 18/12/2015 tarihlinde olduğu ve davalı kiracının bu taksidi 19/08/2016 tarihinde ödediği davacının ticari defter kayıtlarına kaydedildiği , kiracının 25/08/2016 tarihi itibariyle kira borcunun olmadığı, sözleşme boyunca davacı tarafça davalı şirete karşı finansal kiralamaya konu malın sigorta poliçesi primlerinin ödenmesi ile ilgili herhangi bir ihar çekilmediği, bu konudaki ihtarın davacı tarafça da ileri sürüldüğü gibi 31/05/2018 tarihinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 60 ay vadeli olmasına rağmen kira riskinin kalmadığı ve devir süresi gelmesine rağmen davacı tarafça sigorta poliçesinin yenilerek davalının ek masrafa sokulduğu usul ve yasaya uygun denetime elverişli 17/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.
Bu durumda davacı tarafça finansal kiralama sözleşmesinin asıl kira borcunun gecikmeli de olsa davalı tarafça ödendiği, ödeme öncesi fesih ihtaratında bulunulmadığı görülmektedir.
Mahkememiz dosyasıyla birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dosyasında ise davacı tarafça taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinde müteselsil kefile …’a karşı asıl davada dayanak gösterilen …. Noterliği 31/05/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarname nedeniyle alacaklı olunduğu iddiasıyla itirazın iptali talep edilmektedir. …. Noterliği 31/05/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarname aslı mahkememizce celbedilmiş olup incelendiğinde kira borcunun 1.041,77TRY diğer masraf borcunun ve 10.395,77EUR sigorta borcunun ödenmediği tespit edilmiştir.” “KONUSU :Finansal Kiralama bedelinin, sigorta ve temerrütlerinin ödenmesi ihtarıdır, AÇIKLAMALAR,2. …ödenmesi gereken kira borcunun 1.041,77TRY diğer masraf borcunun ve 10.395,77EUR sigorta borcunun ödenmediği tespit edilmiştir.” ifadesinin yazdığı anlaşılmıştır.
FFFK.m. 24/4’e göre; “Kiralama konusu malın sigorta ettirilmesi zorunludur. Malın kimin tarafından sigorta ettirileceği sözleşmede gösterilir. Sigorta primleri kiracı tarafından ödenir.” FFFK. m. 24/4 metninde sigorta primlerini ödeme yeri konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Sözleşmeye konu malın sigortalanması yükümlülüğü kiralayanda ise, kiralayan, sigorta işlemlerini yaptırdıktan sonra, yapılan sigortaya ilişkin primlerin kiracı tarafından ödenebilmesi için gerekli bilgi ve belgeleri kiracıya vermek zorundadır.
Sigorta sözleşmesinin kiracıya yapılan ihbarında, primlerin ödeme yerinin açıkça belirtilmesi gerekir, sadece sigorta yapıldığının bildirilmesi, kiracı için sigorta primlerini ödeme borcu doğurmaz. Dolayısıyla, kiralayan sigorta işlemini yapmış olmakla birlikte, bunu kiracıya ihbar etmemiş yada ihbar etmiş ancak ödeme yeri belirtilmemiş ise, rizikonun gerçekleşmesi durumunda kiracı primi ödemediği için, kiralanan sigorta teminatı dışında kalırsa, kiracı bundan sorumlu tutulamaz(TOPUZ, Murat; 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu Çerçevesinde Finansal Kiralama Sözleşmesi, Adalet Yayınevi, Ankara 2013, , s.422. )
FFFK. m. 31 uyarınca kiracıya gönderilecek ihtar kural olarak herhangi bir şekil (geçerlilik) şartına bağlı değildir. Ancak Türk Ticaret Kanunu m.18/b.3’deki “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.”düzenlemesi nedeniyle bu ihtarın TTK. m. 18’deki koşullara uygun şekilde yapılması gerekmektedir .
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki 04/01/2011 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesinin 31. maddesi incelendiğinde “…Sigorta primleri, Kiralayan tarafından gönderilen ihbarnamenin alınmasını izleyen 3 gün içinde ve ihbarnamede belirtilen şekilde ödenecektir.” şeklende sigorta primlerinin nasıl ödeneceği hükme bağlanmış olup davacı tarafça bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak asıl borçluya ve müteselsil kefile dosya içerisine sunulan davacı şirketçe yaptırılan … Poliçeleri ile ilgili herhangi bir ihtarname gönderilmediği, bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere asıl kira borcunun 19/08/2016 tarihinde ödendikten sigorta primlerinin ve temerrüdünün ödenmesine ilişkin ihtarnamenin poliçe tarihleri dikkate alındığında sözleşmede kararlaştırılan maddeyle bağdaşmadığı kanaatine varılmıştır. Asıl borçluya karşı usulüne uygun olarak sigorta primlerinin ödenmesi yönünden ihtarda bulunulmaması nedeniyle müteselsil kefilden de bu alacak kalemi talep edilemez.
Diğer yandan alacaklının fesih hakkını kullanabilmesi için borçlunun temerrüdünün koşullarının gerçekleşmesi gerekmektedir.Öngörülen koşullar gerçekleştiğinde alacaklının iki seçimlik hakkı bulunmaktadır. Alacaklı ya gecikmiş ifa ve gecikme tazminatı talep edecek ya da sözleşmeyi ileriye etkili olarak feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesinden dolayı uğradığı zararın tazmin edilmesini talep edecektir. Alacaklıya bunun dışında TBK.m.125/2’de yeralan “sözleşmeden dönme” hakkına yer verilmemiştir
FFFK.m. 31/1’deki açık hüküm karşısında, bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi nedeniyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından derhal feshedilebilir. Kanun koyucu, kiracının bir yıl içinde kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesini, doğrudan doğruya sözleşmenin devamını çekilmez kılan bir durum olarak değerlendirmiş olup davacının sözleşmeyi derhal feshetmediği ortada olup buna dayanarak sözleşmenin feshini ödemeyi kabul ettikten sonra davacı taraf talep edemeyecek olup yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere dosya içerisine sunulan 2012/2013,2013/2014, 2014/2015, 2017/2018, 2018/2019 yıllarında davacı şirketçe yaptırılan … Poliçelerinin sözleşme tarihinden ticaret hayatında uzunca bir süre sayılabilecek bir süre geçtikten sonra …. Noterliği 31/05/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile sigorta primleri ve bunun temerrüdünün talep edilmesi hem TTK M.18/2 gereğince basiretli davranma ilkesine hem de hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık oluşturmaktadır.
Davacı tarafın basiretli bir tacir olarak Sözleşmenin 31. maddesine göre sigorta primleri sözleşmede ve kanunda belirtilen şekilde sigorta primlerinin ödenmesine ilişkin ödeme planını içeren ihtarname göndermesi gerekirken hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuran …. Noterliği 31/05/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarname hukuk düzleminde geçerli olmadığından asıl ve birleşen dosya yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden davanın reddine,
2-…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı birleşen dosyası yönünden davanın reddine,
Asıl dava yönünden;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.724,83 TL harçtan mahsubu ile artan 1.665,53 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 13.545,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden;
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.088,26 TL harçtan mahsubu ile artan 2.028,96 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 20.375,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Asıl ve birleşen dosyalarda yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır