Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/761 E. 2021/453 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/761
KARAR NO:2021/453

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:27/08/2018
KARAR TARİHİ:02/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, … Mahallesi, … Caddesi, No:…, … Kat …, …/… adresinde … tesisat numaralı ticarethanesine sağlanan elektrik enerji bedeline karşılık davacı şirket tarafından tahakkuk ettirilen faturalarını ödemediğinden, davalının toplam 1.208,00 TL asıl alacak, 2.126,58 TL gecikme zammı, 382,80 TL zammın KDV’si ile birlikte toplam 3.717,38 TL tahsili için ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla icra takibinin başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ederek durdurduğunu belirterek, itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, 6183 sayılı Yasa gereği değişecek oranlar üzerinden hesaplama yapılmak üzere asıl alacağa yıllık %16,80 gecikme faizi uygulanması ve işleyecek gecikme faizine %18 KDV oranı uygulanarak alacağın tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi, davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir cevap veya beyan dilekçesinin ibraz olunmadığı anlaşılmış, davalının dava konusu takip dosyasına, dava konusu faturalardan önce işyerini tahliye ettiklerini, tahliyeden önceki dönemlere ait faturaları ödediklerini davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, elektrik faturasına ve faizlerin çok fahiş olduğunu, borçların zamanaşımına uğradığını belirterek icra takibine itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 05/03/2020 tarihli ara karar ile, iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
29/03/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; davalının, 15.07.2004 tarihinde abonelik sözleşmesi yaptığı, aboneliği ise 04.05.2008 tarihinde sonlandırıldığı, bundan dolayı davalının, icra takibine konu faturaların tanzim edildiği tarihlerde abone sıfatını taşıdığı anlaşıldığından, davalının icra takibine konu faturaları tanzim edildiği tarihlerde abone sıfatını taşıdığı, abonelik iptal ettirilmediği sürece elektrik enerjisinden davalının, aboneliği döneminde tahakkuk ettirilen sözü geçen faturaları ödeme yükümlülüğü olduğu kanaatine varıldığını, ancak, nihai hukuki takdir ve karar mahkememize ait olduğundan, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle alacağı iki seçenek halinde; davacı şirketin asıl alacağının 1.208,00 TL, gecikme zammının 827,81 TL, gecikme zammının KDV’si 153,15 TL ve davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle alacağı 2.188,96 TL, davacı… A.Ş.’nin, elektrik kesme tarihi itibariyle, abone olması nedeniyle icra takibine konu faturaları ödeme yükümlülüğü olan davalı… San Tic Ltd Şti’den talep edebileceği toplam bedelin 2.188,96 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Alınan bilirkişi raporu, usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiş, davacı yanın bilirkişi raporuna itirazları neticesinde mahkememizce 30/09/2020 tarihli ara karar ile davacı yanın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
22/03/2021 tarihli ek raporunda bilirkişi; davacı şirketin, itirazlarının kök rapordaki tespit ve hesapları değiştirecek her hangi bir hususun olmadığı kanaatine varıldığını, bu nedenle, Yargıtay …HD’nin 2016/… E, 2017/… K sayılı Kararına göre; faturaların son ödeme tarihlerinden elektriğin kesilmesi gereken tarihlere kadar gecikme zammı 6183 sayılı kanuna göre yıllık değişen %16,80 oranına göre, davacı şirketin, uzun bir süre faturalar ödenmemesine rağmen elektriği kesmemesi müterafik kusur oluşturduğundan, bu dönem için gecikme zammı için %9 yasal faiz ile hesaplandığını, davacı şirketin asıl alacağının 1.208,00 TL, gecikme zammının 25,60TL+825,21TL=827,81TL, gecikme zammı KDV’si 4,61TL+148,54TL=153,15 TL, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle alacağının 2.188,96 TL, davacı… A.Ş.’nin, abone olması nedeniyle icra takibine konu faturaları ödeme yükümlülüğü olan davalı… San. Tic. Ltd. Şti.’den talep edebileceği toplam bedelin 2.188,96 TL olduğu kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 1.208,00 TL asıl alacak, 2.126,58 TL %16,8 işlemiş yıllık faiz, 382,80 TL temerrüt faizinin %18 gider vergisi olmak üzere toplam 3.717,38 TL alacağı ve asıl alacağa yıllık %16,80 oranında gecikme faizi ve gecikme faizine işleyecek %18 KDV yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, elektrik aboneliğin nedeniyle ödenmeyen faturalardan kaynaklı alacaklo oulnduğu iddiasıyla başlatılan icra tikibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Yargıtay … Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen ve kaçak kullanıma sebebiyet veren abone davacının sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/… E.-… K.sayılı kararında da benimsenmiştir.
Somut uyuşmazlık açısından, davacının uzun sayılabilecek bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etse de bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davalının beraatını gerektirmeyeceği gibi tüketim bedeli olan ana borçtan hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Olsa olsa davalının (normal tüketim bedeli dışında) gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektirir.(Y…HD 2015/… E- 2015/…/… E-…/… K..gibi).Davacının ödenmeyen adet fatura sebebiyle elektriği kesmemesi nedeniyle müterafık kusuru olduğu açıktır.Müterafik kusur indirimi ise sadece gecikme zammı tutarı yada işlemiş faiz oranı üzerinden yapılabilir.Sözleşmede 6183 sayılı yasa gereği gecikme zammı alınacağına dair hüküm bulunmadığı görülmüştür.
Somut olayda davacı kurumca fatura borcunun ödenmemesi nedeniyle yönetmelik hükümlerine göre su kullanımının kesilmesi gereken tarih belirlenerek, bu tarihte kesilmesi gerekirken, kesmemesinin davacı kurumun müterafik kusurunu oluşturduğu,öncelikle davacının fatura alacağı hesaplanarak ,müterafik kusur oranında sadece gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim yapılması gerektiği de değerlendirilerek hazırlanmış olan 29/03/2020 tarihli kök bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının 1.208,00TL asıl alacak, 827,81 TL gecikme zammı, 153,15TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere 2.188,96TL alacağını ispatlamış olduğu analşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Ayrıca İcra inkar tazminatı yönünden yapılan incelemede; İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Diğer yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifade ile borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay … HD 04/06/2020 tarih 2020/… E. 2010/… K. Sayılı ilamı)Somut olayda mahkemece, takip konusu alacak miktarının tespiti bilirkişi incelelesi ile tespit edilmiş olup bir başka ifadeyle alacak, dava tarihi itibariyle likit ve muayyen olmadığından davacının icra inkar tazminat talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 1.208,00TL asıl alacak, 827,81 TL gecikme zammı, 153,15TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere 2.188,96TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %16,80 oranında gecikme faizi ve faizin %18 oranında KDV’si yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulun Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 149,52 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 63,49 TL harcın mahsubu ile eksik 86,03 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.188,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 104,59 TL ( 63,49 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH olmak üzere ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 943,90 TL ( 750,00 TL Bilirkişi Ücreti, 193,90 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin, davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 555,81 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır