Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/750 E. 2021/491 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/750 Esas
KARAR NO : 2021/491

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 15/08/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müteahhitlik yaptığını, toprak sahipleri ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapım işlerini davalı ile aralarında yapmış oldukları sözleşmelere bağlı olarak yürütüldüğünü, işlemlerin devamı esnasında hiç bir nakdi bedel alınmadan yapılan inşaatların ve daha sonra yapılacak inşaatların karşılığı olmak üzere davalı firmaya gayrimenkullerin devredildiğini, devredilen bu taşınmazların inşaat yapım bedeli olmasına rağmen davalı firma tarafından alınan bu gayrimenkulleri üçüncü kişilere devretmeye başladığını, ortada sözleşme olmasına rağmen inşaat yapım maliyetlerinin çok yüksek gösterilerek müvekkilinden nakdi olarak bedellerin de inşaat maliyeti olarak talep edilerek alındığını, sözleşmeler uyarınca hak edişten çok fazla miktarda gayrimenkulün davalı firmanın uhdesinde olduğunu bildirerek bila bedel davalı tarafından iktisap edilen gayrimenkullerin tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmemiş, her iki tarafın tacir olduğunu, uyuşmazlığın aradaki ticari ilişkiden kaynaklandığını belirterek davaya bakmakta Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu bildirmiş, esas yönünden ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Murisin malların) yönetmekle yetkilendirilen tereke temsilcisinin sınırlı yetkili olduğunu, davalı şirketteki payların temsili konusunda ilgili mahkemece yetkilendir! lmediğini, bu sebeple genel kurula çağrılmadığını;Yönetim kurulu Üyelerinin ibrasının geçerli olduğunu, zira gerçeğe uygun olarak düzenlenen fİnansal tabloların tasdikinin TK m.424 uyarınca yönetim kurulu üyelerinin ibrası sonucunu doğurduğunu, dolayısıyla dava dışı yönetim kurulu üyesi …’m ibra oylamasına katılmasının sonucu etkilemediğini;Davacıların şirketi zarara uğratma kastıyla hareket ettiğini, bu sebeple HMK hükümleri çerçevesinde para cezası ile cezalandırılması gerektiğini, ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış,… 6 ATM ‘nin … E.sayılı dosyası, … 2 ATM ‘nin … E.sayılı dosyası, … 3 AHM ‘nin … E.sayılı dosya sureti,dava konusu genel kurul toplantı tutanak ve kayıtları açısından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Aldırılan 06/10/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ” Davacının ileri sürdüğü pay sahipliği yapısına ilişkin itirazların kabul edilebilir olduğu, müteveffaya ait payların taksimine ve vasiyetnameye uygun olarak pay defterine kayıt edilmesine ilişkin yönetim kurulu kararının butlanına ve pay defterindeki kayıtların eski durumuna getirilmesine karar verildiğinden, davacılar ve dava dışı ortakların kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kendileri kullanırken, mütevaffaya ait paylardan doğan oy haklarım el birliği mülkiyet esaslarına uygun olarak oybirliği ile kullanmaları gerektiği,TTK m.477/1 c,2 gereği, müteveffaya ait paylardan doğan oy haklarını kullanacaklarsa, TTK m, 432/ Pe uygun olarak içlerinden birini veya üçüncü bir kişiyi ortak bir temsilci olarak tayin etmeleri gerektiği, somut olayda ortak bir temsilci tayin edilmediğinden miras ortaklığının genel kurula katılmamış sayılacağı,Miras ortaklığına ait paylar dışında kalan sermayenin ve oy haklarının kanunda öngörülen toplantı ve karar nisaplarını karşıladığı, bu sebeple alınan kararların yok hükmünde olmadığı, nisap yönünden geçerli olduğu,Davacı pay sahibinin birinci defa ertelenen genel kurulda tutanağa şerh olarak düşülen hususlara yönelik bilgi alma talebinin ikinci genel kuruldan sonraki bir tarih olan 07/02/2019’da bilgi alma ve inceleme davasında kabul gördüğü, bu sebeple davacının TK. m.420/2 gereği dava konusu ikinci toplantıda da fınansal tabloların onaylanması ve buna bağlı konuları erteletme hakkı olduğu, bu sebeple fınansal tabloların ve yönetim kumlu faaliyet raporunun onaylandığı 2 numaralı, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına yönelik 3 numaralı ve kar dağıtımına İlişkin 4 numaralı genel kurul kararlarının iptal edilebileceği,Davacılardan …’m iptali talep edilen kararlara ilişkin olumsuz oy kullanmak vc muhalefetini toplantı tutanağına geçirmek şartlarını karşılamadığı, bu sebeple iptal talebinin reddi gerektiği ” görüşü bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilmiş aldırılan 20/01/2021 tarihli ek rapora ” TK 477/1 gereği, genel kurula ilişkin tebligatın ortak temsilciye yapılmasının ancak böyle bir ortak temsilci atanmışsa zorunlu ve gerekli olduğu, aksi durumda mirasçılardan birine yapılan tebligatın miras ortaklığına yapılmış sayılacağı, bu sebeple miras ortaklığına tebligatın yapılmış sayılması gerektiği ancak toplantıya katılmadığı,Miras ortaklığının toplantıya katılmaması ve olağan karar ve toplantı nisaplarının uygulanması sebebiyle ulaşılan sonucun, anonim şirketlere hakim çoğunluk ilkesinin ve miras hukukuna ait miras taksim edilene kadar murisin tüm malvarlığına elbirliği ile malik olma kuralının sonucu olduğu,Davacının birinci toplantıda tutanağa şerh ettiği hususlara yönelik ikinci toplantıya kadar ve ikinci toplantıda bilgi alamadığı, bu durumun mahkeme karan ile sabit olduğu,Dava konusu uyuşmazlıkta “şirketin fınansal ve profesyonel hedefleri” ve “ticari sırlan” mevzu bahis olmadığından, davalı şirketin sunmuş olduğu Yargıtay kararının somut olayla bağdaştınlmasmm mümkün olmadığı,Davalının sunmuş olduğu mahkeme kararı ile eldeki dosyadaki olay ve olgulann gelişimi benzer görünse de eldeki davaya ilişkin yukarıda bahsi geçen kesin nitelikte mahkeme karan bulunduğundan, sunulan mahkeme kararından talep edilen bilgi ve belgelerin niteliği ve şirket merkezinde incelemeye elverişli olup olmadığı anlaşılmadığından kök raporda yer görüşümüzü değiştirmeye elverişli olmadığı,Diğer hususlarda kök raporun aynen tekrar edildiği ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava,genel kurul kararlarının yok hükmünde sayılması veya iptali istemine ilişkindir.
TTK 446 …iptal davası açabilecek kişileri belirlerken 1/b fıkrasında “Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun veya olmasın, çağrının usulüne uygun yapılmadığını ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri ” ifadesine yer verilmiştir.
TTK 447 mad’de “Genel kurulun özellikle,
a)Pay sahiplerinin genel kurula katılma, asgari oy,dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran kararları batıldır ” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan TTK 446 ve 447 …uyarınca somut davada davacılar, genel kurul kararlarının batıl olduğu veya iptali istemiyle dava açma hakkına sahiptirler.
Davalı şirketin % 45 ortaklık hissesine sahip ve davacılardan …’ın eşi ve davacılardan …’ın babası olan muris … 16/07/2015 tarihinde vefat etmiş olup dosyaya ibraz edilen … 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E – … K.sayılı veraset ilamına göre davacılarla birlikte dava dışı oğulları … ve … mirasçılarıdır.
TMK 640 Mad’de ” Birden çok mirasçı bulunması halinde mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşmeye veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte hareket ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine Sulh Mahkemesi miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir ” hükmünü içermektedir.
Bu hüküm uyarınca davacılar ile yönetim kurulu üyesi olan dava dışı … ve …, murisleri …’dan intikal eden miras ve şirket hisseleri üzerinde miras ortaklığı çerçevesinde elbirliğiyle mülkiyet sahibidirler.
… 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …Tereke sayılı dosyasında 14/11/2017 tarihli kararla Tereke idare memuru olarak … atanmıştır.
TTK 432 mad.’de “Bir pay, birden çok kişinin ortak mülkiyetindeyse bunlar içlerinden birini veya üçüncü bir kişiyi, genel kurulda paydan doğan haklarını kullanması için temsilci olarak atayabilirler ” ve yine TTK 477 mad.’de “Pay şirkete karşı bölünemez.Bir payın birden fazla sahibi bulunduğu taktirde bunlar şirkete karşı haklarını ancak ortak bir temsilci aracılığıyla kullanabilirler. Böyle bir temsilci atamadıkları taktirde, şirketçe söz konusu payın maliklerinden birine yapılacak tebligat tümü hakkında geçerli olur ” hükümlerine yer verilmiştir.
Bu hükümler doğrultusunda terekede yer alan şirket payına dayalı olarak genel kurula katılma paydan doğan hakların kullanılması için bir temsil zorunluluğu getirmiştir.Bu temsil iradi temsil niteliğinde olup eğer miras ortaklığına iradi temsilden önce tereke temsilcisi atanmışsa genel kurulda paydan doğan hakları kullanma yetkisi tereke temsilcisindedir.Somut davada da mirasçılar tarafından iradi temsilci seçilmediği ve genel kurul tarihinden önce terekeye tereke idare memuru olarak … ‘ün atanmış olduğu kuşkusuzdur. Tereke temsilcisine Tereke Mahkemesi olan Bodrum 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nce genel kurula katılma yönünde özel ve ayrıca hak ve yetki verilmesine kanunen lüzum yoktur.
Muris … vefat ettikten sonra bıraktığı vaziyetname uyarınca yönetim kurulu üyesi olan dava dışı mirasçılar tarafından yönetim kurulu kararı ile murisin şirket paylarının intikali yapılmış ise de … 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyasında vasiyetnamenin iptali davası devam etmekte olduğundan bu dava gözetilerek davalı şirket yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine yönelik açılan … 6.ATM ‘nin … E.sayılı dosyasında 22/11/2018 tarihli kararı ile açılan davayı kabul etmiş ve yönetim kurulu kararının batıl olduğuna karar vermiştir.
Davalı şirketin 16/05/2018 tarihli genel kurul toplantısında tereke temsilcisi olan …’e genel kurula çağrı tebligatı gönderilmemiş ve tereke temsilcisi genel kurula katılmadığı gibi miras ortaklığının sahip olduğu % 45 oranındaki şirket payı yönünden alınan kararlarda oy kullanamamıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında miras ortaklığını oluşturan mirasçılara tebligatın yapıldığı ve bu ortakların da toplantıya katıldığı, miras ortaklığının toplantıya katılmış sayılacağını, ayrıca tereke temsilcisine tereke mahkemesince genel kurula katılması için ayrı yetki verilmediğinden, temsilcinin genel yetkili tereke temsilcisi olamayacağını belirtmiş ise de Tereke İdare memuru … yukarıda gerekçelendirildiği üzere genel kurul toplantısından önce tereke idare memuru olarak atanmış olup TTK 432-477 mad’leri birlikte değerlendirildiğinde genel kurul toplantısına katılmak ve oy kullanmak için özel ve ayrı bir izin veya yetki verilmesine gerek yoktur. Bu gerekçelerle bilirkişi kök ve ek rapora katılmamakla birlikte hükme esas alınmamıştır. Tereke temsilcisi usulüne uygun olarak genel kurula çağrılmadığından TTK 447 …uyarınca genel kurulda alınan kararlar batıl olmakla hükümsüzlüklerinin tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Davalı … Tic.A.Ş. ‘nin 16/05/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olup hükümsüz olduklarının TESPİTİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 3.253,40 TL’nin ( 35,90 TL Başvurma Harcı, 4,10 TL Vekalet Harcı, 35,90 TL Peşin Harç, 177,50 TL tebliğler, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/06/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …