Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/744 E. 2021/793 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/744
KARAR NO:2021/793

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:14/08/2018
KARAR TARİHİ:06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris …, davacı şirketin abonesi olduğunu, 17 adet elektrik fatura bedelini ödemediğini, vefat etmiş olduğunu, yasal mirasçısı …’ın söz konusu bedelleri ödemediğini, bedellerin tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … E ile mirasçı aleyhine 2.242,37 TL asıl alacak, 11.404,27 TL gecikme zammı, 2.052,78 TL zammın KDV’si olmak üzere toplam 15.699,42 TL üzerinden 07.12.2016 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu itirazın iptaline, davalının en az %20 tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir cevap veya beyan dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 22/01/2020 tarihli ara karar ile ön incelemede tespit edilen uyuşmazlık noktalarında, tarafların iddialarının yerindeliğinin tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
29/03/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Dava Konusu Elektrik Borçlarının Ödeme Yükümlülüğü Muris … vefatından önce elektrik borçlarını ödemediğinden yasal mirasçılarının da müteselsilen veya münferiden elektrik borçlarını ödeme yükümlülüğü olduğundan, yasal mirasçı davalı …’ın murise ilişkin elektrik borçlarını ödeme yükümlülüğü olduğunu, ancak, bu yükümlülük, zaman aşımı, faizin başlangıç tarihi, en fazla hangi tarihe kadar faiz işletilebileceği, mirasın reddedilip reddedilmediği gibi bir dizi şartları ihtiva ettiğinden, yasal mirasçı …’ın murisin elektrik borçlarını ödeyip ödememesi hususundaki hukuki takdir tamamen mahkemenin takdirinde olduğunu, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle toplam alacağı; muris … ilişkin elektrik borçlarını, murisin yasal mirasçısı davalı …’ın ödemesi gerektiği yönünde karar vermesi halinde davacı şirketin, icra takip tarihi itibariyle davalı …’tan talep edeceği toplam bedel 3.618,79 TL olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu, usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiş, 02/12/2020 tarihli ara karar ile bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmesi ve çelişkilerin giderilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
04/03/2021 tarihli raporunda bilirkişi; beyan itirazlarda kök rapordaki kanaatlerini değiştirecek herhangi bir husus söz konusu olmadığını, davacı şirket borçlar ödenmemesine rağmen elektriği kesmediğini ve icra takibini 20 yıl sonra başlattığını, gecikme zammı ve KDV nedeniyle davalının borçlarının aşırı derecede artmasında %90 indirimli olarak hesaplandığını, kök rapordaki kanaatlerini muhafaza ederek Yargıtay 3. H. D.’nin 2017/693 esas ve 2017/11 karar sayılı kararına göre gecikme zammı %9 yasal faize göre hesaplanarak davalının icra takip tarihi itibariyle toplam 8.954,22-TL olduğunu beyan etmiştir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 2.242,37-TL Enerji Bedeli, 11.404,27-TL Gecikmiş Gün Faizi, 2.052,78-TL Faizin KDV’si olmak üzere toplam 15.699,42-TL’nin ve asıl alacağa yıllık %16,80 oranında gecikme faizi yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 2.242,37-TL Enerji Bedeli, 11.404,27 TL Gecikmiş Gün Faizi, 2.052,78-TL Faizin KDV’si olmak üzere toplam 15.699,42-TL’nin ve asıl alacağa yıllık %16,80 oranında gecikme faizi yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup takip ve dava konusu borç davacının abonesi durumundaki murisin borcu nedeniyle davalı mirasçıların sorumluluğuna dayalıdır.
Uyuşmazlık; abonelik iptal edilmediği sürece abonelik kapsamında kullanılan elektrik bedelinden abonenin veya/mirasçılarının sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, bütün hususları inkar etmiş durumdadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/233 E., 2018/10343 K. nolu, 22/10/2018 tarihli ilamında da vurgulandığı üzere;
Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kulla- nılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış uy- gulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen ve kaçak kullanıma sebebiyet veren abonenin sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27/04/ 2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.
Davacı ile davalıların murisi … arasında … nolu 21/11/1991 tarihli (ticarethane) elektrik aboneliği sözleşmesinin yapıldığı, …’ın 18/12/1998 tarihinde vefat ettiği, geride mirasçı sıfatıyla …, … kaldığı, adı geçen mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, terekenin kül halinde, aktif ve pasifiyle mirasçılarına intikal ettiği tespit edilmiştir.
TMK’nın 641. md. uyarınca mirasçılar miras bırakanın borçlarından müteselsilen sorumlu oldukları ve TBK’nın 163. maddesine göre alacaklının tereke borcu nedeniyle, -mirasçılar arasındaki iç ilişkide ve fiili kullanıcıya karşı dış ilişkide rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla- müteselsil sorumluluğu bulunan mirasçılardan birinden borcun tamamını isteyebileceği tartışmasızdır.Davaya konu takibe karşı sadece davacı …’ın 28/12/2016 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğu tespit edilmiştir.
Diğer yandan davacının elektrik tüketim bedeline esas faturalar uzun bir süre ödenmemesi nedeniyle yönetmelik gereği elektriği kesmesi gerekirken, emredici hükme aykırı davranarak elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etmektedir. Ancak bu kusur, tüketilen enerji bedelinin aslından davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Olsa olsa abonenin normal tüketim bedeli dışında, gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektirir.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, öncelikle Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddesi ve abonelik sözleşmesi uyarınca elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, elektriğin kesilmesi gereken tarihten önceki tüketim yönünden faiz dahil borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise, davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davalılar için gecikme zammından indirim sağlayacağı (abonelik sözleşmesinde gecikme zammının alınacağına dair hüküm var ise), bu indirimin de en fazla yasal faize kadar olacağı gözetilerek, davacı kurumun davalıdan isteyebileceği gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi noktasında, elektrik tarifeleri ve tüketim konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişiden aldırılan kök raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu davacının 20 yıl boyunca elektrik aboneliğini sona erdirmemesi nedeniyle davacının %90 müterafik kusurlu olduğu, davacının 2.242,37 TL asıl alacak, 1.166,46 TL gecikme zammı, 209,96 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere 3.618,79 TL toplam alacağını ispatladığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, takip konusu alacak likit olmadığından, bilirkişi incelemesi neticesinde açıklığı kavuştuğundan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 2.242,37 TL asıl alacak, 1.166,46 TL gecikme zammı, 209,96 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere 3.618,79 TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %16,80 oranında gecikme faizi ve faizin %18 oranında KDV’si yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 247,19-TL nispi karar harcının peşin alınan 189,61-TL harçtan mahsubu ile eksik 57,60-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 945,00-TL ( 750,00-TL BK ücreti, 195,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 217,83-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 230,71-TL (35,90-TL BH, 189,61-TL PH, 5,20-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.618,79-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır