Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/735 E. 2020/768 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/735
KARAR NO: 2020/768

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:13/08/2018
KARAR TARİH:11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki kapsamında akdedilen sözleşme uyarınca, davalı borçlu şirketin teslim, montaj ve kurulum edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle, davalı şirkete ödenen bedelin iadesi ve sözleşme cezasının ödenmesi amacıyla başlattıkları icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, haksız nitelikteki itirazın iptalini ve takibin devamım sağlamak adına işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu, öncelikle davalı şirketin yetki itirazı konusunda belirtmeleri gerekir ki, taraflar arasındaki sözleşmenin 15.4 maddesi uyarınca, sözleşmeden doğacak uyuşmazlıkların çözümünde … Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili kılındığını, bu sebiple davalının yetki İtirazının reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 03.04.2018 tarihli 1 adet … Taşıma Sistemi Tedarik/Alım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin … adına şirketin tek imza yetkilisi olan şirket müdürü … tarafından İmzalandığını, Sözleşmenin 6.3 ve 10.2 maddeleri incelendiğinde de, …’nın şifket yetkilisi olarak hareket ettiğinin görülebileceğini, bu sözleşme kapsamında davalı … tarafından sözleşmeye ek teknik şartnamede özellikle belirtilen 1 adet … Taşıma Sisteminin müvekkili şirkete ait işyerine sevkıyatının, kuralumunun ve tesliminin üstlenildiğini, Tarafların, sözleşmeye konu işlerin karşılığı olarak öncelikle 18.900,00 Eüro bedel üzerinde anlaştıklarım ve buna istinaden müvekkili şirketin davalıya ilk avans olarak 11.340,00 Euro ödediği, ancak, daha sonra tarafların sözleşme konusu işlere birtakım eklemeler yaptığından sözleşme bedelini revize ederek toplam 24.400,00 Euro üzerinde mutabık kaldıklarım» bu sebeple de müvekkili tarafından davalı şirkete 5-500,00 Euro daha ödendiğini, bakiye 7.560,00 Euro’nun ise sözleşme uyarınca ekipmanın kesin kabulü sonrasında Ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sonuç itibariyle müvekkili şirket tarafından davalıya ödenen toplam tutarın 16.840,00 Euro olduğunu, ekte sundukları ödeme belgeleri ve müvekkili şirkete ait ticari defterler incelendiğinde bu hususun açıklıkla görüleceğini, sözleşme konusu ekipmanın teslimi konusunu düzenleyen 5.maddede ise satıcı taralından sözleşme ekindeki Iş Planı’na uygun şekilde, taşıma sisteminin sevkiyatının 27.04.2018 tarihinde yapılacağını, kurulumunun ve çalışır hale getirilip tesliminin İse 04.05.2018’de tamamlanacağı belirtilmiş olmasına rağmen davalının, sevkiyat ve teslime ilişkin bu edimlerini yerine getirmediğini, müvekkili şirketin yetkilileri tarafından konuyu görüşmek üzere davalı şirkete ulaşılmaya çalışıldığı» ancak telefonlara yanıt alınamadığını, şirketin adresine gidildiğinde ise boş olduğunun görüldüğünü ve davalı şirket yetkilisine ulaşma yönündeki tüm çabaların sonuçsuz kaldığım, bunun üzerine taraflarınca ….NoterHğinin 23.05.2018 tarih ve … yev, nolu İhtarnamesi ile davalı şirkete sözleşmenin imzalanmasının ardından ödenen toplam 16.840,00 Euro’nun iadesi ile sözleşmede kararlaştırılan ceza bedelinin müvekkiline ödenmesinin talep edildiğini^ söz konusu ihtarnamenin, davalının ticaret sicilde kayıtlı olmayan yukarıda yazılı adresine tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından İhtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini ve müvekkili şirket ile de iletişime geçilmediğini, sözleşmenin 12.2 maddesinde taraflara, sözleşmenin diğer tarafça ihlali halinde, ihlal edene yazılı İhbarda bulunarak 15 günlük ihlali gidemıe süresi tanıma, ihlalin bu sürede giderilmemesi durumunda ise gönderilecek yazılı ihtar ile sözleşmeyi feshetme imkanının tanınmış olup, satıcının sözleşmeyi ihlalinden dolayı alıcının sözleşmeyi feshetmesi halinde ise başkaca bir ihtar veya mahkeme kararına gerek kalmaksızın, satıcının alıcıya, fesih tarihinden itibaren 10 günlük süre içerisinde 10.000,00 Euro sözleşme cezasını ödeyeceğinin kararlaştırıIdığını, taraflarınca gönderilen 23 .05.2018 tarihli ihtarnamede davalıya gereken sürenin verildiğini ve süre dolduğunda, yine …. Noterliğinin 13.06.2018 tarih ve … yev. nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında ödemiş olduğu 16.840 Euro ve yukarıda değindikleri 12.2 madde uyarınca 10.000,00 Euro sözleşme cezasının tahsili amacıyla davalıya gönderilen ödeme emrine ise davalı tarafından haksız ve dayanaksız şekilde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, yukarıda açıklamış olduktan tüm hususların, müvekkiline ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde ortaya çıkacağını, davalı şirketin ihtarnamelere olumlu ya da olumsuz hiçbir cevap vermeyip ödeme emrine itiraz etmesi dahî süreci uzatmaya yönelik kötü niyetli bu girişiminin durdurulabilmesi amacıyla işbu itirazın iptali davasını açmak gerektiğini, tüm bu nedenlerle; davalı borçlu yanın, …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine, borcun en az %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine; ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçlu yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan taşıma sistemi tedarik alım sözleşmesinden doğan edimlerin yerine getirilmemesi sebebiyle ödenen bedelin iadesi ve cezai şartın ödenmesi için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava, İİK 67 Mad.’sine dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 16.840,00 Euro asıl alacak, 10.000,00 Euro Cezai Şart Alacağı olmak üzere toplam 26.840,00 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %2,40 Euro TCMB azami faiz oranlarında avans faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 Mad.’si uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67. Mad.’sinde belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış,26/03/2019 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde, davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
22/10/2019 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerden Yevmiye ve Defter-i Kebir Defterlerinin E-Defter olduğu, 2018 yılı Yevmiye ve Defter-i Kebir Defterlerinin E-Defter Beratlarının Oluşturma Tarihlerinin süresi içerisinde olduğu, 2018 yılı Envanter Defterinin açılış noter tasdikinin zamanında yaptırılmış olduğu kayıüarının düzenli ve muhasebe ilkelerine uygun bulunması nedeniyle kayıtlarının lehine kesin delil vasfinın bulunduğu, rapor tarihine kadar davalı şirket herhangi bir ticari defter ve kayıt İbraz edilmediğinden davalı defter Ye kayıtları üzerinde inceleme yapılamamış olup,davalıların ihtilafa düştüğü dava konusu alacak bakiyesinin tespitinde davacı kayıtları ile tüm dosya muhteviyatı belgelerin esas alındığı, davacı …Ş. ile davalı …Tic. San. Ltd. Şti. arasında 03.04.2013 tarihinde “1 Adet … TAŞIMA SİSTEMİ TEDARİK / ALIM SÖZLEŞMESİ” imzalandığı, sözleşme ekinde Geçici Kabul Tutanağı Kesin Kabul Tutanağı, İş Plam, Ekipman Özellikleri bulunduğu, sözleşme ekinde yer alan Geçici Kabul Tutanağı Kesin Kabul Tutanağı, İş Plam’nda yer alan bilgilere göre 27.04.2018 tarihinde Sözleşme1ye konu sistemin sevkıyatının, 04.05.2018 tarihinde kurulum ve tesliminin yapılmasının belirlendiği, ancak dava dosyası içerisinde davalı tarafından bu edimlerin yerine getirildiğine dair herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, davacı tarafından davalı şirkete …. Noterliğinin 23.05.2018 tarihli … yev. numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek atedarik/alım sözleşmesinden kaynaklanan edim yükümlülüğünüzü yerine getirmekte temerrüde düştüğünüzün, işbu edimin verilen süre içerisinde yerine gerilmemesi halinde taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmiş sayılacağının ve bu halde tarafınıza yapılan 16.840,00 Euro tutarındaki ödemenin iadesinin gerekliğinin, haksız olarak sebebiyet verdiğiniz doğmuş/doğacak zararlar karşılığı olarak taraflar arasındaki sözleşmenin 2.2. maddesi ile kararlaştırılan cezai şartın tarafınızdan talep edileceğininn ihtar edildiği, sözleşmece konu sistemin sevkiyatının; kurulum ve tesliminin yapılmaması sebebi ile Davacı …Ş. tarafından davalı …Tic. San. Ltd. Şti. (…) adına …. Noterliğinin 23.05.2018 tarihli … yev. numaralı ihtarnamesinin ve …. Noterliği’nce düzenlenen 13.06.2018 tarihli … Yev. numaralı fesih ihtarnamesinin keşide edildiği, davacının ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan özleşeme gereği verilen avanstan dolayı 16.840,00 EUR alacaklı olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalı tarafın edimlerini yerine getirmemesi sebebi ile davacının 10.000,00 EUR cezai şart talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMI BİR BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE;
Dava, taraflar arasında imzalanan … Taşıma Sistemi Tedarik-Alım söleşmesi kapsamında edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve cezai şart bedelinin ödenmesi amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf cari hesaptan alacaklı olduğunu ileri sürmüş, davalı ise cevap dilekçesi sunmayarak bütün hususları inkar etmiş durumdadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defterlerini sunmaları için taraflara süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı taraf dosya kapsamında uyuşmazlığa konu ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesinde sunmadığı gibi alınan bilirkişi raporuna karşı da herhangi beyan ve itirazda bulunmamış olup davalı tarafça, davacının alacağını hükümden düşürecek bir belge veya başkaca delil sunulmamıştır.Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.Sözleşmenin 5. maddesine göre taşıma sisteminin 27/04/2018 , tesliminin ise 04/05/2018 olarak kararlaştırıldığı, davalının bu edimlerini yerina getirmemesi üzerine davacının 23/05/2018 tarihli ihtarname ile ödenen 16.840,00EU iadesi ve ceza bedelinin ödenmesini talep ettiği,davacının 13/06/2018 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği,sözleşmenin 12.2. maddesi incelendiğinde fesih tarihinden itibaren 10 gün içerisinde 10.000,00EU cezai şart bedelinin düzenlendiği , davalı tarafa bilirkişi teslim tutanağının TK m.35 e göre tebliğ edildiği, davalı tarafın Bilirkişi incelemesinde yerinde inceleme günü uyuşmazlığa konu ticari deftter ve kayıtlarını sunmadığı, davalı tarafın edimlerini yerine getirdiğine dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, bilirkişi raporuna karşı herhangi beyan ve itirazda bulunmadığı gözetilerek davacının davasının kabulüne
karar verilmiş ve alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 16.840,00 Euro asıl alacak ve 10.000,00 Euro cezai şart bedeli olmak üzere toplam 26.840,00 Euro üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4-a maddesi gereğince döviz faizi işletilmesine,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın ( takip tarihindeki kur üzerinden 1 Euro = 5,38 TL ) %20’si oranında 18.119,84 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 6.188,83 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.741,49 TL harcın mahsubu ile eksik 4.447,34 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.556,92 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.609,59 TL ( 1.782,59 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH, 650,00 TL BK, 177,00 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) toplam yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır