Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/729 E. 2020/859 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/729
KARAR NO:2020/859

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:09/08/2018
KARAR TARİHİ:09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın en büyük oğlu …’ın 25.09.2016 tarihinde, …’in sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında vefat ettiğini, davaya konu kazaya davalılardan…’in kusurlu hareketleri ile tek başına sebebiyet verdiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, destekten yoksun kalan davacı anne için belirlenecek maddi tazminat tutarının hüküm altına alınmasını, davacı müvekkilin bakiye yaşam süresine, çalışamama durumu, emekli maaşının azlığı, davalı sürücünün asli kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat talep ettiğini, murisin ölmeden önce asgari ücretle çalışmakta olduğunu, ancak aylık ortalama 2.000,00 TL bahşiş almakta olduğunu, kimi dönemler günlük 200,00 TL -300,00 TL bahşiş almakta olduğunu, davacı müvekkilin en büyük oğlunu bu kaza neticesinde kaybetmesi ile büyük bir yıkım yaşadığını, meydana gelen kaza sonucu …’ın vefatı nedeniyle davacı müvekkil annesinin elem ve üzüntü yaşadığı göz önüne alınarak davacının 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25.09.2016 tarihinden itibaren İşleyecek yasal faizi ile birlikte davalı… ve…’den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini, davalılardan…’a ait olan … plaka sayılı aracın 01.04.2016 – 2017 vadeli … nolu poliçe ile … A.Ş.ne yaptığı başvuru neticesinde 03.02.2017 tarihinde 48.378,00 TL ödeme yaptığını, bu ödemenin son derece yetersiz olup Sayın Mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde poliçe limitleri dahilinde, yargılama sonunda davacı müvekkil
lehine hükmedilecek maddi tazminattan diğer davalılar ile birlikte sorumlu tutulmasını talep ettiğini, araç sahibinin kural olarak aracın işleteni kabul edildiğinden tazminat sorumluluğu olduğunu, bu nedenle araç sahibine karşı da tazminat davası açılabileceğini, davalı… ise kazaya sebebiyet veren aracın hem ruhsat sahibi olup, kanun gereği araç işletenin ve işverenin kusursuz sorumluluğu gereğince yargılama sonunda davacı müvekkil lehine hükmedilecek maddi ve manevi tazminattan diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasını talep ettiğini, gerçek kişiler adına kayıtlı olması halinde araç ve taşınmaz mal varsa, kaydına üçüncü şahıslara devrini önlemek için ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiğini, müvekkilin eşinin emekli maaşı İle geçindiğini, diğer çocukları evli ve çocuklu olup ancak kendilerine yetebildiklerini, iş bu durumdan dolayı da adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ettiğini beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak ve de … AŞ’nin sadece maddi tazminattan poliçe limitleri dahilinde sorumlu olması kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 151.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediğini, her ne kadar işletmecinin aracının neden olduğu zarardan 2918 sayılı yasanın 85-86 maddeleri gereğince sorumlu olsa da kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutuklu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmesi durumunda sorumluluktan kurtulacağını, diğer davalı Muharrem aleyhine …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile TCK 85/2. maddesi gereğince dava açılmış olup, olayın meydana gelmesinde fiilen tüm kusurun, olay günü şahsına ait aracı emaneten alan ve bu araçla arkadaşlarını gezdirmek isterken, olumsuz hava ve yol koşullan çerçevesinde kazanın oluşumuna sebebiyet veren diğer davalı Muharrem’e ait olduğunu, manevi sorumluluğunun olmayacağını beyanla öncelikle …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının H.M.K. 165. maddesi gereği bekletici sorun yapılmasına ve davanın tarafından reddine karar verilmesini 25.09.2018 tarihinde talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen ve 25.09.2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracı müvekkil şirkete 01.04.2016 – 01.04.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibari ile müvekkil şirketin sorumlu tutulabileceği azami teminat limitinin 310.000 TL ile sınırlı olduğunu, davacının huzurdaki davadan önce müvekkil şirkete yapmış olduğu başvuru üzerine 9524474 numaralı hasar dosyası açıldığını, davacının ibraz ettiği evraklar üzerinden yapılan inceleme neticesinde TRH-2010 tablosuna göre aktüer hesaplaması yapıldığını ve sigortalının kusuru oranında (%100) davacı … için 48.378,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 03.02.2017 tarihinde davacı vekili Av. …hesabına ödendiğini, müvekkil şirket tarafından davacıların zararı tamamen karşılanmış olup huzurdaki davanın reddi gerektiğini, meydana gelen kazadaki kusur oranlarının rakamsal olarak tespiti amacı ile dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesİ’ne gönderilmesini talep ettiğini, müteveffanın vefatı sebebi ile işbu davada davacı olmadığı halde destekten yoksun kalan kimseler varsa mahkeme tarafından re’ sen tespit edilmesini, bu sebeple müteveffanın kendisinin ve anne ve babasının güncel nüfus kayıtları dosyaya celp edilmesini, hesaplama yapılmasına karar verilmesi halinde, hesap raporundan ilgili pay oranları dikkate alınmasını, öncelikle müvekkil şirketçe ödeme yapılan tarih dikkate alınarak ödemenin davacının zararını karşılayıp karşılamadığı hususunun tespit edilmesini, davacı taraf her ne kadar faizin kaza tarihi itibari ile işletilmesini talep etmişse de müvekkil şirkete yapılan başvuru üzerine 03.02.2017 tarihinde davacılara destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığından davacıların bakiye tazminat talebinin kabul edilmesi halinde faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini 14.01.2020 tarihinde talep etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi usulüne uygun şekilde davalı…’e tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Dava, trafik kazası kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, mahkememizce … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 05/08/2019 tarihli raporda davalı sürücü…’in dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde %100 kusurlu olduğu kanaatine varıldığını bildirilmiştir. Mahkememiz 30/10/2019 tarihli ara karar ile dosyanın aktüerya hesabı yapılmak üzere bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
14/01/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Davalı sigorta şirketi tazminat ödeme tarihi 03.02.2017 verileri kullanılarak davacı … için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının 95.139,15 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 03.02.2017 tarihinde ödenen 48.378,00 TL destekten yoksun kalma tazminat tutarının, davacının gerek zararını karşılamadığı, rapor tanzim tarihi verileri kullanılarak davacı … için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının 153.870,58 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 03.02.2017 tarihinde ödenen 48.378,00 TL destekten yoksun kalma tazminat tutarının, rapor tarihine kadar hesaplanan 12.823,48 TL yasal faiz tutarı ile güncellenmiş değeri 61.201,48 TL’nin tenzil edilmesi durumunda davacının talep edebileceği bakiye tazminat tutarının 92.669,09 TL olduğu, hesaplanan bakiye tazminat tutarının, … no’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesinin bakiye 261.622,00 TL (310.000 TL – 48.378TL) sakatlanma ve ölüm teminat limiti dahilinde olduğu, Manevi tazminat taleplerinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları madde A.6.f maddesi Teminat dışı kalan hallerde sayılarak davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamı dışında tutulduğu, davacı tarafın diğer davalılar yönünden müşterek ve müteselsil talep ettiği manevi tazminat tutarının mahkememiz takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Davacı vekili 17/09/2020 tarihli dilekçesi ile 1.000,00 TL üzerinden açılan davasını 92.669,09 TL olarak ıslah ettiğini beyanla eksik peşin harcını mahkememiz veznesine depo etmiştir.
Dava destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre işletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Aynı Kanun’un 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 162/1.maddesine göre müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur . Aynı Kanun’un 163.maddesine göre borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.
Dosya kapsamında kusur konusunda aldırılan 05/08/2019 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi Heyet raporunda davalı sürücü…’in kazanın oluşumunda %100 oranında asli kusurlu olduğu, destek müteveffa yolcu …’ın yolcu olarak bulunduğu araçta meydana gelen kaza nedeniyle olayda atfıkabil bir kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davaya konu trafik kazası nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesi … E ceza yargılamasında aldırılmış olan 01/03/2019 tarihli ATK raporunda davalı…’in asli derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda Mahkemece aldırılan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü müteveffa desteğin tazminattan indirim yapılmasını gerektiren bir
müterafik kusururunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı sorumluluğu tarafların kusurlu olması şartı ile müştereken ve müteselsilen sorumludur.Ayrıca destek kazada yolcu konumunda olup kusursuzdur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davalı sigorta şirketi ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olup manevi tazminat talebi poliçe teminatı dışında bulunmaktadır.
İşleten kavramı “araç maliki’ nden daha geniş bir statüyü ifade etmektedir. Karayolları Trafik Kanununun 3. maddesinde “işleten” şu şekilde tarif edilmiştir.Madde 3:“Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehini gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.”KTK 85. maddesine göre aracın işletenini tespit etmek için öncelikle aracın trafik kaydına bakılır. Genel olarak trafik sicilinde araç sahibi olarak görünen kişi işletendir. Bu husus yasal karinedir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun E.2008/10-273, K:2008/275 sayılı, 26.03.2008 tarihli kararında “..Şekli ölçüye göre işleten, satışa esas olan tescil belgesinde (m.19) aracın fenni muayene ve trafiğe çıkmasının temelini oluşturan trafik belgesinde (m.21), sigorta poliçesi ile (m.91) vergi kaydında adı yazılı kişidir.Karayolları Trafik Kanunu Md. 85/1 .” bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne ya da yaralanmasına sebep olursa bu zarardan motorlu araç işleteni sorumludur.” Hükmünü içermektedir. Buna göre, zarara; motorlu aracın işletilmesinin sebep olması halinde, aracı işleten ve aracın işleteninin bağlı olduğu teşebbüs sahibi hakkında kusursuz sorumluluk ilkelerini öngörmüştür. Bu durumda işleten hiç kusuru bulunmasa bile doğan zarardan sorumlu tutulabilecektir.KTK Md. 86. da işletene bir kurtuluş beyyinesi getirme ve kanıtlama imkanı tanınmıştır. Buna göre maddede yazılı hususlar davalı araç maliki tarafınndan dosya kapsamında kanıtlanamamıştır. Açıklanan nedenlerle davalılardan… araç maliki olup işleten sıfatıyla tazminat talepleri yönünden kusursuz sorumluluk ilkesi nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumluluk altındadır.
05/08/2019 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının kususuz oluşu, davalı … şirketine ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü…’in %100 oranında kusurlu oluşu, davacı …’ın müteveffa olan oğlu …’ın geçirdiği trafik kazasına bağlı desteğin kaza tarihinde yaşı, desteğin davacıya hayatına devam etseydi sağlayacağı katkısı, trafik kazası nedeniyle oluşan zararın yaşamına etkisi,paranın alım gücü, duyduğu acı ve üzüntü, vucüt fonksiyon kaybı oranı ve tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; haksız bir eylem sonucunda yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4.maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılarak davacı için 50.000,00 TL manevi tazminatın uygun olacağı kanatine varılmıştır.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde yukarıda açıklanan nedenlerle Davanın Kısmen Kabulü ile Maddi tazminat davası yönünden;Davacı … için 92.669,09-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden ödeme tarihi olan 03/02/2017 tarihinden itibaren, davalılar… ve… yönünden kaza tarihi olan 25/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline;Manevi tazminat davası yönünden;davacı … için 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve…’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine şeklinnde karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Ayrıca gerekçe yazımı sırasınnda davacı vekili 29/12/2020 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin maddi zararlarının dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığı, tazminat taleplerinden … A.Ş., sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsü yönünden ve davaya konu maddi tazminat hakkından feragat ettiklerini bildirmiş olsa da Ferâgat 6100 Sayılı HMK’nın 311. madde hükmü uyarınca kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, aynı Kanun’un 309/2. maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Öte yandan, aynı Kanun’un 310. maddesi uyarınca davadan feragat, karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür. Mahkeme davadan el çektiğinden, karar ortada durduğu müddetçe, davayı yeniden ele alıp, feragat nedeniyle bir karar veremez. Mahkememizce 09/12/2020 tarihinde karar verilmiş olmakla dosyadan el çekilmiş olup feragat hususunun istinaf aşamasında değerlendirilebileceği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
A)Maddi tazminat davası yönünden;
Davacı … için 92.669,09-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden ödeme tarihi olan 03/02/2017 tarihinden itibaren, davalılar… ve… yönünden kaza tarihi olan 25/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
B)Manevi tazminat davası yönünden;
Davacı … için 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve…’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 6.330,23 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslah ile alınan toplam 1620,10 TL harcın mahsubu ile eksik 4.710,13 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Kabul olunan maddi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.753,56 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul olunan manevi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar… ve…’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.428,70 TL’nin (680,00 TL BK ücreti, 318,00 TL Adli Tıp Faturası, 430,70 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır