Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/721 E. 2021/630 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/759
KARAR NO:2021/556

DAVA TARİHİ:19/08/2018
KARAR TARİHİ:23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … A.Ş. ….İcra Müd. … E. Sayılı dosyasından icra takibi yaptığını, icra takibine konu emre muharrer senetlerin diğer davalı … … Ltd.Şti. ne 29.08.2016 tarihinde imzalanan 5 yıl süreli kiralama (Mülkiyet devir opsiyonlu) kopya başı ücret-servis sözleşmesine istinaden verildiğini, davacı … Ltd. Şti.’nin asıl borçlu diğer davacı …’nin ise kefil sıfatıyla bedelleri 1.670,00 Euro olan 36 Adet senedi imzalayıp davalı … … Ltd. Şti.’ne teslim ettiğini, davalı …’in tüm senetleri cirolayarak diğer davalı …’e verdiğini, davalı … ile imzalanan sözleşmeye ilişkin hizmetin 2018/Mart döneminden beri alınamadığını, söz konusu makinaları da ticari faaliyetinde kullanamadığını, davalı …’in şirket sahibinin ölmesi ile şirketin bir anda ticari faaliyetin sona erdiğini öğrendiklerini, bu durumu öğrendiklerinde 01.06.2018 ve 14.06.2018 tarihlerinde 2 kez davalı …’e “Sözleşme gereklerini yerine getirmelerini aksi taktirde sözleşmeyi fesihedeceklerini, bedelsiz kalan senetlerin iade edilmesini” noter marifetiyle talep ettiklerini, davalı … ile yaşadıkları sorunları diğer davalı …’e ayrıntılı olarak anlatmalarına rağmen, davalı …; “vadesi gelen 5 adet ve her biri 1.670 Euro tutarındaki” senetleri icra takibine konu ettiğini, davacı … ‘nın, davalı …’le imzalanan sözleşmedeki hizmetin yerine getirilmediğine, makinaların çalışamaz olduğuna ilişkin …. Sulh Hukuk Mahkemesi…D. İş sayılı dosyasında delil tespiti davası açtıklarını, bu hususta 14.08.2018 tarihinde keşif yapıldığını, bilirkişi raporunu sunacaklarını, davacıların, davalılara borçlu olmadığı, İcra dairesini ödenecek paranın davalı … A.Ş.’ye ödenmemesi için uygun görülecek teminatla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … ile ticari ilişkileri olduğunu, söz konusu senetleri ciro yoluyla aldıklarını, senetlerin ödenmemesi üzerine…. İcra Müd. 09.08.2018 tarihinde … E. sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, davacı tarafın davalı … ile 2016 yılında sözleşme yaptığını, 2 yıl makinaları kullanıp hizmeti aldıklarını, davacının, davalı Formnetin sahibinin öldüğünü nisan ayında öğrenmelerine rağmen 2 ay bekledikten sonra davalı …’e ihtar çektiğini, hizmet alamadığı dönemlerde ne ihtar çektiklerini ne de makinaları iade ettiklerini, sözleşmede “… “nin imzasının, senetlerde davacı “…”nin kefil imzasının olduğunu, söz konusu defilerin ileri sürülebilmesi için kendilerinin kötü niyetli iktisap gerçekleştirdiğinin ispatlanması gerektiği, senetleri iyiniyetli, yetkili hamil sıfatıyla ellerinde tuttuklarını, davanın reddine, lehlerine %20 İcra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 29.08.2016 tarihli 5 yıl süreli kiralama (mülkiyeti devir opsiyonlu) kopya başı ücret-servis sözleşmesi imzalanmak suretiyle fotokopi cihazlarını kiralamak suretiyle kira ilişkisi bulunduğu ve sözleşme nedeniyle kira bedellerine ilişkin düzenlenen bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mülga 1086 sayılı HMUK.’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, takibe konu senetlerin taraflar arasındaki kira sözleşmesine konu edimlerin yerine getirmesi karşılığında verildiğinin iddia edildiği, bu bağlamda takibe konu senetlerin kambiyo vasfına ilişkin herhangi bir itirazın da bulunmadığı anlaşılmıştır. Davanın, 6100 Sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra 19/08/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Bu nedenle mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve 115/2 md uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE,
2-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı Dev Bilişin vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır