Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/707 E. 2020/858 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/707
KARAR NO :2020/858

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:02/08/2018
KARAR TARİHİ:09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili işletme kooperatif niteliğinde bir tüzel kişi olup 2000 yılından bugüne kadar kesintisiz çalışan bir arıtma tesisini bünyesinde bulundurduğunu, bu arıtma tesisi ile günlük ortalama 400-500 m3 atık su arıtılmakta ve periyodik aralıklarla … tarafından kontrol edildiğini, müvekkili kooperatife … tarafından 22.02.2018 tarihli yazısında ön arıtma tesisi çıkışından 24.01.2018 ve 26.01.2018 tarihlerinde alınan ardışık numunelerin ortalamasında … (Toplam Siyanür) parametresinin analiz değeri 11,735 mg/L ölçülmüş olup, kanalizasyona deşarj limitlerinin üzerinde olduğu tespiti yapılarak 3 günlük atık su arıtma bedeli tahakkuku yapıldığını, bu doğrultuda davalı kurum tarafından 110.632.00 TL bedelli idari fatura tahakkuk ettirildiğini, … ATIK SULARIN KANALİZASYONA DEŞARJ YÖNETMELİĞİ’ne göre idare tarafından mlivekkilin tedbir alabilmesi için verilmesi gereken süre verilmediğini, müvekkil tarafından ihtirazı kayıtla ödenmiş olan bedel miktarı fahiş ve iyi niyet ilkesi ile uyuşmamdığını, numunelerin olağan analiz yöntemi kullanılarak değil şok ölçüm metodu kullanılarak alınmıştırdığını denmek suretiyle, atıksu bedeli olarak davalı iidare tarafından tahakkuk ettirilen 110.632,00 TL’nin ödeme tarihi olan 16.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikle davacı yana iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili İdare, 2560 sayılı Kanunun 1. maddesinde belirtildiği üzere …’nin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek üzere kurulduğunu, Kanunun 2. Maddesinde “İdaremiz yetki bölgesi içerisinde su ve atık su konusunda tedbir almak ile ilgili her türlü teknik, idari ve hukuki tedbiri almak görevi ve yetkileri” bulunduğunu, aynı Kanunun 17. Maddesinde Kanalizasyon şebekesine atık suların bağlanma zorunluluğu olduğu 19. Maddesinde iş yerleri ve tesislerde kullanılan suların kirlenmesi nedeniyle kanalizasyon şebekesine verilmeden önce arıtılmasını isteme hakkına sahip olduğunu, su ortamlarının kullanım amaçlarını, su kalitesinin korunmasına ilişkin
yasakları, atık suların boşaltım ilkelerini ve boşaltını izinlerini açıklamak üzere Atık suların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliği çıkarıldığını, bu yönetmeliğin Özel Arıtma Gerektiren Atık Suları Arıtma Bedeli başlıklı 22. Maddesinde; “(1) Atık su oluşumuna sebep olan gerçek ve tüzel kişilerden … tarafından antma tesisi kurulması talep edilir, arıtmanın yapılmaması/ yetersiz olması(belirtilcn parametre lerdeki limitlere uygun olmaması) sebepleriyle verilen sürede iyileştirme yapılamaması durumunda AAB ( Atık su Arıtma Bedeli) öderler.” , “(5) Endüstri vasıflı her kuruluş bulundukları mahalde kanalizasyon şebekesi otsun olmasın verilecek süreler içerisinde gerekli tedbirler almana kadar AAB bedeli öder. “, “(6)Anlık olarak alınan Tek bir numunenin değerlendirilmesi ile AAB tahakkuk ettirilmez. Ancak kompozit numune alınması halinde tek kompozit numune sonucuna AAB tahakkuku yapılır. Bir ay içerisinde kompozit olarak alınan iki veya daha fazla limit üstü numune sonucuna göre o aya ait sadece bir tahakkuk yapılır” hükümlerinin ihtiva etmekte olduğunu, müvekkili idare tarafından tahakkuk ettirilen atık su arıtma bedeli ilgili kanun ve yönetmeliklere uygun olduğunu, PH parametresi atık suyu olan bütün sektörlerde ölçülür ve ölçüm sonuçlarının deşarj limitlerini sağlaması zorunlud olduğunu, limitleri sağlamayan endüstriyel atık sular kanalizasyon şebekesine deşarj edilemez ve tedbir alınması için işletmeye tutanakla mahallinde en fazla S (beş) gün süre verildiğini, 24.01.2018 ve 26.01.2018 tarihlerinde yerinde yapılan ölçümlerde PH parametresi değerleri 8 ve 9 olarak ölçüldüğünü, ölçülen değerler kanala deşarj limitlerinin aralığında kaldığını, bu sebeple herhangi bîr işlem yapılmadığını, atık su arıtma tesisinde ön arıtmada herhangi bir eksiklik tespit edilmediği için 15 günlük süre verilmesi hususu uygulanmadığını, yönetmeliğin 13-(7) İşletmenin ön atık su arıtma tesisi olduğu halde deşarj limitlerinin sağlanamaması durumunda; yönetmeliğin 11. Mad.desi 2. Fıkrasında düzenlenen 1 Numaralı formüle göre 30 ( otuz ) günlük atık su arıtma bedeli tahakkuku yapıldığını, bahse konu işletmeyle ilgili olarak yapılan iş ve işlemler yönetmelik esasları doğrultusunda yapıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından tahakkuk ettirilen endüstriyel atık su arıtma bedelinin iptali ile yapılmış olan ödemenin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 30/04/2019 tarihli ara karar ile dava konusu olayda tarafların kusur durumu ve mevcut dosya kapsamına göre taraf iddiaların yerindeliği konularında bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
04/07/2019 tarihli raporunda bilirkişi heyeti özetle; davalı İdare’nin işleminin mevzuata aykırılığını ortaya koyan bir tahakkukun müşahede edilemediği, davacı yanın yaptığı iş ve işlem itibariyle düzenli olarak ve kesintisiz surette deşatj limitlerinin kendisince sağlanmasının gerekli olduğu ve münferit bir halden bahisle de olsa davacının savlarının benimsenme koşullarının olduğunun kabul edilemeyeceği; bu sebeple davacının davadaki savlarının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiş, 30/10/2019 tarihli ara karar ile davacı yanın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
20/04/2020 tarihli ek raporunda bilirkişi heyeti özetle; Yan beyanları mahkememizin Ek Rapor için yaptığı görevlendirme kapsamında tetkik edildiğini, buna göre; Kök Rapor’da konuya ilişkin mevzuatının tafsilatlı olarak yapıldığı mütalaa edilmektedir. Bu meyanda, davacı yan, Kök Rapor’a itirazında “şok yöntem uygulamasının esas alınmasının doğru olmadığı” mealinde anlatımda bulunarak …’nin tahakkuk yaptığını ve Kök Rapor’da bunun eleştirilmemiş olmasını tenkit etmekte ise de; Kök Rapor’da hülasatan numunenin usulüne uygun olduğuna dayalı teknik izahat ve mevzuata dayalı izahat yapıldığını mer’i mevzuattan hareketle, … tarafından yapılan hesaplamanın verilen formülasyona teknik uygunluğu da, tahakkuk ettirilen rakamın formülasyon ile uyumluluğu da anlatıldığını, bilirkişi heyetinde görevli çevre mühendisinin tespitlerinin “24.01.2018 ve 26.01.2018 tarihli iki ölçüm değerine
07.03.2017 tarihli … tarafından itiraz edilerek 26.01.2018 ve 31.01.2018 tarihli ölçümlerin dikkat alınması talep edilmiş ve bu tarihler sonrasında siyanür parametresinin ölçüm sonuçlarının limit değer altında kaldığı itirazında bulunulmuş olsa da … tarafından yapılan ölçümün 02.03.2018 tarihli rapordan anlaşılacağı üzere; 24.01.2018 tarihinde 7,54 mg/Lt ölçüm sonucu olup, 26.01.2018 tarihinde 15.93 me/Lt. 31.01.2018 tarihinde 12.80 me/Lt. 29.01.2018 tarihinde 3,08 me /Lt değerinde siyanür parametresi ölçümü yayılmıştır. Bu ölçümler Ocak ayının içerisinde olması sebebiyle mevzuat hükmü gereği ön arıtması olan atık su arıtma tesislerinde ardışık alman kompozit numunelerin ölçümlerinin ortalamasının limit (kanala deşarja müsaade edilen maksimum konsantrasyon yükü) değerinin aşılması durumunda ki 24.01.2018 sehven yazılmış olsa da 26.01.2018 ve 31.01.2018 tarihli ölçümlerdeki değerlerin her biri de 10 mg/LT üzerinde kaydedilmiş olup, ortalaması da limit değerin üzerinde kalmaktadır. Şubat ayının içerisinde ise 0,25; 0,17; 1.04 mg/Lt değerlerinin ölçülmüş olduğu görülmektedir. Ocak ayındaki siyanür parametresi ölçüm sonuçlarının limitin üzerinde olması nedeniyle limit aşımının bulunduğu aya ait ( yani Ocak 2018); 30 (otuz) günlük AAB ( atık su arıtım bedeli ) tahakkuku yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının “tesisimizin 31.01.2018 tarihi ve sonrasındaki ölçümlerde alınan numunelerde analiz sonuçlarının limit ALTINDA kaldığından dolayı da işletmeye AAB tahakkuku yapılmamalıdır” iddiası teknik ve hukuki açıdan yerinde görülmemiştir. 03.04.2018 tarihli … yazısında durum açıklanmıştır. İlk tespitin yapıldığı andan 5 günlük süre başlatılır bu haliyle 31.01.2018’deki ölçümde idari para cezası uygulanmaması için 26 Ocak ve 31 Ocak 2018 tarihindeki ölçüm ortalamasının siyanür parametresi için limit değer olan 10 mg/lt değerinin altında kalması gerekirdi ki ipe uygulanmamış olabilirdi. Oysaki Şubat 05, 07 ve 09′ uncu günlerindeki ölçümlerde siyanür parametresinde kirletici yük değerlerinin 0,25 mg/lt; 0,17mg/lt; 1,04 mg/Lt değerlerine düşmüş olduğu görülmektedir. Bu da idari yapt/ımın yerinde olduğunun 2018 Ocak ayı için ceza uygulamasının doğru olduğu, mevzuata uygun olduğu anlaşılmıştır.” yönünde tespitte bulunduğunu, diğer hususların mahkememiz takdirinde kaldığını, kök raporda değişiklik yapılmasını gerektiren bir durumun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlık, davalı tarafından taahhuk ettirilen Endüstriyel Atıksu Arıtma bedelinin haksız olduğu iddiasıyla ihtirazi kayıtla ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir.
2560 sayılı kanunun 2.maddesinde …’nin görev ve yetkileri düzenlenmiş, b bendinde “Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek”, d bendinde ise “Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak” …’nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Aynı kanunun 17.maddesinde “Kanalizasyon şebekesi bulunan cadde ve sokaklardaki her taşınmazın kanalizasyona bağlanması zorunludur. Bu bağlantılar, bedeli taşınmazın sahibinden alınmak suretiyle … tarafından yapılır veya projesine uygun olarak yaptırılır.”, 19.maddesinde Kanalizasyon şebekesine bağlanma zorunluluğu başlığı altında “…, fabrika, hastane ve diğer özellik gösteren su tüketim yerlerinden gelen kullanılmış suların kanalizasyon şebekesine verilmeden önce gerekiyorsa özel olarak tasfiyesini isteme hakkına sahiptir. Bu kuruluş ve kurumlar …’ce tespit edilecek süre içinde özel tasfiyeyi yapmadıkları takdirde, diğer kanunlardaki müeyyideler saklı kalmak üzere … gerekli tesis ve işleri yapar ve giderlerini % 50 fazlasıyla ilgililerden tahsil eder “, 24.maddesinde ise “Şehir kanalizasyon şebekesinin henüz tesis edilmediği ve uygun bir boşaltma sağlanamayan alanlarda kullanılmış sular, sağlık ve fenni şartlara uygun septik çukurlara verilebilir. Bunların …’nin belirteceği esaslara uygun olarak yapılması gereklidir. Kuruluş yeri bakımından şehir şebekesinden ayrı ve özel boşaltma tesisi yapması zorunlu bulunan,durumları özellik taşıyan müesseseler bu tesisleri …’nin izin ve denetimi altında yaparlar. ” hükümleri yer almaktadır. Yasal düzenlemeler uyarınca davalı İSKİnin kanalizasyon sularının toplanması, su kalitesinin korunması ilişkin ,atıksu boşaltım ilkeleri ve boşaltım izni esasları yapım, bakım, onarım görevlerinin yanı sıra denetim yükümlülüğü de bulunmaktadır.Bu kapsamda ATIKSULARIN KANALİZASYONA DEŞARJ YÖNETMELİĞİ çıkarılmıştır.
İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ATIKSULARIN KANALİZASYONA DEŞARJ YÖNETMELİĞİ ‘ne göre;
Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; d) Atıksu: Evsel, endüstriyel ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş, özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş sulardır. g) Atıksu arıtma bedeli (AAB) : Bu Yönetmelikteki deşarj şartlarını sağlamadan İdareye ait altyapı tesislerine endüstriyel atıksularını veren işletmeye tahakkuk ettirilen endüstriyel atıksu arıtma ve/veya bertaraf işlemi bedelidir. z-cc) Kompozit numune: Endüstriyel atıksulardan eş zaman aralıklarında alınarak meydana getirilen karışık numunedir. z-hh) Numune: Atıksuyun bütün özelliklerini içeren ve herhangi bir zamanda alınan örnektir. z-rr) Toksik parametreler: Genel olarak endüstri esaslı faaliyetlerden meydana gelen ve tabiatta kalıcı özellik gösteren ve/veya toksik etkiler meydana getiren ağır metaller, fenol, siyanür ve benzeri parametrelerdir.
Ön arıtma tesisi kurulması ile ilgili esaslar MADDE 6 – (1) Atıksu ön arıtma ihtiyacı olan işletmeler; kuracakları atıksu ön arıtma tesisine ait iş termin planını 1 (bir) ay içerisinde İdareye sunmak zorundadır. İş termin planının süresi içerisinde sunulmaması halinde işletmenin endüstriyel atıksu üreten bölümünün faaliyetinin durdurulması talep edilir. İşletmelerin ön arıtma tesisi kurması için iş termin planını sunması halinde endüstriyel atıksu debisi; a) 50 (elli) m3 /gün’e kadar olan işletmelere 4 (dört) ay, b) 50 (elli) -100 (yüz) m3 /gün olan işletmelere 6 (altı) ay, c) 100 (yüz) m3 /gün’den fazla olan işletmelere 8 (sekiz) ay Süre verilir.
6-(9) Sektörel olarak ön arıtma tesisi kurmak zorunda olduğu halde işletmenin, kirlilik oluşturmadığını iddia etmesi halinde analiz masraflarını karşılaması şartıyla değişik zamanlarda karakterizasyon amaçlı iki numune alınır. İşletmeden kaynaklanan atıksuyun doğru karakterize edilebilmesi için değişik zamanlarda alınmış en az 2 (iki) numuneden birinin limit üstü çıkması halinde limit üstü çıkan numunenin sonucu esas alınır. Her iki numunenin deşarj limitlerini sağlaması halinde periyodik denetimlere devam edilir.
Atıksu arıtma bedeli (AAB) uygulaması MADDE 11 – (1) Debimetre kurulu olan işletmelerde; atıksu arıtma bedeli uygulamalarında ortalama debi değeri esas alınır.
Denetim ve Kontroller İle Uygulanacak Müeyyidelere İlişkin Hususlar Denetim ile ilgili usul ve esaslar MADDE 12 – (1) İşletmeler, İdarenin yetkili personelinin ilgili tesiste inceleme, denetim, numune alma ve benzeri görevlerini yapmalarına engel olamaz.
m.12-(3) (Değişik: 16.05.2013-10/9.md.) Ön arıtma tesisi kurma yükümlülüğü olan işletmelerden; atıksuları toksik parametre ihtiva edip endüstriyel atıksu debisi 50 m3 /gün (günlük elli metreküp) ve üzeri olanlar ile atıksuları toksik parametre ihtiva etmeyip endüstriyel atıksu debisi 200 m3 /gün (günlük iki yüz metreküp) ve üzeri olanlar debimetre cihazı kurmak zorundadır. Aynı madde 12-(4) (Değişik: 16.05.2013-10/10.md) Endüstriyel atıksu debisi 50 m3 /gün (günlük elli metreküp) ve üzeri olan ve atıksuyu toksik parametre ihtiva eden işletmeler ile endüstriyel atıksu debisi 200 m3 /gün (günlük iki yüz metreküp) ve üzeri olan işletmeler atıksu ön arıtma tesisi çıkışına 6 (altı) ay içerisinde kompozit numune alma cihazı kurmak zorundadır.
Müeyyideler MADDE 13 – (1) Yönetmeliğin 12 nci maddesinin 3, 4 ve 5 inci fıkralarında belirtilen yükümlülüklerin süresi içerisinde yerine getirilmemesi veya bu
cihazların çalışmaması durumunda ilgili işletmeye atıksu arıtma bedeli tahakkuku yapılır. (2) Yönetmeliğin 12 nci maddesinin 6 ncı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerin süresi içerisinde yerine getirilmemesi veya bu cihazların çalışmaması durumunda işletmenin endüstriyel atıksu üreten bölümünün faaliyetinin durdurulması yetkili kurumdan talep edilir.
Mahkemeizce aldırılan usul ve yasaya uygun denetime elverişli kök ve ek bilirkişi raporunda davacı şirketin bulunduğu sitede arıtma tesisine gelen atık su miktarının 400-500m^3/gün olması nedeniyle Ön arıtma tesisi kurulması ve sürekli ölçüm yapan debimetre cihazı bulunması gerektiği, siyanür parametresinin arıtılmasında günlük değişken debilerden kaynaklı arıtma verimliliğini yetersiz kaldığı, Yönetmelik m.6-f.9 uyarınca dosya kapsamında dava öncesinde … tarafından numuneler alındığı, 02/03/2018 tarihli raporda 24/01/2018 tarihinde 7,54 mg/l ; 26/01/2018 tarihinde 15,93 mg/l ;31/01/2018 tarihinde 12,80 mg/L ;29/01/2018 tarihinde 3,08mg/L siyanür parametresi ölçümü yapıldığı, ölçüm değerlerinin Yönetmelikte belirtilen formüller uygulandığında ardışık alınana kompozit numunelerin ölçümlerinin ortalamasının 10mg/L limit değerinin üzerinde olduğu, Ocak ayındaki siyanür parametrelerinin limit değeri aşması nedeniyle bu veriler doğrultusunda Ocak ayında 30 günlük Atık Su Arıtım Bedelinin tahakkuk edilmesinin yerinde olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.Davalının Şubat ayındaki Siyanür parametrelerinin düşüklüğü itirazı değerlendirildiğinde, İlgili Yönetmelik Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 3 – z-hh Numune başlığı altında Atıksuyun bütün özelliklerini içeren ve herhangi bir zamanda alınan örnek olarak belirtilmesi nedeniyle , atıksuların boşaltımını denetleme yetkisinin 2560 sayılı kanunun 2.maddesi gereğince … Ye ait olduğu, … tarafından denetim gereği davacı şirkete daha önceden haber verilmeden yapılan denetimde alınan numunelerin Ocak ayında alınan numuneler olması; bu kapsamda Ocak ayında limit değerin üzerinde siyanür bulunduğunun davalı idarece raporlar ile tespit edilmiş olması nedeniyle Atık Su Arıtım Bedelinin tahakkuk edilmesinde 2560 sayılı Kanunun m.2,17,24 ve Yönetmelik m. 3,11,12, ve 13 uyarınca aykırılık görülmemektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde davanın Reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan maktu 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.889,32 TL harçtan mahsubu ile artan 1.834,92 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.460,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 85,10 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır