Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/706 E. 2019/599 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/706
KARAR NO : 2019/599

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 02/08/2018
KARAR TARİHİ: 09/10/2019
KAR. YAZ. TAR.: 14/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil eşi …’nın 16.05.2018 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile hayatını kaybettiğini, desteğinden yoksun kaldığını, kaza tarihi olan 16.05.2018 tarihi saat 20:30 sıralarında … önünde meydana gelen tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazasının kaza yeri incelemesinde; …’in sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletiyle … Caddesi üzerinde seyir halindeyken belirtilen mevkiine geldiğinde, önünde karşıdan karşıya geçmekte olan yaya …’ya motosikletinin ön kısmı île çarpması ve devrilerek birlikte sürüklenerek durması neticesinde yaralanmak ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müteveffa …’nın kazada yaya konumunda olduğunu,… İlçe Devlet Hastanesinde ve Kahramanmara…Hastanesinde tedavi gördüğünü ve 24.05.2018 tarihinde kaza nedeniyle vefat ettiğini, Afşin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … soruşturma numarası ile soruşturma başlatıldığı ve Afşin Sulh Ceza Hakimliği tarafından 2018/56 sorgu numaralı karar gereğince şüpheli …’in CMK 100. vd. maddeleri uyarınca tutuklanmasına karar verildiğini, kaza nedeniyle meydana gelen destekten yoksun kalma neticesinde oluşan maddi zararın karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı …na 10.07.2018 tarihinde başvurulduğunu, 25.754.00-TL tazminatın ödenmesine karar verildiği belirtildiğini, belirlenen tutar müvekkilin zaran karşılayacak miktarda olmadığından müvekkili … için 3.600.00-TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihi olan 10.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza tarihi 16.05.2018 olduğundan, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarının işbu davada uygulanması gerektiğini ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça 16.05.2018 tarihli kazaya ilgili taleplerine ilişkin olarak, dava öncesinde müvekkil kuruma başvuru yapıldığını, başvurana ödeme yapılacağı bildirildiği halde ibranameler imzalanarak bu ödemeler alınmamakta ve tutar ile ilgili hiçbir itiraz yapılmadan sanki tutar konusunda uyuşmazlık varmış gibi yargı yoluna gidildiği, bu nedenle, müvekkil kurum anılan miktar bakımından temerrüde düştüğü sayılmayacak ve bu miktar bakımından müvekkil aleyhine faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilemeyeceğini, müvekkile başvuru sırasında sunulmuş olan evraklardan ve Kaza Tespit tutanağında, kazaya sebebiyet veren aracın tescilsiz olduğu anlaşıldığını, bu tür bir aracm sigortalanmasının hukuken mümkün olmadığını, kazaya sebebiyet veren ve sigortasız olduğu iddia edilen araç sürücüsü ve işletenine davanın ihbarını talep ettiklerini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.
Mahkememizce gerekli araştırma yapılmış ve deliller toplanmış, tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi 20/11/2018 tarihli raporunda özetle; Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında trafik kazası olduğunu, trafik kurallarına uyulduğunda, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğunu, kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığını, yaya …’nın Karayolları Trafik Kanununun 68. maddesinin b) ve c) fıkraları ile 68. maddesinin b) fıkrasının 3. bendi ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138. maddesinin b) fıkrasının 3. bendini ihlal ederek; kendisinin, ancak yatay ve dikey trafik işaretleri ile kontrol altına alınmış yaya ve okul geçitlerinde ve kavşak sistemi içinde kurallara uyarak karşıdan karşıya geçme ve 100 metre kadar mesafede yaya geçidi, okul geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde, taşıt trafiği için bir zorluk veya engel yaratmamak şartıyla ve yoldan gelen taşıtların uzaklık ve hızını kontrol ederek kendi güvenliğini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu karşıdan karşıya geçme hakkı olduğu halde, dikkatsiz tedbirsiz olarak, kaza yerinde, kazaya karışan motosiklet gelmesine rağmen, gelen ve yaklaşmakta olan motosikletin uzaklığını ve hızını dikkate almadığı, trafik akışını ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde davranmak suretiyle, motosikletin geçişini beklemeden, kendi güvenliğini sağlamadan taşıt yoluna girerek, sürücü …’in yönetimindeki tescilsiz motosikletin kendisine çarpmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığını, meydana gelen trafik kazasında,% 70 (yüzde yetmiş) kusurku olduğunu, tescilsiz motosiklet sürücüsü …’in; Karayolları Trafik Kanununun; 19. maddesini, 47. maddesinin e) ve d) fıkraları ile 52. maddesinin b) fıkrasını ihlal ederek, meskun mahalde araç kullanırken, her an yaşlı, hasta, aceleci, dikkatsiz ve tedbirsiz ya da çocuk yayanın taşıt yoluna girebileceğini bilmek, bu konuda dikkatli, tedbirli olmak, aynca Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer İşaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve Yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olduğu halde, gereken dikkatini yola vermediğini, aracın hızım hava yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı için çarpmaya engel olamadığını, tescilsiz motosikleti ile dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi özensiz davranışları nedeniyle, taşıt yoluna giren yaya …’ya çarptığı anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında, % 30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili 30/11/2018 tarihli dilekçesi ile dosyanın aktüer hesabı yapılmak üzere bilirkişiye tevdiini talep etmiş, mahkememiz 12/12/2018 tarihli ara kararıyla aktüer hesabı yapılmasına karar verilmiş, 15/01/2019 tarihli raporunda bilirkişi özetle;meydana gelen trafik kazası sonucu 24.05.2018 tarihinde vefat eden …’nın ölümü sonucunda geride kalan hak sahibi davacı eşi Şerife Kaya’nın destekten yoksun kalma sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararının 36.765,74 TL’den ibaret bulunduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili 25/02/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile dava değerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırmış, buna ilişkin harcını da mahkememiz veznesine depo etmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91/1 maddesi uyarınca, işletenlerin bu kanunun 85/1 maddesine göre, sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) yaptırmaları zorunludur. Ancak işletenin 91.madde gereğince, mali sorumluluk sigortası yaptırmaması durumunda, üçüncü kişilerin uğradıkları zararların karşılanması amacıyla … kurulmuştur.
Görülmekte olan davada, talebin dayanağını oluşturan kaza, 17/06/2006 tarihinde meydana gelmiş olup; kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve HGK kararları ile Yargıtay özel dairesinin yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; sürücü-işleten destek ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan; desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı, araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişilerin sigorta şirketinden somut olayda, …ndan tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 16/04/2019 gün … Esas-… Karar sayılı emsal içtihadından görüleceği üzere, duraksamamak gerekir.
Davacı tarafça, yaptığı işin niteliğine göre sabit bir geliri olmayan desteğin asgari ücretin bir miktar üzerinde kazancı olacağının kabulünün hayatın olağan akışına uygun olduğu değerlendirilerek bilirkişi raporunun bu husus dikkate alınarak düzenlenmesi sağlanmıştır.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, 16/05/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında …’nın vefat ettiği, davacı Şerife Kaya’nın müteveffanın eşi, denetime elverişli aktüer raporu ile hesaplanan bedellerin uygun olduğu, sonuç olarak davacı Şerife Kaya’nın talep edebileceği miktarın 36.765,74 olduğu, dava tarihinden önce destekten yoksun kalma tazminatına dair davalı tarafa başvuru yapılmadığı, bu sebeple davalı yönünden temerrüt tarihinin, …na 10/07/2018 tarihinde başvurulduğu, temerrüt tarihinin başvuru tarihini takip eden 8 iş günü sonrası 23/07/2018 olduğu, kazaya sebebiyet veren tescilsiz ve plakasız motosikletin hususi araç olması nedeniyle yasal faiz istenebileceği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile , 36.765,74 TL’nin temerrüt tarihi olan 23/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı …ndan alınarak davacı Şerife Kaya’ya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.511,46 TL nispi karar harcından peşin ve ıslah ile alınan 150,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.360,57 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.394,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.489,65-TL’nin (35,90-TL BH, 115,00 TL IH, 35,90 TL Peşin Harç, 5,20 TL VH, 168,00 TL Tebliğ Gideri, 1.200,00 TL Bilirkişi Ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim