Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/694 E. 2022/256 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/694
KARAR NO : 2022/256

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 07/11/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Dinar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının Afyonkarahisar/Dinar şubesinden 28/08/2012 de 9.000 TL, 07/08/2013 de 4.000 TL, yine 07/08/2013 de 13.000 TL ve 17/10/2014 de de 15.000 TL, ticari kredi kullandığını, bu kapsamda kendisinden 28/08/2012, 27/09/2012, 28/03/2013, 26/06/2013, 06/08/2013, 31/03/2014, 26/03/2015 ve 31/08/2015 tarihlerinde çektiği bu ticari krediler için “tahsis ücreti-değerlendirme ücreti-açılış komisyonu” bedeli olarak farklı isim ve miktarlarda farklı sebeplerle haksız kesintiler yapıldığını, müvekkilden haksız ve yersiz şekilde geçersiz sözleşme hükümlerine göre 28/08/2012 de 9.000 TL, 07/08/2013 de 4.000 TL, yine 07/08/2013 de 13.000 TL ve 17/10/2014 de de 15.000 TL bedelli çekilen kredilerden dolayı davalı tarafça yapılan kesintiler için şimdilik 200 TL’nin kesinti tarihlerinden işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkile iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Dinar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ticari kredi kullanıldığını, kredi sözleşmesinin ilgili maddesi ile yetki sözleşmesi yapıldığını ve Ankara ve Bankanın Genel Müdürlüğünün bulunduğu İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, HMK 17 maddesi gereği İstanbul Mahkemelerinin kesin yetkili olduğunu, kesin yetki kuralının dava şartı olduğunu, mahkemenin bu hususu resen gözetmesi gerektiğini, ayrıca haksız fiile ilişkin tazminat taleplerinin zararın ve failin öğrenilmesi tarihinden itibaren 1 yıllık sürenin geçmesi ile zamaaşımına uğrayacağının düzenlendiğini, banka isimlerinin kamuoyu ile paylaşıldığı tarih olan 21/11/2011’den başlayan 1 yıllık zamanaşım süresinin 21/11/2012’de sona erdiğinden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, ayrıca Rekabet Kurulu Kararının iptali için idari yargıda açılan davanın bekletici mesele yapılmasını, dava dosyasında haksız fiil sorumluluğunun hiç bir unsurunun gerçekleşmediğini, haksız fiilin varlığının davacı tarafından ispatlanmadığını, müvekkil bankadan tazminat talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ispatlanamayan ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacı tarafın davalı ile yaptıkları sözleşmede haksız olarak alınan bedellerin iadesinin talep edilip edilmeyeceği, tahsil edilen bedellerin hukuki dayanağı olup olmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…Bankası Dinar Şubesi’ne müzekkere yazılarak dava konusu kredi sözleşmesi, sözleşmelere ilişkin ödeme planları ve ödeme dekontları celp edilmiştir.
… A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne, … T.A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne,…A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne, … A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne, …T.A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne, müzekkere yazılarak 2012-2015 yılları arasında genel kredilere uygulanmış masraf ve komisyon oranları sorulmuştur.
Dosyanın… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas … Karar ve 15/03/2017 tarihli yetkisizlik kararı ile Mahkememize tevdi edildiği ve Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 18/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında 25.09.2012 tarihinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Komisyon, Ücret, Vergi, Fon ve Masraflar” başlıklı 6.maddesinin bankanın bu sözleşmeye dayanarak açtığı veya açacağı her türlü nakdi ve gayrinakdi krediler ile hesaplara ve aldığı teminatlara tarafların mutabakatı ile belirlenmiş olan ve kredi kullanım talimatında ve iş bu sözleşmenin ekinde yer alan kredi komisyon listesinde belirtilen oranlarda tutarlarda komisyon uygulanacağını, komisyonların azami, kredi kullanım talimatında belirlenen komisyonun %100 fazlası olabileceği, komisyonların bu azami orana kadar banka tarafından fon maliyetlerindeki değişimler dikkate alınarak artırılabileceğini, …….halinde müşteriye banka tarafından yeni komisyonların bildirilmesinin yeterli olacağını, azami komisyonun ise ancak tarafların mutabakatı ile artılabileceğini tarafların kabul ve beyan ettiklerini, müşterinin bu maddeye göre kendisine bildirilen yeni komisyon oranını kabul etmemesi halinde bankaca kendisine herhangi bir bildirim yapılmasına gerek olmaksızın bankaca tüm ferileriyle birlikte bankaya nakten ve defaten ödeyerek kredisini kapacağı, aksi halde başkaca bir ihtara gerek olmaksızın temerrüdü düşmüş sayılacaktır hükmünde olduğu, sözleşmenin iş bu maddesine istinaden davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon hakkının bulunduğu, ancak davalı banka tarafından müşterilerinden alınacak masraf ve komisyonları açıklanan yasa maddeleri gereği TCMB’ne bildirme zorunluluğunun getirildiği, davalı banka tarafından müşterilerden alınacak masraf ve komisyonları TCMB’na bildirimde bulunulduğuna ilişkin tebliğin davalı vekilinden istenmesine rağmen sunulmadığı, sunulan belgelerin dava konusu masraflarla ilgili olmadığı, yasal düzenleme kapsamında davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların 2012-13-14-15 yılları için azami miktar ya da oranlarını TCMB’na bildirdiğine ilişkin tebliğin sunulmamasına karşın davalı bankanın davacıdan %6.67 – %12.50 ve %3.85’lik oranlardan 2.250.00TL kredi tahsis ve değerlendirme ücretleri altında tahsilatlar yapıldığı, diğer bankaların uygulamış oldukları masraf ve komisyon oranları dosyada bulunmadığından mukayese yapılamadığı, Mahkemece davacının alacaklı olduğu yönünde karar verilmesi halinde tahsilat tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 29/09/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; 2012-2015 yılları arasında kredilere uygulanan masraf ve komisyon oranları talep edilmiş ancak sadece … tarafından sunulmuş olan CD’de 2012-2015 yılları arasında kredi kullandırımı sırasında %5 oranında masraf ve komisyon adı altında ücret alınacağının belirtildiği, … tarafından müşteri bazında farklılık göstereceği gerekçe gösterilerek bildirilmediği, …ve …tarafından mevduat faiz oranı bildirildiğinden değerlendirme yapılamadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 30/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; taraflar arasında 25.09.2012 tarihinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, komisyon, ücret, vergi, fon ve masraflar başlıklı 6.maddesinde masraf alınacağının yazılı olduğu, sözleşmenin iş bu maddesine istinaden davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon hakkının bulunduğu, ancak davalı banka tarafından müşterilerinden alınacak masraf ve komisyonları açıklanan yasa maddeleri gereği TCMB’na bildirmek zorunluluğu getirildiği, davalı banka tarafından müşterilerden alınacak masraf ve komisyonları TCMB’na bildirimde bulunulduğuna ilişkin tebliğin davalı vekilinden istenmesine rağmen sunulmadığı, sunulan belgelerin dava konusu masraflarla ilgili olmadığı, yasal düzenleme kapsamında davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların 2012-13-14-15 yılları için azami miktar ya da oranlarını TCMB’na bildirdiğine ilişkin tebliğin sunulmamasına karşın davalı bankanın davacıdan %6.67-%12.50 ve %3.85’lik oranlardan 2.250.00TL kredi tahsis ve değerlendirme ücretleri altında tahsilatlar yapıldığı, yapılan tahsilatlardan görüldüğü üzere (240.30+340.00)= 580.30TL’nin diğer banka ortamlarından yüksek olduğu, yapılan tahsilatlardan görüldüğü üzere 650.00TL’nin diğer banka ortalamalarından yüksek olduğu, Mahkemece davacının alacaklı olduğu yönünde karar verilmesi halinde tahsilat tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 09/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; taraflar arasında 25.09.2012 tarihinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, komisyon, ücret, vergi, fon ve masraflar başlıklı 6.maddesinde masraf alınacağının yazılı olduğu, sözleşmenin iş bu maddesine istinaden davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon hakkının bulunduğu, ancak davalı banka tarafından müşterilerinden alınacak masraf ve komisyonları açıklanan yasa maddeleri gereği TCMB’na bildirmek zorunluluğu getirildiği, davalı banka tarafından müşterilerden alınacak masraf ve komisyonları TCMB’na bildirimde bulunulduğuna ilişkin tebliğin davalı vekilinden istenmesine rağmen sunulmadığı, sunulan belgelerin dava konusu masraflarla ilgili olmadığı, 21.06.2021 tarihli dilekçe ekinde sunulan belgeler TCMB’na bildirilen faiz oranları genelgeleri olduğundan huzurdaki dava ile ilgisi olmadığı, yasal düzenleme kapsamında davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların 2012-13-14-15 yılları için azami miktar ya da oranlarını TCMB’na bildirdiğine ilişkin tebliğin sunulmamasına karşın, davalı bankanın davacıdan %6.67 – %12.50 ve %3.85’lik oranlardan 2.250.00TL kredi tahsis ve değerlendirme ücretleri altında tahsilatlar yapıldığı, yapılan tahsilatlardan görüldüğü üzere (240.30+340.00)= 580.30TL’nin diğer banka ortalamalarından yüksek olduğu, yapılan tahsilatlardan tabloda görüldüğü üzere 650,00TL’nin kredi kullandırılmayan tarihlerde tahsilat yapıldığı ve dayanak belgeleri sunulmadığı, Mahkemece davacının (580.30+650)=1.230.30TL alacaklı olduğu yönünde karar verilmesi halinde tahsilat tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 17/02/2022 tarihli dava değerinin artırılması talepli dilekçesinde özetle; dosya kapsamında bilirkişi raporu ile müvekkilinin haklılığının sübut bulduğunu, davalı bankaca müvekkilinden yersiz ve dayanaksız şekilde 1.230.30TL sair nam ve isim altında kesintiler yapıldığının deliller ve inceleme ile ancak tespit edildiğinin belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının olduğu ve tespit edildiğinin belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının olduğunu ve tespit belirsiz alacak davası olduğunun belli olduğunu, 200TL olarak açılan davadaki alacaklarının 1.030,30TL daha artırılarak iş bu taleplerine kesinleştikten sonra avans faizi uygulanmasını, 1.230,30TL talep ettiklerini, fazlaya ilişkin beyan, talep ve dosya kapsamında itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla iş bu dilekçenin bilirkişi raporuna karşı beyan ve dava değeri artırım dilekçesi olarak kabulünü talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan 28.08.2012 tarihinde 9.000.00 TL, 07.08.2013 tarihinde 4.000.00 TL, 07.08.2013 tarihinde 13.000.00 TL, 17.10.2014 tarihinde 15.000.00 TL ticari kredi kullandığını, bu kapsamda kendisinden 28.08.2012 -27.09.2012- 28.03.2013- 26.06.2013- 06.08.2013- 31.03.2014- 26.03.2015 -31.08.2015 tarihlerinde çektiği bu ticari kredi için “tahsis ücreti – değerlendirme ücreti – açılış komisyonu” bedeli olarak, farklı isim ve miktarlarda farklı sebeplerle haksız kesintiler yapıldığını beyan ederek yapılan kesintilerin iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise; davanın zamanaşımına uğradığını, haksız bir eylemin olmadığını, zararın oluşmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında 25.09.2012 tarihinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanmıştır. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğundan dava 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Davalının zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon alabilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği Yargıtay içtihatlarında vurgulanmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin;” KOMİSYON, ÜCRET, VERGİ, FON VE MASRAFLAR” başlıklı 6.maddesi,” BANKA’nın bu Sözleşmeye dayanarak açtığı veya açacağı her türlü,nakdi ve gayrinakdi krediler ile hesaplara ve aldığı teminatlara TARAFLAR’ın mutabakatı ile belirlenmiş olan ve Kredi Kullanım talimatında ve işbu Sözleşme’nin ekinde yer alan kredi komisyon listesinde belirtilen oranlarda komisyon uygulayacağını, komisyonlann azami, Kredi Kullanım Talimati’nda belirlenen komisyonun %100 fazlası olabileceği komisyonların bu azami orana kadar, BANKA’tarafından, fon maliyetlerindeki değişimler dikkate alımarak artırılabileceğini;, ardrırlı. halinde MÜŞTERİ’ye BANKA “tarafından yeni komisyonların bildirilmesinin yeterli olacağını; azami komisyonun ise ancak TARAFLAR’ın mutabakatı ile artırılabileceğini TARAFLAR kabul ve beyan ederler. MÜŞTERİ, bu maddeye göre kendisine bildirilen yeni komnisyon oranını kabut etmemesi halinde; BANKA’ca kendisine herhangi bir bildirim yapılmasına gerek olmaksızın, BANKA’ca kendisine yapılan komisyon değişikliğine ilişkin bildirimi izleyen 3 işgünü içinde tüm kredi borcunu, tüm ferileriyle birlikte, BANKA’ya nakten ve defaten ödeyerek, kredisini kapatacaktır. Aksi halde; başkaca bir ihtara gerek olmaksızın-temerrüde düşmüş sayılacaktır” hükmünü içermektedir.
Sözleşmenin bu maddesine istinaden davalı bankanın, davacıdan masraf ve komisyon alma hakkı bulunmaktadır. Ancak TCMB’nın ilgili düzenlemcleri ile kredilerden tahsil edilecek faiz ve ücretlerin, bankalarca serbest olarak belirlenebileceği ve TC. Merkez Bankasına bildirilmesi esası getirilmiştir. Düzenlemeler kapsamında davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların, 2012-13-14-15 yılları için azami miktar ya da oranlarını TCMB’na bildirdiğine ilişkin tebliğ, talep edilmesine karşın sunulmamıştır. Sunulan belgelerin dava konusu masraflarla ilgili olmadığı görülmüştür.
Davalı banka tarafından, davacıya bilirkişi raporunda tespit edilen tarihlerde krediler kullandırıldığı, kullandırım sırasında ve kredi kullandırılmadığı tarihlerde %56.7, %12.50, %3.85 oranlardan toplamda 2.250,00TL masraf tahsil edildiği tespit edilmiştir.
Dava konusu olaya uygun Yargıtay kararlarında; ”Türk Borçlar Kanunu ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde, davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan kredi kullandırım dönemsel komisyon tahsilatı vb ad altında kesilen masraf miktarı ya da oranları sorulup karşılaştırılarak, davalı banka tarafından yapılan kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerektiği” belirtilmektedir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2015/11509 E 2016/6299 K nolu ilamı). Mahkememizce Yargıtay kararlarına uygun olarak emsal araştırması yapılmış, ortalamanın %4 olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan 09.02.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda toplamda 580,30 TL’nin diğer banka ortalamasından yüksek oranda alındığı, kredi kullandırılmayan tarihlerde ise alınmasına dayanak belge bulunmamasına rağmen 650 TL tahsilat yapıldığı belirtilmiştir. Mahkememizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davalı tarafından davacıdan kredi kullandırılmayan dönemde belgesiz olarak masraf alındığı; kredi kullandırılan dönemde alınan masrafın da diğer bankaların ortalamasından fazla olduğu, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre; bu miktarların tahsilinin haksız olduğu kanaatine varılarak; toplam 1.230,30 TL ‘nin her bir kesintinin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
1-Davanın KABULÜ ile;
-240,30TL’nin 28/02/2012,
-340,00TL’nin 07/08/2013,
-50,00TL’nin 27/09/2012,
-100,00TL’nin 28/03/2013,
-100,00TL’nin 26/06/2013,
-200,00TL’nin 31/03/2014,
-100,00TL’nin 26/03/2015,
-100,00TL’nin 31/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 84,04TL karar harcından peşin alınan 29,20TL ve ıslahla alınan 36,00TL olmak üzere toplam 65,20TL harcın mahsubu ile eksik 18.84TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
3-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.361,40TL (29,20BH, 4,30TL VSH, 29,20TL Peşin Harç, 36,00TL ıslah harcı, 800,00TL bilirkişi ücreti, 491,80TL posta ve tebliğler, ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.230,30TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır