Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/675 E. 2020/545 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/675
KARAR NO : 2020/545

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/07/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … adına kayıtlı ve …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 22/02/2017 tarihinde … istikametinden … istikametine giderken …’de bulunan … benzinliği karşısına geldiğinde hızla seyir halinde iken müvekkiline çarptığını, tam kusurlu olarak trafik kazasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle ağır yaralandığını ve günlerce yoğun bakımda kalarak hayat mücadelesi verdiğini, işitme kaybına uğradığını, davalı …’in aşırı hızlı aracı ile müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin günlerce yoğun bakımda kaldığını ve halen tedavisinin devam ettiğini, doktorlarının tavsiyesi üzerine her daim hijyenik ortamlarda durması gerektiğini, sokağa dahi çıkmasının büyük tehlike oluşturduğunu, müvekkilinin psikolojik olarak da yıprandığını ve psikologa gitmek zorunda kaldığını, müvekkilinin tüm bu yaşadığı ızdıraplara karşı olarak karşı tarafların manevi olarak müvekkilinin zararını karşılamasına hükmedil meşini talep ettiklerini, müvekkilinin kaza sebebiyle çeşitli hastanelerde tedavi gördüğünü ve her defasında gerek yoJ için gerekse diğer masraflar için birçok harcama yaptığını, davalı …Ş’ye usulüne uygun olarak başvuruda bulunulmuş olmasına rağmen zorunlu mali sorumluluk poliçesine dair olmak üzere hasar dosyası oluşturulduğunu ancak hala ödeme yapılmadığını, Borçlar Kanununa göre araç sahibinin kazada herhangi bir kusuru olmasa dahi sorumluluğunun doğacağım beyanla fazlaya dair haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL tedavi masrafları için maddi tazminat, 100 TL İşgücü kaybı (maluliyet) tazminatı ile 50.000 TL manevi tazminat olmak üzere, toplamda 50.200 TL tazminatın olay tarihi olan 22/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … şirketinin sorumlu olduğu limitle sınırlı kalmak kaydıyla) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafîk kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 15/02/2017-15/02/20İB tarihleri arasında geçerli olmak üzere trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihinde poliçe kapsamında müvekkili şirketin sorumlu olabileceği teminat limitinin 330.000 TL olduğunu ancak teminat limitini bildirilmesinin davayı kabul ettikleri anlamını taşımadığım, müvekkilinin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlara ilişkin sorumluluğunun sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, tazminat talebinde bulunurken istenilen evrakların ibrazı müvekkili şirketin tazminat taleplerini değerlendirilmeye alınabilmesi ve ödeme yapılabilmesi için de zorunlu olduğunu, ilgili evrakların eksik olması halinde müvekkili şirketçe tazminatın hesap ve tespitinin imkan hale geldiğinden, talebin değerlendirilmesinin de mümkün olamadığını, huzurdaki davadan önce müvekkiline başvuruda bulunulduğu ve hasar dosyası açıldığını, davacının taleplerine ilişkin inceleme yapıldığını ve davacı tarafından eksik evrakla başvuruda bulunulmuş olması nedeni ile tazminatın tespiti ve hesabı İmkansız halde olduğundan tazminat taleplerinin değerlendirmeye alınamadığını, bunun üzerine davacı vekiline 26/02/2018 tarihinde tebliğ edilen yazı ile eksik evrakların tamamlanması halinde başvurusunun değerlendirileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı İle sınırlı olduğunu, dosyada mübrez … I.Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yaya îlayda Kesici’nin asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının kaza sebebi ile maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, maluliyet tespit edilmesi halinde maluliyetin geçici nitelikte olup olmadığı, kaza ile netice arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve maluliyetin sürekli olup olmadığı konularının belirlenmesi gerektiğini, bİT tazminat ödemesinin söz konusu olabilmesi İçin maluliyet oranının yanında davacının çalışabilecek durumda olup olmadığı, mesleği, maluliyet sebebi ile mesleğini yerine getirip getiremediği konularının tespiti gerektiğini, davacı maluliyete rağmen maluliyet halinden etkilenmiyorsa, kazanç kaybına uğramadan hayatını sürdürebiliyorsa maluliyet tazminatına hükmedilmemek yada somut durum tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, davacının geçici ışgöremezlik taleplerinin sigorta teminatı dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminata hükmedilmesi halinde faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihinin esas alınmasını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafîk kazasının … ili … ilçesinde meydana geldiğini, huzurdaki davanın davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yer mahkemesi olan … Mahkemelerinde davanın açılması gerektiğini, adına kayıtlı ve davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 22/02/2017 tarihînde … istikametinden … istikametine seyir halinde iken …’dc bulunan … benzinliği karşısına geldiği sırada trafik kazası meydana geldiğini, zarar görenin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak ve davalı …’in kusurunun bulunmadığı gözönüne alınarak davanın reddi gerektiğini, davalı …’io … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile yargılandığını, yargılama sırasında dosyada aldırılan bilirkişi raporunda davacının asli kusurlu olduğunu, davalı …’in tali kusurlu olduğunun belirlendiğini, dava konusu olay ile İlgili ceza davasının bekletici mesele yapılarak ceza davası ile işbu davada yer alan unsurların karşılaştırılmak suretiyle ceza davasının sonucuna göre hüküm kurulması gerekliğini beyanla hakkındaki dosyanın tefrik edilerek yetkili olan … Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; dava konusu olan trafik kazasının … Karayolu üzerinde meydana geldiğini, kendisinin de yerleşim yerinin … olduğunu, bu nedenle davanın … Mahkemelerinde açılması gerektiğini, meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığını, her ne kadar ceza dosyasında bilirkişi raporunda kendisinde tali kusur belirtilmiş ise de, bu kusurun alışılagelmiş olduğu gibi trafik kazasına karışan her aracın kusurlu olduğu anlayışından belirlenmiş olan bir kusur olduğunu, kazada bir kusurunun bulunmadığını beyanla yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili mahkeme olan … Mahkemelerine gönderilmesini ve haksız yere açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, davacı vekili 25/03/2019 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin maddi zararlarının dava açıldıktan sonra davalı … tarafından karşılandığını, maddi tazminat talebi yönünden davasının konusuz kaldığını, davalı … haricindeki diğer davalılar yönünden manevi tazminat talebinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Mahkememiz 17/05/2019 tarihli ara kararı ile dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 06/11/2019 tarihli raporunda bilirkişi; … plakalı araç sürücüsü …’in %50 oranında kusurlu olduğunu ve yaya …’nin %50 oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir.
Alınan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiş, davacı vekilince bilirkişi raporuna itirazda bulunulmuşsa da mahkememiz 16/03/2020 tarihli ara karar ile davacı vekili tarafından yapılan itirazın genel mahiyette olup somutlaştırılmadığı, raporun usul ve yasaya uygun denetime elverişli olduğu anlaşıldığından reddedilmiştir.
Davacı vekili 25/03/2019 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin maddi zararlarının dava açıldıktan sonra davalı … tarafından sulh olunarak karşılandığı anlaşılmış olduğundan maddi tazminat talebi yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davalı … ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olup manevi tazminat talebi poliçe teminatı dışında bulunmaktadır. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kazada alınan 06/11/2019 tarihli usul ve yasaya uygun, denetime elverişli bilirkişi raporunda davalı %50 kusurlu olması, davacının %50 kusurlu oluşu, davacı asil … hakkında düzenlenen … Adli Tıp Şube Müdürlğü 04/40/2017 tarihli raporda şahısta saptanan kırığın hayat fonksiyonlarını ağır derecede(4) etkileyecek nitelikte olduğunun saptandığı, celp edilen … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporunda davacının yüz felcinin düzeldiği, ancak sağ kulakta ağır dzeyde … işitme kaybının devam ettiğinin belirtildiği, davacının kaza tarihinde öğrenci oluşu, trafik kazası nedeniyle oluşan zararın yaşamına etkisi,paranın alım gücü, belirlenen manevi tazminatların miktarı ve tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; işitme kaybıyla sonuçlanan haksız bir eylem sonucunda yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4.maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılarak davacı yönünden 25.000,00 TL olmak üzere manevi tazminat takdir edilerek olay tarihi 22/07/2017 tarihinden itibaren davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesi şeklinde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi tazminat yönünden sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2-Davanın manevi tazminat yönünden KISMEN KABULÜ ile; davacı … için 25.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/02/2017’den itibaren işleyecek yasal fazi ile birlikte davalı … ve …’dan alınak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 857,30 TL harçtan mahsubu ile artan 802,90 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Kabul olunan manevi tazminat yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.750,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … ve …’nun kendilerini vekille temsil ettirmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 95,50 TL ( 54,40 TL Karar Harcı, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH) harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.126,65 TL ( 800,00 TL BK, 326,65 TL Müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 563,32 TL’lik kısmının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır