Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/664 E. 2019/621 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/664
KARAR NO: 2019/621

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 20/07/2018
KARAR TARİHİ: 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının internet üzerinden satın almak istediği daire ile ilgili kendisini Emlakçı olarak tanıtan … ile görüştüğünü, davacının satın almak istediği daireyi görmeye gittiğinde apartman görevlisi ile görüştüğünde bu dairenin … isimli bir şahsa ait olduğunu öğrendiğini ve asıl sahibi ile iletişime geçtiğini, taşınmazın sahibi …’ın satış konusunda …’a herhangi bir yetki vermediğini ve aralarında da bu satışa ilişkin herhangi sözleşme bulunmadığını beyan ettiğini, dolayısıyla davalı …’ın bu taşınmazın satışı ile ilgili yetkili olmadığının …’ın beyanıyla da sabit olduğunu, davacının taşınmaz sahibi ile pazarlık ederek satış konusunda anlaştığını ve tapu dairesine birlikte gittiklerini, bu aşamaların hiçbirinde …’ın herhangi bir görev üstlenmediğini, satış işlemleri bittikten sonra davacının tamamen insani duygularla, bu ev ile ilgili hiçbir işlem yapmamasına rağmen …’la iletişime geçtiğini (iletişim kayıtlarını sunacağız) ve kendisine bir miktar ödeme yapmak istediğini söylediğini …’ın 5.000 TL istediğini, davacının hiçbir işlem yapmadığı için 5.000TL yi fazla bulduğunu ve en son 2.000 TL’de tarafların mutabakata vardığını, davacının da banka kanalıyla bu meblağı davalı …’a emlak komisyonu olarak gönderdiğini, satış için mutabakat sağlandıktan sonra davacı ile ev sahibi …’ın, davalı … ile buluştuklarını, ev sahibi …’ın davalı …’ı tanımadığını, …’ın davacıya firsatçı bir yaklaşımla manipüle ederek evin satışında hiçbir görev üstlenmemesine rağmen satış vaadi sözleşmesi imzalattığını, davacının karşı tarafa duyduğu güvenden ötürü sözleşmeyi okumadan ve emlak komisyon bedeli içereceğini düşünmeden imzaladığını, anlaştık!arı emlak komisyon bedelinin davacının ödediğini, sözleşmede de …’ın emlakçı değil şahit sıfatıyla bulunduğunu, … isimli şahsın yasal olarak emlak komisyoncusu olduğunu bilmediklerini, davalının, tarafların anlaştıkları 2.000 TL emlak komisyonu ücretini almış olmasına rağmen manipülasyon yolu ile imzalattığı satış vaadi sözleşmesinde yer alan %3 Emlak Komisyon bedeline dayanarak davacı aleyhine davacının eski adresine kasıtlı olarak icra takibi başlattığını, davalı …’m davacının yeni adresini bilmesine rağmen eski adresine kasıtlı olarak icra takibi yaptığını, usulsüz tebligatla icra takibinin haciz aşamasına kadar geldiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. No’lu dosyaya kapak hesabı tutarım yatıracaklarını, ancak dava süresince bu meblağın davalıya ödenmemesini bu meblağa mümkünse teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, Sayın Mahkemenin aksi kanaatte ise uygun bir teminat karşılığında İstanbul … İcra Müdürlüğü… E. No’lu dosyasına yatırılan meblağın davalıya ödenmemesi için ihtiyatı tedbir konulmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle istanbul … tcra Müdürlüğü … E. No’lu dosyasındaki hacizlerin fekkine ilişkin yazı yazılmasına, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davalı alacaklının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, borcun bulunmadığının tespitine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacı ile dava dışı üçüncü bir şahıs arasında gayrimenkul alım satımına aracılık yaptığını ve tarafların bu hususta sözleşme imzaladığını, davacı taraf sözleşmenin kendisine hamlettiği vecibeleri ifa etmediğini, ikame ettiği davada herhangi bir sözleşmeden bahsetmediği gibi davalının alım satımdaki rolünü de inkar ettiğini, davacının, hem …’ın “satışla ilgili herhangi bir görev üstlenmediği” ni iddia ettiğini hem de …’a Emlak Komisyon Bedeli ödediğini, bu bedelin davacı tarafından davalının banka hesabına 2.000,00TL olarak gönderildiğini ve emlak komisyonu şeklinde şerh düşüldüğünü, davalı …’ın dava hakkının saklı şerhi düşerek parayı çektiğini, arz ve izah ettikleri sebep ve delillere (banka dekontu ve sözleşme ve lüzumu halinde şahit beyanı) istinaden, tedbirin kaldırılmasını, dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesini, davanın esastan reddini, takip tedbir ile durdurulduğundan haksız ve kötüniyetli davacının tazminata mahkum edilmesini, muhakeme masrafları ve ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği davacının bakiye emlak komisyonu borcu bulunup bulunmadığı, yapılan takibin haklı olup olmadığından ibaret olduğu tespit edilmiştir.

DELİLLER;
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce 26/07/2018 tarihli karar ile İhtiyati Tedbir kararı verilmişitir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacının alacağının varlığının ve miktarının belirlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 15/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafın sunmuş olduğu dava dışı …Şti.’ye ait ticari defter kayıtlarında, davacı …’dan alacaklı olduğuna dair bir kayda rastlanmadığı, davalı …’ın inceleme için kendisi adına bir ticari defter ibraz etmediği, dosyaya sunulan 13.10.2017 tarihli sözleşmenin haricen yapılan satış vaadi sözleşmesi olduğu, emlak komisyoncu sözleşmesi olmadığı, …’ın bu sözleşmeyi tanık olarak imzaladığı, …’ın, davalı taraftan yazılı sözleşmeye dayalı bir alacağının tespit edilemediği, davacı tarafın % 20 inkâr tazminatı talebinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacının, davalıya bakiye emlak komisyon borcu olup olmadığı, yapılan takibin haklı olup olmadığı, davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğine ilişkin menfi tespit davasıdır
Davacı, dava dışı …’tan taşınmaz satın aldığını, davalının kendisini emlakçı olarak tanıttığını ancak ev sahibi ile görüşmesinde davalıya böyle bir yetki verilmediğini öğrendiğini, ancak iyiniyetli olarak davalıya emlak komisyonu olarak bir miktar para gönderdiğini, davalının evin satışında mutabakat sağlandığında kendisini manipüle ederek sözleşme imzalattığını, sözleşmenin emlak komisyon bedeli içermeyeceğini düşündüğünü belirterek davalıya borçlu olmadığını iddia etmektedir.
Davalı taraf ise taşınmazın satımına aracılık ettiğini ve sözleşmeye göre ücrete hak kazandığını savunmaktadır
Dosya kapsamında mevcut 13/10/2017 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı belgeye göre; davacı (alıcı) ile dava dışı satıcı … taşınmazın satımı konusunda anlaşmışlardır. Davalının bu sözleşmede şahit sıfatı ile imzası mevcuttur. İlgili sözleşme emlak komisyon sözleşmesi olmadığı gibi sözleşmede davalının taraf sıfatı da yoktur. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da; davalının davacıdan alacaklı olduğu yönünde bir tespit yapılmamıştır. Bu bağlamda davalının taşınmazın satımında aracılık ettiği ve komisyona hak kazandığı hususu sabit olmadığından davacının davalıya borçlu olmadığının kabulü ile; davalının hak etmediği bir parayı almak için ,davacının bir miktar ödeme yapmış olmasına rağmen, takip başlatması, takipte davacının adresini sözleşmedeki adres dışında başka bir adres göstererek takibin kesinleşmesini sağlaması hususları dikkate alınarak davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip nolu dosyasında borçlu olamıdığın tespitine;
2-Asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davcıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 613,02TL karar harcından peşin alınan 153,26TL harcın mahsubu ile bakiye 459,751TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.078,36TL ( 3,90TL BVH, 5,20TL VSH, 153,26TL Peşin Harç, 116,00TL posta ve tebliğler, 800,00TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır