Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/645 E. 2020/260 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/645
KARAR NO : 2020/260

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 40.000-Euro bedelli, 26.12.2016 tarihli 16.200-Euro fatura alacağı için ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının işbu takibin tamamına haksız ve yersiz itirazda bulunduğunu ve bu nedenle takibin durduğunu, davacının uluslararası taşımacılık yapan bir firma olup, dava dışı …Şti. ile taşıma işi için anlaştığını, bu anlaşmaya göre dava dışı…Tekstil’in numune tekstil ürünlerinin Fransa’ya taşınması ve alıcı …’ye teslimi için 25.08.2016 tarihinde anlaştığını, davacının dava dışı … Tekstilin numune tekstil ürünlerinin Fransa’ya taşınması ve alıcıya teslimi için alt taşıyıcı davalı …A.Ş. ile anlaştığını ancak davalının malları zamanında Fransa’da alıcıya teslim etmediğinden dava dışı … Tekstil’in müvekkillerini kaybettiğini ve maddi zarara uğradığını, dava dışı …Tekstil’in bu nedenle 05.05.2017 tarihli…numaralı 16.200 Euro bedelli zarar faturasını davacı adına tanzim ettiğini, daha sonra davacı ile dava dışı …Tekstil zarar ödemesi için 16.200 Euro üzerinden anlaşmaya varıldığını, davacının davalı şirketin malları zamanında teslim edememesinden … Tekstil’in fatura tanzim etmesi ile zarara uğradığından fatura bedelinin tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, mevcut icra takibine kötü niyetle itiraz eden davalının haksız ve kötü niyetinden dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, davacı tarafından ödeme için beklenen davalının cevapsız kalması ve yapılan icra takibine hemen itirazda bulunmasının davayı açma zaruretini doğurduğunu, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının haksız, yersiz ve kötü niyetle yaptığı itirazın iptali ile icranın devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazları bulunduğunu, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, müvekkilinin tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini ancak dava dışı ihracatçı firmanın gümrük işlemlerini tamamlamaması sebebi ile malın Fransa Gümrüğüne teslim edilmek zorunda kalındığını, malların Fransa Gümrüğünde bulunan … firmasına teslim edildiğini, gümrük işlemi yapılmadan ülkeye giriş yapmasının mümkün olmadığını, bu hususun e-mail yoluyla davacı şirket yetkilisine bildirim yapıldığını, mailde görüleceği üzere ihracatçı firmanın gümrük işlemlerini yapmadığı bu sebeple mallann Fransa Gümrüğünde beklediği ilgili belgelerin tamamlaması halinde malları teslim alabilecekleri belirtilmiş olmasına rağmen davacı ve ihracatçı firma üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini ve asılsız isnatlarda bulunduğunu, taşıyıcı olarak davalının, gümrük işlemlerini yürütme gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin belirtilen tarihte ve usulüne uygun bir şekilde taşıma işlemini gerçekleştirdiğini, davacı veya dava dışı ihracatçı firmanın Fransa gümrüğünde yapılması gereken işlemleri yapmaması sebebi ile mallar millileştirilmemiş ve ülkeye girememiş olup davalının da mallan gümrüğe bırakmak zorunda kaldığını, davaya konu malın değerinin toplamda 2.184 dolar olduğunu, davacının hasar ve zarar bedeli olarak talep ettiği rakamın nasıl hesaplandığını, nasıl böyle bir belirleme yapıldığının bilinmediğini, davacının dava dışı ihracatçı … firmasının söz konusu malların teslim edilmemesi ve kaybolması sebebi ile uğradığı zararın 40.000 Euro olduğunu iddia ettiğini, daha sonra aralarında imzaladıklarını beyan ettikleri bir protokol ile ilgili zararın 16.200 Euro olması konusunda mutabık kalındığını, bu zarar beyanında onlarca çelişki bulunduğunu, malın değeri 2.184 dolar iken 40,000 Euro zararın nasıl ortaya çıktığı, daha sonra tarafların anlaşması ile 16.200 Euro’ya nasıl düşürüldüğü, 16.200 Euro olarak belirtilen zarar kalemlerinin ne olduğu ve bu zararın kaynağı delil ve belgelerinin ne ve nerede olduğu, davacının bu bedeli dava dışı …’a ödediğine ilişkin ödeme dekontları ve belgelerin nerede olduğu hususlarında davacının açıklama yapması gerektiğini, davacının basiretli bir tacir ise zararın davalının kusurundan kaynaklandığını, davalının ihmal ve hatası ile olduğunu resmi ve yazılı kayıt deliller ile ispat etmekle yükümlü olduğunu, sunulan delil ve belgeler ile malların Fransa’ya kadar taşındığının da açıkça ortada olduğunu, davalının herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, davacı iddiasını ispat edemeden davalıya kusur izafe etmesinin hakkaniyete ve hukuka uygun olmayacağını, CMR 17. maddesi gereğince davalının malın Fransa gümrüğüne teslimine ilişkin sunduğu belge ile sorumluluktan kurtulduğunu, gümrük işlemlerinin davacı ve dava dışı ihracatçı firmanın sorumluluğunda olup davalıya kusur ve zarar izafe edilemeyeceğini, davalı tarafından davacı aleyhine işbu davadan bağımsız olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile dava açtığını, davacının davalının organizasyoncusu olduğu ve alt taşıma işini yaptığı bir kısım ürünleri geç teslim ettiğini ve davalının da kendisine yansıtılan gecikme zarar bedelini davacıya yansıttığını, davacının da bu diğer cari hesap bakiyesini davalıya ödememiş olması sebebi ile de hakkında İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve bu takibe itiraz etmesi sebebi ile hakkında İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, işbu davanın hala devam ettiğini, bu nedenle davacının kendisine gecikme bedeli yansıtılması sebebi ile hasım kabul ettiği davalıya karşı iş davayı ikame ettiğini, davacının tamamen hasmane duygular ve haksız kazanç elde etmek amacıyla fahiş bedeller talep ettiğini, bu nedenle davacının iyi niyetten uzak davasının reddi gerektiğini, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davanın esasına geçilmesi halinde ise; davalının üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğinden, söz konusu eşyaları hasarsız ve eksiksiz olarak Fransa Gümrüğüne teslim ettiğinden, alıcı veya gönderici firma tarafından Gümrük işlemleri tamamlanmaması sebebi ile millileştirme işlemleri yapılmamış olup davalıya izafe edilecek bir kusur olmadığının tespitine, hiçbir şekilde davalının kusurlu olduğunu kabul etmemek kaydiyla davacının 2.180 Euro değerinde mallar için 16.200 Euro zarar tazmini istemesinin hiçbir hukuki izahı bulunmadığından haksız ve hukuka aykın davanın tümden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ve 02/05/2019 tarihli ara karar ile taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, 16/09/2019 tarihli bilirkişi heyeti, somut çekişme ülkemizin de taraf olduğu Eşyaların Karayolundan Uluslararası nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi – CMR (kısaca; CMR Konvansiyonu) ahkâmına tabi bir uluslararası kara yolundan eşya taşıması işi mahiyetinde olduğunu, zamanaşımı meselesi CMR Konvansiyonu’nda 32. maddede düzenlendiğini, somut olayda zamanaşımı savunması dermeyan edildiğini ancak bunun TTK ahkamına tabi olmadığını, CMR Konvansiyonuna tabi olduğunu ve fakat davalının bu savunmayı salt yapmış olmakla, kaideten bu hakkı kullanmış sayılacağını, zaman aşımının var olup olmadığı hususunun mahkememiz takdirinde olduğunu, hangi araçla/araçlarla hangi taşımanın yapıldığı, bu taşımanın/taşımaların somut taleple -mevcutsa- doğrudan ilgisi, bunun için hangi taşıma bedeli faturasının davalı yanca davacıya tanzim edildiği sarahatle onaya davacı yanca konmalı, davalı yanca da Fransa Gümrük makamına teslime dair evrak ibraz edilmesi gerektiğini, dosyada mevcut belgeler yetersiz ve ayrıca okunaksız olduğunu, bu belgelerin ibrazına göre, takdir sayın mahkememize ait olmak kaydıyla, nihai kanaatin arz edileceğini, öte yandan, CMR Konvansiyonu taşımacının sorumluluğunu tahdite matuf düzenleme içermekle CMR md 23/5 gereği davasındaki zarar savını ve bu zararın ortaya çıkışında davalının sorumlu olduğunu ispat etmiş sayılsa bile ” Gecikme halinde, hak sahibine zarar ve ziyanın bundan ileri geldiğini kanıtlarsa, taşımacı bu zarar ve ziyan için taşıma ücretini geçmemek üzere tazminat öder ” şeklindeki düzenleme gereği, kaideten bu meblağ ile sınırlı olduğunu tespitle beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş ve taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi ve kök raporda eksikliği bildirilen evrakların yeniden incelenmesi amacıyla bilirkişi heyetine CMR Konvansiyonu alanında uzman bilirkişi dahil edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, 19/01/2020 tarihli ek raporunda bilirkişi heyeti özetle; Davalı taşıyıcının dava dışı gönderen … Şti.’nin kendisinden talep ettiği, taşıma konusu emtianın Fransa’daki alıcısına teslim edilmemesinden kaynaklanan müşteri kaybına bağlı oluştuğu iddia edilen 16.200 EUR dolaylı / yansıma zararı, davalı alt taşıyıcıdan tahsil için icra takibi başlattığını, CMR’de esas olarak taşıyıcının ziya, hasar ve gecikmeden kaynaklanan gönderene / gönderilene karşı sorumluluğunun düzenlendiği; ziya, hasar ve gecikmeden kaynaklanmayan dolaylı ve yansıma zararların davalı alt taşıyıcından talep edilemeyeceğini; CMR kapsamındaki ziya, hasar ve gecikmeden kaynaklanan zararların üst / akdi taşıyıcı tarafından davalı alt taşıyıcıdan talep edilebilmesi için de davacı üst / akdi taşıyıcının bu zararları dava dışı gönderene ödemiş olması gerektiğini, dosya kapsamında böyle bir talep ve ödemeyle ilgili bilgi ve belgeye rastlanmadığını, davacı ile dava dışı gönderen arasında akdedilen ve davası üst taşıyıcı … Şti.’nin sorumluluğunu düzenleyen 05/05/2017 tarihli Anlaşma Protokolünde sadece gönderen şirket yetkilisinin imzasının bulunduğu, söz konusu protokolün davalı alt taşıyıcıyı karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği hususunda takdirin mahkememize ait olduğunu; davalı alt taşıyıcının gümrükleme işlemlerini yapmayı üstlenmediğini (CMR m.ll), gümrükle ilgili orijinal evrakı Fransa’daki gümrük işlemlerini yapmaya yetkili acenteye teslim etmediğinin kabulü halinde, gümrükte millileştirilerek el konulan eşyalar sebebiyle sorumluluğuna gidilebileceğini; bu durumda taşıma konusu eşyaların satış tutan olan 2.184.00 EUR gönderen zararını tanzim etmesi gerektiğini (CMR m. 23/1), davacının söz konusu zararı gönderene ödemeden davalı alt taşıyıcıdan talep edemeyeceğini, CMR m. 23/3 ’e göre taşıyıcının zayi olan eşyanın brüt ağırlığının kilogramı başına 8,33 SDR ile sınırlı sorumlu olduğunu, davalının sınırlı sorumluluk tutarının [zayi olan yükün brüt ağırlığı “53,90kg X 8,33 SDR = 448,987 SDR rapor tarihi olan 17/01/2020 tarihi itibariyle 1 SDR 8,0979TL olup 448,987 SDR X 8,0979TL = 3.635,8518 TL” hesaplandığını, bu tutarın üstündeki zararlardan sorumlu olmadığını; ancak davacının bu yönde bir talebi olmadığı gibi, dava dışı gönderene söz konusu tutarı da ödemiş olduğunun tespit edilemediğini, Kök Rapor’daki izahatın özünün bu aşamada izhar edilenler de gözetilmek kaydı ile muhafaza edildiğini beyan etmiştir.
Davaya konu taşıma Türkiye-Fransa arasında gerçekleştiğinden uyuşmazlığın Karayolu ve Milletlerarası Mal Nakliyatı Mukavelesi (CMR Konvansiyon) hükümlerine göre çözümü gerekmektedir.
CMR’nin 32/1. maddesinde, sözleşme kapsamındaki taşımalardan kaynaklanan davalar bakımından zamanaşımı süresi 1 yıl olarak kabul edilmiş, taşımacının bilerek kötü hareket olarak kabul edilecek kusurlarının söz konusu olması halinde ise 3 yıl olarak belirlenmiştir. Somut olayda gümrük işlemlerinin yapılmamasından kaynaklı tam ziya halinin olması ihtimali dikkate alındığında tam ziya hali için taraflarca belirli bir süre belirlenmediğinden 26/08/2016 tarihinden 60 gün sonra 26/10/2016 tarihinde 1 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlamış olacaktır.Davacı tarafından 08/06/2017 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalının 25/07/2017 tarihinde takibe itiraz ettiği, İcra Müdürlüğü’nce 26/07/2017tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Takip dosyası bakımından dosyamız davalısı borçlunun 25/07/2017 tarihindeki itirazı ve 26/07/2017 tarihli icra memurunun takibi durdurma kararı ile kesilen ve itiraz tarihinden sonra yeniden işleme başlamış olup davacı uyuşmazlığa konu davayı 16/07/2018 açtığı anlaşılmakla davalının ileri sürdüğü 1 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır.
Uyuşmazlığa uygulanması gereken CMR’nin 17/1 nci maddesi uyarınca Taşıyıcı yükü teslim aldığı andan, teslim edilinceye kadar malların kısmen veya tamamen kaybından veya hasarından dolayı sorumludur. (madde 17.1)
Taşıyıcının zıya,hasar ve gecikmeden kaynaklanan sorumluluğu da kural olarak sınırlandırılmış olup istisnaen sınırsız sorumluluk düzenlenmiştir (CMR m. 23, m.29). Ziya, hasar ve gecikmeden kaynaklanan zararlar dışındaki zararların tanzimi ise CMR’de düzenlenmemiş olup kural olarak taşıyıcının sorumluluk sınırlarını aşan zararları, (sınırlı sorumluluk miktarının belirlenmesinde karar tarihindeki SDR kuru esas alınarak hesap yapılması gerekmektedir. Yargıtay 11 HD.’nin 2015/15220 Esas, 2016/5321 Karar sayılı içtihadı) CMR kapsamında istenemez. Dolayısıyla taşıma sözleşmesine aykırılık kapsamında ziya, hasar ve gecikmeden kaynaklanan zararlar dışındaki dolaylı veya yansıma zararlar taşıyıcıdan talep edilemez.
Somut uyuşmazlıkta davadışı gönderen … Tekstil ile davacı … Şti. arasında taşıma sözleşmesinin yapıldığı, davacının taşımayı gerçekleştirmek içn davalı … A.Ş ile anlaştığı ancak dosyaya sunulan CMR Senedinden anlaşıldığı üzere taşıma işleminin davalı şirket tarafından yapılmadığı , … Tarafından taşıma işleminin gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu durumda davacı akdi taşıyıcı, davalı ise alt taşıyıcı konumundadır.
Somut olayda davadışı gönderen … Tekstil’in taşma konusu emtianın Fransa’daki alıcısına teslim edilememesi nedeniyle müşterisini kaybetmesi ve maddi zarara uğraması sebebiyle davacı … . Şti.’ne 16.200,00EU bedelli fatura tanzim etmesi üzerine davacı … Şti gönderen zararını davalı … A.Ş.’den tahsil etmek için icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır. Burada davadışı gönderenin davacı ile yapmış olduğu taşıma sözleşmesine aykırılık kapsamında müşteri kaybı sonucu oluştuğu iddia edilen dolaylı bir zarar söz konusudur. CMR kapsamında yukarıda yapılan açıklamalar gereği dolaylı zararlar talep edilemeyeceği gibi 05/07/2017 tarihli Anlaşma Protokolünde sadece davadışı gönderen … Tekstil ile davacı … Şti. yetkilisinin imzası bulunmakta olup protokolun davacı … Ltd. Şti. arasında hüküm ifade ettiği kabul edilse bile, söz konusu protokol sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince davalı … A.Ş.’ye karşı ileri sürülemez.

Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin (CMR) Sözleşmesinin 11. Maddesine göre:
1.Malların tesliminden önce tamamlanması gereken gümrük ve diger formalitelerin yerine getirilmesi için, gönderici, lüzumlu belgeleri sevk mektubuna ilistirecek yahut da taşımacıya verecek ve talep ettigi diger bilgileri kendisine saglayacaktır.
2.Tasımacı bu belgelerle verilen bilgilerin dogrulugunu ve yeterliligini incelemek zorunda değildir. Gönderici bu gibi belgelerin bulunmaması, yetersiz olması, veya usule aykırı oluşundan doğacak zarar, ziyan ve hasardan, taşımacıya karsı sorumludur. Ancak taşımacının hatası veya ihmali görülen durumlar bu hüküm dışındadır.
3.Sevk mektubunda belirtilen bu mektuba ekli veya kendilerine verilen belgelerin kaybından veya hatalı kullanılmasından dogacak sonuçlardan taşımacı, komisyoncu gibi aynı derecede sorumludur. Ancak taşımacın ödeyecegi tazminat yükün kaybolması halinde ödenecek tazminatı geçemez.
CMR m.11’e göre gümrük işlemleri gönderen veya gönderilen tarafından yapılmasının gerektiği, taşıyıcının gümrük işlemlerini yapma zorunluluğu bulunmadığı ve yapması için bunu özel olarak üstlenmiş olması gerekmektedir. Dosya kapsamından davalı alt taşıyıcının gümrükleme işlemlerini üstlendiğini söylemek mümkün değildir. Ayrıca davacı davadışı gönderenin gümrüklemede kullanılacak orijinal evrakları teslim etmiş olduğunu ileri sürmüş olup bu belgelerin kaybedilmesi nedeniyle malın gümrükte millileştirilmesinden davacının davalının taşıma sözleşmesine aykırı davranarak malı zayi etmesine yönelik bir talebi de bulunmamaktadır
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmuazlığa uygulanacak CMR Konvansiyonunda taşıma sözleşmesine aykırılık kapsamında zıya,hasar ve gecikmeden kaynaklanan zararlar dışındaki davacının davadışı gönderici ile aralarında anlaştıkları müşteri kaybı ve maddi zarar nedeniyle dolaylı zararı taşıyıcıdan talep edilemeyeği, gümrükleme işlemi lie ilgili olarak davalı özel olarak sorulmu olduğu ispatlanamadığı ve 05/07/2017 tarihli Anlaşma Protokolünde davalı … A.Ş’nin taraf olmadığı dolayısıyla sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince davalı … A.Ş.’ye karşı ileri sürülemeyeceği dikkate alınarak ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan maktu 54,40 TL harcın, peşin yatırılan 1.590,82 TL harçtan mahsubu ile artan 1.536,42 TL harcın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.799,53 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır