Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/632 E. 2021/41 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/632
KARAR NO:2021/41

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:12/07/2018
KARAR TARİHİ:20/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesine özetle; 02.04.2013 tarihinde faili meçhul sürücünün sevk ve idaresindeki aracın yaya …’a çarpması neticesinde tek taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın asli ve tam kusurlu olduğu kanaatinde olduğunu, kaza tarihinin 02.04.2013 olması nedeniyle kaza nedeniyle oluşan sürekli iş gücü kaybı oranın, geçici iş göremezlik oranının ve geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıma muhtaç olup olmadığı hususlarının 11.10.2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak tespit edilmesini, sürekli iş görmezlik tazminatının tahsilini talep ettiğini, oluşan maluliyet nedeniyle davalı … İdaresine başvuru yapılmış olduğunu, ancak davalı … İdaresinin yasal süre geçmesine rağmen başvuruyu sonuçlandırmamış olduğunu beyanla sürekli iş gücü kaybı oranın, geçici iş göremezlik oranının ve geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıma muhtaç olup olmadığı hususlarının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak tespit edilmesini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL olmak üzere zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak sürekli iş gücü tazminatının … İdaresi’nden sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak tazminat talebinde bulunacak zarar görenlerin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı başvuru yapması şartının olduğunu, 15 gün içerisinde bir yanıt vermez veya karşılıklı anlaşma sağlanamazsa, dava açma veya Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurma hakkına sahip olacağını, davacı tarafından maluliyet tazminatına ilişkin olarak müvekkil …’na başvuruda bulunulmuş ve müvekkil kurum tarafından …. sayılı hasar dosyası oluşturulmuş olduğunu, cevap olarak … tarafından, davacının Sürekli maluliyetinin tespiti adına, resmi ve yetkili bir hastaneden alınacak sağlık kurulu raporu ile arazların 05.10.2017 tarihli trafik kazasından kaynaklandığı, kalıcı ve sürekli olduğunun belirtilmesi ve alınacak işbu raporun
Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esaslarına göre düzenlenmiş maluliyet heyet sağlık raporu ve kazaya karışan araç ile kazazedenin yönleri ile yol üzerindeki çarpma noktasının belirtildiği kaza yeri fotoğrafları ve olay yeri krokisi, davacının takip tedavi tabelaları , tetkik raporları poliklişnik rapor ve kayıtları, epikriz ve ameliyat raporları , hak sahibi tarafından imzalanmak üzere Kişisel verilen kullanılması kanunu kapsamında aydınlatma ve açık rıza beyanı evraklarının iletilmesinin istenilmiş olduğunu, ilgili evraklar kuruma iletilmeksizin ve nihai cevap verilmeksizin huzurdaki yargılama davacı tarafından ikame edilmiş olduğundan iş bu davanın reddi gerekmekte olduğunu, esasa ilişkin olarak plakası tespit edilemeyen araçların ispatının somut delillere dayanmasını, mahkememizce kusur durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasını, maluliyetin ve Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esaslarına göre oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan rapor alınmasını, mahkememiz tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılarak davacı yana yapılan herhangi bir ödeme bulunup bulunmadığı ve var ise tenzile tabi tutarının sorulması gerekmekte olduğunu, var ise hesaplanacak olan tazminat tutarından ödenen tutarın tenzil edilmesini talep ettiğini, …’nın sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle vefat hallerinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası teminat limiti ile sınırlı olduğunu, 02.04.2013 tarihinde meydana geldiği belirtilen kazaya ilişkin vefat ve maluliyet halinde teminat limiti kişi başına 250.000 TL ile sınırlı olduğunu, mahkememiz tarafından … aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu beyanla davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine, davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 10/10/2018 tarihli ara karar ile dava konusu trafik kazasında tarafların kusur oranlarının tespiti açısından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
09/11/2018 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Karayolları Trafik Kanununun 47. maddesinin d fıkrası ve 68. maddesinin a fıkrasının 2. ve 3.bentleri ile c fıkrasını ihlal ederek; trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kurak yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak ve karayollarında taşıt yolu üzerinde yürümek zorunda kalındığında, imkan oranında taşıt yolu kenarına yakın olmak şartı ile taşıt yolunun sol kenarını izlemek ve kutlanmak zorunda olmasına rağmen, … Polis Merkezinde verdiği ifadesinde, motosikletin kendisine arkadan çarptığını beyan ettiği ve taşıt yolunun sağ kenarından yürüdüğünün anlaşıldığı, oysa yolun solundan yüründüğünde, karşıdan gelen aracın sürücüsü, karşıdan gelirken kendisini fark edecek ve yaya ile araç sürücüsü tarafından karşılıklı olarak tedbir alındığında, kazanın meyana gelmesi önlenmiş olacağı, bu şekilde yaya …’un kazaya sebebiyet veren ilk harekette bulunduğu, kazayı önleyecek tedbir almadığı, kendi güvenliğini sağlamadan dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde taşıt yolu içinde yolunun sağ tarafından yürüyerek, kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde, arkasından gelen plakası alınamayan ve sürücüsü belli olmayan motosikletin çarpmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında, % 60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen aracın, kimliği belirsiz sürücüsünün; Karayolları Trafik Kanununun, 47. maddesinin d fıkrası ile 52. maddesinin b fıkrası ve 81. maddesinin d fıkrasını ihlal ederek; Meskun mahalde araç kullanırken Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kurak yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak ve taşıt yoluna her an yayanın girebileceğini düşünerek, dikkatli vc tedbirli olmak zorunda olduğu halde, aracın hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yok hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, gereken dikkatini yola vermediği ve aracını her an durdurabilecek şeklinde seyretmesi gerekirken, seyrine özen göstermediği, kontrolsüz davranışı vc dikkatsizlik ve tedbirsizlik ncticesi, diğer araçlara göre, motosikletin kapladığı genişlik hacmi itibarıyla sağa sola yön değiştirmek suretiyle, yayaya çarpmadan kurtarma olasılığı olduğu halde, önünde taşıt yolunun sağ tarafında yürüyen yaya …’a çarptığı ve ayrıca meydana gelen kazaya direk etkisi olmasa da, karıştığı kazayı yetkili ve görevli memurlara bildirmek, bunlar gelinceye kadar veya iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak zorunda olmasına rağmen kaza yerini terk etliği anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında % 40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce davacının maluliyetinin tespiti amacıyla adli tıp raporu alınmasına karar verilmiş, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan maluliyete ilişkin rapora tarafların itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla mahkememize … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan rapor alınmasına karar verilmiş, 19/02/2020 tarihli raporda; davacının maluliyetinin %5,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 23/09/2020 tarihli ara kararı ile bu kez geçici ve sürekli iş göremezlik, geçici bakıcı gideri tazminatı hususlarında hesap yapılmak üzere dosyanın aktüerya bilirkişiye tevdine karar verilmiş, 19/11/2020 tarihli raporunda özetle bilirkişi; Davacının geçici iş göremezlik (iyileşme) dönem zararının 4,731.09 TL olduğu, mahkememiz tarafından plakası tespit edilemeyen aracın kimliği belirsiz sürücüsünün 40% kusurlu olduğunun kabulü halinde, geçici iş göremezlik tazminat tutarının 1,892.44 TL olduğu, dava dilekçesinde, davacı vekili tarafından geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıma muhtaç olup olmadığı hususlarının netleştirilmesi talebi yönünden yapılan değerlendirmede, Sayın Mahkeme’ye düzenlenen 21/02/2020 tarihli ATK Raporunda davacının bakıcı ihtiyacının tespit edilmediği ve bakıcı giderleri tazminat hesaplamasına mahal olmadığı, davacının sürekli iş göremezlik dönemine ait kazanç kaybı peşin değer tutarının 757,639.81 TL olduğu, mahkememiz tarafından 5% maluliyet oranı ile plakası tespit edilemeyen aracın kimliği belirsiz sürücüsünün 40% kusurlu olduğunun kabulü halinde, hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 15,152.80 TL olduğu, hesaplanan 1,892.44 TL geçici iş göremezlik tazminat tutarının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasının kaza tarihi itibariyle kişi başı 250.000 TL sağlık giderleri teminat limiti dahilinde ve 15,152.80 TL sürekli iş göremezlik tazminat tutarının kişi başı 250.000 TL sakatlanma ve ölüm teminat limiti dahilinde ödenip ödenemeyeceğinin takdir ve değerlendirmesinin mahkememize ait olduğu, Karayolları Trafik Kanunu ‘nun 99 maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi maddesi ve yerleşik Yargıtay kararları gereğince, yeterli ve gerekli tüm belgelerin eklenmesi sureti ile davalı sigorta şirketine eksiksiz iletildiğinin davacı tarafından ispat edilmesi halinde davalı sigorta şirketinin temerrüdünün ve tazminat ödeme yükümlülüğünün “belgelerin ibrazından itibaren 8 işgünü sonu itibariyle” olabileceğinin, davacı tarafından tüm evrakların sigortacıya iletildiğinin ispat edilememesi halinde ise alacağın “dava tarihinde” muaccel hale geldiğinin ve dava tarihi itibariyle haksız fiilden kaynaklanan zararda yasal faiz talep edilebileceğinin takdir ve münakaşasının mahkememize ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Davacı vekili 01/12/2020 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde talep etmiş olduğu 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatını 15.152,80 TL olarak HMK mad. 107/2 uyarınca talep artırımında bulunmuş, eksik peşin harcı mahkememiz veznesine depo etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolu Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereği, KTK 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmaması durumunda Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu … karşılayacaktır.
11/05/2013 tarihli saat 21.55 olarak polis memurlarınca düzenlenmiş olan tutanakta davacıya çarparak kaçan motorsiklet ve sürücüsünü gören kamera kaydının bulunamadığı, … CBS … Soruşturma Nolu dosya içindeki … Polis Merkezi Amirliği 02/04/2013 tarihli davacının ifade tutanağında yaya olduğu ve kendisine motorsikletin çarptığın beyan ettiği, 13/05/2013 tarihli tahkikat evrakında olaya ilişkin tanık …’nın davacının kazaya ilişkin ifadesini doğrulayarak aracın motosiklet olduğunu belirttiği anlaşılmıştır. Davalı …, aracın motosiklet olmadığını ispat edecek yeterli bir delili dosyaya sunabilmiş değildir. Kazaya neden olan aracın motosiklet olması nedeniyle sigorta yaptırma zorunluluğu bulunmakta olup, sigortası bulunmaması nedeniyle meydana gelen zarardan davalı … sorumlu bulunmaktadır.
… Yönetmeliği’nin “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9.maddesi; ”Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için …’na başvurulabilir.” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.
Anılı kanuni düzenlemeler, ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olmakla itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ve dosya kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; kaza tarihi olan 02/04/2013 günü kimliği ve araç plakası tespit edilemeyen dava dışı sürücünün % 40 kusuru ile meydana gelen trafik kazası neticesinde %5 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılan ve geçici iş göremezlik süresinin 6 aya kadar uzayabileceği saptanan davacının maddi zarar toplamı olarak hesap edilen 15.152,80 TL sürekli iş göremezlik dönemine ait maddi tazminatı tazminle mükellef olduğu, davalı sigorta şirketinin davacılar tarafından ödeme hususunda 24/06/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, davalı sigorta şirketinin KTK nın 99 Maddesi uyarınca 8 iş günü sonrası olan 09/05/2018 den itibaren temerrrüde düştüğü anlaşılmakla, davalı … hesabının belirlenen tazminat bedelini temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminle mükellef olduğu kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Islah edilmiş hali ile KABULÜNE,
Davacının 15.152,80TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının 09/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 1.035,08 TL karar ve ilam harcından, peşin ve ıslah ile alınan toplam 90,30 TL harcın mahsubu ile eksik 944,78 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.511,08 TL ( 35,90 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH, 54,40 TL Islah H., 1.350,00 TL BK, 687,00 TL Adli Tıp Ücreti, 342,68 TL Müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır