Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/629 E. 2020/939 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/629 Esas
KARAR NO : 2020/939

DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/07/2018
KARAR TARİHİ: 24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı borçlu firma ile ile banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi gereği dava dışı borçlu firmaya taksitli ticari kredi, kredi kartı, iskonto kredisi ve kredili mevduat hesabı kullandırıldığı, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edildiği, buna rağmen ödeme yapılmadığı için …. İcra Md. … E. Sayı İle icra takibi başlatıldığı, davalı kefilin borca, faize ve ferilerine İtiraz ettiği, iş bu nedenle yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile müvekkil hakkında haksız olarak icra takibi yapılmış olup, söz konusu icra dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrinde belirtilen borcun tamamına, ödeme emrinde müvekkilden talep edilen işlemiş faiz ile faiz oranına ve talep edilen takip sonrası faiz oranına ve borcun tüm fer’ilerine, müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmaması sebebiyle tarafımızca itiraz edilmiştir.Haksız ve mesnetsiz DAVANIN REDDİNE,Davacının kötü niyetli olmasından ötürü %20’DEN AZ OLMAMAK ÜZERE KÖTÜ NİYET TAZMİNATI ÖDEMESİNE,Yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 Mad.dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davacının 1.130.249,43-TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %50 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 Mad.uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 mad.belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, kredi alacağının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 31/10/2019 tarihli raporda “Kefilin sadece kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ve kefalet limiti ile sorumlu oldu İhı. Davalı kefilin sorumluluğunun (genel kredi sözleşmesinde 500.000,00 TL için kefil imzası bulunmaktadır. Ve yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere asıl alacak toplamları 500.000,00 TL’yi geçmektedir) 500.000,00 TL ile sınırlı olduğu,İş bu sebeple; 08.06.2018 takip tarihi itibariyle davacı bankanın; Davalı borçlu kefilden;Davalı kefilin sorumluluğu 500.000.00 TL limitle sınırlı oldufru için (başka bir devisle: yukarıda da belirtildiği üzere sadece 500.000.00 TL limitli genel kredi sözleşmesinde kefil İmzası oldnftu için ve öncelik hakin nakdi kredilerde olduğu içini cek sorumluluk bedelleri toplamı olan S6.000.00 TL’nin davalı kelliden talep edilemeyeceği,Davacı bankanın 08.06.2018 takip tarihi itibarı ile; davalı kefilden 500.000,00 TL asıl alacak tutarına takip tarihinden tamamen tahsiline kadar %50 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi talep edebileceği,Tarafların diğer taleplerinin Sayın Mahkemeniz takdirleri içinde kaldığı ” görüşü bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarının incelenmesi bakımından aldırılan 30/12/2019 tarihli ek raporda ” Türk Borçlar Kanunu, gerçek kişiler tarafından verilen kefaletlerin süre açısından sınırsız olmaması gerektiğini öngörmektedir. 598. Maddeye göre, Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.Konumuz dava dosyasında kefalet 28.02.2013 tarihinde verilmiş olmakla kefilin sorumluluğu devam etmektedir.Kök raporumuzda da belirtildiği üzere “…Bilindiği üzere Bankaların Muhasebe uygulamalarına ilişkin Usul ve esaslar hakkmdaki Yönetmelik, 5411 Sayılı Yasanın 37-39-42-93 ve 95.cİ maddeleri kapsamında hazırlanmış olup, Bankaların, muhasebe ve raporlama sisteminde şeffalık ve tek düzenin sağlanması, işlemlerin kayıt dışında kalmasının önlenmesi faaliyetlerinin gerçek mahiyetlerine uygun olarak sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi, zorunluluk haline getirilmiştir. Bu cümleden olarak Muhasebe Yazılım Programları ile ekstreler kayıt altında tutulmuş ve bilgisayarlar da online olarak, Banka Genel müdürlükleri ve şubeler arasında koordineli olarak denetim altına alınmıştır….” Denilmiş olmakla banka defter ve kayıtlan esas alınmıştır.Sonuç olarak; kök raporumuzdaki kanaat ve tespitlerimiz doğru ve yerindedir” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, itirazın iptali davası olup davacı banka ile dava dışı ….Ltd.Şti arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, davalı …’ın ise sadece 28.02.2013 tarihli genel kredi sözleşmesine 500.000-TL limitle müteselsil kefil olduğu ve daha sonrasında limit arttırımı da yapılmadığı, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kredili mevduat hesabı, iskonto kredisi, taksitli ticari kredi kullandırıldığı, kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiği, sözleşmede belirtilen adrese yapılan tebligat ve ihtarnamede belirlenen sürenin sonunda yani 28/05/2018 tarihinde davalının temerrüde düştüğü, temerrüt tarihi itibariyle temerrüt faiz oranlarının belirlenerek yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalının 500.000-TL kefalet limiti ile sorumlu olduğu dikkate alınarak hesaplama yapıldığı öncelik nakdi kredilerde olduğundan gayrinakdi kredi hesabının değerlendirmeye alınmadığı buna göre davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği miktarın 508.020,83-TL olduğu anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 500.000,00 TL asıl alacak, 7.638,69 TL işlemiş faiz, 381,94 TL BSMV olmak üzere 508.020,83 TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %50 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 34.702,90 TL nispi harçtan peşin alınan 13.753,05 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 20.949,85 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 13.794,15 TL ( 35,90 TL BH, 13.753,05 TL PH, 5,20 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 1.100,00 TL, tebligat gideri 133,50 TL toplam 1.233,50 TL’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 542.74 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 42.451,04 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nakit alacak yönünden 45.661,43 TL nispi vekalet ücreti ile gayri nakit alacak yönünden 4.080,00 TL maktu vekalet ücreti toplamı 49.741,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …