Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/599 E. 2021/884 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/599
KARAR NO:2021/884

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:29/06/2018
KARAR TARİHİ:10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/03/2017 tarihinde müvekkilin yolcu olarak bulunduğu sürücü … sevk ve idaresindeki tescilsiz aracıyla seyir halinde iken sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracına çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, müvekkilin ciddi mahiyette geçici ve kalıcı maluliyete duçar olduğu, geçici ve daimi sakat kaldığı, bu kazanın oluşumunda kusurlu olan tescilsiz aracın geçerli bir poliçesi olmadığından … hesabı tazminatı gerektirir derecede kusurlu olduğu, müvekkilin geçici ve kalıcı sakatlığından aynı zamanda geçici sakatlığı sürecinde bakıma muhtaçlığından ileri gelen şu anda ve geleceğe dönük ciddi bir kazanç mahrumiyeti bahis konusu olduğu, davalı şirkete ihbar/müracaat edilmiş, bu çerçevede … sayılı hasar dosyası oluşturulmuş fakat kazaya karışan aracın tescilsiz olmasından kaynaklı olarak 50 cc’nin olmadığı gerekçesiyle herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu, kazaya karışan aracın 50 cc’nin üstünde olduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak davanın kabulü ile müvekkil için 100 TL bakıcı gideri, 100 TL geçici ve 100 TL kalıcı işgöremezlikten ileri gelen 300,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınması zaruretiyle kaza tarihinden, aksi halde ihbar tarihini müteakip 8 iş günün bitiminden, olanaklı değilse son tahlilde dava tarihinden başlayarak işleyecek yasal faiziyle ile birlikte 300,00 TL maddi tazminatın davalıdan tazmin ve tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasının, 06.03.2017 tarihinde, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile dava dışı … sevk ve idaresindeki plakasız ve tescilsiz motorlu bisikletin çarpışması neticesinde meydana geldiği, kaza neticesinde, söz konusu motorlu bisiklette yolcu olarak seyahat eden davacı … kazada yaralandığı ve kalıcı maluliyeti bulunduğu gerekçesi ile tazminat talebinde bulunmakta olduğu, ancak müvekkil kurumun motorlu bisikletlerin neden olduğu zararlardan sorumlu olmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere,dava dışı …’ın kullanmakta olduğu plakasız aracın motorlu bisiklet sınıfında olduğu, bu sınıfta yer alan araçların sigorta yaptırma zorunluluğunun bulunmadığı dolayısı ile de tazminat talebinin, … Hesabı tarafından karşılanamayacağı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Md.91 ile motorlu araçlara trafik sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiş olup, … Hesabı Yönetmeliği Md.9 incelendiğinde … Hesabı’na başvurulabilmesi için bedensel bir zararın varlığı ve o zararın, (trafik sigortası yaptırmakla yükümlü olmasına rağmen) sigortası bulunmayan bir araç tarafından meydana getirilmesi olduğu, Karayolları Trafik Kanunu Md.3 motorlu bisikletin tanımını “Motorlu bisiklet (Moped): Azami hızı saatte 45 kilometreyi, içten yanmalı motorlu ise silindir hacmi 50 santimetreküpü, elektrik motorlu ise azami sürekli nominal güç çıkışı 4 kilovatı geçmeyen iki veya üç tekerlekli taşıtlar ile aynı özelliklere sahip net ağırlığı 350 kilogramı aşmayan dört tekerlekli motorlu taşıtlardır.” şeklinde yapıldığı, 103. Madde İle de, motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi olduğu belirtildiği, kazaya sebep olduğu belirtilen söz konusu aracın motorlu bisiklet olup olmadığının şüpheye mahal kalmayacak şekilde tespit edilmesi, bu hususta uzman bilirkişi tarafından inceleme yapılması ve yahut araca ait resmi belgelerin araştırılması gerektiği, müvekkil kurumun rücu hakkı olup davanın …’a ihbar edilmesini, kask ve koruyucu ekipman kullanmadığından meydana gelen zararın doğmasında şahsın Müterafik kusurunun varlığı olduğu, davacı …’in, Adli Tıp Kurumu veya mahkemenizce takdir edilecek resmi ve yetkili bir hastane tarafından, mezkur yönetmelik esasları çerçevesinde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında muayene edilmesi sağlanarak usul ve yasaya uygun olarak düzenlenmiş, şahsın trafik kazasından kaynaklanan arazlar nedeniyle kesin ve kalıcı maluliyetini gösterir rapor aldırılması gerektiği, hesaplamalarda iskonto oranı (teknik faiz), 61,8 olarak dikkate alınacağını beyanla davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, davanın reddine ilişkin taleplerin kabul görmemesi halinde, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davanın …’a ihbar edilmesine, dava konusu kazaya karışan tescilsiz ve plakasız aracın cinsinin tespit edilmesi için gerekli bilirkişi incelemesinin yapılmasına karar verilmesini talep etmistir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, dosyanın davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevkine karar verilmiştir.
08.03.2021 tarihli raporunda İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce bu kez davacının kusur durumunun tespiti amacıyla dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, 14/04/2020 tarihli raporunda; sürücü … sevk ve idaresindeki araçla olay mahalli kavşağa yaklaşırken kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette müteyakkız seyretmesi, kavşakta yeterli kontrolü sağlaması, zamanında etkili tedbir alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurlu olduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile olay mahalli kavşağa yaklaşırken kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette müteyakkız seyretmesi kavşakta kendisine hitaben bulunan Dur trafik işaret levhasını dikkate alarak ilk geçiş hakkını sürücü … yönetimindeki araca vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kavşağa yaklaşırken kendi beyanından da anlaşılacağı üzere hızlı seyrettiği, zamanında etkili tedbir almadığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurlu olduğu, sürücü …’ın %10 (yüzde on)oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın %90 (yüzde doksan)oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce aktüerya hesabı yapılmak üzere aktüer uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 10/06/2021 tarihli raporunda özetle; herhangi bir gelir getirici işte çalıştığı belgelenmemiş olduğu, sigorta tescil bilgisi (4a, b, c SGK Hizmet Dökümü , maaş bordrosu , gelir beyannamesi vb) ibraz edilmemiş olan yolcu konumunda bulunan davacının geçici iş göremezlik dönem zararı 12,636.54 TL hesaplanmış olup, … plakalı otomobilin sürücüsü …’ın 1096 kusur oranında geçici iş göremezlik tazminat tutarının 1,263.65 TL hesaplandığı, tescilsiz motosikletin sürücü …’ın 9096 kusur oranında geçici iş göremezlik tazminat tutarının 11,372.89 TL hesaplandığı, hesaplanan tazminat tutarlarının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasının kaza tarihi itibariyle kişi başı 330.000 TL sağlık giderleri teminat limiti dahilinde ödenip ödenemeyeceği, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen mütalaa raporunda , davacının sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı kanaatine varıldığı, sürekli iş göremezlik tazminat hesaplamasına mahal olmadığı, avalı sigorta şirketinin hesaplanan tazminatta sorumluluğuna hüküm kurulması durumunda”, dava tarihinden itibaren alacağın muaccel hale gelebileceğinin ve haksız fiilden kaynaklanan zararda yasal faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava trafik kazası kaynaklı geçici iş göremezlik- sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolu Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereği, KTK 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmaması durumunda Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu … Hesabı karşılayacaktır.
ATK Trafik İhtisas Dairesi marifeti ile düzenlenen kusur raporu ve maluliyete ilişkin rapor dosyamız arasına alınmıştır.
Somut olaydaki uyuşmazlığın; 12/09/2013 tarihinde davacı motosiklet sürücüsü ile sigorta poliçesi bulunmayan dava dışı araç sürücüsünün karıştığı trafik kazası neticesinde kaza taraflarının kusur durumlarının tespiti, davacının geçici ve sürekli iş göremezliğe düçar olup olmadığı, bakım ihtiyacı halinde bulunup bulunmadığı, davacı yanın dava ve ıslah sureti ile talep ettiği maddi tazminatın davalı … hesabından tahsiline karar verilip verilemeyeceği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
06/03/2017 tarihli saat 18.00 olarak … İlçe 6. Jandarma Trafik Tim Komutanlığı memurlarınca düzenlenmiş olan tutanakta …’ın kullandığı tescilsiz motorsiklet ile … plakalı aracın çarpışması suretiyle kazanın meydana geldiği, … CBS Soruşturma No: … SoruşturmaKarar No: … dosyasında ifade tutanağında davacının motorsiklette yolcu olduğu ve kendisine motorsikletin çarptığın beyan ettiği, 14/03/2017 tarihli tahkikat evrakında olaya ilişkin tanık …’ın davacının kazaya ilişkin ifadesini doğrulayarak aracın motosiklet olduğunu belirttiği anlaşılmıştır. Davalı … Hesabı, aracın motosiklet olmadığını ispat edecek yeterli bir delili dosyaya sunabilmiş değildir. Kazaya neden olan aracın motosiklet olması nedeniyle sigorta yaptırma zorunluluğu bulunmakta olup, sigortası bulunmaması nedeniyle meydana gelen zarardan davalı … Hesabı sorumlu bulunmaktadır.
… Hesabı Yönetmeliği’nin “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9.maddesi; ”Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabı’na başvurulabilir.” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen kusur uzmanı bilirkişi marifeti ile yapılan tespitlerin ve itirazların irdelenmesi kapsamında yapılan incelemede ise anılı bilirkişi raporu ile ceza dosyası kapsamındaki kusura vaki tespitlerin çeliştiği ve itirazların mevcut olduğu anlaşılmakla kusur incelemesi yönünden kazanın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranlarının tespiti hususunda ATK Trafik İhtisas Dairesi marifeti ile rapor alınmış olup ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınmaya elverişli bulunan rapor kapsamında tespit edildiği üzere, davacı sürücünün motosikletiyle olay mahalli kavşağa hızla tedbirsiz bir şekilde yaklaştığı Anılı kanuni düzenlemeler, ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olmakla itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ve dosya kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; kaza tarihi olan 06/03/2017 tescilsiz motosikletin dava dışı sürücüsü …’ın % 90 kusuru , … plakalı davadışı …’nın %10 kusuru ile meydana gelen trafik kazası neticesinde %0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılan ve geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceği saptanan davacının maddi zarar toplamı olarak hesap edilen 11.372,89 TLgeçici iş göremezlik dönemine ait maddi tazminatı tazminle mükellef olduğu, davalı sigorta şirketinin davacılar tarafından ödeme hususunda 24/06/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, davalı sigorta şirketinin KTK nın 99 Maddesi uyarınca 8 iş günü sonrası olan 09/05/2018 den itibaren temerrrüde düştüğü anlaşılmakla, davalı … hesabının belirlenen tazminat bedelini temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminle mükellef olduğu kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacı vekilini 17/06/2021 tarihli talep artırım dilekçesinde bakıcı gideri talebinden feragat ettiğini, 100,00TL sürekli iş göremezlik talebinin devam ettiğini, geçici işgöremezlik talebini 11.372, 89TL ye 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre arttırdığı ve eksik kalan harcı da tamamladığı görülmektedir.
08/03/2021tarihli ATK raporunda davacının maluliyetinin bulunmadığı tespit edildiğinden sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin zarar oluşmadığından reddi gerekmiştir.
Bakıcı gideri yönünden davacı vekilini feragatinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Son olarak temerrüt tarihinin tespiti ve faiz türü noktasında inceleme yapılmış olup davacı yanın dava davalı yana Genel Şartlarda belirtilen belgelerle başvuru yapmadığı görülmüş olmakla temerrütün dava tarihi olan 03/07/2018 tarihi itibari ile başladığı, kazaya neden olan aracın ticari kullanım tarzında olmaması nedeni ile yasal faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacının 11.372,89-TL geçici iş göremezlik maddi tazminatının 03/07/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının sürekli iş göremezlik maddi tazminatının reddine,
Davacının bakıcı gideri talebinin feragat nedeniyle reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 776,88-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan 95,20-TL harçtan mahsubu ile eksik 681,68-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.051,75-TL ( 750,00-TL BK ücreti, 301,75-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.033,57-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 136,30-TL ( 35,90-TL BH, 35,90-TL PH, 5,20-TL VH, 59,30-TL Islah Harcı ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır