Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/571 E. 2020/228 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/571
KARAR NO : 2020/228

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı yan arasında 15/09/2014 tarihli Kart Satış Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşme gereği üzerine düşen bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkili şirketin davalı yana verdiği hizmet karşılığı olarak … numaralı 4.544,19 TL. bedelli, 15.02.2018 tarihl… numaralı 2.235,06 TL. bedelli e-arşiv fatura düzenlendiğini, borçlunun fatura karşılığı bedelleri zamanında ödemediğini, müvekkili şirketin davalı yandan alacağını temin edebilmek için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı yanın takibe konu borca, faiz oranına, işlemiş faize, borcun bütün ferilerine ve yetki itiraz ettiğini, davalı yanın itirazı neticesinde takibin durduğunu, müvekkili şirket ile davalı yan arasında yapılan sözleşmede taraflar arasında doğabilecek ihtilafta İstanbul mahkemeleri yetkili kılınmış olduğunu, davalı yanın yapmış olduğu itirazların haksız olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi ekleriyle birlikte usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edilmişse de davalı yanca mahkememiz dosyasına davaya karşı herhangi bir cevap veya beyan dilekçesi ibraz edilmemiştir
Dava, Taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinden doğan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava, İİK 67 Mad.’sine dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının * iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 6.779,25 TL asıl alacak, 113,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.892,40 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9.75 oranında avans faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 Mad.’si uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67. Mad.’sinde belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, mahkememiz 02/10/2019 tarihli ara kararı ile tarafların iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu döneme ait ticari defter ve kayıtları üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
09/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafın davalı taraftan 2017 yılından devreden ve 01.01.208 tarihli açılış fişinde kayıtlı olan 14.398,66 TL. alacaklı olduğunu, davacı taraf davalı taraftan 03.01.2018 tarihinde 5.836,36 TL. ve 12.01.2018 tarihinde 8.562,28 TL. olmak üzere toplam 14.398,64 TL. tahsilat yapmıştır. 14.398,66 TL. 2017 yılı devreden alacak – 14.398,64 TL. tahsilat = 0,02 TL davacı tarafın 12.01.2018 tarihi İtibari ile davalı taraftan 0,02 TL. alacağı kalmıştır. davacı taraf davalı taraf adına, 15.01.2018 tarihli … numaralı 6.609,04 TL. bedelli, 31.01.2018 tarihli … numaralı 4.544,19 TL. bedelli, 15.02.2018 tarihli … numaralı 2.235,06 TL. bedelli e-arşiv fatura düzenlemiş ve ticari defterine 13.388,29 TL. alacak kaydetmiş ve davalı taraftan 0,02 TL. + 13.388,29 TL. = 13.388,31 TL. alacaklı hale gelmiş olduğunu, davacı tarafın 20.03.2018 tarihinde davalı taraftan 6.609,04 TL. havale yolu ile tahsilat yapıldığını. davacının davalı taraftan, 13.388,31 TL. fatura alacağı 6.609,04 TL tahsilat = 6.779,27 TL. alacağının kaldığını. Davacının alacağı 31.01.2018 tarihli 4.544,19 TL. ve 15.02.2018 tarihli 2.235,06 TL. bedelli faturadan kaynaklandığını, 31.01.2018 tarihli e- arşiv faturanın 02.02.2018 tarihinde, 15.02.2018 tarihli e-arşiv-faturanın 17.02.2018 tarihinde davalı …@….com.tr mail adresine gönderildiği bildirilmiştir, davacı tarafın davalı taraftan 05.04.2018 takip tarihi itibariyle 6.779,27 TL. alacaklı olduğu görülmüştür, davacı taraf takip talebinde yıllık %12 oran üzerinden faiz talebinde bulunmuştur. Alacağa dayanak faturalar üzerinde de vade tarihine kadar ödenmeyen fatura bedelleri için %1,00 gecikme faizi uygulanır yazmaktadır. dosyaya sunulan taraflar arasında düzenlemiş olan Satış Sözleşmesi bulunduğunu. Sözleşmenin 1 sayfasında başlangıç tarihinin 15.09.2014, bitiş tarihinin 15.09.2015 olduğu, finansal şartlar kısmında vade kısmına herhangi bir süre yazılmadığının görüldüğünü. Dosya içerisine sunulan sözleşme maddeleri çok küçük olduğu İçin okunamadığını. davacı tarafın 05.04.2018 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 60,30 TL işlemiş faiz (talep 113,15 TL.) alacağının olduğu görülmüştür. davacı tarafın davalı taraftan 05.04.2018 takip tarihi itibarı ile 6.779,25 TL. asıl alacak ve 60,30 TL. işlemiş faiz (Talep 113,15 TL.) olmak üzere toplam 6.839,55 TL. alacaklı olduğu, görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiş, davacı yan bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ibraz etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, fatura ve cari hesaptan kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış olup 16/04/2018 tarihinde icra müdürlüğüne sunduğu dilekçede İstanbul Anadolu İcda müdürlüklerinin yetkili olduğu yönünde itirazda bulunmuş olup icra dosyasında sunulu Satış Sözleşmesi m.10 ‘da İstanbul Mahkemelerinin yetkisine ilişkşn yeki şartının konulduğu tarafların sözleşmeyi inkar etmediği anlaşılmış olup HMKm. 17 geregince mahkememiz yetkili kabul edilerek dosyanın esasına girilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Davacı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu, 15/02/2018, 04/03/2018 tarihli faturalar cari hesap ekstresi ve mahkememizce ticari defterlerini sunmaları için taraflara süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu davacının 6.799,25 TL asıl alacak ve 60,30 TL işlemiş faiz alacağının varlığı kanıtlanmıştır. Davalının cevap dilekçesi sunmadığı, verilen ara karar uyarınca ticari defter ve kayıtlarını hazır etmediği ve ayrıca davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Açıklanan faturalardan * kaynaklı nedenlerle cari hesap alacağının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan defter incelemesi sonucunda davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı 6.799,25 TL cari hesap alacağı bulunduğu anlaşılmış olup, davacının 113,15 TL işlemiş faiz talebinde bulunduğu ancak bilirkişi hesaplamasında 60,30 TL bedel olarak belirlendiği anlaşılmış olup raporda hesaplanan bedeller üzerinden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ve asıl alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 6.779,25 TL asıl alacak ve 60,30 TL işlemiş faiz, 6.839,55 TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %12 oranında avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalılardan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 467,21 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 83,25 TL harcın mahsubu ile eksik 383,96 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yapılan 124,35 TL ( 35,90 TL PH, 83,25 TL BH, 5,20 TL VH olmak üzere ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 829,20 TL ( 129,20 TL müzekkere ve tebliğler, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere ) yargılama gideri üzerinden davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan takdiren 822,84 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır