Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/554 E. 2018/1298 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/554
KARAR NO : 2018/1298
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 16/10/2014
KARAR TARİHİ: 11/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketçe rizikosu üstlenilen… plakalı aracın 18.08.2012 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle müvekkilerinin destekleri …’ın hayatını kaybettiği ve müvekkilerinin desteklerinden yoksun kaldıklarını; davalı … şirketinin sorumluluğunun kusur sorumluluğu olmayıp tehlike sorumluluğu olduğunu; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere müvekkilinde oluşan destekten yoksun kalınan zarar nedeniyle davacılardan … için 100,00 TL; … için 100,00 TL;annesi … için 100,00 TL babası … için 100,00 TL olmak üzere toplam 400,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, defin gideri nedeniyle 1.000,000 TL olmak üzere toplam 1.400,000 TL maddi tazminatın ticari avans faiziyle birlirke talep edildiğini,18.08.2012 günü saat 20.00 sıralarında; … Devlet Karayolu Elmalı-Finike 23.km’de sürücü … sevk ve idaresinde bulunan… plakalı otomobili’in Finike ilçesinden Elmalı ilçesi yönüne seyir halinde iken hafif giriş ve çıkış kasisli yolu geçerken direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sol tarafına geçip yine yolun sol tarafında bulunan çam ağacına çarpıp o çam ağacının en üst kısmına doğru havalanıp yanında bulunan ağaca sürterek kendi tekerleklerinin üstüne doğru düşmesi şeklinde meydana geldiğini; yapılan incelemede, araç sürücüsü … ve yanında yolcu olarak bulunan …’ın araç içerisinden fırlayarak vefat ettiklerini; 60 metrelik freni izinin bulunduğu araç içerisinde sıkışan …’ ın itfaiye ekiplerince çıkartıldığının belirtildiğini; aracın sağ ve solarka tekerleklerinin patlak ve hasarlı olduğunu; kaza mahliline 200 metre mesafede kasisli yol ve 70 km azami hızsınırlaması levhalarının bulunduğunu; yine geliş istikametine göre 27 metre mesafede sola tehlikeli viraj levhalarının olduğu 500 m gerisinde anayol-tali yol levhalarının bulunduğunu; şoför mahallinde bulunan emniyet kemer tertibatının üstünde aynı tertibattan tekrar takılı olduğunu, otomatik vites konumunun 2’de olduğunun ifade edildiğini;olayın meydana geldiği yerin; Devlet yolu, bölünmemiş yol, yerleşim yeri dışı, vaktin gece, havanın açık, iki yönlü trafiğe açık, yolun stabilize ve 9 metre genişlikte, yüzeyin kuru olduğu, düz yol, eğimsiz kavşak olmadığının belirtildiğini beyanla müvekkillerinin desteklerini kaybetmiş olması nedeniyle 6100 sayılı yasanın 107….göre belirlenecek maddi tazminatın davalı şirket açısından temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte , yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanışımı yönünden reddini; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1408 Esas dosyası ile birleştirilmesini; davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte söz konusu poliçeye göre teminatların ölüm halinde şahıs başına 200.00,00 TL ve kaza başına 1.000.000,00 TL ile sınırlı olduğunu;… plakalı aracın sahibinin kim olduğunun sorulmasını; davacıların hak ettikleri destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanması için aktüer…’e gönderildiği yapılan hesaba göre; vefat eden mütevveffa’nın çocukları davacılar … için 6.386,42 TL ve … için 15.809,92 TL olmak üzere toplam 22.196,34 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığını ve vasileri davacılardan …’a ekli dekont ve ibraname ile ödendiğini; bu sebeple davanın davacılar yönünden reddedilmesini; ölenin babası … ve annesi …’ın destekten yoksun kalma tazminatını alabilmesi için ölenin desteğinden gerçekten mahrum kaldığının ispatlanması gerektiğini; diğer yandan vefat edenin yasal mirasçısı olmaları sıfatıyla davacılara SGK tarafından ödeme yapılmış veya gelir bağlanmış ise destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken davacılara yapılan bu ödemelerin ya da bağlanan gelirlerin de tazminat tutarından mahsup edilmesinin gerektiğini, sigortalının kusur oranının belirlenmesini; olayda temerrütlerinin olmadığını; müvekkili şirketin bir sorumluluğu doğacaksa bile bu sorumluluğun dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle olabileceğinin belirtildiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas -… karar sayılı dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketçe rizikosu üstlenilen… plakalı aracın 18/08/2012 tarihli trafik kazası nedeniyle müvekkillerinin murisinin vefatı nedeniyle maddi destekten yoksun kaldığını, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, dava konusu kaza ile ilgili mahkememizin 2014/1344 esas sayılı dosyasından aynı konu ve taleple bir diğer davanın daha açıldığını, usul ekonomisi açısından davaların birleştirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, Finike CBS … Soruşturma sayılı dosyası, celp edilmiş, Davacı tanıkların Kumluca … AHM tarafından yapılan istinade yoluyla beyanları alınmış, destekten yoksun kalma tazminatının hem asıl dava hem birleşen dava yönünden varlığı ve miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti Mahkemenize sunduğu 19.9.2016 tarihli raporda 18.8.2012 tarihinde meydana gelen kazada davacıların murisi …’ın % 100 kusurlu olduğu, bu kusur oranı gözetilerek davacıların anne, baba, kız çocuk desteklerinden mahrum kalmaları nedeniyle yapılan hesaplamada sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin güncelleştirilerek mahsup edildiği, asıl davada davacı … yönünden yapılan ödeme düştükten sonra nihai ve gerçek zararın kalmadığı, cenaze ve defin giderlerinin yöre, şehir, örf ve adetlere göre değişkenlik gösterdiği, tespitinin heyetçe mümkün olmadığı, hesaplanan tazminat miktarının poliçe limiti altında kaldıkları, hasar dosyasındaki belgelerden başvuru tarihinin anlaşılamaması ve … yönünden vefatı nedeniyle meydana gelen zararı içerip içermediği tespit edilemediğinden asıl dava yönünden temerrüt tarihi 14.3.2013 ödeme tarihi, birleşen dava yönünden ise dava tarihi olan 16.10.2014 tarihli olduğu araç ruhsatında hususi amaçlı olduğu yazılı olduğundan faizin yasal faiz olacağı görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekili 11.10.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile hem asıl hem birleşen davadaki talep miktarlarını arttırarak harcı tamamlamış dilekçe karşı tarafa tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, 18.8.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı ve birleşen davalı … Şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan… plakalı aracın sürücüsü ve davacıların babası olan murisi …’ın % 100 kusurlu olup vefat ettiği ayrı kazada davacıların annesi olan murisi …’ın da vefat ettiği asıl davanın …’ın desteğinden yoksun kalma nedeniyle birleşen davanın ise …’ın destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat talepli olarak açıldığı, kusur oranı ve davalı … şirketince yapılan ödemeler dikkate alınarak yapılan hesaplamada asıl dava davacılarından … yönünden yapılan ödemenin yeterli olup bakiye zararı bulunmadığından arun yönünden açılan davanın reddine, diğer davacılar yönünden hesaplanan tazminat miktarlarında ise hasar dosyası evrakları incelendiğinde davalı … Şirketince 14.3.2013 tarihinde ödeme yapıldığının sabit olup başvuru tarihinin belirlenemediği asıl dava yönünden temürrüt tarihinin 14.3.2013 ödeme tarihi olması gerektiği birleşen dava yönünden ise yapılan ödemenin …’ın vefatı zararını kapsayıp kapsamadığı net olmadığından davalı … Şirketi temerrüdünün birleşen dava açılış tarihi olan 16.10.2014 tarihinde oluştuğu, ayrıca her ne kadar araç ruhsatında hususi araç olduğu yazılı ise de …’ın “…Dağıtım Bayisi” olduğu gözetilerek aracın ticari faaliyette kullanıldığı anlaşıldığından faizin türünün ticari avans faizi olması gerektiği anlaşılmış asıl davada … hariç diğer davacıların destekten yoksun kama tazminatı davalarının kabulüne, birleşen davada hem … hem … yönünden tazminat taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiş fakat her iki davada defin masrafları talep edilmiş ise de talep edilen 1.000 TL bedele nelerin dahil olduğu, şehir ve örf adetlerine göre değişkenlik gösteren kalemlerin nelerden ibaret olduğu ve bunlara ilişkin deliller ibraz edilmediğinden bu taleplerin reddine karar verilerek hüküm oluşturulmuş, davalı vekilinin istinaf yoluna gitmesi sonucu,
İstanbul BAM …Hukuk Dairesi’nin … esas – … karar sayılı ilamı ile ” Dava küçük … ve … adına vasileri …’ın vermiş olduğu vekaletnameye istinaden vekil tarafından açılmıştır.Vasi tayinine ilişkin Kumluca Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/11/2012 gün … esas karar sayılı ilamı dosyaya sunulmuş ise de; vasinin görülmekte olan davayı açma konusunda izin aldığı ileri sürülmediği gibi buna ilişkin bir karar da ibraz edilmemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 448.maddesi hükmü uyarınca, vesayet altına alınan küçüklerin vasileri tarafından temsil edilecekleri açıktır. Ancak aynı kanunun 462/8 maddesinde vasinin vesayeti altındaki kişi veya kişiler adına dava açabilmesi vesayet makamının iznine tabi kılınmıştır. Vasinin vesayeti altındaki kişi adına herhangi bir davayı açabilmesi, izin alması koşuluna bağlıdır. Bu konu kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece ve kanun yoluna başvuru halinde kanun yolu incelemesini yapan mercii tarafından resen gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, vasiye eldeki davayı açması konusunda vesayet makamından alınmış izin bulunup bulunmadığının sorulması yok ise, izin alması ve bu yönde ilam alıp sunması üzere uygun bir süre vermesi ve oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, kamu düzenine ilişkin olan ve dava şartı niteliğinde bulunan bu gerekliliğin gözardı edilmesi sonucunda davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsizdir.
2-Bundan ayrı, davacılardan … doğumlu olup, yargılama sırasında reşit olduğundan dava ehliyeti kazanmıştır. Bu durumda adı geçen davacının kendisi ya da vekili aracılığı ile yargılamayı sürdürmesi gerekmektedir.Davacının kendisi tarafından verilen vekaletname dosya içerisinde bulunmadığı gibi, yargılama sırasında reşit olarak dava ehliyeti kazanan davacı …’ın vasisi tarafından açılan davalara muvafakat ettiğine ve davaya devam ettiğine dair beyanı da alınmış değildir. Mahkemece dava şartına ilişkin bu eksikliklerin ikmali sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı biçimde karar verilmiş olması da doğru değildir ” gerekçesi ile dosya mahkememize gönderilmiş yeni esasa kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı … tarafından yargılama sürerken reşit olması ve dava ehliyeti kazanması nedeniyle davayı vekille takip etmek amacıyla usulüne uygu nolarak vekaletname ibraz edildiği, … yönünden ise Kumluca Sulh Hukuk Mah’nin 2012/249 E. Sayılı dosyasından 22.10.2018 tarihli ek kararla vasi için husumete izin kararı verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya ve kaldırma kararı birlikte değerlendirildiğinde, İstanbul BAM … HD’nin belirlediği usuli eksikliklerin tamamlandığı, …’ın usulüne uygun vekaletname sunduğu, … içinde husumete izin kararı verildiği anlaşılmış asıl dava yönünden araçta yolcu olarak bulunan davacıların annesi ve çocuğu …’ın vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğinden son yapılan içtihat değişikliğinden etkilenmediğinden aynı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne fakat birleşen dava yönünden aracın işleteni ve davacıların babası olan …’ın vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmekte olup Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun son içtihat değişikliği sonucu …’ın %100 kusuru ile kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği de gözetildiğinde işleten’in ve desteğin kendi kusuruna denk gelen destek tazminat taleplerinin hak sahipleri ölen davacılar tarafından ileri sürülmesi mümkün olmadığından birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) 1-Mahkememizin … E (Eski Esas … Esas) Asıl dava dosyası yönünden KISMEN KABULÜNE
Davacılardan … yönünden 40.440,03 TL davacılardan … yönünden 37.614,12 TL davacılardan … yönünden 12.020,40 TL olmak üzere toplam 90.074,55 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 14/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden (poliçe limitleri dahilinde) tahsiline
Davacılardan … yönünden açılan davanın reddine ;
Defin giderleri yönünden açılan davanın reddine
2-Alınması gereken 6.152,98 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 692,20 TL nin mahsubu ile eksik kalan 5.458,78 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacılar tarafından yapılan toplam 2.909,70 TL ( 25,20 TL BH, 25,20 TL PH,669,00 IH,3,80 TL VH, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 386,50 TL. Teb. gideri. ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince davacı … yönünden hesaplanan 4.789,40 TL,Davacı … yönünden hesaplanan 4.487,55 TL, Davacı … yönünden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak BU DAVACILARA VERİLMESİNE,
B)Birleşen 13. ATM 2014/1408 Esas 2015/167 Karar sayılı birleşen dava dosyası yönünden Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 35,90 TL den peşin alınan 25,20 TL nin düşümü ile kalan 10,70 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irad kaydına,
2-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
C-Taraflarca yatırılan avanstan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası taraflara iadesine,
Dair, davacı vekillerinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …