Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/552 E. 2021/100 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1174
KARAR NO:2021/79

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:13/12/2018
KARAR TARİHİ:03/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki kargo taşıma hizmetine dayalı ticari ilişki nedeniyle cari hesap ilişkisi bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafın itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalının borcun ferilerine itiraz ettiğini ancak takipte ticari ilişkilerdeki reeskont avans faizi talep edildiğini, davalı itirazlarının haksız olduğunu, davalının itirazlarının reddi ile takibin devamına, itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi davalı yana usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya itiraz dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 29/05/2019 tarihli ara karar ile talimat yoluyla davalı tarafın uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları ile dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde, taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
09/08/2019 tarihli raporunda bilirkişi özetle; davacı tarafın defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde, davalı taraftan olan alacak tutannın toplam 5.381,27 TL olarak tespit edildiği, davalı tarafın defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde, davacı tarafa olan alacak tutarının ise 5.258,22 TL olarak tespit edildiği, faturaların teslimi sırasında fatura teslim tutanaklarının yapıldığı ve bu tutanaklarda davacı ve davalı şirket kaşe ve imzalarının bulunduğu, bu durumda davalı tarafın davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı şeklindeki itirazının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Alınan bilirkişi raporu, usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca mahkememiz dosyasına bilirkişi raporuna karşı beyan veya itiraz ibraz olunmamıştır.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 5.381,27 TL asıl alacağın ve asıl alacağa yıllık %9,75 avans faizi yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağı bulunduğu iddiasıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf cari hesaptan alacaklı olduğunu ileri sürmüş, davalı ise cevap dilekçesi sunmayarak bütün hususları inkar etmiş durumdadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur.
Usulüne uygun denetime elverişlli bilirkişi incelemesinnde davacı ve davalı şirketin uyuşmazlık dönemine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı taraf ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak süresinde yaptırılımış olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla HMK M.222 VE 6102 s. TTK M.64/3 uyarınca ticari defterlerin delil niteliğinin bulunduğu anlaşılmıştır, yapılan mali hesaplamalara göre davacının davalı taraf ile 2016/2017 yıllarınki ticari kayıtlar kapsamında 5.381,27TL alacak bakiyenin kaydedildiği, davalının 2016/2017 yıllarınki ticari kayıtlar kapsamında ise 5.258,22TL borç bakiyenin kaydedildiği, dolayısıyla taraflar arasınnda cari hesap ilişkisinin bulunduğu tepit edilmiştir.
Davacı vekilinin dosyaya ibraz ettiği faturaların, taraflar arasında kargo taşımacılığı hizmeti nedeniyle kurulan ticari ilişki kapsamında düzelendiği anlaşılmakla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Fatura düzenlenebilmesi için taraflar arasında bir akdi ilişkinin bulunması gereklidir. Bunun yanı sıra fatura tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı kabul edilmekte ve faturada yer alması olağan sayılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü ve bedeli gibi fatura mündericatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine karine teşkil etmektedir. Ancak bu karinenin aksi elbetteki her türlü delil ile ispatlanabilir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Davalı kendisine tebliğ edilen dava konusu faturalara süresinde itiraz etmemiştir. Mahkememizce ticari defterlerini sunmaları için taraflara süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile her iki taraf ticari defter kayıtlarına göre 5.258,22TL cari hesap alacağın varlığı kanıtlanmış olup buna göre tarafların tacir ve yapılan işin ticari iş olması nedeniyle takip dosyasında %9,75 avans faiz talep edildiğinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 avans faiz işletilerek hesaplanan bu bedeller üzerinden açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş; ayrıca asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20 ‘si oranında davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 5.258,22-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 avans faiz işletilmesine,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 1.051,64-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 359,19 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 91,90 TL harcın mahsubu ile eksik 267,29 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 133,00 TL ( 91,90 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 844,90 TL ( 700,00 TL BK, 144,90 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 825,60 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır