Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/550 E. 2020/653 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/550
KARAR NO:2020/653

DAVA:Tespit
DAVA TARİHİ:19/06/2018
KARAR TARİHİ:14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın … şubesi nezdinde müşterisi olduğunu, banka hesabından müvekkilinin rızası dışında internet bankacılığı yoluyla 16/10/2017 tarihinde ayrı ayrı 771,00 TL ve 2.301,00 TL olmak üzere para çekildiğini, paraların dava dışı ve ilgi, ilişki bulunmayan …. Şti.’nin hesabına aktarıldığını, bankaya yapılan başvuruya cevap verilmediğini, müvekkilinin bilinçli müşteri olduğunu, kişisel bilgilerini ve parolasını kimseyle paylaşmadığını, davalı bankanın kusuru nedeniyle uğranılan zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, davanın öncelikle bu nedenle reddinin gerektiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, itiraza konu işlemlerin davacının kimlik bilgilerini ve şifresini sisteme girmesi ile gerçekleştiğini, harici başka bir işlemin dışarıdan yapılarak işlemlerin yapılmasının mümkün olmadığını, davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacının mevduat hesabından 3. şahıslarca dolandırıldığı iddiasıyla hesabından bilgisi ve onayı olmaksızın başka banka hesabına para aktarılması sonucunda meydana gelen zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde, Tüketicinin ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlandığı,
Aynı yasanın 3/1- ı- bendinde Tüketici işleminin ise ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında
kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
Davaya konu uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklandığından TTK 4. Maddesine göre mutlak ticari davadır. TTK 5. maddeye göre aksine hüküm bulunmadıkça Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. 6502 sayılı kanun 73. maddede Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir denilerek TTK 5. maddede öngörülen istisnai durum belirtilmiştir. Ayrıca 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, Geçici 1/1 Maddesinde ” Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder.” hükmüne yer verildiği anlaşılmıştır.
Buna göre dava mutlak ticari dava olsa bile taraflardan birinin 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici olması halinde ve uyuşmazlık konusu tüketici işlemine ilişkin olması durumunda görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Bu tür uyuşmazlıklara ilişkin İstanbul BAM 13. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2019/2444 ,KARAR NO : 2020/654, 18/06/2020 tarihli kararı da bu yöndedir.
Hâl böyle olunca, davacı ile davalı Banka arasında “Mevduat Hesabı Sözleşmesi” imzalandığını, mahkemece davacı ile davalı Banka arasındaki ilişkinin Bankacılık işlemi, davacının ise ticari ve mesleki amaçlı hareket etmediğinden davacının 6502 sayılı kanunun 3. maddesi k) bendinde tanımlanan tüketici, uyuşmazlık konusunun l) bendinde tanımlanan tüketici işlemi olduğu anlaşıldığından, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde tutulması gerektiğinden dava tarihi itibariyle bu tür davalarda Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK m. 114/1-c ve m. 115/2 uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 Mad. gereğince Davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;
4-HMK’nın 331. Maddesi uyarınca harç-vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 14/10/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır