Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/534 E. 2020/566 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/534
KARAR NO:2020/566

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:13/06/2018
KARAR TARİHİ:30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Ltd. Şti 15.08.2014 tarihinde … ve … no.’lu, 08.08.2014 tarihinde … no.’lu VDF Kredisi Sözleşmelerine bağlı olarak müvekkilinden otomobil kredisi kullandığını, davalı … söz konusu VDF Kredi Sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kredi borcunun ödeme planlarına göre ödenmesi gerken taksitler süresi içerisinde ödenmediğinden borçlu firma ve kefiline …. Noterliğinden 27.11 2015 tarihinde … no.lu kredi sözleşmesi için … yevmiye no.lu … rıo.lu kredi sözleşmesi için … yevmiye nolu … no.lu kredi sözleşmesi için … yevmiye no.lu hesap kat ihtarı keşide edilmiş, ihtarlara rağmen ödeme olmaması üzerine, …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmış, takibe konu araçlardan … plakalı araç bağlanarak açık artırma ile satılmış, diğer aracın ise bulunamadığını, … plakalı aracın bakiye borcu karşılayamayacağı açık ve net olduğundan …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davalı borçlu … ve … ŞTİ. hakkında ilamsız takip başlatıldığını, borçlular tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takip durduğunu, müşterek borçlu ve müteselsil kefil davalı ile müvekkil şirket arasında imzalanan Kredi Sözleşmelerinin 20. Maddesine göre VDF ile aralarında çıkabilecek her türlü uyuşmazlıklarda … İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olacağını ve 22. Maddesinde VDF’nin ve kredi ödemelrinin yapılacağı banka defter ve kayıtlarının kesi delil teşkil edeceğini ve bunlara itiraz etmeyeceğini beyan ve taahhüt ettiğini, VDF Kredi Sözleşmelerinin 23. Maddesi “Müteselsli Kefalet” başlığı altında müşterek borçluluk ve müteselsil kefaletin hükümlerini düzenlendiğini, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde gerçekleşen araç satışından gelen para ve davalılar tarafından bir kereye mahsus yapılan ödeme düşülerem dabvaya konu takip açılmış ove bu durum yapılacak bilikişi incelemesinde de ortaya çıkacağını, kredi kullanan şirkte ticari işletme olduğundan ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil söz konusu şirketin sahibi ve yöneticisi olduğundan huzurdaki dava Ticaret Mahkemesinde ikame edilmiş olup, aradaki uyuşmazlığa Tüketici Kanununun uygulanması mümkün olmadığını, davalının …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasındaki itirazlarının iptali takibin devamına ve 43.188,88 TL alacağımızın takip tarihi itibariyle yıllık %17,52 faizi ile tahsiline, borçluların yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takiplerin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile işlemiş faizin davalılardan alınarak ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa bu kadar borcu bulunmadığını, yapılan hesaplamalar fahiş ve hatalı olup tahakkuk ettirilen faiz miktarlarıda kabul edilemez olduğunu, müvekkili şirketin, davacıdan kullandığı kredilere istinaden 2 adet … ve … plakalı araçlarına rehin tesis edildiğini, davacı, sözkonusu rehin ve kredi nedeniyle …. İcra Müdürlüğünün … E. saydı dosyası ile rehnîn paraya çevrilmesine dayalı icra takibi başlatmış olup araçlardan biri paraya çevrilmiş ancak diğeri henüz paraya çevrilmemiş ve söz konusu takip halen derdest olduğunu, davacının, kalan aracın alacaklarını karşılayamayacağı iddiası ile sadece bir tahminden ibaret olup, bunu şimdiden karar verilerek ikinci bir icra takibi açılması hukuka aykırı olduğunu, davacının açtığı iş bu davaya dayanak icra takibi kanuna ve usule aykırı olup, aynı alacak iddiası ile ilgili bir dosya varken mükerrer dosya açılması hatalı olduğunu, ilk takip henüz sonuçlanmamış ve 2. aracın borca yetip yetmeyeceği henüz ortaya çıkmadığını, bu sebeplerle davanın reddi gerektiğini, ayrıca, takibe konu kredinin kat edilişi de yasa ve usule aykırı olup, müvekkilinin alacaklıya bir çok ödemede bulunmuş ve keza başka bir aracı satılarak paraya çevrilmiş ve usulüne uygun olarak borçtan mahsup edilmediğini, davalının bu sebeple fahiş bir alacak iddiası ile karşı karşıya kaldığını, diğer davalı …’nın kefaleti hüküm ifade etmemeklete olup, eşinin rızası alınmaksızın ekonomik zorda oluşu baskısı ile imza atmak zorunda kaldığını, bu sebeple, kefaleti hukuka aykırı ve haksız olup bu yönden de davanın reddi gerektiğini, davanın Usul ve Esas Yönünden reddine yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
Dava, taraflar arasında imzalanan finansal kredi sözleşmesinden kaynaklı alacaklı olunduğu iddiasıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırma yapılmış, 15/05/2019 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile davacı banka kayıtları üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesine karar verilmiş ve her ne kadar bilirkişi raporu mahkememiz dosyasına tanzim edilmişse de davacı vekili bilatarih dilekçesinde davalı borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazından feragat ettiğini, davalı yandan masraf ve vekalet ücreti talep etmediklerini, davanın konusunun kalmadığını beyan etmiş, bu yönde …. İcra Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ekinde davalı borçlunun 23/08/2019 tarihli borcun kabul edildiğine ve itirazdan feragat edildiğine dair dilekçesinin gönderildiği anlaşılmakla bu haliyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 521,62 TL harçtan mahsubu ile 467,22 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
4-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır