Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/522 E. 2020/723 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/522
KARAR NO:2020/723

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:08/06/2018
KARAR TARİHİ:05/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 10/01/2016 tarihinde davalının ağır kusuru ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı neticesinde yoldan geçen yayalara çarpması neticesinde yaralamalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında görülmekte olan dava dosyasında davalının kusurlu olduğundan cezaya hükmedildiğini, müvekkili davacılar hakkında … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından rapor düzenlendiğini, kazaya sebebiyet veren … plakalı araç sürücüsünün davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, 4.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatı ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalılardan alınarak müvekkiline verilmesi yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının tazminat talebinin zaman aşımına uğradığını, davacıların maddi tazminat talebinin ne tür bir zarar olduğu konusunun anlaşılamadığını, manevi tazminat taleplerinin müvekkili sigorta poliçesi kapsamı dışında kaldığını, bedeni zararlarda azami 310.000,00 TL teminat limiti bulunduğunu, kusur durumunun araştırılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu tazminat ancak dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte talep edilebileceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi usulüne uygun şekilde davalı …’ya tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Davacı vekili 08/01/2019 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında akdedilen 03/12/2018 tarihli Sulh Protokolü, İbraname, Feragatname, makbuz kapsamında davalı sigorta şirketinden maddi tazminat alacağı konusunda anlaşmaya varıldığını, davalı sigorta şirketi yönünden herhangi bir taleplerinin bulunmadığını, manevi tazminat yönünden davalı …’ya karşı davasının devam ettiğini beyan etmiş, davalı sigorta şirketi vekili de 04/01/2019 tarihli dilekçesi ile bu yönde beyanları tekrar etmiş, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ve ayrıca …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası celp edilerek mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Mahkememizce dava konusu olayın meydana gelişinde tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, 19/02/2020 tarihli raporunda bilirkişi sonuç olarak; davalı sürücü …’nın KTK 51, 52/a,b ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109/d maddelerine aykırı davranışı nedeniyle meydana gelen olayda %100 ( yüzde yüz ) kusurlu olduğu, davacıların ise kusursuz olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde
Dava trafik kazası kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili 08/01/2019 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin maddi zararlarının dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından sulh olunarak karşılandığı anlaşılmış olduğundan maddi tazminat talebi yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davalı sigorta şirketi ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olup manevi tazminat talebi poliçe teminatı dışında bulunmaktadır. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kazada alınan 06/11/2019 tarihli usul ve yasaya uygun, denetime elverişli bilirkişi raporunda davalı %100 kusurlu oluşu, davacı asil … hakkında celbedilen … Ağır Ceza Mahkemesi … E … K sayılı dosyasında aldırılan 29/06/2016 tarihli ATK raporda şahısta saptanan yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun saptandığı, celp edilen … CBS 19/01/2016 tarihli ATK raporunda davacı … hakkında şahısta saptanan yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun saptandığı, … hakkında şahısta saptanan yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının ve kemik kırığının 4 ağır derecede olduğunun saptandığı, … hakkında şahısta saptanan yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının ve kemik kırığının 4 ağır derecede olduğunun saptandığı davacıların kaza tarihinde yaşları, trafik kazası nedeniyle oluşan zararın yaşamına etkisi,paranın alım gücü, belirlenen manevi tazminatların miktarı ve tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; haksız bir eylem sonucunda yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4.maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılarak davacı … yönünden 4.000,00 TL, … yönünden 4.000,00 TL , kemik kırğı ve yaralanmanın boyutu gözetilerek daha fazla acı ve elemin oluştuğu gözetilerek … yönünden 8.000,00 TL ve kemik kırğı ve yaralanmanın boyutu gözetilerek daha fazla acı ve elemin oluştuğu gözetilerek … yönünden 8.000,00 TL olmak üzere toplam 24.000,00TL manevi tazminat takdir edilerek olay tarihi 10/01/2016 tarihinden itibaren İişleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Selami Bora ‘dan alınarak davacıya verilmesi şeklinde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi tazminat yönünden sulh nedeniyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2-Davanın manevi tazminat yönünden KISMEN KABULÜ ile; davacı … için 4.000 TL, davacı … için 4.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL manevi tazminatın toplam olarak 24.000,00 TL’nin olay tarihi olan 10/01/2016’dan itibaren işleyecek yasal fazi ile birlikte davalı …’dan alınak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 184,44 TL harçtan mahsubu ile artan 130,04 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Kabul olunan manevi tazminat yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan toplam 100,70 TL ( 54,40 TL Karar ve İlam Harcı, 35,90 TL BH, 10,40 TL VH olmak üzere ) harcın davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan toplam 1.056,65 TL ( 700,00 TL BK, 356,65 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin, davadaki kabul oranına göre hesaplanan 507,20 TL’lik kısmının davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
7-Kullanılmayarak artan gider/delil avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır