Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/520 E. 2022/849 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/520 Esas
KARAR NO :2022/849

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:07/06/2018
KARAR TARİHİ:21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı ile davalı yaptığı anlaşma gereği davalıya ait mağazanın konsept tasarımı proje çizimi proje kontrolörlük ve danışmanlığı hizmetlerini üstlendiği, bu konuda davalı ile 38.500 TL + KDV ödeneceği konusunda anlaşılmış olduğu, davacı proje çizimlerini tamamlamış, davalıya sunmuş ve kabul edilen proje çizimleri üzerinden davalının istediği taşeron olan dava dışı … Elemarıları Tic. ve San, Ltd. Şti. işe başlamış olduğu, Davalı tarafından bu sürede anlaşma gereği davacıya 5.000 TL ödeme yapıldığı, Başkaca ödeme yapılmadığı, İş bitirilmiş, teslim edilmiş ve dava dışı … Tic, ve San, Ltd. Şti. iş bitimine ilişkin faturasını davalıya kesmiş, davalı tarafından ödemesi yapılmış olduğu, Davacı da üstlendiği edime ilişkin faturalarını kesmiş ve faturalar 13.02.2018 tarihimde davalıya tebliğ edildiği, davalı ödeme yapmamış yasal süre geçince 21.03.2018’de faturaları davacıya iade ettiğini, davacı sözleşme uyarınca yüklendikleri iş için anlaşma gereği davalıya; 05.02.2018 tarihli ve 30555 nolu fatura : 10.000,00 TL … Mağazası Bina Cephe Konsept Tasarımı Proje Çizim Bedeli, 10.000,00 TL … Mağ. Bina Cephe Proje Kontr. ve Danış. Bedeli olmak üzere KDV dahil 23.600,00 TL) 05.02.2018 tarihli ve 30556 nolu 1 fatura ile 10.000 TL … Kat İç Mekan Konsept Tas. Proje Çizim Bedeli, 8.500,00 TL … Mağa. Zermin Kat Proje Kont. ve Danış. Bedeli olmak üzere KDV dahil 21.830,00 TL faturaları düzenlemiş olduğu, Davalı tarafından yasal süresi geçtikten sonra iade edilen faturalar davacı tarafından 22.03.2018’de İst. 11. İcra Müd. 2018/9474 E. Sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğu, Davalı haksız şekilde takibin tamamına, faize ve tüm ferilerine 26.03.2018’de tarihinde itiraz etmiş ve takip durdurduğu, davalının İst. 11.İcra Müd.2018/9474 E. Sayılı takibe yaptığı haksız itirazının iptal edilerek takibin devamına, Kötü niyetli şekilde takibe itiraz eden ve takibi durduran davalı aleyhine takip konusu bedelin %20’sinden az olmamak üzere kötü miyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve sair tüm masrafların davalıya yükletilmesine talep ettiği görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Taraflar arasında bir sözleşme yapıldığı, 38.500 TL + KDV tutarı üzerinden anlaşıldığını, tamamlanan proje çizimleri üzerinden taşeron dava dışı … Elemanları Ltd. Şti. ile işe başlandığını, davalı müvekkil tarafından 5.000 TL dışında hehangi bir ödeme yapılmadığı, işin bitirilip teslim edildikten sonra taşeron firmanın kestiği faturanın davalı müvekkili tarafından ödendiğini, davacı şirketin kendi edimine karşılık kestiği faturanın 13.02.2018 tarihinde tebliğ edildiğini ancak müvekkilin davalının ödeme yapmaktan kaçınarak yasal süresi geçtikten sonra iadeye konu edildiğini söylediği, 20.000 TL tutarında 05.02.2018 tarihli … sıra nolu fatura ile 18.500 TL tutarında 05.02.2018 tarihli … sıra nolu fatura dilekçe ekine sunulmuş ve müvekkilin davalı şirketin ödeme yapmayarak sözleşmeye aykırı davrandığını iddia ettiği, müvekkil şirket mağazasında iç ve dış tadilat yaptırmaya karar vermiş ve bu hususta cephe yapımı için Davacı Firmanın yetkilileri … ve … ile eser sözleşme yapıldığı, davacının iddia ettiği gibi proje çizimi ve danışmanlığından ibaret olmayıp, aynı zamanda ilgili projeler doğrultusunda işin yapılması ve dış cephenin sözleşmeye uygun olarak inşasını da kapsadığı, zamanında bitmeyen iş sebebiyle bir çok zarara da uğradığı, sözleşmeye uygun bir şekilde işin yapılması için gerekli olan bedel KDV dahil 146.615.00 TL olarak tespit edildiği, Bu noktada … firması …’nun bir taşeronu olmayıp müvekkilce …’nun işi bitirememesi/ayıplı ifası sonrası işi düzeltmesi ve ayıpları giderip tamamlaması üzerine anlaşılan 3. Kişi olduğu, kesinlikle … ile Müvekkil arasındaki anlaşmaya ilişkin işi yapması için davacı tarafından ayarlanmış bir taşeron olmadığı, Davacı dilekçesindeki aksi yöndeki iddiaların tarafınca kabulü mümkün olmadığı, Davacının mahkemeyi yanıltmak istediği, yerel mahkemece bilirkişi kurulunun raporu ve tüm dosya içeriğindeki belgeler nazara alınarak davacı şirketin kendi edimini eksiksiz ve ayıpsız yerine getirmemesi sebebiyle kalan bakiye bedeli talep hakkı olmadığını, sayılan nedenlerle sözleşme kapsamındaki gecikmeye ilişkin ceza-i şart ve diğer zararların ilişkin tazmin ve talep hakların, dava konusu edilmeyen tüm hak ve taleplerin saklı kalmak kaydı ile işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddini, mahkememiz aksi kanaatte ise ayıp ve eksiklerden dolayı doğan zararımızın bir kısmına ilişkin olan 146.615,00 TL ve buna ilaveten gecikilen gün kadar cezai şart bedeli ve maddi manevi ve mahrum kalınan kardan kaynaklı zararlara istinaden takas mahsup talebi ileri sürüldüğünden bunun dikkate alınarak davanın reddini talep ettikleri görüldü.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların;
Proje kontrolorlük ve danışma hizmetlerinden kaynaklı alacağı yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali isteminden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak… Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
… Sulh Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak 2018/… d.iş sayılı delil tespiti dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından icra takibine dayanak fatura suretleri dava dilekçesi ekinde mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde; cephe yapım sözleşmesi ve eki, … 27. Noterliğinin 19.03.2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi, davacı şirketin düzenlediği fatura suretleri ile … firmasından alınan teklif sureti mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden davacı şirketin temsile yetkili kişilerinin bilgileri celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 01/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı yana ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yapıldığı ve yevmiye defterlerin kapanış tasdikinin süresinin gelmediği, 2018 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu bundan dolayı 2018 yılı yevmiye defteri kapanış tasdik süresi gelmediğinden son karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 2018 yılı davacı tarafın ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır. 27.03.2018 icra takip tarihi itibari ile ekteki cari hesapta görüleceği üzere davacı tarafın ticari defterlerine göre davacının davalıdan 45.430,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
İncelenen davalı yana ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yapıldığı ve yevmiye defterlerin kapanış tasdikinin süresi gelmediğinden yapılmadığı, davalı ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu bundan dolayı 2018 yılı ticari defterlerin kapanış tasdiki süresi gelmediğinden açılış tasdikleri de yapıldığından dolayı son karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 2018 yılı davalı tarafın ticari defterlerinin kendi lchine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır. Davalının incelenen 2018 yılı ticari defterlerinde davalı ile hiçbir hesap hareketinin olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca davalı taraf sayın mahkemeye hitaben yazdığı 15.02.2019 tarihli yazısında davacı … Mimarlık Ltd. Şti kendileri ile olan işleri tamamlamaması nedeni ile ticareti olmadığını fatura vb. belge tanzim edilmediğini ve bundan dolayı ticari defterlerinde dava konu olay ile ilgili kayıt bulunmadığını yazılı olarak beyarı etmiştir,
Davacı taraf dava konusu faturalarını 13.02.2018 tarihinde davalı işyeri adresinde çalışanı Mustafa Köprülü’ye imza karşılığı tebliğ edilmiştir. Davalı taraf karşı mahkemeye sunduğu cevabı yazısında davacı tarafın faturaları tebliğ ettiğini buna ilişkin iadeli taahhütlü posta alındısını sunduğunu söylemişse de söz konusu iadeli taahhütlü posta alındısına bakarak postanın içinde ne olduğu anlaşılamamaktadır. Bu kapsamda değerlendirildiğinde söz konusu posta alındısının herhangi bir tebligatı ispatlamaya elverişli olmadığını iddia etmiştir. Fakat davalı taraf bu şekilde dava konusu faturaları teslim almadığını iddia etse de iş bu faturaların kendisine nasıl ulaştığı ve kendisinin de bu faturaları nasıl teslim alıp noter kanalı ile iade ettiği konusunda konusunda dava dosyasında bilgi olmadığı, davalı taraf davaya konu faturalara ve içeriğine TTK’ya göre 8 günlük itiraz süresinde itiraz ctmemiş yasal süre geçince 21.03.2018’de itiraz ederek davacıya ihtarname ekinde dava konusu faturaları iade etmiştir. (19.03.2018 tarihli 5025 yevmiye nolu Bakırköy 27. Noterliği ihtarnamesi ile) Bu yönü ile davalının iddiaları yerinde değildir görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi ek raporu alınmasına karar verilmiş olup; 24/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporda, Kök Rapor’a vaki itirazlar ve Mahkemenin Ek Rapor kapsamındaki vazifelendirmesi de gözetilerek, yukarıdaki anlatımlar kapsamında, öncelikle davalının dayandığı delil tespiti dosyasının bu dosyaya davalı yanca dahil edilmesi ve ardından, dava yanları arasında bir ilişkinin varlığı davalı yanca da kabul edildiğine göre, davalının defterlerini tekrar mali müşavir bilirkişi incelemesine ileterek davacının replik dilekçesinde andığı ve bir fotokopisini sunduğu yukarıda mezkur 3. kişiden davalıya tanzim edilmiş faturanın davalı defterlerinde olup olmadığının incelenmesini sağlamasının muktezi olduğu düşünülmektedir. Bunların ikmalinden sonra, mahkemenin Ek Rapor evresinde verdiği yönde ve yan beyanları da gözetilerek nihai kanaat arz edilecektir şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince 2.kez bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup; 31/08/2021 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; Yapılan muhasebesel incelemelerin sonucuna nazaran, delillerle doğrudan temas eden mahkeme davacı savlarının kök raporda müstakilen serdedilen muhasebesel mütalaa kapsamında yerinde olduğu kanaatine varacak olursa, davadaki davacı yan savları yahut davalı savunmaları yönünde yönünde hüküm kurmakta muhtardır görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik davacı yüklenici tarafından başlatılan icra takibine davalı iş sahibinin yaptığı itirazın iptali talebinden ibarettir.
Davacı yüklenici vekili; taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca mağazasının zemin kat iç mekan konsept tasarımı, proje çizimi ve proje kontrolörlük ve danışmanlığı hizmetlerini müvekkili şirketin üstlendiği, bu konuda davalı ile 38.500 TL + KDV ödeneceği konusunda anlaşılmış olduğunu, proje çizimlerinin tamamlandığı, davalıya sunulduğunu ve kabul edilen proje çizimleri üzerinden davalının istediği taşeron olan dava dışı … Elemarıları Tic. ve San, Ltd. Şti’nin işe başladığını, davalı tarafından bu sürede anlaşma gereği davacıya 5.000 TL ödeme yapıldığını, başkaca ödeme yapılmadığını, işin bitirildiğini, teslim edildiğini ve dava dışı … Tic, ve San, Ltd. Şti.’nin iş bitimine ilişkin faturasını davalıya kestiğini, davalı tarafından ödemesinin bu şirkete yapıldığını, müvekkili şirketin de üstlendiği edime ilişkin faturalarını kestiğini ve faturaları 13.02.2018 tarihinde davalıya tebliğ ettiğini, davalının ödeme yapmadığını ve yasal süre geçince 21.03.2018’de faturaları davacıya iade ettiğini bunun üzerine dava konusu icra takibinin başlatıldığını, başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iş sahibi vekili ise; taraflar arasında 23.12.2017 tarihli cephe yapım sözleşmesinin mevcut olduğunu, sözleşmenin davacının iddia ettiği gibi proje çizimi ve danışmanlığından ibaret olmayıp, aynı zamanda ilgili projeler doğrultusunda işin yapılması ve dış cephenin sözleşmeye uygun olarak inşasını da kapsadığını, işin sözleşmede belirtilen zamanda bitmediğini, müvekkilinin zamanında bitmeyen iş sebebiyle bir çok zarara da uğradığını, sözleşmeye uygun bir şekilde işin yapılması için gerekli olan bedelin KDV dahil 146.615.00 TL olarak tespit edildiğini, … firmasının …’nun bir taşeronu olmadığını müvekkilce …’nun işi bitirememesi/ayıplı ifası sonrası işi düzeltmesi ve ayıpları giderip tamamlaması üzerine anlaşılan 3. Kişi olduğunu, kesinlikle … ile müvekkili arasındaki anlaşmaya ilişkin işi yapması için davacı tarafından ayarlanmış bir taşeron olmadığını, mahkemece bilirkişi kurulunun raporu ve tüm dosya içeriğindeki belgeler nazara alınarak davacı şirketin kendi edimini eksiksiz ve ayıpsız yerine getirmemesi sebebiyle kalan bakiye bedeli talep hakkı olmadığını işin geç tamamlandığını, eksik ve ayıplı ifa edildiğini, mail yolu ile davacıya ayıp ihbarında bulunulduğunu, bedelin işin bitmesinden önce ödendiğini ancak uyuşmazlık başlayınca bakiye bedeli ödemekten imtina ettiklerini, faturanın geç kesilip taraflarına tebliğ edilmeden icra takibine konu edildiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün… E sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının 05/02/202018 tarihli 23.600,00 TL bedelli fatura ve 05/02/202018 tarihli 21.830,00 TL bedelli fatura bedellerini talep ettiği, davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu tespit edilmiştir.
İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre işbu itirazın iptali davasının, İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının dava dilekçesinde davalı ile anlaşmaya varıldığını iddia ettiği hususlar, borçluya ait mağazanın zemin kat iç mekanı ve aynı mağazanın bina cephesi için konsept tasarımı, proje çizimi ve proje kontrolörlük ve danışmanlık hizmetidir. Bu iş için 38.500,00 TL bedelle anlaşıldığını, anlaşma gereği 5.000,00 TL ödendiğini başkaca bir ödeme yapılmadığını beyan etmiştir. Davalı ise cevap dilekçesinde taraflar arasında imzalanmış sözleşme bulunduğunu, işin kapsamının daha geniş olduğunu ancak davacı tarafça işin süresinde bitirilmediği gibi yapılan işlerin de ayıplı olduğunu beyan etmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde cephe yapım sözleşmesi de sunulmuştur. Davacı beyan dilekçesi ile davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde sunulan sözleşmenin fatura konusu sözleşme olmadığını, müvekkilinin sözlü anlaşma sonrası projenin tamamlandığı ve müvekkilinin dava konusu faturayı kestiğini, davalının projeyi uygulama işini dava dışı şirkete bıraktığını ve şirket tarafından işin düzgün ve süresinde yapılmaması üzerine müvekkili ile davalı arasında davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde sunulan sözleşmenin imzalandığı beyan edilmiştir. Davalı tarafça yaptırılan delil tespitine yönelik davacı tarafça tespitin muhatabının işi yapan dava dışı 3. Şirket olduğundan bahisle cevap verilmiştir.
Mahkememizce öncelikle tespit edilmesi gereken husus taraflar arasında davalının cevap dilekçesinde sunduğu sözleşme harici davacının iddia ettiği üzere başkaca bir sözlü anlaşma olup olmadığıdır. Davacının icra takibine dayanak yaptığı fatura içeriğinde işin niteliği mağazanın zemin kat iç mekanı ve aynı mağazanın bina cephesi için konsept tasarımı, proje çizimi ve proje kontrolörlük ve danışmanlık işidir. Davalının sunduğu sözleşmenin 7. Maddesinde konsept tasarım bedeli ve kontrolörlük için 20.000,00 TL, iskele kurulması için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL ödeneceği, başkangıç olarak 15.000,00 TL’nin ödendiğini, kalan 25.000,00 TL’nin iş bitim ve teslim tarihinde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Fatura içerikleri ve sözleşme içeriği karşılaştırıldığında, faturaya konu işlerin sözleşmede de geçtiği görülmüştür. Ayrıca fatura tarihlerinin 05.02.2018 olduğu, sözleşmenin ise 23.12.2017 tarihinde imzalandığı görülmüştür. Bu halde mahkememizce davacının, davalı ile proje çizimi ve kontrolörlük için sözlü olarak anlaşılıp, işin tamamlanıp faturanın kesildiği, bahse konu sözleşmenin işin tamamlanıp faturanın kesilmesinden sonra dava dışı şirket tarafından projeye uygun yapılamadığı için taraflarca imzalandığı iddiasına faturaların tarihinin sözleşmenin tarihinden sonra olması ve iddiasına göre tamamlanmış konsept tasarım ve kontrolörlük işinin bitiminden sonra aynı hususlarda tekrardan sözleşme yapılmasının hayatın olağan akışına ve ticari teamüle uygun olmadığı anlaşılmakla, davacının davalı tarafla sözlü olarak anlaşıldığını iddia ettiği, faturasına konu ettiği 40.430,00 TL’lik konsept tasarım ve kontrolörlük sözleşmesinin varlığını ispat edemediği, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça sunulan 23.12.2017 tarihli sözleşme olduğu kabul olunmuştur. Her ne kadar davacı tarafça 21/10/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde davalının sunduğu sözleşmenin, müvekkili şirketin kaşe ve imzasını içermediği, müvekkili şirketin sözleşmeye ilişkin sorumluluğu olmadığı iddia edilmiş ise de dosyaya celp edilen …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davalı konumunda olan mahkememiz dosyasındaki davacı şirketin yetkilisi … vekili cevap dilekçesinde “müvekkil, davacının delil olarak sunmuş olduğu cephe yapım sözleşmesinde … Mimari Ltd. Şti’nin yetkili olarak yer almakta ve imzası bulunmaktadır” ve “müvekkilin hukuki iradesinin, firması adına sözleşmeyi imzaladığı yönünde olduğu tartışmasızdır” beyanı karşısında sözleşmenin davacı şirketle davalı şirket arasında imzalandığı ve dava konusu işin bu sözleşmeden kaynaklandığı kuşkusuzdur.
Eser sözleşmesinde yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eserin sözleşme ve ekleri, fen ve tekniği ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim etmiş olması gerekir.
Eser sözleşmelerinde ayıp, eserin sözleşme ile işin niteliğine göre bulunması gereken bazı vasıfların bulunmaması ya da olmaması gereken bazı bozuklukların bulunması olarak tanımlanır.
Ayıp ihbarının yapılması ve eserin teslim ya da iadesi, maddi vakıa niteliğinde olduğundan bunların her türlü delil ve tanık beyanı ile ispatlanabileceği, Yargıtay uygulama ve içtihatlarında kabul edilmektedir.
Her ne kadar davalı taraf, davaya cevap dilekçesinde pek çok eksiklik ve ayıplı ifadan bahsetmekte ise de; taraflar arasında imzalanan sözleşmede işin teslim tarihinin 14.01.2018 tarihi olarak belirlenmiş olması, davacının 05.02.2018 tarihli faturaların 13.02.2018 tarihinde davalıya teslim edilmiş olmasına karşın süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığından mahkememizce taraflar arasında imzalanmış 23.12.2017 tarihli sözleşmede konsept tasarım bedeli ve kontrolörlük için 20.000,00 TL bedel üzerinden anlaşılmış olduğu, aynı sözleşmede 15.000,00 TL’nin ödenmiş olduğu imza altına alındığından, davacının takibe konu ettiği faturalarda da konsept tasarım ve kontrolörlük hizmetinden bahsedildiğinden, davacının davalıdan 5.000,00 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Bu bağlamda; açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve ayrıca dava konusu likit olup davacı tarafça talep edilip davalı da itirazında haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, reddedilen kısım yönünden ise davacının kötüniyeti kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının …. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 5.000,00 TL asıl alacak üzerinden aynı koşullarla devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Hükmedilen alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında (1.000,00 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan ‭341,55-TL nispi karar harcının, peşin alınan 690,45 TL harcın mahsubu ile artan 348,90 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yatırılan toplam 382,65 TL (35,90 TL BHV, 5,20 TL VSH, 341,55 TL karar harcı) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8- Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 3.089,50 TL (289,50 TL tebliğler ve posta, 2.800,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 382,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.500,00 TL (2.500,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.190,82 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerine bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı . 21/12/2022

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır