Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/516 E. 2019/661 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/516
KARAR NO: 2019/661

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 25/07/2017
KARAR TARİHİ: 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı… Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, 05.05.2016 ve 27.07.2016 tarihlerinde davalı bankadan ticari kredi kullandığını, kredileri vadesinden önce ödediğini, davalı bankanın kendisinden bu kredileri tahsil ederken erken kapama masrafı adı altında 235,00 TL, 67.554,00 TL ve 115,24 TL tutarında üç ayrı erken ödeme bedeli tahsil ettiğini, bu bedellerin hem sözleşmeye hem de yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle de iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı …Bankası A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde davalıya iki değil üç kredi kullandırıldığını, davalının belirttiği tarihlerdeki kredilerin dışında 07.12.2016 tarihli üçüncü bir kredinin daha kullandırıldığını, kredilerin davacı ile varılan erken kapama maliyeti konusunda varılan anlaşma ile sonlandırıldığını, kredilerin erken kapanması nedeniyle bankanın uğrayacağı faiz kaybının önlenmesi için erken kapama ücretini almaya haklarının bulunduğunu, erken kapama hesabının da kredinin miktarı, erken kapama talep edilen tarih ve vadenin durumu ile kredi miktarına göre belirlenerek kredi özelinde değerlendirme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncü niteliğindeki kredi sözleşmesine göre bankacılık işlemlerinden kaynaklı erken kapama ücretlerinin iadesine yönelik alacak davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, kredi sözleşmelerini, taksit ödeme belgelerini, kredi erken kapama bedeli ödeme dekontlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, kredi sözleşmelerini, hesap hareketlerini, ödeme planını, ödeme dekontlarını, banka kayıtlarını, keşif, yemin delilini, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncü niteliğindeki kredi sözleşmesine göre bankacılık işlemlerinden kaynaklı erken kapama ücretlerinin iadesine yönelik alacak davasıdır.
Taraflar arasında üç tane kredi sözleşmesi yapılmıştır. Davacı taraf kendisinden bu sözleşmelere ve mevzuata aykırı olacak şekilde erken kapama bedeli alındığını ileri sürmektedir. Dolayısıyla davanın konusu kredi sözleşmelerinde kullandırılan krediler değil; kullandırılan kredinin erken kapatılmasından ötürü bankanın tahsil ettiği erken kapama ücretinin tahsil edilmiş olması ve tahsil edilmiş olan erken kapama bedelinin miktarının taraflar arasında yapılan sözleşme ve mevzuata uygun olup olmadığıdır.
Öncelikle taraflar arasında yapılmış olan bütün sözleşmeler dosya içerisine alınarak incelenmiştir. Sözleşmelerin 11’inci maddesinde davalı bankanın kullandırdığı kredilerle ilgili olarak davacının krediyi erken ödemesi durumunda davacı taraftan erken kapama bedeli alabileceğinin kararlaştırıldığı açıkça görülmektedir. Ancak erken kapama bedelinin ne miktarda ya da hangi oranda olacağı sözleşmeye açıkça yazılmamıştır.
Davalı bankanın gerek kendi internet sitesinde gerekse şubelerinde önceden ilan ettiği erken kapama bedeli miktar ve oranlarını gösteren bir açıklama da bulunmamaktadır. Davalı banka her krediyi özel olarak değerlendirmekte ve kredinin erken kapatıldığı vade ve miktarına göre erken kapama ücreti almaktadır. Bu nedenle davalı bankanın tahsil ettiği erken kapama bedelinin miktarının ne kadar olduğunun, gerçekleştirdiği erken kapama bedelinin gerek yasal mevzuata gerekse diğer bankaların benzer kredilerde aldıkları erken kapama ücretlerine göre uygunluğunun piyasa koşullarına göre tespiti için öncelikle diğer bankaların kredilerin erken kapama bedelleri ve ücretleri sorularak dosya içerisine alınmış daha sonra 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek dosya bilirkişiye verilmiştir.
Hazırlanan 11.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı bankanın davacı taraftan 05.05.2016 tarihli sözleşmenin erken kapatılması için % 2,65 oranında ve 64.337,14 TL erken kapama ücreti aldığı, 27.07.2016 tarihli sözleşmenin erken kapatılması için % 01,65 oranında ve 109,75 TL erken kapama ücreti aldığı, 07.12.2016 tarihli sözleşmenin erken kapatılması için % 04,15 oranında ve 223,81 TL erken kapama ücreti aldığı, alınan erken kapama bedellerinin taraflar arasında yapılan sözleşmeye uygun olduğu tespit edilmiştir.
Hazırlanan raporda değer bankaların aldığı erken kapama bedelleri ile karşılaştırma yapılmamış olması nedeniyle dosya tekrar bilirkişiye verilerek yeniden rapor hazırlanması istenilmiştir. Hazırlanan 18.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda diğer bankaların erken kapama bedellerinin ortalamasının % 4,14 oranında olduğu, davalı bankanın aldığı erken kapama bedelinin ise % 2,54 veya 2,65 oranında olduğu dolayısıyla davalı bankanın aldığı erken kapama bedeli oranının diğer bankaların oranlarının altında kaldığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında yapılan sözleşmelerde davalı bankaya açıkça kredilerin erken kapatılması durumunda erken kapama bedeli alınması hakkı tanındığı görülmektedir. Bu nedenle davalı bankanın erken kapama bedeli almasında sözleşmeye ve hukuka aykırı bir durum söz konusu değildir.
Gerek sözleşmede gerekse bankanın genele arz ettiği bankacılık işlemleri ücret çizelgelerinde erken kapama bedellerine ilişkin bir oran ya da maktu bedel yer almamakta, her kredinin vadesi ve miktarı ile kendine özel durumları değerlendirilmek suretiyle belirlenmeye çalışılmaktadır. Davalı bankanın yapmış olduğu bu değerlendirme sonucunda tahsil ettiği erken kapama bedelinin piyasa koşullarında bankanın krediyi veren ve sözleşmenin hakim tarafı olarak genel işlem koşullarını davacı tarafın aleyhine olacak şekilde yorumlayarak fazla erken kapama bedeli almış olabileceği olasılığı ile bu durumun tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalı bankanın davacının iddia ettiği gibi fahiş nitelikte erken kapama bedeli almadığı tam tersine piyasanın altındaki oranlarda erken kapama bedeli aldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davalı bankanın taraflar arasında yapılan sözleşmede hakim konumda bulunan taraf olarak kötüniyetli hareket ettiğini gösterir bir kanıt bulunmadığından ve tahsil ettiği erken kapama ücretinin de piyasada ki diğer bankaların erken kapama bedeli oranlarının altında olduğu anlaşıldığından davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan Hakim … tarafından karara bağlanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40-TL maktu karar harcının peşin alınan 85,39-TL harçtan mahsubu ile artan 40,99-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan toplam 217,00-TL (tebliğler ve posta) yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim
¸