Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/504 E. 2021/135 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/504
KARAR NO:2021/135

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:04/06/2018
KARAR TARİHİ:19/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Sigorta şirketine … nolu ZMM Trafik poliçesiyle sigortalı, … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 03/06/2016 tarihinde müvekkili adına kayıtlı … plakalı araca aslî ve tamamen kusurlu olarak çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkiline ait araç ağır şekilde hasar görmüş olup, müvekkil i adına kayıtlı … plakalı araçta meydana gelen hasarın miktarının, meydana gelen hasarın tamirinin ekonomik olup olmayacağının, aracın tamiri ekonomik değilse hurda ve rayiç değerinin tespiti amacıyla …. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin … D. İş sayılı dosyası ile tespit davası açıldığını, tespit dosyasında incelemeyi yapan Bilirkişi tarafından, müvekkil ine ait araçta meydana gelen hasarın tamirinin ekonomik olmayacağı, aracın piyasa rayiç bedelinin 67.000,00 TL olduğu ve aracın hurda değerinin de 20.000,00 TL olduğunun tespit edilmiş olduğunu, müvekkili tarafından hasar bedelinin ödenmesi amacıyla davalı sigorta şirketine müracaat edilmiş ve davalı sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açılmış ancak davalı sigorta şirketi tarafından müvekkil ine herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedelinin davalıdan tahsili için huzurdaki davayı açmak zarureti hasıl olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 31.000,00 TL araç hasar bedeli ve 850,00 TL tespit bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 31850,00 TL tazminatın 03.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, müvekkili adına arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazanın 03.06.2016 tarihinde meydana geldiğini, dava ise 04.06.2018 tarihinde açılmış olup, dava tarihi itibarıyla 2 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olup zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde 03.06.2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı araç, 03.09.2015 başlangıç – 03.09.2016 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile …. Ltd.Şti. adına kaza tarihi itibarıyla maddi hasarda araç başına 31.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil i şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacı vekilinin hasar bedeli maddi tazminat talebi bakımından kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için müvekkili sigorta şirketinin dava konusu talep ile sorumlu olduğu düşünülse bile; davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1. maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, sürücülerin kusur oranının tespiti gerektiğini, sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin tespit ettirilmesi gerektiğini, davacı tarafça aracın pert olduğu iddia edilmiş ise de davacıların murisine ait aracın tam hasara uğrayıp uğramadığının araştırılması gerektiğini, ödenecek zararda hasarın meydana geldiği tarihteki araç piyasa değerini aşmayacağı ve hasarlı araç bedelinin de tenzili gerekeceğinden bilirkişilerce gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde yapılan tespitin, taraflarının katılımı olmadan tek taraflı olarak yapıldığını, tespiti ve masraflarını kabul etmediklerini, davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinde yasal isabet bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyan ile beyan ile, davanın reddini, aksi halde belirtildiği şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, tespit gideri ve avans faizi taleplerinin reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini, vekâleten arz ve talep etmiştir.
Mahkememizce 22/05/2019 tarihli ara karar ile tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve ön incelemede tespit edilen hususlar gözetilerek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
17/07/2019 tarihli raporunda bilirkişi özetle; … plakalı otobüs sürücüsü …’in olayda % 25 (yüzde yirmi beş) oranında tali derecede kusurlu, müteveffa … plakalı kamyonet sürücüsü …’in olayda % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında asli derecede kusurlu olduğu, … plakalı otobüste meydana gelen hasar tespiti incelenmesi neticesinde, davacı … maliki bulunduğu … model ve ” … …” otobüsün 03/06/2010 tarihinde karıştığı maddi hasarlı trafik kazası sonucunda aracın ana güvenlik kafesi ile birlikte ana şase ve yürüyen aksamlarından ağır hasar oluştuğu, onarımının ekonomik ve sağlıklı olmayacağından dolayı aracın PERT TOTAL İŞLEMİ YAPILMASININ uygun olduğu, aracın yapılan piyasa araştırması sonucunda 67.000.TL olduğu, aracın hasarlı vaziyetteki fiyatının 20.000.TL olduğu tespit edilmiş olup aracın gerçek tespit edilen hasar miktarının 67.000.TL – 20.000.TL = 47.000.TL bulunduğu, kusur oranına denk gelen hasar miktarının ise 47.000.TL X% 75 = 35.250.TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Alınan bilirkişi raporu usulüne uygun şekilde taraf vekillerine tebliğ edilmiş, mahkememiz 04/12/2019 tarihli ara kararı ile bilirkişiden davalı yanın itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
19/01/2020 tarihli ek raporunda, kök raporunda belirtilen hasar miktarı ve kusur oranlarının aynen geçerli olup herhangi bir değişiklik bulunmadığını beyan etmişse de mahkememiz 18/09/2020 tarihli ara kararı ile alınan ek raporun teknik açıdan yeterli olmadığı anlaşıldığından bu kez yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
05/01/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü (… plaka sayılı araç) müteveffa …’in %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, dava konusu … plaka … (…) … marka/tip, … model araç sürücüsü dava dışı …’in %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, 03/06/2016 tarihinde meydana gelen kazaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki araçların hasar durumları ve istikametleri ile ilgili tespitlerin, dava konusu … plakalı araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu ve hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, dava konusu … plaka … (…) … marka/tip, … model araçtaki toplam hasarlı parça, malzeme tutarının 43.991,20 TL olabileceği, onarılması durumunda bu tutara 10.450,00 TL işçilik bedeli de ekleneceği dikkate alındığında toplam hasar tutarının KDV hariç 54.441,20 TL olabileceği kanaatine varılmış olup, aracın kaza tarihi itibariyle hesaplanan rayiç değeri de dikkate alındığında, tamirinin ekonomik olmayacağı, aracın pert-total kabul edilebileceği, seyir güvenliği açısından da pert-total kabul edilebileceği, dava konusu … plaka … (…) … marka/tip, … model aracın serbest piyasa koşullarında kaza tarihi itibariyle dava konusu kazadan önceki piyasa rayiç değerinin 67.000,00 TL, hasarlı değerinin (sovtaj) ise 20.000,00 TL olabileceği, dava konusu … plaka … (…) … marka/tip, … model araçta meydana gelen hasar-zarar tutarının kaza tarihi itibariyle 47.000,00 TL olabileceği, davalı tarafa sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuruna isabet eden tutar (%75) dikkate alındığında; (47.000,00 TL Hasar Tutarı x %75 Kusur oranı) = 35.250,00 TL olabileceği, … plaka sayılı aracın davalı Sigorta Şirket nezdinde 03.09.2015 başlangıç -03.09.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … Poliçe Nolu KTK Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti 31.000TL ile sınırlı olarak temerrüt tarihi olan 11.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu bulunduğu, davalı sigorta şirketinin yargılama gideri kapsamında bulunan 850 TL tespit masraflarından dolayı sorumlu olacağı görüş ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araçta oluşan hasar bedeline ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında rizikonun poliçenin yürürlük süresi içerisinde gerçekleştiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası;motorlu bir aracın karayollarında işletilmesi sırasında, bir kimsenin zarara uğramasına neden olunması durumunda, o aracı işletenin üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli sınırlar içinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesinde: “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, 50. Maddesinde: “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” şeklinde genel olarak haksız fiil sorumluluğunun şartlarını ve tazminatın miktarının belirlenmesini düzenlemiştir.
Davalının zamanaşımı defi yönünden Karayolları Trafik Kanunun madde 109 “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükümü gereğince kaza tarihinden dava tarihine kadar 2 yıl geçmiş olsa da “zarar ve …” ibaresindeki zararın kaza tarihinde tam olarak belli olmadığı, dosya kapsamınnda davalının kabul etmediği … Sulh Hukuk Mahkemesi … E sayılı D. İş dosyasında aldırılımış olan bilirkişi raporunun 18/07/2016 tarihli olduğu, .. tarihli tespit kararıyla davacının zararı öğrendiği kabul edildiği takdirde davanın 04/06/2018 tarihinde açıldığı, 2 yıllık zamananaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşılmaktadır.
… Asliye Ceza Mahkemesi … E dosyasında aldırılmış olan ATK raporunda Sürücü …’in asli ve tam kusurlu olduğu tespiti yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan tarihli kök bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporunun itirazları karşılamaması nedeniyle yeni bir heyet oluşturularak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda dosyaya ibraz edilen son 05/01/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu,birinci kök bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporunda kusur konusunda davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü müteveffa … olayda % 75 kusuru olduğunun, davacının malik olduğu davadışı … plaka sayılı araç sürücüsü …’in olayda % 25 kusuru olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle … Asliye Ceza Mahkemesi … E dosyasında aldırılmış olan ATK raporundaki kusur oranları konusunda çelişkinin kalmadığı, mahkememizce aldırılan son 05/01/2021 tarihli uzman bilirkişi heyeti tarafından kusur ve hasara ilişkin yapılan değerlendirmenin hükme esas alınabileceği kannaati hasıl olmuştur.
Mahkememizce dava dosyasından ve getirtilen hasar dosyasından inceleme yaparak tarafların kusur oranları ve hasar tutarının tespiti için bilirkişi heyetinden aldırılan . tarihli bilirkişi raporunda;03/06/2016 tarihinde gerçekleşen kaza ile ilgili olarak davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü müteveffa … olayda % 75 kusuru olduğunu, davacının malik olduğu davadışı … plaka sayılı araç sürücüsü …’in olayda % 25 kusuru olduğunu, davacının … plaka sayılı aracın da meydana gelen hasar tutarı 35.250,00TL olduğunu, sigorta teminat limitinin 31.000,00TL ve davacının talebinin 31.000,00TL olduğunu belirterek raporunu tanzim etmiştir.
Bu kapsamda kusur ve hasara ilişkin yapılan değerlendirmenin dava konusu kaza neticesinde perte ayrılması gereken araca emsal nitelikte bulunan araçların internet satış ilanları üzerinden rayiç piyasa değer tespitinde bulunulduğu, kaldı ki bilirkişi tarafından tespit edilen rayiç piyasa değeri ile sigorta şirketi tarafından hasar dosyası üzerinden tespit edilen rayiç piyasa değerinin aynı olduğu, dolayısıyla hasara ilişkin düzenlenen bilirkişi raporunun oluş, usul ve yasaya uygun olduğu görülmektedir.
İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu olup KTK m. 85/1 gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumluluk söz konusudur. Davalı sigorta şirketi ise oluşan bu zarardan ZMM Sigortasında belirtilen limitle sınırlı olmak üzere müteselsilen sorumludur.
Yukarıda açıklanan nedenler, 05/01/2021tarihli bilirkişi raporu ve raporun hazırlanmasına dayanak alınan belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde,davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü müteveffa … olayda % 75 kusuru olduğunu, davacının … plaka sayılı aracın sürücüsünün %25kusuru olduğu, kazada meydana gelen hasar tutarının sigorta limitini aşamayacağından davacının talep ettiği bedel olan 31.000,00TL’nin maddi tazminat olarak kabulü ile KTK m.99 gereği davalının temerrüdünün, davalı sigorta şirketine başvurudan 8 iş günü sonrası olarak 11/05/2018 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Dava açılmada önce davacı trafından yapılan bilirkişi tespit ücreti yargılama gideri olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
31.000,00 TL hasar bedeli maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 11/05/2018’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
850,00 TL bilirkişi tespit giderinin yargılama gideri olarak kabulüne,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 2.117,61 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 543,92 TL harcın mahsubu ile eksik 1.573,69 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.650,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.814,52 TL ( 543,92 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH, 2.200,00 TL Bilirkişi ücreti, 850,00 TL Bilirkişi Tespit Gideri, 179,50 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır