Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/496 E. 2021/183 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/496
KARAR NO:2021/183

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:26/03/2007
KARAR TARİHİ:03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle, müvekkili şirketin davalıya ait villanın bahçe istinad duvarının yapılması ve peyzaj işleri konusunda sözlü anlaşma gereğince hafriyat işleri, istinad duvarının yapımı, gübreli toprak serilmesi işlerini gerçekleştirildiğini, kesilen faturanın gönderildiğini ayrıca … Sulh Hukuk Mahkemesinin … d.iş sayılı dosyasından keşfen tespit yaptırdığını, tespit edilen 18.717,25 TL’den davalının iki çekle yaptığı 4.280 TL’lik ödeme düşüldüğünde bakiye 14.437 TL’nin ödenmesi için ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi dava ve talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline ait bahçesindeki 13 adet nadide ağaç ile 15 adet gülü söktüklerini ve götürdüklerini, bu konuda …Atm … sayılı dosyasından dava açıldığını, müvekkilinin 12.780 TL meblağlı üç adet çeki 7.12.2005 tarihli makbuz ile davacı şirket temsilcisine verdiğini ve çeklerin tahsil edildiğini, 2006 yılı Mayıs ayında davacının işten el çektiğini ve 2.7.2006 tarihli faturayı gönderdiğini, faturanın iade edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dava, İİK’nın 67. maddesine dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, davacı tarafın 14.437,00 TL alacağına % 25 reeskont faizi yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK’nın 67. maddesinde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Mahkememizce verilen … Esas … Karar sayılı 11/11/2014 tarihli kararı, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 2016/102 Esas … Karar sayılı 21/03/2018 tarihli ilamı ile bozulmuş, dosya mahkememiz 2018/496 Esas sırasına kaydolunmuş ve mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, iflas tasfiyesini basit usule göre mi, adli usule göre mi yapıldığının belirlenmesi amacıyla …. İflas Dairesi’ne müzekkere yazılmış, 06/06/2018 tarihli cevabında ilgili iflas dairesi İİK’nın yönetmeliğinin 101. maddesi gereğince alacaklıların masraf yatırılıp tasfiyenin devamı istenilinceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına, esas kaydının bu şekilde kapatılmasına karar verildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz 17/01/2020 tarihli ara kararıyla davanın İİK mad. 194 gereği ikinci alacaklılar toplantısına kadar tatil edilmiş, 05/11/2020 tarihli müzekkere ile ilgili iflas dairesine, adi tasfiyeden vazgeçilerek basit tasfiye usulüne geçilip geçilmediği, masa işlemlerine devam edilip edilmediği, edilmişse davacı müflis … ile davalı … hakkında bir alacak kayıt altına alınıp alınmadığı konusunda müzekkere yazılmasına karar verilmiş, 09/11/2020 tarihli cevabında iflas dairesi; iflas dosyasının İİK 219. maddesi gereğince adi tasfiye usulünde yürütüldüğü, alacaklılar toplantısının avans olmadığından yapılamadığını, bu nedenle iflas idaresi oluşmamış olup iflas işlemleri resen yürütüldüğü, … adına alacak kaydının 12. Numarada kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce 13/10/2021 tarihli ara karar ile davacı vekiline ikinci alacaklılar toplantısı için gerekli olan masrafın iflas dosyasında yatırılıp yatırılmadığı ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı hakkında beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı vekili 15/01/2021 tarihli dilekçesi ile tasfiye işlemlerinin devamının külfetli bir iş olduğunu, karşılığını alamayacak hiçbir alacaklının bu külfetin altına girmeyeceğini, dava tatil edilmeksizin davaya devam edilerek davanın kabulüne karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, taraflar arasındaki sözleşme gereği yapılan işin bedelinin ödenmediğinden bahisle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup dava devam ederken 17.09.2008 davacı şirketin iflas ettiği anlaşılmaktadır. İflas müdürlüğünün 08.08.2010 tarihli cevabi yazısında davacının iflasının İİK’nın 218. maddesi uyarınca basit tasfiye usulü ile yapılacağının belirtilmiş olmasına rağmen, 29.10.2012 tarihli yazısında ve 26.03.2014 tarihli yazısında tasfiyenin adi usulle yapılacağı belirtilmiştir. Adi tasfiye usulünde ise, müflisin taraf olduğu davalar İİK.’nın 194. maddesi uyarınca 2. alacaklılar toplantısında kadar durur ve bu halde 2. alacaklılar toplantısı yapıldıktan sonra iflas idaresi iflas masasını temsil eder.
İflas müdürlüğünün 06/06/2018 tarihli cevabi yazısında davacının iflasının İİK’nın 218. maddesi uyarınca adi tasfiye usulü ile yapılacağının ve Müdürlüğün 12/11/2012 tarihli karar ile dosyanın İİK. Nun Yönetmeliğinin 101 maddesi gereğince alacaklıların masraf yatırılıp tasfiyenin devamı istenilinceye kadar dosyanın İŞLEMDEN KALDIRILMASINA esas kaydının bu şekilde kapatılmasına karar verildiği anlaşılımştır. Yargıtay bozma ilamında tasfiyenin adi şekilde yapıldığının tespit edilmesi halinde ise 2. alacaklılar toplantısına kadar davanın tatiline karar verilerek 2. alacaklılar toplantısından sonra iflas idaresine tebliğinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Buna göre Mahkamemizce 2 .Alacaklılar topantısının yapılıp yapılmadığı ilgili icra müdürlüğüne müzekkereler ile sorulmuş olup İflas müdürlüğünün 23/07/2018, 28/02/2019, 16/10/2019 ve 09/11/2020 tarihli cevabi yazısında masraf eksikliği nedenişyle 2 .Alacaklılar topantısının yapılmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan davada Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda adi tasfiye usulünde İİK M.194 uyarınca müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam edilebileceği , bu hükümle yargılamanın devamı için 2. Alacaklılar toplantısının yapılmasının dava şartı olduğu anlaşılmış olup mahkememizce 13/01/2021 arihli duruşmada davacı tarafa verilen süre içerisinde ve tüm yargılama faaliyeti boyunca 2. Alacaklılar toplantısının yapılması için gerekli masrafın karşılanmadığı ve 2. Alacaklılıar toplantısının yapılmayacağı anlaşıldığından açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğundan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 122,72 TL harçtan mahsubu ile artan 63,42 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 108,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayarak artan gider/delil avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır