Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/490 E. 2021/1053 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/490
KARAR NO:2021/1053

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:30/05/2018
KARAR TARİHİ:22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/11/2017 tarihinde davalılardan … sevk ve idaresinde bulan ve diğer davalı … adina kayıtlı … plakalı aracın davacı … sevk ve idaresindeki …’a ait olanı … plakalı araca çarptığı, olay yerinde tutulan kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü …’ın söz konusu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK 47/1-b maddesini ihlal ettiği ve kusurlu olduğunun tespit edildiği, kazaya karışan ve davalı sigorta şirketi nezdinde … numaralı poliçe ile Zorunlu Mali mesuliyet Sigortası kapsamında
teminat altına alınan, davalılardan … adına kayıtlı … plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, müvekkilin söz konusu kaza neticesinde ciddi şekilde yaralandığı ve uzun süre tedavi görmek zorunda kaldığı, dilekçe ekinde sunulmuş muayene raporları ile müvekkilin rahatsızlığının basit tibbi müdahale ile giderilemez nitelikle olduğunun belirtilmiş olduğu müvekkilin kolunda kırık ve sağ elindeki parmaklarda hassasiyet tespit edilmiş olduğu, müvekkil davacının idaresinde bulunan … plakalı aracın … adına kayıtlı olduğu, müvekkil tarafından kiralanmış ticari bir taksi olduğu, bu kazadan dolayı kiraladığı taksiyi kullanamadığı , geçimini sağladığı mesleğini icra edemez hale geldiği ve hem kendisi hem de ailesinin ciddi maddi zararlara uğradığını , … plakalı aracın kaza tarihi olan 04.11.2017 tarihinden 17.11.2017 tarihine kadar 13 günlük süreç içerisinde serviste kaldığı ve bu süre içerisinde kullanılamamış olduğu, davacı müvekkil …’ın kaza sebebiyle vuku bulan zararlarının Tedavi giderleri ve yol masrafları, Çalışma gücünün kaybedilmesi veya azalmasından doğan zarar ,
Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zarar, … plakalı aracın kullanılamadığı süreye tekabül edan kira bedeli (Taksi Plakası Kira Sözleşmesi), … plakalı aracın serviste kaldığı süre boyunca müvekkilin mahrum kaldığı kar olduğunu beyanla davalı … adına kayıtlı olanı … plakalı araca ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin her türlü hakkı saklı kalmak kaydıyla 100 TL tedavi giderleri, 100 TL Çalışma gücünün kaybedilmesi veya azalmasından doğan zarar, 100 TL Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zarar, 500 TL aracı kullanamadığından ötürü kira bedeli, 200 TL aracı kullanamadığı ve serviste kaldığı süre boyunca kar kaybı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi ( davalılardan müşterek ve müteselsilen karşılanmasına ) 20.000,00 TL manevi toplamda 21.000,00 TL tazminatın müvekkilin vuku bulan maddi ve manevi tazminatın kaza
tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak kaza tarihi dikkate alındığında kesin ve tam rapor alınabilmesi için tedavi sürecinin bitmesi ve en azından kaza tarihi üzerinden 1 yıl geçmesi gerektiğini, somut olayda ise raporun alındığı tarih itibariyle kazanın üzerinden henüz 1 yıl geçmediği, 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartı yerine getirilmeksizin açılan huzurdaki davanın başvuru şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerektiğini, kusur oranına ilişkin raporların Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınarak tespit edilecek hukuki duruma göre karar verilmesi gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nden Özürlü Sağlık Raporu alınması gerektiğini, hesaptamaların TRH 2010 ve 1,8% teknik faiz ile yapılması gerektiğini, davacı vekili tarafından davaya konu trafik kazası sonucu müvekkillerinin sakat kaldığı belirtilerek tedavi giderleri talep edilmiş olduğunu, mevzuat gereği tedavi giderlerinden müvekkil şirket sorumlu olmayıp husumetin Sosyal Güvenlik Kurumuna yönlendirilmesi gerektiğini,davacı vekilinin tazminat talebine konu ettiği maddi iş gücü kaybı, plaka kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli istemi, mahrum kalınan kar vd. bedelinin davacının doğrudan uğradığı zarar değil, dolaylı zararı olup, işbu talep, Trafik Sigortası Genel Şartları “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.6. maddesinin (k) bendi uyarınca “gelir kaybı, kar kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri”nin teminat dışında kalmakta olduğunu, davacının manevi tazminat talepleri yönünden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 92 ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında; madde A.6. f) gereği müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, müterafik kusur indirimi talep edildiğini, SGK tarafından ödenen tutarın mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz açılan davanın müvekkili şirket yönünden reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … … vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak müvekkilinin aracının diğer davalı … Sigorta A.Ş ‘ne … sayılı Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (Trafik) Poliçesi ile sigortalı olduğu, davacı her ne kadar sigorta şirketine başvuruda bulunmuş ise de çalışma gücünün kaybedildiğini yada azaltıldığını gösteren bir sağlık kurulu raporunu sigorta şirketine |ibraz etmediğini, davacının sağlık kurulundan alacağı raporu sigorta şirketine ibraz edip talepte bulunduktan sonra sigorta şirketi ödeme yapmaz ise bu davayı açması gerektiği ,dava şartını yerine getirmeden açılar davanın reddini talep ettiğini, esasa ilişkin olarak davacını mezkur kazanın oluşumunda davacı yanın da müterafik kusuru olduğunu, Mahkemece Adli Tıp Kurumundan kusur oranlarının tesbiti için rapor alınması gerektiğini, davacının kalıcı bir işgücü kaybı olmadığını, bu kaza sebebiyle iş gücünde bir kayıp olmuş ise bunun tesbiti için Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nden raporu alınması gerektiğini, davacının kalıcı iş gücü kaybının tesbiti için tıbbi tedavinin sona ermesi ve tıbbi tedaviden sonra bir yıl sürenin geçmesi gerektiğini, davacının yaralanmasının üzerinden henüz bir yıl geçmemiş olduğunu, davacının … … Kurumu … … … İl Müdürlüğü … … … Merkezi’nden 1.807.13 TL Geçici iş görmezlik ödeneği aldığını, hesaplanacak tazminattan mahsubu gerektiğini, tedavi giderlerinden … Kurumunun sorumlu olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme sonucunu doğuracak şekilde yüksek olmaması gerektiğini, ticari faiz değil ancak yasal faiz talep edebilir olduğunu, müvekkili …’ın … plakalı aracının trafik kayıtına ihtiyati tedbir konulmasını talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, dosyanın, davacının maluliyetinin ve tarafların dava konusu trafik kazasında kusur durumlarının tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumu ilgili dairelerine gönderilmesine karar verilmiştir.
29/04/2020 tarihli raporunda Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu; Mevcut belgelere göre;… oğlu, 06/06/1966 doğumlu, …’ın 04/11/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği sonucuna varıldığını bildirmişlerdir.
13/01/2020 tarihli raporunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu;Davalı sürücü …, idaresindeki araç ile olay mahalli kavşağa giriş yapmadan evvel istikamet yönüne yanan kırmızı ışığı dikkate alarak durması ve istikamet yönüne yanacak olan yeşil ışığı müteakip geçişini yapması gerekirken bu hususa riayet etmeyerek ışık ihlali yaptığı ve hatalı bir şekilde kavşak alanına girdiği sırada diğer sürücü idaresindeki araçla çarpıştıkları olayda; dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile asli kusurlu bulunduğu, davacı sürücü …, idaresindeki araç ile olay mahalli kavşağa istikamet yönüne yanan yeşil ışıkta giriş yapıp geçiş yaptığı sırada ışık ihlali yapan diğer sürücü idaresindeki araçla çarpışarak karıştığı olayda; atfı kabil kusuru bulunmamakta olduğu, davalı sürücü …’ın, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın, kusursuz olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce bu kez 14/10/2020 tarihli ara karar ile aktüer hesabı yapılmak üzere bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
13/07/2021 tarihli raporda bilirkişi; dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucunda bedeni hasar hesaplamaları yönünden, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın 100% kusur oranı üzerinden davacı için geçici iş göremezlik tazminat tutarının 6,034.27 TL hesaplandığı, kurum tarafından 04/11/2017- 03/01/2018 döneminde yapılan 5 adet ödeme toplamı 2,409.50 TL’nin tenzil edilmesi neticesinde nihai geçici iş göremezlik tazminat tutarının 3,624.77 TL hesaplandığını, Hesaplanan tutarın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasının kaza tarihi itibariyle 330,000.00 TL sağlık giderleri teminat limiti dahilinde ödenip ödenemeyeceğinin mahkememizin takdir ve değerlendirmesine ait olduğunu, ATK Raporun’da davacının sürekli maluliyet oranı bulunmadığı tespit edildiğinden (tüm vücut engel oranının 0% olduğu) sürekli iş göremezlik tazminat hesaplamasına mahal olmadığını, tedavi giderleri tazminat talebi yönünden, ATK raporunda SGK tarafından karşılanmayan tedavi fatura giderleri tespit edilmemiş olduğunu, kaza ile illiyet bağı bulunan yaralanmanın nitetiği göz önünde bulundurularak tedavi için yapılması zorunlu giderlerin belirlenmesi, yapılan hastane tedavi hizmet, işlem, malzeme ve ilaç masraflarının. dosyada mübrez hastane belgeleri nezdinde 2918 sayılı Yasanın kapsamında SGK sorumluluğunda bulunup bulunmadığını, SGK sorumluluğunda bulunduğunun belirlenmesi halinde ne kadarlık bölümünün SGK sorumluluğunda olabileceğini, kapsamı dışında kalan giderlerden ise kurumun sorumluluğunda kaları kısmın değerlendirilmesi ve hususunun bilirkişilik uzmanlık alanı dışında kalmakta olduğundan ötürü bu talebe yönelik bir değerlendirme tarafınca yapılamadığını, davacı tarafından talep edilen ve davalı sigorta şirketinin poliçe teminat kapsamı dışında kalan manevi tazminat tutarlarının, diğer davalı araç işleteni ve davalı araç sürücüsü nezdinde takdir ve değerlendirmesinin mahkememize ait olduğunu, mahkememiz tarafından, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 85 ve madde 91 gereği … plakalı aracın davalı sürücüsü, davalı işleteni ve davalı sigorta şirketinin müşterek ve müteselsil sorumluluğunda hesaplanan bedeni tazminat tutarında, sorumluluğuna hüküm kurulması durumunda, davalı sigorta şirketi yönünden tazminatın dava tarihi itibariyle alacağın muaccel hale gelebileceğini, diğer davalı araç sürücüsü … ve davalı araç işleteni … yönünden haksız fiilin gerçekleştiği kaza tarihi itibariyle alacağın muaccel hale gelebileceğinin takdir ve değerlendirmesinin mahkememize ait olduğunu, davacı tarafından talep edilen ve davalı sigorta şirketinin poliçe teminat kapsamı dışında kalan kazanç kaybı değerlemesi hususunda davacının yaptığı ticari işine ilişkin ticari defter, vergi ve maliye kayıtları (kira sözleşmesi için yapılan ödeme ve maliye bilgilerini de gösterir) kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediğini, davacının firma kayıtları ve aracının çalıştırılmasırndan kaynaklı amortisman, yakıt vb. giderlerde düşüldükten sonra aracının ortalama günlük net geliri, aracın hasarın giderilmesi için “makul tamir süre” tespiti, bilgilerinin dosyada mübrez belge ve dökümanlar içinde görülemediği, mevcut veriler ışığında bu hususta bir değerlendirme yapılamadığını, hesap, sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya içeriği ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
… plakalı araç maliki … adına … Sigorta nezdinde düzenlenmiş olan 12/04/2017-12/04/2018 tarihlerini kapsayan ZMM Sigortasının 04/11/2017 kaza tarihini kapadığı anlaşılmıştır.
ATK Trafik İhtisas Dairesi marifeti ile düzenlenen kusur raporu ve maluliyete ilişkin rapor dosyamız arasına alınmıştır.
Somut olaydaki uyuşmazlığın; 04/11/2017 tarihinde davacı … plakalı araç sürücüsü ile davalı … plakalı araç sürücüsü …’ın karıştığı trafik kazası neticesinde kaza taraflarının kusur durumlarının tespiti, davacıların geçici ve sürekli iş göremezliğe düçar olup olmadığı, davacının dava ve talep artırım dilekçesi ile talep ettiği maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilip verilemeyeceği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya arasında bulunan 29/04/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; davacının kaza sebebi ile %0 oranında malul olduğu, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. ATK Trafik İhtisas Dairesi marifeti ile düzenlenen kusur raporunda davalı … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı Kanun m. 47/1-b kuralını ihlal etmesi nedeniyle % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Usul ve yasaya uygun Adli Tıp Kurumu raporunun hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının maddi tazminat talebinin incelenmesine gelince; İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta KTK m.85/2, TBK m. 61,162 ve 163. maddesi gereğince yasal düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan zararlardan kusuru ile sebebiyet veren sürücü, işleten konumundaki araç maliki ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
Anılı kanuni düzenlemeler, ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olmakla itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ve dosya kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalı sürücüsü … plakalı araç sürücüsü …’ın % 100 oranında kusuru ile meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacının kusurunun bulunmadığı, davacı …’ın meslekte kazanma gücünü kaybetmediği, maluliyetinin olmadığı ve geçici iş göremezlik süresinin 4 aya kadar uzayabileceği saptanan davacının maddi zarar toplamı olarak aktüerya bilirkişi raporunda hesap edilen 6.034,27TL üzerinden 04/11/2017-03/01/2018 dönemi için SGK tarafından yapılan 2.409,50TL tenzil edilerek 3.624,77TL geçici iş göremezlik dönemine ait maddi tazminatı davalıların haksız fiil kapsamında müteselsilen tazminle mükellef olduğu, davacı tarafından poliçe kapsamında ödeme için gerekli belgelerin iletildiği ispat edilmediğinden davalı sigortanın 30/05/2018 dava tarihinde temerrrüde düştüğü anlaşılmakla, davalı sürücü … ve işleten …’ın ’nın ise haksız fiil tarihi olan 04/11/2017 kaza tarihinde temerrüde düştüğü, davalıların belirlenen tazminat bedelini temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminle mükellef olduğu kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebinin incelenmesine gelince; Türk Borçlar Kanununun 56. maddesine göre; davacının haksız fiil sonucunda bedensel bütünlüğü zarar gören kişi olarak manevi tazminat talep etme hakkı vardır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, iyileşme süresinin uzunluğu, uğradığı maluliyetin oranı, yaşı, yaptığı iş , tarafların gelir durumu, kaza tarihi, paranın alım gücü ile tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, yaralanma ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala göre davacı için 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
1-Davacının maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile,
3.624,77 TL geçici iş göremezlik maddi tazminatının davalı … Sigorta yönünden 30/05/2018 tarihinden itibaren, (…, …) diğer davalılar yönünden kaza tarihi 04/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile,
3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 04/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (…, …) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 452,53-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan ‭96,09‬-TL harçtan mahsubu ile eksik 356,45-TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.392,05-TL ( 750,00-TL BK ücreti, 642,05-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.140,36-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭137,19‬-TL ( 35,90-TL BH, 35,90-TL PH, 5,20-TL VH, 60,19-TL Islah Harcı ) harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.624,77-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 800,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
8-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 800,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 800,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
10-Kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ‘a VERİLMESİNE,
12-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
13-Davalı … tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 50,00-TL tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 7,42-TL’nin davacıdan alınarak, davalı …’a verilmesine,
14-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalılar … ve … vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır