Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/456 E. 2020/181 K. 24.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/456
KARAR NO : 2020/181

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/05/2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde davalı… A.Ş. ile 25.02.2016 tarihinde kule vinç kiralama sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeye göre kiralanan kule vincin kira parası alacaklarının bir kısmının ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, bunun üzerine itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde davaya konu sözleşmeden kaynaklanan borcun davacının banka hesabına ödenmek suretiyle kapatıldığını, kiralanan kule vincin de 22.10.2016 tarihinde davacı tarafa teslim edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacıya 550.000,00 TL bedelli teminat bonosu verdiklerini ancak bu bononun kendilerine iade edilmediğini belirterek bononun iadesine da karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 299 ve devamı maddelerine göre taşınır kira sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin …sayılı dosyasını, kira sözleşmesini, ticari defterlerini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin…sayılı dosyasını, kira sözleşmesini, ticari defterlerini, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı vekili ön inceleme duruşmasında görevsizlik itirazında bulunmuş olup davanın ticari nitelikli taşınır kiralarından kaynaklanıyor olması nedeniyle 6102 sayılı TTK m. 4 ve 5 uyarınca görevsizlik itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 299 ve devamı maddelerine göre taşınır kira sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında yapılan Kule Vinç Kiralama Sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin konusunu teknik özellikleri belirtilen kule vincin davalıya kiralanması oluşturduğu görülmektedir.
Sözleşme bedeli başlıklı 8’inci maddesinde de sözleşme bedelinin toplam 53.100,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı tarafın alacak iddiasının araştırılması, davalı tarafın da ödeme iddiasının araştırılması için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre her iki tarafın ticari defterlerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 05.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacı defterlerine göre davacının davalıdan 30.577,00 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre de davalının davacıya 16.240,00 TL borçlu olduğu, iki taraf ticari defterleri arasındaki 14.377,00 TL tutarındaki farkın 15.11.2017 tarihli faturadan kaynaklandığı, bu faturanın davalı defterlerinde kaydının bulunmadığı, davalının BA formunda da kaydının olmadığı, ancak bu faturanın kargo ile davalıya gönderildiği ve 20.11.2017 tarihinde davalı tarafa teslim edildiği, bu nedenle de davacı tarafın 30.577,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf 14.377,00 TL tutarlı ve 15.11.2017 tarihli faturaya 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre itirazda bulunmamıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir. Ayrıca davalı taraf 14.377,00 TL daha ödediğini 6100 sayılı HMK m. 190 ve 191’e göre ispat yükü altındadır. Davalı taraf 14.377,00 TL daha ödediğini kanıtlayacak yazılı bir belge ya da senedi dosyaya sunmamıştır.
6098 sayılı TBK m. 117’ye göre; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.” Yani borcun muaccel olması borçlunun temerrüde düştüğü anlamına gelmemektedir. Dosya içerisine alınan İstanbul … İcra Dairesinin …sayılı dosyasında davacı taraf 35.000,00 TL asıl alacak ve 6.281,00 TL asıl alacağın faizi olmak üzere toplam 41.281,30 TL alacak talebinde bulunmuştur. Ancak faturaya konu alacaklarının tarafına ödenmesi için davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne ilişkin 6102 sayılı TTK m. 18/III’e uygun ihtarname ya da benzeri bir bildirim yazısını dosyaya sunmamıştır. Bu nedenle davanın 6100 sayılı HMK m. 26’ya göre taleple bağlılık ilkesine göre asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilerek takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden kısmen reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafın davacı taraf ile yaptığı sözleşme hükümlerine göre ödemesi gereken kira borcunun ne kadar olduğunu biliyor olması, ne kadar ödeme yaptığını bilebilcek durumda olması, yaptığı ödemelere ilişkin bilgi ve belgelerin kendi ticari defterlerinde olduğu kadar davacı taraf ticari defterlerinde de kaydının tutuluyor olduğunu biliyor olmasına karşın aleyhinde başlatılan icra takibinin tamamına itiraz etmesi iyiniyetli görülmeyerek davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
Davacı tarafın davalı taraftan olan alacağının faizini talep edebilir hale gelmesi için davalı tarafı temerrüte düşürmesi gerekirken bunu yapmadan doğrudan başlattığı icra takibinde faiz talep etmesi iyiniyetli görülmeyerek davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı şirketin 550.000,00 TL bedelli bononun iadesine yönelik talebi karşı dava olarak değerlendirilmiş ve iadesi talep edilen bono bedeli üzerinden harcı tamamlaması için davalı tarafa kesin süre verilmiştir. Davalı taraf ise bononun iadesi talebinden 19.11.2019 tarihli duruşmada bononun iadesi taleplerinden vazgeçtiklerini belirtmişlerdir. Davacı taraf da davalının bu talebinden vazgeçmesini sözlü yargılama duruşmasında kabul etmiştir. Bu nedenle karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına yönelik karar verilmiştir.
Davalı taraf sözlü yargılama duruşmasında dava konusu vincin tesliminin İstanbul’da yapılması kararlaştırıldığı halde davalı tarafın talebi doğrultusunda vincin tesliminin Konya’da yapıldığını, bu nedenle de vincin Konya’ya götürülme masrafının dava konusu alacak talebinden düşülmesi gerektiğini belirterek takas mahsup talebinde bulunmuştur. Takas mahsup talebinin ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerektiğinden davalı tarafın bu talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin …sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 35.000,00-TL üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 35.000,00-TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davanın reddedilen 6.281,00-TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafın 550.000,00-TL tutarlı bononun iadesine ilişkin karşı davasının geriçekmesine, davacı tarafın kabul etmesi nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davalı tarafın takas mahsup talebinin sözlü yargılama duruşmasında yaptığı dikkate alınarak takas mahsup talebinin davaya cevap dilekçesi ya da en geç ön inceleme duruşmasına kadar ilk itiraz olarak ileri sürmesi gerektiği anlaşılmakla, talebin REDDİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.390,85-TL nispi karar harcının peşin alınan 315,77-TL harçtan mahsubu ile eksik 2.075,08-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 817,50-TL ( 700,00-TL BK ücreti, 117,50-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 693,11-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 356,87-TL ( 35,90-TL BH, 315,77-TL PH, 5,20-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.250,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸