Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/450 E. 2022/610 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/450
KARAR NO :2022/610

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:21/05/2018
KARAR TARİHİ:12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, Otogaz dağıtım dağıtımı sektörleri işi ile uğraştığını, davalı şirketle müvekkil arasında olan otogaz dağıtım bayiliği sözleşmesi olduğu, sözleşmenin 03.09.2012 tarihinden itibaren 5 yıl geçerli olduğunu davalı bayinin sözleşme kurallarına aykırı olarak üst üste iki haftadan fazla alım satım taahhüdünü yerine getirmediğini, sözleşmeye aykırı sözleşme süresi bitmeden başka bir dağıtıcı firmanın (…) giydirme ve reklamlarının firmada kullanıldığını, dolayısıyla sözleşmeye aykırılıktan 100.000,00 TL tazminat verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Söz konusu takibe itiraz ederken, sözleşmeye aykırı hareket edilmediği istasyonda tadilat yapıldığı için otogaz alımı yapılmadığı, davacı şirket ile 05.05.2017 tarihinde sözleşmenin sona erdiğini, tadilata başlanıldığını, davacı şirketin tadilat sürecinde şirket logo ve giydirmelerini söktüğünü davalı şirketin bu nedenle otogaz alım satımı yapamadığını bu hususta 21.07.2017 tarihinde davacı şirkete ihtar çekildiğini arz edilen sebeplerle davacının haksız, yersiz ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde dava konusu; 03/09/2012 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi, … 54. Noterliği’nin 03.08.2017 tarih ve … yevmiye sayılı fesih ihtarnamesi, … 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası delil mahiyetinde Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
Davalılar vekili delil dilekçesi ekinde dava konusu; bayilik sözleşmesi, … Belediyesine tadilat yapılması ile ilişkili başvuruya dair belge, … Belediyesince verilen izin, Moil ile yapılan akaryakıt sözleşmesi, Moil ile yapılan akaryakıt sözleşmesinin sona erdirildiğine dair yazışmalar, … 3.Noterliğinin 21.07.2017 tarih ve … y.nolu ihtarı Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan davacı dağıtıcının, davalı bayi aleyhine açtığı sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda, taraflar arasında 07.07.2012 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafından, davalının 2 haftadan fazla LPG alıp satma taahhüdünü yerine getirmemesi ve … 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile yapılan delil tespitinde davalının işyerinde otogaz kısmında farklı markaya ait kimlik ve logoların tespit edilmesi üzerine davacı tarafından bayilik sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiği, sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca davalıdan cezai şart alacağının talep edildiği anlaşılmaktadır. Davalı ise istasyondaki tadilat nedeniyle gaz alımı yapılamadığını beyan etmiştir.
Taraflar arasında 07.07.2012 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığı ihtilafsızdır. İmzalanan sözleşmenin 12. maddesinde “Aşağıdaki zikredilen durumların gerçekleşmesi durumunda satıcı, işbu sözleşmeyi ihtara ve hükme hacet kalmaksızın tek taraflı olarak ve derhal haklı nedenlerle feshedebilir…. 12.1. Maddesinde “Bayi işbu sözleşme ile kabul etmesine rağmen sözleşme süresi içinde 2 haftadan fazla satıcıdan LPG alıp satma taahhüdünü yeri getirmezse” düzenlemelerinin bulunduğu, sözleşmenin 13. Maddesinde “Satıcı 12. Maddenin (12.1) ve (12.2) fıkraları uyarınca feshettiği takdirde bayiden maruz kaldığı zarar, ziyan ve sözleşme sonuna kadar hesap edilmek üzere, mahrum kaldığı kar karşılığı tazminatı ve ayrıca 100.000,00 $ ABD Doları cezayı … Talep edebilir….” şeklinde düzenleme bulunduğu görülmüştür. Sözleşmenin 13. maddesindeki bu hüküm, T.B.K’nun 179 ve devamı maddelerinde düzenlenen cezai şart niteliğindedir. Cezai şart geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi ya da belli bir yerde belirli bir zamandan yerine getirilmemesi durumunda, borçlunun ödemesi gereken bir edimdir. Tarafların serbest iradesi ile kararlaştırılan bu cezai şart geçerli olup, tarafları bağlar. Taraflarca cezai şart kararlaştırılmış olması halinde, alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa bile TBK.nun 180. maddesi gereğince kararlaştırılan cezanın ifasını talep edebilir.
T.B.K’nun 182/son maddesi hakime fahiş gördüğü cezai şartı indirme yükümlülüğünü vermiştir. Bunun sonucu olarak aşırı görülen cezai şartın indirilmesinde tazmin ve ceza dengeli olarak korunmalıdır. Ticari olmayan işlemlerde bu kuraldan dolayı borçlu ileri sürmese bile, hakim cezai şarttan indirim yapılıp yapılmayacağını doğrudan görevinden ötürü saptamalıdır. Öte yandan TTK’nun 22. maddesi gereğince tacir sıfatını haiz borçlu cezai şartın indirilmesini isteyemez ise de, kararlaştırılan ceza tutarı borçlunun iktisaden sarsılmasını, çöküntüye uğramasını mucip olacak ise indirim isteyebileceği uygulamada kabul edilmektedir. (aynı yönde Yargıtay 3. HD’sinin 2017/15056 E-2017/17040K sayılı kararı)
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay incelendiğinde, her ne kadar davalı tarafça taraflar arasında 07.07.2012 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin 12.1 maddesi uyarınca sözleşme süresi içinde 2 haftadan fazla satıcıdan LPG alıp satma taahhüdünü yeri getirmemesinin gerekçesi olarak istasyonun tadilata girmesi öne sürülmüş ise de davacıya bu hususta makul süre içerisinde bir bildirim yapıldığına dair dosyaya delil sunmamış olması sebebiyle davacının sözleşmenin 13. Maddesi uyarınca sözleşmeyi haklı sebeple feshettiği ve cezai şart alacağını hakettiği mahkememizce kabul edilmiştir. Dosyaya sunulu 11/03/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda, davalının dava sürecinde ve sonrasında başka bir tedarikçi firma ile anlaşıp faaliyetine aynı sektörde devam ettiği düşünülürse sözleşme gereği cezai şart bedelinin davalının mahvına neden olmayacağı yönünden görüş bildirilmiş ise de davalının maddi durumuna ilişkin bir tespit içermeyen raporda tespit edilen bu husus hükme esas alınmamıştır. Yargıda hedef süre uygulaması ve yargılamanın sürüncemede kalmaması adına mevcut ekonomik koşullar da düşünülerek Yargıtay 3. HD’nin 2017/15056 e 2017/17040 k sayılı kararında da hakim cezai şarttan indirim yapılıp yapılmayacağını doğrudan görevinden ötürü saptamalıdır tespiti gereği, talep edilen cezai şartın davalının iktisaden sarsılmasına neden olacağı değerlendirildiğinden T.B.K’nun 182/son ve TTK’nun 22. maddesi gereğince tacir sıfatını haiz borçlu cezai şartın indirilmesini isteyemez ise de, talep edilen 100.000,00 TL cezai şart tutarının davalı/borçlunun iktisaden sarsılmasınına veya çöküntüye uğramasına/mahvına neden olacağı değerlendirilerek, mahkememizce, takdiren uygun görülen miktarda indirim yapılarak belirlenen 30.000TL miktarında cezai şartın kabulüne, bundan fazla miktarda istenen cezai şartın ise reddine dair
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının TBK’nın 182. Maddesi kapsamında mahkememizce kısmen tenkisi ile 30.000,00TL üzerinden kabulüne, bu miktarın feshin tebliği tarihinden (10/08/2017) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Cezai şartın mahkememizce resen TBK’nın 182. Maddesi kapsamında indirilerek belirlenmesi nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığında
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.049,30 TL nispi karar harcının peşin alınan 1.707,75TL harçtan mahsubu ile geri kalan3 41,55TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yapılan toplam 1.748,85TL( 35,90TL BVH, 5,20TL VSH, 1.707,75 TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam276,69TL ( 169,50 TL tebliğler ve posta, 2.600.TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır