Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/433 E. 2022/596 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/433
KARAR NO:2022/596

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:05/03/2018
KARAR TARİHİ:11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin yaşadığı uzuv kaybı çalışma gücününde kaybına neden olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra 3 ay boyunca tüm eli sarılı ve omuzdan kolu askılı şekilde büyük açılar içinde dolaşmak zorunda kaldığını, ilgili sigorta şirketini KTK m 97 uyarınca hasar ihbarında ve başvuruda bulunulduğu ve hasar dosyası oluşturulduğu, ancak bunun dışında olumlu veya olumsuz bir yanıt verilmediğinden dava açıldığı, 10.000,00 TL maddi tazminatın ve trafik kazasının ve uzuv kaybının yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar nedeniyle davalının kusur durumu, sürüş esnasındaki özensizliği, müvekkilinin kusursuz oluşu gözetilerek, telafi edici ve caydırıcı unsurları etkin olmak üzere 15.000,00 TL manevi tazminatın araç sahibi ve sürücüsünden tahsilini talep etmek için bu davanın açıldığı, işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte 10.000,00 TL aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılara ödetilmesini, müvekkilinin kaza nedeniyle yaralanmasından dolayı 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan müvekkili şirket tarafından sigortalı sürücünün kusurlu olmadığının açık olduğu, trafik sigortası poliçeleri üçüncü şahıslar için haksız zenginleşmenin bir yolu olmadığı, bu şahısların maruz kaldıkları gerçek zarar teminat altına alındığı, dava konusu kaza sebebiyle davacılara SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiği, müvekkili şirket ile davacı arasında ticari bir ilişki bulunmadığını, sigortalının davacılara yönelik haksız fiilden doğan işbu davada ancak yasal faiz talep edilebileceğini, müvekkili şirketten faiz talep edilmekte ise de müvekkili şirketin temerrüte düşmüş olmadığı, müvekkili şirkete inceleme yapabilmek için gerekli belgelerin iletilmediğinden temerrüte düşmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki olayın oluşuna ve diğer tüm hususlara ait tüm aleyhe beyanları kabul etmediklerini, kazanan oluşumunda müvekkiline izafe edilebilecek kesinleşmiş bir kusur dağılımı söz konusu olmadığı olay anında ilişkin müvekkilinin aracında oluşan zararları gösteren fotoğraflardan müvekkilinin aracında oluşan hasar ön panelde olduğu, davacı yanın olay anında müvekkilinin aracı gererken kendi kapasını aniden açarak yaralanmasına kendisinin sebebiyet verdiğini, maddi tazminatları kabul etmediklerini, davacının iddia ettiği uzuv kayıplarının söz konusu kaza sonrasında mı oluşup oluşmadığı konusunda hastane kayıtları sonucu belli olacağını, müvekkilinden talep edilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu, davacının olayda daha ağır nitelikte kusurlu olduğu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 05/07/2019 tarihli ara karar ile … … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak kusur durumunun tespiti bakımından trafik kusur uzmanı bilirkişi refakatinde keşif yapılarak rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
26/05/2019 tarihli talimat bilirkişi raporunda; … plakalı otomobil sürücüsü …’ın 2918 sayılı KYTK 58 maddesi ile bağlı yönetmeliğin 110/b-3 maddesindeki kuralları ihlal ederek bu kazanın oluşumuna neden olması sebebiyle bu kazada asli kusurlu olduğu, … plakalı otobüs sürücüsü …’nin 2918 sayılı KYTK 73. Maddesindeki kuralları ihlal ederek bu kazanın oluşumuna etken olması sebebiyle bu kazada tali kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
04/12/2019 tarihli talimat bilirkişi raporunda; … plaka sayılı otomobili aracının sürücüsü …’ın 2918 sayılı K. Y. T. Kanununun 84. maddesinde yer alan sürücülere ait kusur hallerinden (Durakladıktan sonra aracın sağını kontrol etmeden kapı açmak ve kontrolsüz inip binmek ) ve (Akan trafiğe kapı açmak ) kurallarını ihlal ettiğinden dolayı bu kazada %70 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın keşif günü anlatımları ve kaza halindeki park ettiği banket ve araçların genişliği bazında değerlendirildiğinde aracının kapısı açıldığında sağ şerit içerisine taştığı anlaşılmakta olduğu, sürücünün yolcu alan ve kapıları açık devam eden sürücüyle göz göze gelip uyardığı halde devam ettiğini beyan ettiğini, her ne kadar sesle ve işaret ile uyarmış ise de ön camdan ve gürültüden sürücünün durmayacağını düşünerek önlem almadığı ve dikiz aynasından yolu kontrol ederek yol boşaldıktan sonra aracından inmeyip, akan trafiğe kapı açtığı ve gereken dikkat ve özeni tam olarak göstermediği için bu kazada asli kusurlu olduğu, … plaka sayılı yolcu otobüs aracının sürücüsü …’nin ise 2918 sayılı K. Y. T. Kanununun 84. maddesinde yer alan sürücülere ait diğer kusur hallerinden (Sürücüler aksine bir işaret bulunmadıkça, araçlarını gidiş yönlerine göre yolun en sağ kenarında durdurmaya, yolcularının iniş ve binişlerini sağ taraftan yaptırmaya ve yolcular da iniş ve binişlerini sağ taraftan yapmaya zorunludurlar ) ve 25 ( Terminal ve ara durak haricinde yolcu indirip bindirmek ) kurallarını ihlal ettiğinden dolayı bu kazada %30 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nin keşif mahallinde durak olmayan yerde yolcu aldığı ve devam ettiği esnada aracının sağ ön far üstü kısımları ile sağ tarafında duran ve aniden açılan kapıya ve inen sürücünün el kısımlarına çarptığı yavaş bir şekilde sürdüğü aracı ile yasak yerde durak haricinde yolcu alıp kalkış yaptığı için yola tam olarak dikkat etmediği için bu kazada tali kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, mahkememizce 30/09/2020 tarihli ara karar ile kusur durumunun tespiti amacıyla dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine ve maluliyetin tespiti amacıyla da Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilmesine karar verilmiş, 21/10/2020 tarihli raporunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi, sürücü …’nin %50, …’ın %50 oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarihli maluliyete ilişkin raporunda; … ve … oğlu, 1953 doğumlu …’ın 25.10.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Tablo 2.7’ye göre el özürlülük oranı % 9 + % 5 = % 14 olduğu, Tablo 2.2’ye göre üst ekstemite özür oranı % 13 olduğu, Tablo 2.3’e göre tüm vücut özür oranı % 8 olarak tespit edildiğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 09/12/2020 tarihli ara karar ile dosyanın aktüer bilirkişiye verilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
19.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Anayasa Mahkemesinin E. 2019/40, K. 2020/40, T. 17.07.2020 sayılı kararı ile 26.04.2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ve 2918 sayılı KTK’ nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “…. ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…..” ibaresinin An: kırı olduğundan bahisle iptal edildiği; bu durumda; Özürlülük ölçütüne göre değil, meslekte kazanma gücü kaybı oranı esas alınarak maddi zarar hesabı yapılması gerektiği; davacı Gülşah Topal’ın sakatlığına ilişkin dosyadaki tek belgenin Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca “Özürlülük Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe Göre” düzenlenen 11.03.2020 tarihli raporu olduğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Mahkemece hesaplama yapılmak üzere dosya tevdü edildiğinden bizzarur davacının Tüm Vücut Engellilik Oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, Davacının nihai ve gerçek gecici iş göremezlik maddi zararının 1.073,05 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 13.751,76 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 05.03.2018 tarihi, davalı sürücü ve işleten yönünden 25.10.2017 kaza tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğu, Davacının talep edilen tedavi giderlerinin alanında uzman doktor bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğinden tarafımdan değerlendirme yapılmadığı sonuç ve kanaate varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 05/07/2021 tarihli celse ara kararı ile dosyanın SUT uzmanı bilirkişiye verilmesine karar verilmiştir.
07/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olay yukarıda verilen açıklamalar doğrultusunda ele alınıp değerlendirildiğinde; dava konusu olayın (trafik kazasının) 25/10/2017 tarihinde yani 04/04/2015 tarihli 6645 sayılı kanun değişikliğinden SONRA meydana gelmiş olduğu, söz konusu kanun değişikliğinin halen yürürlükte olduğu, bu nedenle söz konusu değişikliğe göre “Genel Sağlık Sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetleri “geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde”, başka bir ifadeyle eğer SGK tarafından ödeme yapılmamış ise – sağlık uygulama tebliği hükümleri doğrultusunda tebliğe ekli listelerde belirlenmiş olan resmi fiyatlar üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiği, bu meblağı aşan miktardan kusur oranı kadar kusurluların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, dava dışı SGK tarafından ödeme yapılmamış ise resmi fiyatlara göre ödemesi gereken meblağın faizi hariç 1.540,47 TL olduğu, bu durumda davalıların ödeyecekleri meblağın davalı sürücünün %50 kusur oranına göre faizi hariç 1.979,76 TL olduğu, dava dışı SGK tarafından ödeme yapılmış ise davalıların ödeyecekleri meblağın davalı sürücünün %50 kusur oranına göre faizi hariç 2.750,00 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
25/10/2017 günü davacının trafik kazası nedeniyle yaralamalı trafik kazası geçirdiğini, 21/10/2020 tarihli raporunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi, sürücü …’nin %50, …’ın %50 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, kusura ilişkin raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce itibar edildiği, … ve … oğlu, 1953 doğumlu …’ın 25.10.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Tablo 2.7’ye göre el özürlülük oranı % 9 + % 5 = % 14 olduğu, Tablo 2.2’ye göre üst ekstemite özür oranı % 13 olduğu, Tablo 2.3’e göre tüm vücut özür oranı % 8 olarak tespit edildiğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği sonucuna varıldığının belirtildiği, mahkememizce raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle itibar edilerek dosya maddi tazminat hesaplamasına ilişkin rapor düzenlenmesi için aktüerya uzmanına tevdi edilerek rapor aldırıldığı, 19/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının nihai ve gerçek gecici iş göremezlik maddi zararının 1.073,05 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 13.751,76 TL olduğu, olabileceği görüşünü bildirildiği, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeni ile mahkememizce hükme esas alındığı yine tedavi giderlerine ilişkin aldırılan 07/09/2021 tarihli SUT bilirkişi raporunda dava dışı SGK tarafından ödeme yapılmamış ise resmi fiyatlara göre ödemesi gereken meblağın faizi hariç 1.540,47 TL olduğu, bu durumda davalıların ödeyecekleri meblağın davalı sürücünün %50 kusur oranına göre faizi hariç 1.979,76 TL olduğu, dava dışı SGK tarafından ödeme yapılmış ise davalıların ödeyecekleri meblağın davalı sürücünün %50 kusur oranına göre faizi hariç 2.750,00 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı görülmektedir.
Davacı vekilinin 30/09/2021 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre arttırdığı ve eksik kalan harcı da tamamladığı görülmektedir
Davacının manevi tazminat talebi yönünden;
Türk Borçlar Kanununun 56. maddesine göre; davacının haksız fiil sonucunda bedensel bütünlüğü zarar gören kişi olarak manevi tazminat talep etme hakkı vardır.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Kaza sonucunda davacının vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Davacının kaza sonucu yaralanması belli bir manevi ızdırap ve üzüntü yaratacaktır. Bu sebeple Türk Borçlar Kanununun 56. maddesine göre davalılar sürücü ve işletenin manevi tazminattan sorumlu olduğu kabul edilerek maluliyet oranı, kusur durumu, tarafların gelir durumu, paranın alım gücü, kaza tarihi gibi hususlar dikkate alındığında; davacı için 10.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu bilgiler kapsamında, Davacının maddi tazminat talebi yönünden; Davanın kabulü ile; 14.109,88-TL sürekli iş göremezlik, 1.073,05-TL geçiçi iş göremezlik tazminatı ve 2.750,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 17.932,93-TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden davalının sigorta şirketine başvuruda bulunduğu tarihten itibaren 8. İş günü olan 05/03/2018 tarihinden itibaren davalı … ve … Yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,e karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebi yönünden;
Davanın kabulü ile; 14.109,88-TL sürekli iş göremezlik, 1.073,05-TL geçiçi iş göremezlik tazminatı ve 2.750,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 17.932,93-TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden davalının sigorta şirketine başvuruda bulunduğu tarihten itibaren 8. İş günü olan 05/03/2018 tarihinden itibaren davalı … ve … Yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebi yönünden;
Davanın Kısmen Kabulü ile; 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.908,10-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan ‭222,39‬-TL harçtan mahsubu ile eksik ‭1.685,71‬-TL harcın davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin ‭1.063,82-TL kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama esnasında maddi tazminat yönünden yapılan toplam ‭3.639,36-TL (2.000,00-TL BK ücreti, 852,36-TL tebliğler ve posta, 687,00-ATK Fatura, 100,00-TL keşif yol ücreti ) yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭577,49‬-TL ( 35,90-TL BH, 85,39-TL PH, 5,20-TL VH, 137,00-TL Islah Harcı, 314,00- TL Keşif Harcı ) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı … tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 100,00-TL tebliğler ve posta yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 27,88-TL’nin davacıdan alınarak, davalı …’ye verilmesine,
7-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Manevi tazminat karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALILAR … VE …’YE VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır