Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/403 E. 2018/1377 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 15/04/2016
KARAR TARİHİ: 21/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; 01/02/2013 tarihinden bu güne kadar her ay müvekkilinin abonesi olduğu … abone numaralı aboneye ait olmak üzere müvekkilinin kullandığı elektrik tüketim miktarına göre faturanın tahakkuk ettiğini, bu faturalarında hizmet bedeli karşılığı olmayan K/K bedel adı altında kayıp, kaçak bedeli alındığının tespit edildiğini, bu faturalarda bir hizmet bedeli karşılığı olmadığının açıkça belli olan, kötüniyetli diğer kullanıcıların kaçak kullanımı ve tedarikçi elektrik dağıtım firmasının ağır ihmal ve kusurları ile altyapısının eksikliklerinden kaynaklanan kayıp ve kaçak tüketimlerinin bedeli karşılığı olarak bunun bir dürüst aboneye yansıtılmasının kabul edilemeyeceğini, üstelik kayıp ve kaçak oranlarının bölgeler arasında oransal olarak da farklılık oluşturduğunu, bu nedenle elektrik faturalarına yansıtılan oranlarda bile bir tutarsızlık görünebileceği gibi bir başkasının işlemiş olduğu suçun diğer taraftan dürüst tüketiciye yansıtıldığını, K/K bedeli adı altında yaklaşık % 15 oranında veya daha üzeri oranlarda kayıp/kaçak bedeli adı altında bir ücret yansıtıldığını, bu nedenlerle kayıp/kaçak bedeli adı altında haksız, hukuksuz olarak ve ödenmiş olan toplam bedelin tespitine, müvekkilinin ödemiş olduğu tarihten itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte toplamının müvekkilinin adına tarafına iadesine karar verilmesini ve dava talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Öncelikle davanın yetkili mahkemede açılmadığını, Müvekkili şirket ile davalı arasında Elektrik Satış Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin elektrik abonelik şartlarını düzenlediğini İşbu dava konusu uyuşmazlık da söz konusu Sözleşme tahtında sağlanan elektrik tedariğinden dolayı çıkmış, taraflarca imzalanan sözleşmelerde yetki şartının mevcut olduğunu; bu yetki şartı gereğince; sözleşme tahtında çıkacak tüm uyuşmazlıklarda İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir” denilerek kesin yetki anlaşması yapıldığından bahisle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca davanın kendilerine yöneltilemeyeceğini, davanın …AŞ’ne yöneltilmesini ve düzenleyici işlem niteliğindeki EPDK kararlarının haksız odluğu gerekçesiyle iptali için Danıştay’da dava açılması gerekeceğin, davacı vekili ayrıca esas yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamından davacı tarafça, davalı ile aralarındaki Elektrik Satış sözleşmesine dayalı olarak faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedellerinin tahsiline yönelik dava açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava Konusu Asıl Alacak Yönünden Yapılan Değerlendirme:
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye 10. fıkra eklenmiştir.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19. Madde; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici 20. Maddenin ise; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17’nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
15.02.2018 tarihli Resmî Gazete ’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 28.12.2017 tarih, 2016/150 Esas, 2017/179 Karar Sayılı ilamı ile 6446 Sayılı Yasanın 17. maddesinin (6) numaralı fıkrasının değiştirilen (a), (ç), (d) ve (f) bentleri ile Geçici 19. ve geçici 20. Maddelerinin Anayasaya aykırı olmaması nedeniyle iptal talebinin reddine dair karar verilmiş, 6446 Sayılı Yasanın 17. Maddesine eklenen 10. fıkranın ise Anayasa aykırı olması nedeniyle iptaline dair karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasa değişiklikleri, emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/20106 Esas, 2017/9319 Karar sayılı ilamı ve Anayasa Mahkemesi’nin 28.12.2017 tarih, 2016/150 Esas, 2017/179 Karar Sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle mahkememizde açılan davanın konusuz kalmış olduğu sabit olmakla karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yargılama Gideri ve Vekâlet Ücreti Bakımından Yapılan Değerlendirme:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. Maddesinin 1. fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda yargılamaya devam edilerek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunun tespit edilmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafa yargılama giderinin yükletilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 3. H.D. 2016/16610 Esas, 2017/1011 Karar Sayılı Emsal İlamı)
Yukarıda ki açıklamalara göre dava dosyası incelendiğinde somut olayda, davanın açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar Sayılı ilamı ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin kararları gereğince davacı tarafın dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereğince davanın kabul edilmemesine rağmen davacı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla, davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin ve maktu vekâlet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusuz kalmış olduğundan, KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı olarak alınması gereken 35,90-TL den peşin alınan 29,20-TL nin düşümü ile kalan 6,70-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan maktu 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 398,70-TL (29,20-TL BH, 4,30-TL VH, 29,20-TL PH, 336,00-TL Müzekkere Ve Tebliğ Gideri) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …