Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/35 E. 2022/620 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/35 Esas
KARAR NO:2022/620

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:12/01/2018
KARAR TARİHİ:18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı … arasında Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca davalının, davacının “…kendi dağıtım kanalları aracılığı ile davacı tarafından kendisine bildirilmiş iW/ilçelerde ürün/ürünlerin abonelik işlemlerini, dağıtımını ve sözleşmede belirtilen diğer hizmetlerini yerine getirmekle yükümlü” olup … İli/İlçesi … Sınırları içerisinde abone bayisi olduğunu, davalının işe başlaması davacı ile sözleşme akdedilmesine müteakip olup, taraflar arasında imzalanmış Dir sözleşme mevcut olduğunu, davalının yetkiye yönelik itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu borç götürülecek kabul edilen para borcu olduğundan icra takibi ve dava tarihi itibarı ile davacının Beşiktaş ilçesi şsınırlarında kalan adresinin icra daireleri ve mahkemesinin yetkili olduğunu, Taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin “Ödeme” Başlıklı 6.4. maddesinde belirtildiği gibi”. davalı bayi, aldığı ürün/ürünlerin bedelini komisyon tutarını mahsup ettikten sonra … …’nm belirlediği ödeme günlerinde yapmalıdır. Davalı bayi iş bu sözleşme kapsamında doğmuş Ve daoğacak borçlarını … Dağıtım Baş Bayisine süresinde yapmaması halinde, … … ödemeyi yaparak bu alacağa halef olacaktır…” hükmü gereğince takibe konu borcun doğumunun gerçekleştiğini, işbu ticari ilişki çerçevesinde davalının, davacıya 6.964,00-TL borcu bulunmakla birlikte, davalının borcunu ödemesi hususunda yapılan yazılı ve sözlü görüşmelerin neticesiz kaldığını, davalı tarafından davacıya ödemede bulunulmaması üzerine, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayıh dosyası ile alacağın tahsili zımnında icra takibine geçildiğini, davalıya ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emri gönderildiğini, Davalının soyut ve haksız itirazları netiçesinde takibin durduğunu, davacının alacağın her türlü ticari kayıt ve belge, itiraz edilmeyen fatura ve irsaliyeler ile sabit olduğunu, davalının vadesinde yapması gereken ödemeyi yapmadığını, likit alacağın tahsilini geciktirmek için takibe haksız olarak itiraz ettiğini, arz edilen sebeplere binaen, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın asıl alacak üzerinden iptaline, alacağa ticari avans faizi uygulanmasına, davalı hakkında % 20’den az olmayacak şekilde icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sözleşmenin ifa yerinin … … olup, iş bu davada … Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafça dosyaya sunuları 13.08.2013 tarihli Bayilik Sözleşmesinin 4. Maddesi gereğince davalının davacı tarafından yayın sahibi olduğu süreli yayınların ve diğer mal ve hizmetlerin dağıtımının ve pazarlamasının yürütülmesi için … ilçesi … sınırları içinde bayi olarak tayin edildiğini, sözleşmenin bu maddesi uyarınca sözleşmenin ifa yerinin … ili … ilçesi olduğunu, Davacının Bayilik Sözleşmesine dayalı borcun ödenmediği gerekçesi ile …. İcra Md.’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığımı ve takibe sunmuş oldukları itirazlarında belirtildiği gibi davalının davacıya söz konusu Bayilik Sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, Teslim olduğu iddia edilen ürünleri davalıya teslim edilmediğini ve dağıtım ve satış işlemlerinin gerçekleştirilemediğini, Davacının her ne kadar davalıya bayilik sözleşmesi gereğince teslim edilen ürünlerin satışını yaptığını ve komisyon tuları düşüldükten sonra davalıya ödenmesi gereken ücretlerin ödenmediği iddia edilmişse de bu iddiaların asılsız olduğunu, davacının dosyaya sözleşme konusu ürünlerin davalıya teslim edilmiş olduğuna dair herhangi bir fatura vb. bir belge sunulmadığını, davacının öncelikle dava konusu iddialarını ispatlayabilmesi için sözleşmeye ilişkin ürünlerin teslim edilmiş olduğu hususunu ispatlaması gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da görüleceği üzere mal satımına ilişkin ve bu durumdan kaynaklanan alacak taleplerinde öncelikle davacı tarafın kendi edimini taraflar arasındaki sözleşmeye uygun bir şekilde ifa etmiş olduğunu ispatlaması gerektiğini, Davalıya fiili olarak mal teslimi ve fatura teslimi yapılmamış olduğundan sözleşme veya davacıya git defterler veya cari hesap kaydı uyarınca borç ilişkisinin olduğu iddiasının mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Yukarıda arz olunan nedenlerle, davanın öncelikle yetki yönünden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın teddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ve …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası dosya arasına alınmış ve Mahkememizce 07/12/2018 tarihli celse ara karar ile dosyanın iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile davacının uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları ile dayanağı belgeler üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi,14/05/2019 tarihli celse ara karar ile dosyanın bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle yeni bir SMM bilirkişiden rapor aldırılmasına,06/11/2019 tarihli celse ara karar ile Dava dışı … ve Davalı …’un defterlerinin incelenmesi için bulundukları yerlerin Mahkemelere talimat ile rapor aldırılmasına, 12/04/2022 tarihli celse ara karar ile dosyanın ara karar gereği yerine getirildiğinde dosyanın ek rapor için talimat ile bilirkişiye verilmesine, ve rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
28/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; alacaklı firma defterlerini e defter olarak tutmaktadır, gerekli beratlar alınmıştır. Defterler kanuni ve nizam intizam ile tutulmaktadır. Alacaklı firma … dan 6.964 lira alacaklı gözüküyor lakin bu alacak temlikle yani alacağın devri ile ortaya çıkmıştır. Alacağın devrinin,kaynağının yani doğuşunun gerçek olup olmadığı, varsa faturanın defter belgelerinin doğru olup olmadığı. … … A.ş’ nin incelenmesi sonucu artaya çıkar. benim incelemekle görevli olduğum temlikle alacaklı olan … A.ş Defter Belgeleri İle 6.964 Lira … dan alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
31/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; İncelenen davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre, davacı tarafın 19.06.2017 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 25.964,58. TL alacaklı göründüğü, davacı tarafın icra takibi ile 6964,00 TL. talep etmiş olduğu, davalı tarafın ürün teslim edilmediği iddiasının ve bakiye borç kalıp kalmadığının incelenmesinin, davalı taraf fatura kesen … (… … Bayi) ile davalı taraf ticari defter kayıt ve belgelerin incelenmesi için anlaşılabileceği, Temlik eden … … A.Ş.’nin başbayiye ödeme yaparak halefiyet yolu ile alacaklı olup olmadığı hususunun … ve … … A.Ş.’nin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile anlaşılabileceği, görüş ve kanaatine varılmıştır.
29/06/2021 tarihli … talimat bilirkişi raporunda; … A.Ş. ile … … Kömürü/… arasında, 13.08.2013 tarihli bayilik sözleşmesi akdedilmiş olup, yapılan sözleşmeye göre; … … tarafından Ulusal/Yerel düzeyde yayınlanan … Gazetesi ve diğer yayınların, ilavelerin ve promosyonlarının bayi tarafından, … İli … İlçesi sınırları içerisinde abonelere dağıtımının yapılması, abonelik bedellerinin tahsil edilmesi, yeni abonelerin tesisi ön görülmüştür. Ürünlerin satışı, … … adına … Dağıtım Baş Bayisi aracılığıyla bayiye yapılacağı ve bayiye faturalandırılacağı, ürün bedellerinin komisyon tutarının mahsup edilmesiyle … …’nın belirlediği ödeme gününde yapılacağı, bayinin; dağmuş ve doğacak borçlarını, … Dağıtım Başbayisine süresinde yapmaması halinde, … … bu ödemeyi yapmak suretiyle bu alacağa halef olacaktır. Davacı, alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasıyla takibe geçmiş, 6.964,00-TL alacak talep etmiştir. Dava dosyası içinde, İcra dosyasının aslı veya fotokopisinin yer almaması nedeniyle, davacının takipte; faiz talebinin olup, olmadığı bilinmemektedir. Davacının başbayisi olduğu, dava dosyasından anlaşılan, … … Bayisi … tarafından, 11.12.2020 tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunulan faturalar incelenmiş, faturaların davalı … adına düzenlendiği, faturaların toplamının 2.113,23-TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı …’a ait 2013, 2014 ve 2015 yıltarına ilişkin defter kayıtları incelenmek istenmiş ise de, muhasebecisinin öldüğü, muhasebe bürosunu boşaltıldığı, defterlerin davalının kendisinde olmadığından bahiste defterler incelemeye ibraz edilmemiş olduğu kanaatine varılmıştır.
07.09.2022 tarihli … talimat ek bilirkişi raporunda; davacı ve davalı tarafından, bilirkişi kök raporuna, ek rapora itiraz edildiğine ilişkin, bir itiraz dilekçesine rastlanılmamıştır. Esas Mahkemesinin ek rapor tanzimi hususunda vermiş olduğu karar dışında, taraflarca istenen bir hususu bulunmamaktadır. Mahkeme ek rapor kararında; “…’a borcun bulunup bulunmadığı, …’ın ticari defterleri incelenmek suretiyle davacı …Ş. tarafından davalının borcu için yapılmış ödeme bulunup bulunmadığının tespitine,” karar vermiştir. Mahkemenin ara kararı doğrultusunda,”…’ın” defterleri incelenmiş, incelenen defterlere ilişkin Noter tasdik şerhleri aşağıya çıkarılmıştır. 2014 Yılı Yevmiye Defteri; … Noterliğince 20.12.2013 tarih … yevmiye numarası ile 250 tek sayfa tasdik edilmiştir. 130 tek sayfa dahil işlidir. Kapanış Onama tasdiki; … 2. Noterliğince, 25.06.2015 tarih … yevmiye maddesi ile yevmiye defterinin yılsonu kapanış Noter ONAMA tasdiki yapılmıştır. 2014 Yılı Kebir Defteri; … Noterliğince 20.12.2013 tarih … yevmiye numarası ile 200 tek sayfa tasdik edilmiştir. 2014 Yılı Envanter Defteri; … Noterliğince 20.12.2013 tarih … yevmiye numarası ile 19 tek sayfa tasdik edilmiştir. Yukarıda, açılış ve yılsonu kapanış Noter Onay tasdikleri yer alan …’a ait yasal defter kayıtları incelenmiş, defterlere kayıtların toplu işlendiği ayrıntıya girilmediği görülmüş, davalının; …’a her hangi bir borcu tespit edilemediği gibi, davalının borcu için davacı …Ş. tarafından yapılmış her hangi bir ödeme de tespit edilememiştir. …’a ait yevmiye defterinin 2014 yılına ilişkin yılsonu kapanış kayıtları ile Noter şerhleri rapora eklenmiştir ve bu yönde kanaate varılmıştır.
Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Davacı …Ş. ile davalı … arasında 13/08/2013 yürürlük tarihli Bayilik Sözleşmesi imzalandığı ve iş bu sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca davalının, davacı yanın kendi dağıtım kanalları aracılığı ile davacı tarafından kendisine bildirilmiş il/ilçelerde ürün/ürünlerin abonelik işlemlerini, dağıtımını ve sözleşmede belirtilen diğer hizmetlerini yerine getirmekle yükümlü olduğu, yine sözleşmenin “Ödeme” Başlıklı 6.4. Maddesi gereğince davalı bayi, aldığı ürün/ürünlerin bedelini komisyon tutarını mahsup ettikten sonra … …’nın belirlediği ödeme günlerinde yapacağı, davalı bayi iş bu sözleşme kapsamında doğmuş ve doğacak borçlarını … Dağıtım Baş Bayisine süresinde yapmaması halinde, … … ödemeyi yaparak bu alacağa halef olacağı hususunun düzenlendiği ve dava konusu ödemelerin yapılmaması nedeniyle iş bu davanın açıldığı, halefiyet ilkesi gereğince alacak iddiasında bulunan davacı yanın haklarına 6102 sayılı TTK’nun 1472.maddesi gereğince halef olduğu dava dışı yanın ticari defter kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş olup; hükme esas alınan 07/09/2022 tarihli bilirkişi raporuyla davacı yanın alacak kaydına rastlanılmamış ve dolasıyla alacak hususu ispat edilememiştir. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70.TL maktu red harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 81,11TL harçtan mahsubu ile geri kalan 3,41 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 6.964,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır