Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/342 E. 2021/856 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/342
KARAR NO:2021/856

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:17/04/2018
KARAR TARİHİ:03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından … … Şb.’ne bordro ile tevdi edilen keşidecisi 2.davalı olan bir adet 15.09.2016 vade tarihli 5.250 USD tutarındaki senet müvekkili şirket muhasebe yetkililerince iade talep olunduğunda senedin bulunamadığı şube yetkililerince taraflarına bildirildiği, buna ilişkin olarak, yetkili hamil sıfatı ile gerekli işlemlerin yapılmasını davalı bankadan … 1. Noterliği’nin 03.10.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile talep edildiği, bunun üzerine davalı banka tarafından yetkili hamil sıfatı ile kambiyo senedinin zayi sebebi ile 03.10.2016 tarihinde iptal davası açıldığı, yapıları yargılama neticesi 07.03.2017 tarihinde iptal kararının verildiği, gerekçeli kararın 24.03.2017 tarihinde yazıldığını fakat davah banka yetkililerince dosyanın takip edilmediğini, bir sene sonra 01.02.2018 tarihinde karar tebellüğ edilerek kesinleştirildiğini, akabinde diğer davalı ile görüşerek bir kısım borcun banka tarafından tahsil edildiğini, tüm bu süreçte şube yetkililerinden defalarca telefon ve e-posta marifeti ile durumun akıbeti sonulmuşsa da aradan geçen süreçte gerekli bilgilerin alınamadığını, son olarak davanın kesinleştirilmiş olduğu bilgisinin taraflarına iletildiğini ve 15.424,00 TL’lik bir ödemenin yapılacağını, bununla ilgili ibraname verilmesi, ibraname verilmemesi halinde müvekkiline ödeme yapılmayacağının şube tarafından bildirildiğini, davalı banka şube tarafından kaybedilen senedin 5.250 USD tutarlı olup ödemek ile yükümlü bulunan meblağın 5.250 USD olduğunu, diğer yandan senedin ödeme gününün 15.09.2016 tarihli olması noktasında vaki hata sebebi ile müvekkilinin bu bedeli elde edemediğini, bu manada ödeme gününden bu yana faiz talep etme hakkının da doğduğunu, işbu sebeple senede ait anapara olan 5.250 USD yanında, senedin ödeme gününden bu yana işleyecek olan USD döviz tevdiatlarına kamu bankalarınca uygulanacağı bildirilen azami faiz oranları üzerinden hesaplanmış olan 312,26 USD’nin de ödenmesi gerektiğini, takip tarihi itibari ile ödenmesi gereken borç 5.562,26 USD karşılığı TL olan 21.297,89 TL olmasına tağmen davalı bankanın kendisine 15.424,00 TL ancak ödeme yapabileceğini, bunu da kendilerini ibra etmeleri halinde ödeyeceklerini bildirdiklerini, bu manada müvekkilinin kısmen de olsa parasının davalı banka tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak el konduğu, bankada hali hazırda hesabı, kredisi yahut bir borcu bulunmamasına rağmen alıkonduğunu, her iki davalının da kötüniyetli hareket ettiğinin aşikar olduğunu, zayi edilen senedin USD üzerinden olup fiili ödeme günündeki USD kuru üzerinden Türk Lirası olarak ödenmesinin yasal zorunluluk olduğunu, ancak davalı banka tarafından bu hususun bile kötü kullanılmaya çalışıldığı, sanki 15.424,00 TL’lik ödemeyi kabul ettiklerinin intibasının uyandırılmaya çalışıldığını, Türk lirası olarak ödemenin müvekkili tarafından kabul edildiğini, ancak fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılmadığını, sanki senedin kaybedilmesinin müvekkilinin suçuymuş gibi geçmiş tarihteki kur üzerinden ödeme alınmasına zorlandığını, davalı banka tarafından yapılan bu haksız ve hukuka aykırı ileme dair taraflarından BDDK’ya idari tahkikat açılması sebebi ile başvuruda da bulunmuş olmakla birlikte işbu davayı açma zaruretlerinin de doğduğunu, tüm bu nedenlerle; …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasına varit itirazın iptali ile takibin talepleri doğrultusunda devamına, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olması sebebi ile %20’den aşağı olamamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraf ve vekalet ücretlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; … … Şubesi müşterisi davacı … Şti. firması tarafından müvekkili bankaya tahsil için verilen 15.09.2016 vadeli, borçlusu diğer davalı … A.Ş. olan 5.250,00 USD olan bono, yine tahsil için senet borçlusu firmaya en yakın şube olan … … Şubesine gönderildiğini, ancak söz konusu senedin … Yolu Şubesinde tüm aramalara rağmen bulunamadığını, söz konusu senedin kaybolduğuna dair ilgili şube nezdinde 30.09.2016 tarihinde tutanak tutulduğunu, akabinde taraflarınca 30.09.2016 tarihinde … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına kayden senet iptal davası açıldığını, senet iptal davasına ilişkin mahkeme tensip tutanağının taraflarına ve senet borçlusu diğer davalı firmaya 25.10.2016 tarihinde tebliğ edildiğini ve mahkeme tarafından ilk celsede 07.03.2017 tarihinde söz konusu senedin zayi nedeniyle iptaline karar verildiğini, açıklamalarına ilişkin tüm belgelerin dilekçe ekinde sunulduğunu, söz konusu davadan davacı tarafında haberinin bulunmadığını, işbu hususta dava açıldığı ve mahkeme ve dosya numarası davacı yana iletildiğini, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dava konusu senedin iptali kararından hemen sonra haberi olmasına rağmen diğer davalı senet borçlusu tarafından ödeme yapılmadığını, kaldı ki senet hakkında iptal davası açıldığına dair tensip zaptının diğer davalı senet borçlusu şirkete de tebliğ edildiğini, bankalarına tahsil amacıyla verilen senetlerde senetten doğan hakların, ciro eden adına ve hesabına tahsilini sağlamak için gerekli vekalet ve yetkiyi veren bir işlem olması nedeniyle bankanın yükümlülüğünün senedin lehdar adına tahsilini teminen senedin ibrazı ve gerektiğinde protesto edilmesini sağlamaktan ibaret olup, banka nezdinde kaybolan senet hakkında iptal kararı alınarak senet alacaklısına iletildiğini, söz konusu iptal kararının, zayi edilen senedin yerine geçecek, iptal kararının hak sahibinin hakkını senet borçlusundan talep etmesine imkan vereceğini, senet alacaklısının, iptal kararına istinaden senetten kaynaklanan haklarını borçludan talep edebilecekken ve ayrıca da senet bedeli TL karşılığı olan 15.424,77 TL borçlu tarafından bankalarına depo edilmesine ve davacı tarafından TL karşılığının ödenmesinin maille kabul edilmesine rağmen, hesaptaki parayı almayarak bankalarının aleyhine icra takibi başlatmasının kötü niyetli bir davranış olduğunun açıkça ortada olduğunu, bu kapsamda, senet bedelinin borçlu tarafından alacaklı tarafa ödenmek üzere müvekkili banka nezdinde bloke edildiği ve fakat alacaklı tarafın ödemeyi kabul etmediğini, dolayısıyla yapılan takibe bankalarınca sebebiyet verilmediğini, ayrıca alacaklı tarafın bu ödemeyi kabul ederek varsa fark bedeli için asıl senet borçlusuna yönelmesi gerekirken senet bedelinin ve faizinin senet borçlusu olmayan bankalarından talep edilmesinin kanunlar nazarında yerinin bulunmadığını, müvekkili banka hakkında başlatılan icra takibinin yasalara aykırı olduğunu, yukarıda da belirtildiği üzere diğer davalı tarafından senet bedelinin müvekkili bankaya 26.02.2018 tarihinde ödendiğini ve fakat davacı tarafın bu parayı almayı reddederek müvekkili banka hakkında icra takibi başlattığını, söz konusu senet bedelinin TL karşılığının müvekkili banka hesaplarında olup, davacı tarafa ödenmesinde hiçbir engel bulunmadığını, ancak buna rağmen sadece senedin tahsiline aracılık eden müvekkili banka aleyhine senet bedelinin tamamı hakkında ilamsız icra takibinin başlatıldığını, müvekkil bankanın senet borçlusu olmadığını, senet bedelinin müvekkili bankadan icra yolu ile talep edilemeyeceğini, senet borçlusu diğer davalı tarafın dava konusu senet borcunu müvekkili bankaya 26.02.2018 tarihinde yatırdığını, senet borçlusu diğer davalı tarafın senedin varlığını ve bu senetten doğan borcu kabul ettiğinin tartışmasız olduğunu, ayrıca diğer davalı yanın senedin kaybolduğunu ve bu hususta senet iptal davası açıldığını bildiğini, buna rağmen senet bedelini davacı yana ödemeyi teklif dahi etmediğini, davacı yana ödemeyi teklif ettiyse bile taraflarına bilgi verilmediğini, senet borçlusu diğer davalının mevzuat gereği tacir olarak kabul edilmekte olup, basiretli davranarak varlığını kabul ettiği senet ve bu sebepten doğan senet borcunu senet alacaklısı tarafından ödemesi kabul edilmese bile, tevdi mahalli talep ederek, doğacak olan kur farkı ve faizin önüne geçebileceğini, diğer davalının böyle bir yola başvurmayarak, kur farkı ve faizin doğmasına sebep olduğunu, söz konusu bu kur farkı ve faizden nasıl ki müvekkili banka sorumlu değilse senet borcundan da müvekkili bankanın sorumlu olmadığını, dava konusu senedin müvekkili banka nezdinde kaybolmuş olması, söz konusu senedin ödenmesine engel olmayıp, diğer davalı tarafından tevdi mahalli yoluna başvurulmadığından kur farkı ve faiz doğmuş olup, senedin kaybolması senet borçlusu tarafından senet borcunun ödenmesine engel olmadığını, kaldı ki diğer davalı tarafından senet borcunun ödenmesi için de hiçbir çaba da gösterilmediğini, doğmuş olan kur farkı ve faizin müvekkili bankaya ödettirilmeye çalışıldığını, tüm bu nedenlerle; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itiraz nedeniyle açılan işbu davanın usul ve yasalara aykırı olması sebebiyle müvekkili banka açısından reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Diğer davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; ilgili evrakın kaybedilmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı ile diğer davalı banka arasındaki hukuki süreç ve görüşmelerden müvekkilinin haberdar olmadığını, keza davacı tarafından da açıkça belirtildiği üzere, müvekkiline hiçbir şekilde isnat edilebilecek bir kusur olmamasına rağmen; davacı tarafından diğer davalıya tevdi edilmiş ve diğer davalı banka tarafından kaybedilmiş bir senede istinaden müvekkiline sorumluluk yükletilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin borcun tamamını ödediğini, dosya içeriğindeki evraklardan, celp edilecek kayıtlardan ve karşı taraf ikrarından da anlaşılacağı üzere müvekkili …, karşı yana senet meblağının tam karşılığı olan 15.424,77 TL’yi ödediğini, dolayısıyla müvekkilinin, davacı yana herhangi bir borcunun da bulunmadığını, müvekkilinin borcun tamamını davacı yanın da kabul ettiği gibi … … … A.Ş. … sorgu numaralı makbuzunda belirtili şekilde ödediğini, zira dava dilekçesinde de davacı yanın 15.424,00 TL’lik ödemeyi kahul ettiğimiz intibar uyandırılmaya çalışmaktadır” ifadelerine yer verildiğini ancak böyle bir intiba verilmeye çalışılmadığı ve zaten davacının bu ödemeyi itirazi kayıtsız kabul ettiğinin aşikar olduğunu, ayrıca anılan borcun karşıtlığı ödemeyi alan davacı yanın; bu kere hiçbir ödeme almamışçasına asıl alacağın tamamı üzerinden icra takibatına başladığını, bu durumun, tam olarak İİK m.67 uyarınca haksız ve kötü niyetli takibin vücut bulmuş hali olduğunu, davaya konu evrakın kaybedilmesinde herhangi bir kusuru olmayan ve bu kusursuzluğu da davacı tarafından kabul edilen, üzerine düşen meblağın tamamını ödeyen müvekkiline karşı yine tahsil edilmiş bir asıl alacak üzerinden başlatılan ilgili takibin kötü niyeti olduğunun aşikar olduğunu, hal böyle iken, yasanın ve hakkaniyetin tecellisi adına huzurdaki davanın reddi ve davacı yan aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine; yargılama giderleri, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 26.12.2018 tarihli ara karar ile tarafların iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde, taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
22.10.2019 tarihli raporunda bilirkişi özetle; davacı tarafından davalı bankaya tahsil edilmek üzere 15.09.2016 vadeli 5.250,00 USD tutarlı senedin bankaya tevdii edildiği, tahsile verilen senedin davalı bankada kaybolması/zayii olması sebebi ile davalı banka tarafından zayii davası açıldığı, kararın 02.02.2018 tarihinde kesinleştiği, senet borçlusu davalı … … Tic. AŞ. tarafından da 26.02.2018 tarihinde dava konusu 15.09.2016 vadeli 5.250,00 USD senede karşılık davacı adına … … … Şubesine 15.424,77 TL EFT yapıldığı, davacı tarafından da 12.03.2018 tarihinde davalılar hakkında 5.250,00 USD Senet alacağı + 312,26 USD Faiz alacağı olmak üzere toplam 5.562,26 USD = 21.297,89 TL“lik icra takibi yapıldığı, yapılan takibe davalılar tarafından itiraz edildiği, davanın konusunun bundan kaynaklandığı, davalı senet borçlusu tarafından bankaya yatırılan 15.424,77 TL’nin davacı tarafından tahsil edilmemesi sebebi ile … 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş dosyasının 25.10.2018 tarihli kararı gereği … … … Şubesi tarafından davacının tevdii mahalli hesabına 15.424,77 TL’nin aktarıldığı, banka dekontlarından ve taraf beyanlarından 15.09.2016 vadeli 5.250,00 USD tutarlı senetle ilgili olarak senedin borçlusu tarafından 26.02.2018 tarihinde 15.424,77 TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, 26.02.2018 tarihinde yapılan ödemenin dava konusu alacağı oluşturan 5.250,00 USD’lik senetle ilgili olduğu, senet borçlusu tarafından bu senede karşılık yapılan 15.424,77 TL’lik ödemenin ödeme tarihindeki kur üzerinden yapılan hesaplamaya göre 4.065,46 USD olduğu, buna göre davacının dava konusu senetten dolayı 1.184,54 USD alacaklı olacağı, bu alacağa davacı tarafından takip talebinde 312,26 USD faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Alınan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, mahkememizce 20.01.2021 tarihli ara karar ile tarafların bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
23.08.2021 tarihli ek raporunda bilirkişi; davacı tarafından davalı bankaya tahsil edilmek üzere verilen ve dava konusu olan 5.250,00 USD tutarlı senedin vadesinin 15.09.2016 olduğu, senedin vade tarihinde USD Efektif satış kurunun 2,9776 olduğu, davacı tarafından kurun 2,97 olarak kabul edildiği, buna göre 5.250 USD’lik senedin ödeme vade tarihi 15.09.2016 tarihindeki kur 2,97 üzerinden TL karşılığının da 15.592,50 TL olduğu, senet borçlusu davalı … İmalat İthalat Plastik Makine ve San. Tic. A.Ş. tarafından da 26.02.2018 tarihinde dava konusu 15.09.2016 vadeli 5.250,00 USD senede karşılık 15.424,77 TL EFT yapıldığı, EFT tarihi 26.02.2018 tarihinde USD kurunun 3,7941 olduğu, 26.02.2018 tarihinde senet borçlusu tarafından bu senede karşılık yapılan 15.424,77 TL’lik ödemenin ödeme tarihinde kur 3,9741 üzerinden USD karşılığının 4.065,46 USD olduğu, yapmış olduğu inceleme ve değerlendirmelerini değiştirecek bir veri olmadığından kök rapordaki görüşüne aynen katıldığını beyan etmiştir.
Alınan ek bilirkişi raporu usulüne uygun taraflara tebliğ edilmiş, tarafların ek bilirkişi raporuna itirazları, bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun, denetime elverişli olduğu gözetilerek 03.11.2021 tarihli ara karar ile reddedilmiştir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 5.250,00 USD asıl alacak, 312,26 USD faiz alacağı olmak üzere 5.562,26 alacağın ve asıl alacağa yıllık %4,50 değişen oranlarda faiz yürütülmek suretiyle fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, bankaya tahsil için verilen senedin banka tarafından kaybedildiği, senedin USD üzerinden olması nedeniyle fiili ödeme günündeki USD kuru üzerinden Türk Lirası üzerinden ödenmesini talep etmektedir.
15/09/2016 ödeme günlü, 13/06/2016 düzenleme tarihli 5.250,00USD bedelli , keşidecisi … Tic. Aş. , lehtarı … … Şti. olan senedin 07/03/2017 tarihli … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi … E … K sayılı kararı ile iptaline karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin … 1. Noterliği 03/10/2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile davalı … kıymetli evrak ziyaı sebebi ile iptal davasının açılması gerektiği ihtar edilmiştir. İhtarnamenin 05/10/2016 tarihinde davalı bankanın daimi çalışanına tebliğ edildiği, kıymetli evrak iptali davasının 03/10/2016 tarihinde … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi … E ile açıldığı, 02/02/2018 tarihinde kararın kesinleştiği tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin … 1. Noterliği 28/02/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile davalı Vakıflar bankası ve diğer davalı … Aş. ye … … Şubesine teslim edilmiş ve şube tarafından kaybedilerek zayi edilmiş olan 5.250,00USD bedelli senedin bedelinin ve ödeme gününden itibaren işlemiş 312,26USD faizi ile birlikte ödenmesi ihtar edilmiştir(… tebliğ tarihi 02/03/2018, … 01/03/2018).
Davalı … cevap dilekçesinde, senet bedelinin tam karşılığı olarak 15.424,77TL yi Kuveyttürk bankası EFT ile ödediğini, davacının bu bedeli itirazi kayıtsız kabul ettiğini ileri sürmüştür. EFT makbuzu incelendiğinde 15.424,77TL bedelli 26/02/2018 tarih, 14:52:33 saat , açıklama kısmında 5.250 USD 15.09.2016 VADELİ KAYBOLAN SENEDE İSTİNADEN ibaresinin bulunduğu görülmektedir.
Davalı … ise cevap dilekçesinde, … … Şubemiz müşterisi davacı ….Ttd.Şti. firması tarafından müvekkil Bankaya tahsil için verilen 15/09/2016 vadeli, borçlusu diğer davalı … … Tic.A.Ş. olan 5.250,00.-USD olan bono, yine tahsil için senet borçlusu firmaya en yakın şube olan … Yolu Şubemize gönderilmiş, ancak söz konusu senet … … Şubemizde tüm aramalara rağmen bulunamadığı, senedin kaybolduğuna dair ilgili Şubemiz nezdinde 30/09/2016 tarihinde tutanak tutulmuş akabinde tarafımızca 30/09/2016 tarihinde … 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile senet iptal davası açıldığı, senedi tahsil cirosuyla aldıkları, senet bedeli borçlu tarafından alacaklı tarafa ödenmek üzere müvekkil Banka nezdinde bloke edildiği, davacı alacaklı tarafın ödemeyi kabul etmediği, dolayısıyla yapılan takibe Bankaca sebebiyet verilmediği, alacaklı taraf bu ödemeyi kabul ederek varsa fark bedel için asıl senet borçlusuna yöneltmesi gerekirken senet bedelinin ve faizinin senet borçlusu olmayan Bankamızdan talep edilemeyeceğini ileri sürmüştür.Davalı vekilince davacının maille senet bedelinin TL karşılığı ödenmesini talep ettiği iddia edilmişse de dosya kapsamında bu konuda bir delilin sunulmadığı görülmektedir.
Davalı Vakıflar bankası vekilinin, … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi .. D.İş dosyası ile 5.250,00USD bedelli bononun senet bedelinin borçlu tarafından .. şubesine senet bedelinin depo edildiği, davacı tarafın hesaptaki parayı almayarak, banka aleyhine … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, bu takibe itiraz edildiği, bono bedeline ilişkin temerrüt halinin uzun süreceği anlaşıldığından, tevdi mahalli tayini talep edildiği , … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş,… K 25/10/2018 tarihli Değişik iş kararında bono bedelinin davacı Hastek adına açılacak hesaba yatırılması ve şirketin müracaatında kendisine ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Usul ve yasaya uygun denetime elverişli kök ve ek bilirkişi raporunda, davacı tarafından davalı bankaya tahsil edilmek üzere verilen ve dava konusu olan 5.250,00 USD tutarlı senedin vadesinin 15.09.2016 olduğu,Senedin vade tarihinde USD Efektif satış kurunun 2,9776 olduğu, davacı tarafından kurun 2,97 olarak kabul edildiği, buna göre 5.250 USD’lik senedin ödeme vade tarihi 15.09.2016 tarihindeki kur 2,97 üzerinden TL karşılığının da 15.592,50 TL olduğu,Senet borçlusu davalı … A.Ş. tarafından da 26.02.2018 tarihinde dava konusu 15.09.2016 vadeli 5.250,00 USD senede karşılık 15.424,77 TL EFT yapıldığı, EFT tarihi 26.02.2018 tarihinde USD kurunun 3,7941 olduğu,26.02.2018 tarihinde senet borçlusu tarafından bu senede karşılık yapılan 15.424,77 TL.lık ödemenin ödeme tarihinde kur 3,9741 üzerinden USD karşılığının 4.065,4 olduğu, uygulanan azami faiz oranın %5,75-6 olduğu, davacının bu faiz oranından daha düşük faiz oranı üzerinden 312,26USD talep ettiği tespit edilmiştir.
Davalı vakıflarbankası iptaline karar verilen senedi tahsil cirosuyla aldığını ileri sürmekte olup taraflar arasında bu konuda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Senette mündemiç alacak hakkının tahsili amacı ile yapılan ciroya tahsil cirosu denir. Bir cironun tahsil cirosu olarak nitelendirilebilmesi için TTK m. 688/I hükmü uyarınca “bedeli tahsil içindir”, “vekaleten” veya sadece vekil etmeyi ifade eden bir kaydın içermesi gerekir. Tahsil cirosunun tam ciro şeklinde yapılması gerekir. Beyaz cirolarda tahsil cirosu mümkün değildir. Yine TTK 688/I hükmü uyarınca hamil poliçeden doğan tüm hakları kullanabilse de ; o poliçeyi ancak tahsil cirosu ile tekrar ciro edebilir.
TTK’nun 708. maddesinde; “Muayyen bir günde veya keşide gününden,yahut görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenecek bir poliçenin hamili, poliçeyi ödeme gününde veya onu takip eden iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraza mecburdur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
TTK’nun 712.maddesinde; “Bir poliçe 708.maddede öngörülen sürede ödeme için ibraz edilmediği takdirde borçlu, gideri ve riski hamiline ait olmak üzere poliçenin bedelini bir bankaya tevdi edebilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, İlgili senedin davalı banka tarafından, kaybolduğuna dair 30/09/2016 tarihinde tutanak tutulduğu, davacının kıymetli evrak ziyaı sebebi ile iptal davasının açılması gerektiğini ilişkin … 1. Noterliği 03/10/2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamenin davalı Vakıflarbankasına tebliğ edilmeden önce, kıymetli evrak iptali davasının 03/10/2016 tarihinde … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi … E ile açıldığı, kaybolan senet hakkında iptal kararı alınarak senet alacaklısına iletildiği, senet borçlusu tarafından yatırılan senet bedelinin banka hesabında depo edildiği, ödemenin davacı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle davacının … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş,… K 25/10/2018 tarihli Değişik iş kararında bono bedelinin davacı Hastek adına açılacak hesaba yatırılması ve şirketin müracaatında kendisine ödenmesine karar verildiği ,bu konuda bankanın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği, senetle ilgili olarak davalı Vakıflarbankasından herhangi bir alacak talep edilemeyeceği anlaşıldığından davanın bu davalı yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişi raporunda mali yönden yapılan hesaplamalara göre 26.02.2018 tarihinde USD kurunun 3,7941 olduğu,26.02.2018 tarihinde senet borçlusu tarafından bu senede karşılık yapılan 15.424,77 TL.lık ödemenin ödeme tarihinde kur 3,9741 üzerinden 4.065,4USD ‘ye karşılık geldiği, dava dilekçesinde davacının Türk lirası üzerinden ödemeyi fiili ödeme günündeki kur üzerinden hesaplanmak suretiyle istediği anlaşılmaktadır.
3095 sayılı Kanun Faiz ve Temerrüt Faiizne İlişkin Kanun’un (“3095 sayılı Kanun”) 4/a maddesi uyarınca, sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faiz kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faiiznde, devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının esas alınacağı düzenleme altına alınmıştır. Bu kapsamda, TBK madde 99 uyarınca, alacaklının seçmlik hakkını fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası olarak ödenmesi yönünde kullandığı hallerde, talep konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirleceğinden, alacağa 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz işletilecektr. Yabancı para alacağının vade tarihindeki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilmek suretiyle talep edildiği hallerde se 3095 sayılı Kanun’un 2. Maddesi uyarınca alacağın adî veya ticarî işten doğması ayırımına göre Türk Lirası üzerinden temerrüt faizi işletilmesi söz konusu olacaktır. Buna göre somut uyuşmazlıkta, davalı vekilinin … 1. Noterliği 28/02/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile vade tarihindeki kur üzerinden yapılan ödemeyi kabul etmediği, davalı şirketin fiili ödeme günü 26/02/2018 tarihindeki kur yerine senedin vade tarihindeki düşük kurdan ödeme yaptığı, davacının 5.250,00USD asıl alacak ve taleple bağlılık kuralı gereğince 312,26USD işlemiş faizi bakımından alacağını ispatladığı anlaşıldığından davanın kabulü ile alacağın likit yani belirlenebilir olması nedeniyle asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı … yönünden davanın reddine,
2-Davalı …Anonim Şirketi yönünden davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 5.250,00 USD asıl alacak ve 312,26 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.562,26 USD üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren döviz faizi işletilmesine,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında ( takip tarihi 12.03.2018 tarihindeki 1 USD = 3,829 TL ) 4.020,45 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 1.454,86 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 363,71 TL harcın mahsubu ile eksik 1.091,15 TL karar ve ilam harcının davalı …Anonim Şirketi’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 1.269,81 TL ( 363,71 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH, 600,00 TL Bilirkişi Ücreti, 265,00 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davalı …Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı …Anonim Şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayarak artan gider/delil avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı ile davalı …vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır