Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/322 E. 2019/508 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/322
KARAR NO: 2019/508

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 10/04/2018
KARAR TARİHİ: 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin inşaat, emlak, bayındırlık, sağlık, eğitim ve danışmanlık gibi birden fazla alanda uzman ekibiyle birlikte Türkiye çapında faaliyet göstermek üzere kurulduğunu, faaliyet alanlarından birisinin de nitelikli personel arayışında olan sağlık kuruluşlarına talepleri doğrultusunda eleman temin ederek kurumlar firmaların zamandan tasarruf etmelerini, iş akışlarnı en verimli şekilde ilerletmelerini ve hızlı işleyişini sağladıklarını, müvekkil şirketin danışmanlığı ile aradığı nitelikteki uzman doktoru bulan ve işe başlatan davalı şirket tarafından müvekkilinin ücretini ödeme kısmına gelindiğinde danışmanlık hizmeti alınmadığı gibi ücret ödemektende ısrarla imtina edildiğini, davalı şirket adına müvekkil şirket tarafından 20/10/2016 tarihli KDV dahil 2.360,00TL tutarında fatura kesildiğini, bu faturaya yasal süresi içinde itiraz edilmediğini fakat bütün taleplerine ve hizmeti almış olmalarına rağmen karşılığındaki bedeli ödemediklerini, bunun üzerne İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyada işbu alacağa dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından mesnetsiz ve açıkça kötü niyetli bir gerekçeyle borca itiraz edilerek takibin durmasına sebep olunduğunu, bu nedenlerle ve resen gözetilecek nedenlerden ötürü İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyadaki itirazın iptali ile takibin devamını, kötü niyetli davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket bünyesinde özel erciş medikal tıp merkezi isimli bir kuruluş bulunmadığını, müvekkilin özel erciş medikal tıp merkezi ile ilgisi olmadığını, davacı taraf beyanlarında, … Merkezi adlı kuruluşun müvekkil şirkete ait olduğunu beyan etmiş ise de, müvekkil şirkete bağlı yada müvekkil şirket bünyesinde … Merkezi isimli bir firma bulunmadığını, davacı ile müvekkil arasında herhangi bir danışmanlık sözleşmesi bulunmadığını, müvekkil şirketin Kamil Kılıçarslan isimli bir çalışanı olmadığını, davacı tarafın her ne kadar müvekkil şirket ile sağlık personeli temini konusunda danışmanlık sözleşmesi akdettiğini belirtmiş ise de, bu hususun gerçeğe aykırı olup, müvekkil şirketin davacı taraf ile akdettiği herhangi bir danışmanlık sözleşmesi bulunmadığını, danışmanlık hizmeti sonucu Kamil Kılıçaslan isimli ortapedi doktorunu önerildiği ifade edilen… isimli doktorun da … Merkezinde müvekkil şirket bünyesinde çalışmaya başladığını iddia edilse de bu hususun da gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkil şirket bünyesinde Kamil Kılıçarslan isimli bir çalışan da olmadığını, bu isimde bir ortapedi doktorunun müvekkil şirkette hiçbir zaman çalışmadığını, davacı tarafından SGK Hizmet dökümü olarak dosyaya sunulan belgenin ise, Kamil Kılıçarslan’ın …Merkezindeki çalışmasına ait olduğu görülmekte olup, söz konusu firmanın müvekkil firma ile ilgisi bulunmadığını, müvekkilin, davacı firmadan ve takip konusu faturadan ilk kez icra takibi yapıldığında haberdar olduğunu, davacıya hiçbir borcu bulunmaması sebebi ile de icra takibine itiraz edildiğini, icra takibi konusu faturanın müvekkile tebliğ edilmediğini, davacı tarafın icra takibine konu ettiği 20.10.2016 tarihli faturanın müvekkile tebliğ de edilmediğini, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, müvekkil firmanın … Merkezi, Kamil Kılıçarslan yada davacı ile hiçbir ilgisi olmadığı gibi, davacı firma ile de hiçbir ticari ilişkisi olmadığını, davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, bu nedenle hiçbir alacağı olmadığı halde, takip konusu faturayı tanzim edip müvekkil hakkında takip başlatan davacı aleyhine takip başlatan davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, bu nedenlerle haksız davanın reddini, reddedilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkumiyetini, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 12/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tüm dosya münderecatı ve tarafların kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonrasında ve paylaşılan bilgiler ışığında nihai kararı Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davaya konu edilen Dr. …, SGK kayıtlarına göre 20/10/2016 tarihinde işe başladığı ve 08/11/2016 tarihinde SGK bildirimine göre istifa ederek davaya konu edilen iş yerinden ayrılmış olduğu, 18 günlük çalışma süresi içinde davalı işveren tarafından SGK’ya toplam 1.333,33TL üzerinden prim beyan edildiği, davacının alacağının belgelenmesi açısından düzenlenen 20/10/2016 tarihinde … nolu KDV dahil 2.360TL faturanın davalı tarafa teslimi ile ilgili evrakın olmadığı, faturaya konu hizmetin alınma sürecine ilişkin taraflar arasında yazılı sözleşme, mail, faks vb. Herhangi bir yazılı evrakın bulunmadığı, Dr. Nevai Amirali’nin davacı tarafından davalıya ait iş yerinde çalıştırılmak üzere gönderildiğini, ispat edecek belge ve bilgi paylaşılmadığından bu dava özelinde hizmet sözleşmesi ve fatura tebliğine ait davacı taraf belge sunmadığından davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığı, davacının iddiasının dayanağı olan danışmanlık sözleşmesinin mevcudiyetini ispat külfeti altında olup, işbu ispat külfetini dosyaya mübrez deliller muvacehesinde yerine getirmiş sayılamayacağı davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağının tespit edilemediği bu itibarla davalının aleyhine girişilen icra takibine vaki itirazın haklı olduğu ve huzurdaki itirazın iptali davasının dayanağının bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı taraf, davalıya eleman temin ettiğini iddia etmekte, davalı ise böyle bir hizmet almadıklarını savunmaktadır. Kural olarak eleman temini hizmeti alındığına ilişkin iddianın davacı tarafça kanıtlanmasının gerektiği, somut olayda akdi ilişkinin davacı tarafça kanıtlanamadığı, davacı tarafça takibin dayanağı faturanın karşı tarafa tebliğ edilmediği, davacı defterlerinde alacak gözükse de davalı defterlerinde faturanın kayıtlı olmadığı, hizmet verildiğinin kanıtlanamadığı, bu bağlamda; davanın reddine karar verilmesinin gerektiği, takip haksız olsa da davacının kötü niyeti kanıtlanamadığından davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 35,90TL harçtan mahsubu ile eksik 8,50TL harcın davacıdan tahsil ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.360,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verlen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır