Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/294 E. 2019/715 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/294
KARAR NO: 2019/715

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 30/03/2018
KARAR TARİHİ: 05/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde, müvekkilinin babası …’un 10.10.2010 tarihinde öldüğünü, ölümünden sonra müvekkilinin Adana … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasından mirasın reddi kararı aldığını, murisin …bank A.Ş.’ye borcu bulunduğunu ve bu bankanın davalı …’ye devredildiğini, davalı …’nin İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından kendisi aleyhine icra takibi başlattığını, icra takibindeki tebligatın usulsüz olduğunu, bu nedenle de haberinin olmadığını, maaşına konulan hacizden sonra durumu öğrendiğini, maaşından 132.885,93 TL para kesildiğini, alacağın da zamanaşımına uğradığını, dosya borcundan ötürü borçlu olmadığının tespitine, kesilen paranın iadesine ve % 20 kötüniyet tazminatının tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı taraf vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacıya gönderilen ödeme emrini aldığını, buna karşın itirazda bulunmadığını, bu yüzden de haciz işlemine başlanıldığını, bundan ötürü hukuki sorumluluklarının olmadığını, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m. 141’e göre zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunu, aynı yasanın 138’inci maddesine göre de İcra ve İflas Kanunu nedeniyle açılacak davalarda % 20 tazminata hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 22/II’ye göre tüketici kredisi niteliğinde kredi kartı alacağından kaynaklı uyuşmazlık nedeniyle başlatılmış icra takibine karşı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre açılmış menfi tespit ve istirdat davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, Adana … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasını, banka kayıtlarını, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, sözleşmeyi, banka kayıtlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 22/II’ye göre tüketici kredisi niteliğinde kredi kartı alacağından kaynaklı uyuşmazlık nedeniyle başlatılmış icra takibine karşı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre açılmış menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Taraflar arasında yapılan sözleşme incelendiğinde sözleşmenin başında “Bireysel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi” yazılı olsa da, sözleşme içeriğinde sözleşmenin ticari nitelikle ya da tüketici kredisi olmayan bir kredi sözleşmesi olduğuna ilişkin madde bulunmadığı, davacının murisine kredi kartı kullandırılmak amacıyla sözleşme yapıldığı ve kredi kartı hesap özetlerinde de KKDF tahakkuku yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının murisi ile davalı banka arasında yapılan sözleşme 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 22/II hükmüne göre tüketici kredisi sözleşmesi, dolayısıyla taraflar arasındaki işlemde tüketici işlemi niteliğindedir.
Davacı murisi de davacının kendisi de tacir sıfatı taşımamaktadır. Dava konusu kredi kartını ticari amaçlı aldığına ilişkin bir belge de dosyada bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının tüketici sıfatı taşıdığı açıktır. Kredi kartını kullandıran bankanın TMSF’ye devredilmiş olması da davayı ticari dava haline getirmemektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu m. 3/1-l’ye göre bankacılık sözleşmeleri ve aynı yasanın 22/II hükmüne göre tüketici kredisi sözleşmeleri tüketici işlemi olarak kabul edilmiştir. Bu durumda hem davacının tüketici sıfatı taşıyor olması hem de dava konusu olayın tüketici işlemi niteliğinde olması nedeniyle 6502 sayılı yasanın 73’üncü maddesine göre de tüketici işlemlerinden kaynaklı uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinin görevine girdiğinden bu gerekçelerle davanın usulden reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan Hakim Bülent Nuri Kurdoğlu tarafından karara bağlanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davaya konu sözleşmenin Tükiteci İşlemi Niteliğinde olduğu anlaşılmakla, Mahkememizin görevsiz olduğu bu nedenle 6502 sayılı Tüketicinini Korunması Hakkında Kanun madde 73’e göre ve 6100 sayılı HMK madde 114/1-c ve madde 115’e göre davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyanının görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepde bulunulmaması ve süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK 331.md. gereğince harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim
¸