Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/289 E. 2022/300 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/289
KARAR NO :2022/300

DAVA TARİHİ:29/03/2018
KARAR TARİHİ:24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı 20/04/2014 ve 30/04/2014 vade tarihli 61.750,00-TL bedelli 2 adet bono senedi ile ilgili olarak …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile 123.500.00 TL’lık asıl alacak ve ferileri için icra takibi yaptığını, davalının müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını ve bu takibe konu bono senetlerindeki keşide yerindeki imzanın müvekkilinin olmadığını, müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmamasına rağmen aleyhinde icra takibi başlattığını, bono senetlerinin arkasında sırası ile alacaklı gözüken …, ….Ltd.Şti’nin cirolarının bulunduğu, ancak müvekkilinin cirantalara hiçbir borcu olmadığı gibi bu cirantalara bu senetleri de vermediğini beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davalı tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali, takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle müvekkili bankanın T.T.K gereğince yetkili hamili olduğunu, cirosu kabil bir senedi elinde bulunduran kişi son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır denildiği ve söz konusu davaya konu senetler diğer davalı müflis firma … Taah. İth. İhr. San.ve Tic.Ltd. Şti tarafından müvekkili bankaya temlik cirosu yolu ile ciro edildiği, müvekkili bankanın hali hazırda yetkili hamili olduğunu, T.T.K. hükmü gereğince davacı ile diğer davalı şirket arasında geçen iç ilişkiler davacının iddia ettiği imzanın kendisine ait olmadığı husussundaki defileri müvekkili bankanın bilebilecek durumda olmadığını, davacı tarafın bu iddialarının muhatabının cirantalar olduğundan davanın cirantalara yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili bankanın basiretli olarak davrandığını ve şekli şartlara haiz senetler hakkında kredi alacağının tahsili için iyi niyetli olarak iş bu davaya konu senetleri icra takibine koyduğunu beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, düzenleyeni … olan, 20/04/2014 tarihli 61.750,00 TL ve 30/04/2014 tarihli 61.750,00 TL bedelli 2 adet bonodan kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, …. İcra Dairesinin 2018/7646 Esas sayılı takip dosyası, davacının imza örnekleri, bono asılları dosya arasına alınmış ve Mahkememizce 11/03/2020 tarihli celse kararı ile dosyanın imza incelmesi için ATK’ya gönderilmesine karar verilmiştir. 14/02/2022 tarihli ATK raporunda;14/02/2022 tarihli ATK raporunda; inceleme konusu senetlerde …’e atfen atılı basit tersimli borçlu imzaları ile …’ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’ün eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından, senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir.
“….Senetteki imzanın inkarı halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü belgeyi elinde bulunduran senet alacaklısına aittir. Yargılama sırasında takibe konu senedin kaybolmuş olduğu tespit edildiğinden davalılar imzanın davacı borçlu şirket yetkilisine ait olduğunu ispatlayamamıştır. İmzada sahtecilik iddiası kambiyo senetlerinde mutlak defi olup, lehdar ve ciro yolu ile hamil olan cirantalara ve son hamile karşı ileri sürülebilir…” (Yargıtay 11. HD 2020/5093 E. 2021/5318 K.) Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere, çekte sahtecilik iddiasının mutlak defi olarak herkese karşı sürülebileceği, burada ispat yükünün çekteki imzanın davacıya ait olduğunu iddia eden tarafa ait olacağı anlaşılmakla bu haliyle; davanın kabulü ile; Davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu senetlerden dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet talebinin yasal şartlar oluşmadığından REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 8.805,78-TL nispi karar harcından peşin alınan 2.201,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.604,33-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 16.196,37-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 3.171,55-TL’nin ( 35,90-TL BVH, 5,20-TL VH, 2.201,45-TL Peşin Harç, 1.060,00-TL ATK Faturası, 94,00-TL Talimat, 321,00-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022

Katip …

Hakim …