Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/272 E. 2018/435 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/272 Esas
KARAR NO : 2018/435
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili aleyhine alacaklı olduğunu iddia eden … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile sözde bir bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine dayalı haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin söz konusu icra takibinden 27/03/2012 tarihinde kendisine ödeme emri gönderilmesi üzerine haberdar olduğunu, müvekkili aleyhine alacaklı olduğu iddiası ile icra takibi yapan …’ in sadece müvekkilinin uzaktan akrabası olmasının ötesinde müvekkili aleyhine borç doğumuna sebep olabilecek ve kendisine takip konusu senedin düzenlenip verilmesini gerektirecek hangi ad ve nam altında olursa olsun hiçbir hukuki ilişkisi bulunmadığını, takip konusu senetteki imzaların hiçbirisinin müvekkile ait olmadığı gibi senetteki imzanın da müzekkile ait olmadığını, bahis konusu senedin tamamen sahte olarak tanzim edildiğini, bilimsel mütalaa ile takip konusu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığı açıkça tespit edildiğini, gerek alacaklı olduğunu iddia eden … ve gerekse senedin bu şekilde tanziminde iştiraki olabilecek bütün ilgililer hakkında evrakta sahtecilikten suç duyurusunda bulunacaklarını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin HMK 209. Maddesi gereğince takibin teminatsız olarak durdurulmasını, alacaklı olduğunu iddia eden aleyhine takip miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Davalı vekili cevap dilekçesinde; borçlu vekilinin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine karşı menfi tespit davası açarak teminatsız olarak takibin durdurulmasını talep ettiğini, senetteki imzanın bizzat alacaklı huzurunda borçlu tarafından atılmış bir imza olduğunu, aksi takdirde böylesi bir meblağın borçlunun tacir ve akrabası olan bir şahıs tarafından ağır cezai müeyyidelerinin bilinerek işleme konulmasının düşünülemiyeceğini, davacı tarafın aldığı rapor nedeni ile taraflarıncada ayrıntılı bir rapor alındığını, bu raporda ayrıntıları ile borçlu isim ve soy adını taşıyan yazı ile imzanın borçluya ait olduğunun anlaşıldığını, bu raporu dosyaya sunduklarını, davanın reddine kararı verilmesini talep etmiştir.
3-Dava davacının dava ve takibe konu 04/02/2013 tanzim tarihli 11/03/2013 vade tarihli 7.000.000 TL bedelli bonodaki imzanın kendisine ait olmaması nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
4-Mahkememizde tarafların gösterdiği deliller toplanmış, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ve dava konusu senet aslı getirtilmiş, takip konusunun davaya konu 11/03/2013 tarihli 7.000.000 TL bedelli bono olduğu belirlenmiş, İstanbul C. Başsavcılığının … sor. Sayılı dosyasından keşideci imzasının şikayetçiye ait olduğu, senedin sahte olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği anlaşılmış, davacıya ait imza asıllarının bulunduğu belgeler celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, sahteliği iddia olunan davaya konu senette yer alan imzanın, … yazısı ile metindeki diğer bütün yazı ve rakamların davacı asile ait olup olmadığı dosyada toplanan tüm imza aslını içerir belgeler ile duruşmada alınan imza yazı ve rakamlar örneklerinin kıyasının yapılarak mukayeseli incelemenin yapılması için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu yönden sunulan 28/02/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporu mahkememizce denetlenmiştir.
5-28/02/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; inceleme konusu senedin ön yüzündeki, senedin unsurlarına ait yazı ve rakamların, borçlu imzasının hemen üzerindeki “…” isim soy isim yazısının ve bu kişiye atfen atılmış olan borçlu imzasının, grafolojik tanı unsurları bakımından kişiye ait karşılaştırma belgelerindeki yazı, rakam ve imzalar ile aralarında saptanan uygunluk ve benzerliklere nazaran davacı …’nun eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
6-Mahkememizce davaya konu, 11/03/2013 vade tarihli 7.000.000,00 TL bedelli senette yer alan imzanın, senetteki … yazısı ile senet metnindeki diğer bütün yazı ve rakamların davacıya olup olmadığının belirlenmesi bakımından, dosyada toplanan tüm imza aslını içerir belgeler ile duruşmada alınan imza yazı ve rakam örneklerinin mukayeseli olarak incelemesi bakımından Adli Tıp Kurumundan rapor alınması için karar oluşturulmuş, bu yönden sunulan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 19/11/2014 tarihli raporu mahkememizce denetlenmiştir.
7-19/11/2014 tarihli Adli Tıp raporunda; İnceleme konusu senedin bilgisayar ve ekipmanları ile elde edilmiş ve kenar özellikleri açısındanda forma kesim olmadığı dikkate alındığında inceleme konusu senedin matbu olmadığı, inceleme konusu belgede “…” isim yazısı ve adına atfen atılı imza ile …’na ait mukayese yazı ve imzalar arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve kalem baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından, söz konusu isim yazısı ve imzanın …’nun eli ürünü olduğu, inceleme konusu belgede yer alan imzanın üst kısmındaki “…” isim yazısı dışında kalan diğer yazı ve rakamlar ile …”nun mukayese yazı ve rakamları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve kalem baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazı ve rakamların mevcut mukayese yazı ve rakamlarına kıyasla …”‘nun eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
8-Davacı tarafın Adli Tıp Kurumu raporuna itirazı üzerine mahkememizce Adli Tıp genişletilmiş genel kurulundan 10 kişilik belge inceleme uzmanının katılımı ile heyet oluşturularak davaya konu senet üzerindeki yazı, rakam ve imzanın davacıya ait olup olmadığının belirlenmesi rapor alınması için ara karar oluşturulmuş ve bu yönden sunulan 30/03/2015 tarihli Adli Tıp raporunda; İnceleme konusu senedin, bilgisayar ve ekipmanları ile elde edilmiş ve kenar özellikleri açısından da forma kesim olmadığı dikkate alındığında matbu olmadığını, İnceleme konusu belgede “…” isim yazısı ve adına atfen atılı imza ile … ‘ na ait mukayese yazı ve imzalar arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve kalem baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından, söz konusu isim yazısı ve imzanın …’nun eli ürünü olduğu, inceleme konusu belgede yer alan imzanın üst kısmındaki “…” isim yazısı dışında kalan diğer yazı ve rakamlar ile …’nun mukayese yazı ve rakamları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve kalem baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazı ve rakamların mevcut mukayese yazı ve rakamlarına kıyasla …’nun eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
9-Mahkememizce davaya konu senet ve taraflar arasındaki ilişki bakımından davalının HMK 169 maddesine göre isticvabına karar verilmiş ve bu yönden davalı 21/10/2015 tarihli duruşmada dinlenmiştir. Davalı isticvab konusu ile ilgili, alacağına karşılık borç verdiğini, …’na yakın akrabası olduğu için borç verdiğini, uzun yıllar kendisinin yanında ticaret hayatını sürdürdüğünü, güvendiği bir insan olduğunu, ticarete atılmak için para istediğini, peyderpey dolar olarak verdiğini, daha sonra geri dönüşümü için isteyince mal varlığı olduğunu satıp vereceğini söylediğini, taşınmazı ne kadara sayarsın dediğinde 7 milyon dediğini, bu bedel üzerinde anlaştıklarını, ödemenin üstüne 7 milyonu tamamlayıp verdiğini, davacının borcuna karşılık senet düzenlediğini, ad soyad yazarak imzaladığını, alacağının 4 milyon dolar olduğunu, yazıların hiçbirisini yazmadığını, taşınmazı teklif etmeden önce 2.850.000 USD borcu olduğunu, bakiyesini taşınmaz satışı nedeniyle borç verdiğini, tüm parayı elden verdiğini beyan etmiştir.
10-Mahkememizce davanın reddine dair hükmünün davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı, … Karar sayılı ilamı ile ” Davacı vekili, takibe konu senetteki imzaların müvekkiline ait olmadığını, senedin sahte olarak tanzim edildiğini ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senetteki imzanın davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davaya ve takibe konu 04/02/2013 tanzim tarihli, 11/03/2013 vade tarihli 7.000.000,00 TL bedelli senet metninde ”nakten” ibaresinin bulunduğu, davalının nakten borç verdiği iddiasının aksinin davacı yanca kanıtlanamadığı, senette yer alan imzanın ve imza üzerindeki yazının davacıya ait olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının sahtecilik iddiasının mahkemece alınan ve birbirini doğrulayan bilirkişi raporları ile yerinde olmadığının saptanmış olmasına ve ihtiyati tedbir kararının İİK’nun 72. maddesine göre verilmediğinden belirtilen yasa maddesinde öngörülen tazminata hükmedilmemiş olmasında isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ” karar verildiği görüldü.
11-Yargıtay onama ilamının taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulduğu ve dosya karar düzeltme aşamasında iken davacı taraf 26/12/2017 tarihli dilekçesi ile karşı tarafla anlaştıklarını belirterek davadan feragat etiklerini beyan etmiştir.
12- Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …Esas sayılı, … Karar sayılı ile ” Dava icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 07.11.2016 tarih … E.K. sayılı ilamı ile onanmıştır. Davacı vekili, Dairemizin 07.11.2016 tarihli onama kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunmuş ise de 26.12.2017 havale tarihli dilekçesi ile “davadan feragat” ettiklerini bildirmiştir. HMK.nın 310. maddesi uyarınca davadan hüküm kesinleşinceye kadar feragat mümkün olup, aynı Yasanın 311 maddesine göre de kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Bu durumda davacının davasından feragatı hakkında bir karar verilmek üzere Dairemizin 07.11.2016 tarih … E.K. sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir. ” gerekçelerle bozulmasına karar vermiştir.
12-Yargıtay ilamına uyularak dosya Mahkememiz esasının yukarıdak sırasına kayıt edilmiştir.
13-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce yapılan 03/05/2018 tarihli duruşmada Davacı vekili, davalı tarafla anlaştıklarını belirterek davadan feragat ettiğini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını, davalı vekili ise davacı tarafla anlaştıklarını yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını beyan etmiş, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu saptandığından, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat sebebiyle DAVANIN REDDİNE,
2-Taraflar birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediğinden yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına, taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 119.542,50 TL harçtan mahsubu ile artan 119.506,60 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …