Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/27 E. 2020/41 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/27
KARAR NO : 2020/41

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 10/01/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACILARIN TALEBİ:
Davacılar vekili verdiği dava dilekçesinde, davalılardan …’nin kullandığı araçla ortak munisleri…’in ölümüne neden olduğunu, kazaya karışan aracın sahibinin diğer davalı …, sigortalayanının ise davalı …Ş. olduğunu, davalı … şirketine başvuruda bulunduklarını ve kendilerine tazminat ödemesi yapmadıklarını, meydana gelen olay nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını bu nedenle destekten yoksun kalma tazminatlarının tespit edilerek taraflarına ödenmesine ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

DAVALILARIN TALEBİ:
Davalılar … ve … birlikte verdikleri cevap dilekçelerinde, meydana gelen kazada kusurun kendilerinde olmadığını, olay sonrasında tutulan kaza tespit tutanağını ve kusur oranlarını kabul etmediklerini, bu konularda bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektiğini belirtmişlerdir.
Davalı …Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde tazminattan sigorta poliçesinde yazılı olan teminat miktarı ile sorumlu olduklarını, kusur durumunun bilirkişi raporu ile tespiti gerektiğini belirtmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, sigortaya ve gerçek kişilere karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 53’e göre destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat, gerçek kişilere karşı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 56’ya göre manevi tazminat davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, mali sorumluluk sigortası poliçesini, kaza tespit tutanaklarını ve tanık beyanlarını delil olarak sunmuştur.
Davalı …Ş. dava dilekçesinde delil göstermemiştir.
Davalılar … ve …, Saray Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasını delil olarak sunmuştur.
Dava, sigortaya ve gerçek kişilere karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 53’e göre destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat, gerçek kişilere karşı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 56’ya göre manevi tazminat davasıdır.
Davacılar, davalı …Ş.,’ye başvuruda bulunarak 2918 sayılı KTK m. 97’deki başvuru koşulunu yerine getirmiştir.
Davacılar 6098 sayılı TBK m. 53’e göre ortak murislerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde destekten yoksun kalma tazminatı bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı … poliçe limiti dahilinde davacıların destekten yoksun kalma tazminatını karşılamakla yükümlüdür.
Meydana gelen trafik kazasında kusur oranının tespit ve davacıların destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilerek kusur oranlarının belirlenmesi istenilmiştir. Hazırlanan 28.02.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporunda davacılar murisi…’in % 30 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketinin sigortaladığı araç sürücüsü ve davalı …’nin ise % 70 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanması için dosya aktüerya bilirkişisine verilmiştir. Hazırlanan 22.04.2019 tarihli aktüerya bilirkişisi raporunda davacı …’in olay tarihinde 38 yaşında olması nedeniyle, davacı …’in ise olay tarihinde 35 yaşında olması nedeniyle destek sürelerini tamamladığı, bu nedenle de destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanamayacağı tespit edilmiştir. Bu gerekçelerle her iki davacının maddi tazminat taleplerinin reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacılar vekili 22.01.2020 tarihli duruşmada maddi tazminat talepleri içinde araçta meydana gelen hasar bedelinin de bulunduğunu, davalı … şirketine yaptıkları başvuruda bu konuda da talepte bulunduklarını ve bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmadığını belirterek bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Davacılar vekilinin dava dilekçesi incelendiğinde araçta meydana gelen hasar bedeline ilişkin hiç bir açıklaması bulunmadığı, dilekçesinin sonuç kısmında da araçta meydana gelen hasar bedeline ilişkin bir talebinin bulunmadığı, sadece “maddi tazminat” talebinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin dilekçesinin tamamı değerlendirildiğinde maddi tazminat talebinin destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğu anlaşıldığından maddi tazminat talebinin açıklattırılması yoluna gidilmemiş, araçta meydana gelen hasar tazminatı için bilirkişi incelemesi yapılması yoluna da gidilmemiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 90’a göre; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri ise m. 49’da düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile hazırlanan Adli Tıp Kurumu kusur raporu birlikte incelendiğinde davalı …’nin meydana gelen trafik kazasında % 70 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle 6098 sayılı TBK m. 49’a göre davacıların manevi zararlarını gidermekle yükümlüdür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 85’e göre; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Meydana gelen kazada davalı … aracı kullanan kişi diğer davalı … ise aracın sahibi yani işleteni durumundadır. Bu nedenle davalı … de meydana gelen zarardan davalı … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı …’nin % 85 oranında kusurlu olduğu hazırlanan kusur raporuyla sabittir. 6098 sayılı TBK m. 49’a göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Davalı …’nin kusurlu olduğu hazırlanan raporla sabit bulunduğundan davalının kusurlu hareketi nedeniyle davacıların uğradığı manevi zararlarının giderilmesini de talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Aynı yasanın 56/II maddesi “ Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü içermektedir. Haksız fiil sonucunda zarar görenin ya da ölenin yakınları da manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir.
Manevi tazminatın kişide zenginleşmeye neden olmayacak derecede ve aleyhine hükmedilecek kişi yönünden ise fakirleşmeye neden olmayacak derecede olması gerekmektedir. Bu amaçla tarafların sosyoekonomik durum araştırması yaptırılmış ve dosya içerisine alınmıştır.
Meydana gelen olay trafik kazası nedeniyle haksız fiildir. Davacılar babalarını kaybetmiştir. Bu durumun kendilerinde manevi bir ızdırap yaratmış olduğu, davacılar lehine manevi tazminat şartlarının gerçekleştiği, manevi tazminatın zarara uğrayanlarda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların açıkça gösterilmesi gerektiği, her olaya göre değişebileceği, hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, (… HD 23.10.2008 Tarih, … E.-… K.) manevi tazminat miktarı belirlenirken olayın oluşu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, davacılarda oluşan ızdırap, manevi tazminatın zenginleşmeye neden olmaması ilkeleri, hak ve nesafet ölçüleri nazara alınmak durumundadır.
Bu gerekçelerle davacıların babalarını kaybetmiş olmaları ve davalının % 70 oranında kusurlu olması dikkate alınarak her bir davacı için 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin davalılar … ve … yönünden kısmen kabulüne,
3-30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müşteken ve müteselsilen 28/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacı …’e verilmesine,
4-30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müşteken ve müteselsilen 28/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacı …’e verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.098,60-TL nispi karar harcının peşin alınan 717,26-TL harçtan mahsubu ile eksik 3.381,34-TL harcın davalılar … ve …’den alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 935,00-TL ( 600,00-TL BK ücreti, 335,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 267,14-TL’nin davalılar … ve …’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 758,36-TL ( 35,90-TL BH, 717,26-TL PH, 5,20-TL VH ) harcın davalılar … ve …’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.500,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak, davacılardan …’e verilmesine,
9-Kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.500,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak, davacılardan …’e verilmesine,
10-Ret edilen Manevi tazminat talebi yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.500,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine,
11-Ret edilen Manevi tazminat talebi yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.500,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine,
12-Davalılar … ve … tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 100,00-TL ( tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 71,43-TL’nin davacıdan alınarak, davalılar … ve …’ye verilmesine,
13-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4. Maddesi gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalılara verilmesine,
14-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır