Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/264 E. 2019/660 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/264
KARAR NO: 2019/660

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 22/03/2018
KARAR TARİHİ: 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı vekili verdiği dava dilekçesinde, davacının lokanta işlettiğini, davalı ve çalışanlarına ücret karşılığında yemek verildiğini, yemek ücretinin ödenmediğini, bunun üzerine 31.01.2014 tarihli 4.827,00 TL bedelli ve 31.01.2015 tarihli 7.425,00 TL bedelli iki tane fatura düzenlendiğini, toplam borcun 4.000,00 TL’sini davalının ödediğini, kalan 8.252,00 TL’sinin ödenmediğini, bu sebeple de İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalının itiraz etmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı tarafa 4.000,00 TL tutarında çek ve 4.827,00 TL nakit parayı elden verdiklerini, 4.827,00 TL tutarındaki alacak için davacı tarafın İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, bu takibe itiraz etmesi üzerine davacının İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açtığını, davanın görevsizlikle İstanbul … Tüketici Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasına dönüştüğünü, bu mahkemede de görevsizlik kararı verildiğini, bu karardan sonra davacının bu davaya konu İstanbul … İcra Dairesindeki takibi başlattığını ve itiraz üzerine de bu davayı açtığını, davacının düzenlediği faturanın naylon fatura olarak kabul edilen sahte fatura olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve devamı maddelerine göre alım satım sözleşmesi ile aynı yasanın 502 ve devamı maddelerine göre vekâlet sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul .. İcra Dairesinin… sayılı dosyasını, faturaları, taraf defterlerini, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, taraf defterlerini, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve devamı maddelerine göre alım satım sözleşmesi ile aynı yasanın 502 ve devamı maddelerine göre vekâlet sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, lokanta işlettiğini, davalı ve çalışanlarına ücret karşılığında yemek verildiğini, yemek ücretinin ödenmediğini, bunun üzerine 31.01.2014 tarihli 4.827,00 TL bedelli ve 31.01.2015 tarihli 7.425,00 TL bedelli iki tane fatura düzenlendiğini, toplam borcun 4.000,00 TL’sini davalının ödediğini, kalan 8.252,00 TL’sinin ödenmediğini, bu sebeple de İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalının itiraz etmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir. Davalı taraf davacı ile aralarındaki bu ilişkiyi reddetmemiş sadece borcun ödendiğini belirtmiştir. Dolayısıyla taraflar arasında hukuki ilişkinin varlığına ilişkin değil hukuki ilişki sonucunda doğmuş bulunan borcun ödenip ödenmediği noktasında anlaşmazlık bulunmaktadır.
6098 sayılı TBK m. 207/I’e göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” Aynı yasanın 502’inci maddesine göre de “Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekâlete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır.” Davacı taraf davalı tarafa hem yemek satışı hem de kendi lokantasında yemek servisi hizmeti yapmıştır. Dolayısıyla taraflar arasında ki hukuki ilişki hem yemek alım satımına dayanan alım satım sözleşmesi hem de yemek servisi hizmetine ilişkin vekâlet/işgörme sözleşmesi niteliğinde karma nitelikli bir sözleşmedir.
6098 sayılı TBK m. 207/II’ye göre; “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” Taraflar arasındaki hukuki anlaşmanın incelenmesi sonucunda davacı tarafın vereceği yemek satışı ve hizmeti işinin bedelinin sonradan topluca ödeneceği kararlaştırılmış olup bu konuda da taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır.
Her iki tarafta dilekçelerinin deliller kısmında her iki tarafın ticari defterlerini delil olarak göstermiş olmaları nedeniyle davacının davalı taraftan alacağının bulunup bulunmadığını tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı taraftan usulüne uygun şekilde ticari defterlerini mahkememize sunması istenildiği halde ticari defterlerini mahkememize sunmamıştır.
Hazırlanan 05.07.2019 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda davalının 31.01.2014 tarih ve 4.847,00 TL bedelli faturanın 4.000,00 TL tutarındaki kısmını davalının çek ile ödediği, kalan 827,00 TL’lik kısmını davacıya ödediğinin davalının defterlerinde gözükmediği, 31.05.2015 tarih ve 7.425,00 TL bedelli faturaya davalının 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre süresi içinde itiraz etmediği, bu nedenle de davalının toplam borcunun 8.252,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla davalı tarafın kendi ticari defterleri kendi aleyhine delil içermekte olup 6100 sayılı HMK m. 190’a göre bu durumun aksini kanıtlamak yine davalı tarafın yükümlülüğündedir.
Davalı taraf 31.01.2014 tarih ve 4.847,00 TL bedelli faturanın bakiye borcu olan 827,00 TL’yi ödediğini gösterir yazılı bir belgeyi mahkememize sunmuş değildir. 31.05.2015 tarih ve 7.425,00 TL bedelli faturaya davalının 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre süresi içinde itiraz etmediği anlaşıldığından bu fatura kesinleşmiş olup davalı taraf bu faturayı ödediğini gösterir yazılı bir belgeyi de mahkememize sunmuş değildir. Bu gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalının hem kendi ticari defterlerine göre davacı tarafa ne kadar borcunun bulunduğunu bilebilecek durumda olması hem de 31.05.2015 tarih ve 7.425,00 TL bedelli faturaya davalının 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre süresi içinde itiraz etmediğini bilebilecek durumda olması nedeniyle icra takibine yaptığı itiraz iyiniyetli görülmeyerek icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan Hakim … tarafından karara bağlanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin… sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 563,69-TL nispi karar harcından peşin alınan 140,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 422,76-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 898,53-TL’nin (35,90-TL BVH, 5,20-TL VH, 140,93-TL Peşin Harç, 600,00-TL Bilirkişi Ücreti, 116,50-TL Tebliğler,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …
¸