Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/230 E. 2019/426 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/230
KARAR NO : 2019/426

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 13/03/2018
KARAR TARİHİ: 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; 09.05.2017 tarihinde … Bankası-… şubesinde müvekkili şirketin iş takibini yapan …’in banka içinde işlemleri için gittiğini, içinde 17.000,00 USD ve şirket ortaklarına ait banka hesap defterlerinin olduğu zarfı güvenliğin başında durduğu masaya bıraktığını, bankada işlem yaparken zarfın yerinde olmadığını görmesi ile zarfın çalındığı, şikayet üzerine izlenen kameralarda zarfın çalınarak götürüldüğü ve kişilerin de görüntülerinin görüldüğü, olay ilgili şirket çalışana … ilgili şikayetleri yaptığını, olayın banka içinde gerçekleşmesi nedeniyle davalı bankanın güvenlik tedbirlerini almaması nedeniyle sorumluluğu nedeniyle şimdilik 1.000,00USD maddi zararın fiili ödeme tarihindeki satış kuru karşılığında en yüksek faizle tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Bankanın güvenlik tedbirlerini yeterince aldığı, olayda bankanın kusur ve sorumluluğu olmadığını, zarf içinde paranın ispatlanması gerektiğini, davacının işlemlerini yürüten …’in elindeki içerisinde para olan zarfı masa üzerinde açıkta bırakması nedeniyle kendi gözetiminden ayırdığı için ağırlı kusurlu olduğu, müvekkil bankanın kusur sorumluluğu ve ihmali bulunmadığı, davacının kendi kusuru ile zarara sebebiyet verildiği görüntülerde mevcut olduğu ve ilgili görüntüleri savcılık dosyasına verildiğini, ayrıca kamera görüntülerinde zarfın içindeki rakamın görülmediğinden ispatı gerektiği, görüntülerde zarfın çalındığının göstermekte olup paranın zarfa girişini ve yahut miktarını göstermediğinden delil teşkil edilemeyeceği, aksi taktirde zararın ispatlanmadığından davanın reddi gerektiğini, ayrıca davacı taraf … banka müşterisi olmayıp bankadaki hesap sahibi olan …A.Ş. ve davacının işlemlerini yürüten …’e davanın ihbar edilmesini, usul, yasa ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davanın reddini talep etttiğini, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davacı tarafa TAHMİLİNE karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, İstanbul CBS … soruşturma dosyası celp edilmiş, tazminatın varlığı ve miktarı açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 17/04/2019 tarihli raporda “1- Davacı …’in iddiaları doğrultusunda çalışanı tarafından banka içine bırakılan zarfın açılmadığından dolayı zarf içindeki para ve miktarının ispatlanması gerektiği, 2- Dava dışı …’in sorumluluğundaki zarf içerisinde yüklü para ve işyerine ait hesap cüzdanları olan sarı renkli zarfla banka içine girdiği anda banka görevlisine dahi sormadan numaratör masasının üzerine saat 16:32:59’da doğrudan bıraktığı, tekrar zarfı aldığı anda sonradan ceketinde fark ettiği lekeyi temizlemek üzere zarfı aynı yere tekrar bıraktığı, zarfı almadan banka içindeki müşterilerin bekleme yaptığı yere geçerek ceketini temizlemeye başladığı, akabinde ceketi temizledikten sonra banka işlemi yapmak üzere zarfı almadan bankoya yöneldiği, saat 16:37:07 zaman diliminde zarfı bıraktığı yere gelerek zarfın yerinde olmadığını 4 dakika 8 saniye sonra öğrendiği, aynca ara sıra dışarıyı gözlemlediği, görüntülerin bir bütün olarak değerlendirildiğinde; müşteri olarak bankaya gelip herhangi bir işlem yapmadan masa üzerine bırakılmak suretiyle çalınmasına imkan oluşturulan zarf içindeki paraların tamamından müşteri olarak bankaya gelen ve yüksek miktarda para olan zarfı her ihtimale karşı bankada bir görevliye ( banka memuru ya da o esnada kısa süreliğine banka güvenlik görevlisine) teslim etmek yerine doğrudan numaratör masasının üzerine uzun süre bırakan daracının işlemlerini yürüten …’in bu hırsızlık olayında TEK SORUMLU OLDUĞU değerlendirilmiştir. 3-Davalı; … Bankası Genel Müdürlüğü; banka içi ve dışına kadar güvenlik kamera sistemi ile izlendiği gibi banka girişinde silahlı güvenlik hizmeti vermiş olmakla güvenlik tedbirlerinin alınmış olduğu, olayda müşterinin hesaba para yatırana kadar hiçbir sorumluluğu olmadığı” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, davalı bankanın güvenlik tedbirleri yönünden ihmal ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan sorumlu tutularak zararın tazmini istemine ilişkindir. Celp edilen soruşturma dosyası, celp edilen banka kamera kayıtları, yaptırılan ayrıntılı, fotoğraflı bilirkişi incelemesi sonucunda davalı bankanın 09/05/2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı anında gerek banka içi gerekse banka dışında güvenlik kameraları ile takip yapıldığı, banka girişinde silahlı güvenlik görevlisi olduğu ve olay anında güvenlik görevlisinin dikkati dağıtılarak hırsızlık olayının gerçekleştirildiği, bankanın tüm gerekli ve önemli güvenlik önlemlerini almış olması nedeniyle zarardan sorumlu tutulamayacağı, hırsızlık olayının meydana gelmesi sırasında davacının işini takip eden çalışanın 17.000 USD gibi yüksek miktarda bir meblağı ve zarfı numaratör masasının üzerinde bırakarak ceketindeki lekeyi çıkarmak için müşteri bekleme yerlerine geçmesi ve 4-5 dakika boyunca zarfın bu şekilde önlem alınmadan özensiz olarak terkedilmesi çalışanın ihmal ve ağır kusuru olup davalı bankanın bu kusurdan sorumlu olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 66,07 TL harçtan mahsubu ile artan 21,67 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …