Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/174 E. 2020/921 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/174
KARAR NO:2020/921

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:22/02/2018
KARAR TARİHİ:23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında akdedilen sigorta sözleşmeleri kapsamında sigorta poliçeleri düzenlenerek poliçelerde belirtilen … Cad. No: … …/…* adresinde gerçekleşecek olan ’emniyeti suistimal’ suçunu oluşturan eylemler sonucu meydana gelecek zarar rizikosu sigorta ettirildiğini, daha önceden … Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı dosyadan riziko adresinde bulunan makine ve teçhizatın tespiti yaptırılmış olup … Sulh Hukuk Mahkemesi… D. İş sayılı dosya ile makine ve teçhizatın yerinde olmadığı tespit edildiğini, müvekkil şirketin 02.06.2006 tarihli yönetim kurulu karanyla ‘… … Cad. No: … …/…’ adresinde bulunan şubesine sorumlu müdür olarak atanan ve bu hususta 23.06.2006 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ nde ilan bulunan…’a … Noterliği aracılığıyla 13.01.2009 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek yerinde bulunmayan malların müvekkile teslimi talep edildiğini, ilgili makine ve teçhizatın müvekkile teslim edilmemesi üzerine sorumlu müdür… aleyhine … Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunulduğunu, şikâyet üzerine …. Asliye Ceza Mahkemesi … E. … K. Sayılı davada sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma (emniyeti suistimal) suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini, rizikonun gerçekleştiğinin öğrenilmesi üzerine …. Noterliği 02.02.2009 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile davalı tarafa hasar ihbarı ve ödeme talebinde bulunulmuştur. Hasar ihbarına karşın davalı tarafından ceza mahkemesi kararının henüz kesinleşmemesi nedeniyle ödeme yapılmadığını, … hakkındaki kararın kesinleşmesi üzerine …. Noterliği 02.11.2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile hasar ihbarı tekid edilerek 184.320,00 TL’nin ilk hasar ilk hasar ihbarının yapıldığı …. Noterliği 02.02.2009 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte ödenmesi ihtar edildiğini, davalı tarafından 16.11.2017 tarihinde tarafımıza 87.773,57 TL’lik kısmi ödeme yapılmıştır. Yapilan eksik ödeme üzerine …. Noterliği 25.12.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilmiş ve ‘…’ no.lu poliçeye dayanılarak davalı tarafça ‘… Ltd. Şti.’ den aldırılan eksper raporu doğrultusunda 59.231,24 USD olarak belirlenen hasar miktarının %10 muafiyet düşüldükten sonra 53.308,11 USD’nin in fiili ödeme günündeki TL karşılığının yapılan 87.773,57 TL’lik kısmi ödeme mahsup edilerek ilk hasar tarihinden itibaren bankaların bir yıllık dolar mevduatına uyguladığı en yüksek faiz ile birlikte ödenmesi ihtar edildiğini, davalı tarafından poliçe kapsamında usulüne uygun ödeme yapılmaması üzerine …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyadan eksper raporu ile tespit edilen hasar bedeli 53.308,11 USD den davalının 16.11.2017 tarihli kısmi ödemesi aynı tarihli T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden 22.614,65 USD olarak mahsup edilmiş ve faiz hesabında dikkate alınarak bakiye 30.692,46 USD asıl alacak ve 33.136,76 USD işlemiş faiz olmak üzere 63.829,22 USD üzerinden ilamsız icra yoluyla takibe girişildiğini, davalının haksız itirazı üzerine takip durmuş ve itirazın bertaraf edilmesi için huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu, huzurdaki davada davalının fiili Ödeme tarihindeki rayiç üzerinden yapılan hesaplamaya göre ödememiş olduğu eksik kısım talep edildiğini, taraflar Türk Lirasının enflasyon karşısında uğrayacağı değer kaybından etkilenmemek amacıyla poliçede sigorta teminat tutarlarını ve ödeme planındaki primleri Amerikan doları cinsinden belirlendiğini, Mahkememizce Bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalı tarafça belirlenmiş olan 53.308,11 USD tazminatm davalı tarafça yapılan 16,11.2017 tarihli 87.773,57 TL’lik kısmi ödemenin aynı tarihli TCMB USD kuru üzerinden (22.615,65 USD olarak) mahsup edilmesiyle kalan bakiye 30.692,46 USD asıl alacağın ilk hasar ihbar tarihi olan 02.02.2009 dan itibaren bankaların bir yıllık dolar mevduatına uyguladığı en yüksek faizi İle birlikte ödemesi gerektiğinden icra dosyasına vaki itirazın iptaline karar verilmesi gerekmektedir…” diye devam eden dilekçesinde, …. İcra Müdürlüğü …E. sayılı dosyaya yapılan itirazm iptalini, davalının hükmolunacak meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi davalı yana usulüne uygun tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Mahkememizce gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 01/04/2019 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği ve tüm dosya kapsamında, tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde davacının alacağının ve varlığının miktarının tespiti amacıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
25/09/2019 tarihli raporunda bilirkişi heyeti özetle; Olay ile ilgili olarak … Şirketi tarafından düzenlenen 07.04.2010 tarih … nolu rapor ile hasar bedeli 59.231,24 USD ve %10 muafiyet düşülerek 59.231,24 USD – 5.923,12 USD = 53.308,11 USD (87.773,57TL.) olarak değerlendirilmiş olup anılan bedel davacı şirkete davalı sigorta şirketi tarafından 16.11.2017 tarihinde 53.308,11 USD karşılığı olarak 87.773,57 TL halinde ödeme yapıldığı, bilirkişi heyetinde yer alan teknik bilirkişi tarafından da hasar bedelinin 53.308,11 USD olarak belirlendiği, davalı tarafından 16.11.2017 tarihinde yapılan 87.773,57 TL ödemenin ödeme tarihindeki ur üzerinden tutarının 22.615,64 USD olduğu, bu ödemenin tespit edilen hasar bedeli tutarı olan 53.308,11 USD ‘den düşülmesi neticesinde davacının davalıdan 30.692,46 USD alacaklı olacağı, davacı tarafından takip talebinde talep edilebilecek faiz tutarının 6102 sayılı TTK’ya göre ; 04.02.2009 tebliğ tarihinden 45 gün üzerinden yapılan hesaplamaya göre 32.582,65 USD, 6762 sayılı TTK. ya göre; 04.02.2009 tebliğ tarihinden itibaren 30 gün üzerinden yapılan hesaplamaya göre 32.738,13 USD., olay ile ilgili olarak … Şirketi tarafından düzenlenen 07.04.2010 tarih … nolu rapor tarihi üzerinden yapılan hesaplamaya göre 28.623,04 USD faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Alınan bilirkişi heyet raporu usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiş, mahkememiz 04/03/2020 tarihli ara kararıyla taraf itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetinde görevli muhasip bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 03/09/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Kök raporda yapılan hesaplamada 06.03.2009-13.10.2010, 21.03.2009-13.10.2010 ve 07.04.2010-13.10.2010 dönemleri için yukarıdaki listede faiz oranı davacının talebi %7 faiz oranından daha yüksek (%8, %7,5 ) olması sebebi ile davacı talebi ile bağlı olduğundan %7 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılmış, sonraki dönemlerde tabloda yer alan davacının talebinden daha düşük olan faiz oranları esas alınmak sureti ile hesaplama yapıldığını, dosya içeriğinde devlet bankalarının USD döviz mevduatına uyguladıktan azami faiz oranları bulunmadığından, kök raporda yapılan faiz hesaplamasını değiştirecek bir husus bulunmadığı, dava dosyasına Kamu Bankalannın Uyguladıkları USD Faiz oranlarına ilişkin Kamu Bankalanndan alınmış bilgilerin sunulması halinde yeniden hesaplama yapılabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 30.692,46 TL USD Asıl Alacak ve 33.136,76 USD işlemiş faiz olmak üzere asıl alacağa %7 oranında faiz yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya içeriği ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, sigorta poliçesinde kararlaştırılan zarar rizikosunun gerçekleşmesi nedeniyle oluşan sigorta bedeli alacağı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 03/05/2008- 03/05/2009 tarihlerinde geçerli olmak üzere Para Paket Sigorta poliçesi imzalanmış olup, poliçe kapsamında olay başına 250.000USD ve yıllık 400.000USD teminat limiti belirlendiği, sigortalı davacının şirketinde gerçekleşen emniyeti suistimal olayı nedeniyle dosya kapsamında bulunan 07/04/2010 tarihli … Şirketi ekspertiz raporunda hasar bedelinin 53.308,11USD olarak belirlendiği, hasara yönelik ihbarın davalı sigorta şirketine 04/02/2009 tarihinde tebliğ edildiği, 53.308,11USD karşılığı sigorta şirketinin 16/11/2017 tarihinde 87.773,57TL ödemede bulunduğu anlaşışlmaktadır.
6762 s. Kanun m.1299 “Sigorta bedelini ödeme borcu, karada ve iç sularda taşıma rizikolarına ait sigortalar dahil, bütün mal sigortalarında, rizikonun gerçekleştiğini sigortacıya ihbar borcunun 1292 nci madde hükmünce doğduğu tarihten muaccel olur” hükmü gereğince sigorta tazminatının muacceliyeti rizikonun gerçekleştiğinin sigortacıya ihbar borcunun doğduğu tarihte, İhbar borcu ise rizikonun gerçekleştiğinin öğrenilmesi ile başlamaktadır.
ETTK m.1292 “Sigorta ettiren kimse sigortanın taallük ettiği rizikonun gerçekleştiğini haber aldığı tarihten itibaren beş gün içinde sigortacıya haber vermeye mecburdur.”
davacı taraf … Şubesi sorumlu müdürü…’a yerinde bulunmayan şirket mallarının teslimi için 13/01/2009 tarihine ihtarname keşide ettiği, teslim edilmemesi üzerine hakkında şikayette bulunduğu ve …Asliye Ceza Mahkemesi … E… K. Sayılı karar ile davacı sigortalının işçisinin emniyeti suistimal suçunu işlediğinin sabit olduğuna karar verildiği, 02/02/2009 tarihli …. Noterliği … yevmiye nolu ihtarname ile davalı sigorta şirketine hasar ihbarı ve ödeme talebinde bulunulduğu, davalı sigortanın kararırn kesinleşmemesi nedeniyle ödeme yapmadığı, bunu üzerine karar kesinleştikten sonra 02/11/2017 tarihli …. Noterliği … yevmiye nolu ihtarname ile davalı sigorta şirketine ticari faizi ile birlikte hasar ihbarı tekit edildiği, 16/11/2017 tarihinde sigorta şirketince 87.773,57TL ödemede bulunulduğu ancak davacının ekspertiz raporunda belirtilen 53.308,11USD nin fiili ödeme günündeki TL karşılığının ödenen bedel mahsup edilerek faiziyle birlikte ödenmesi için davalı sigortaya karşı 25/12/2017 tarihli …. Noterliği … yevmiye nolu ihtarname keşide ettiği anlaşılmıştır. Olayda sigorta şirketine ihbarın süresinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Ancak, sigorta tazminatının muacceliyetine ilişkin olarak kendisine riziko ihbarı yapılan sigortacının da araştırma ve inceleme yapma hakkının bulunduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla, muacceliyet konusunda riziko ihbarı yanında sigortacının edimine ilişkin araştırmaları da tamamlamış olması önemli bir kriterdir. Ancak, menfaatler dengesinin korunması açısından sigortacının incelemesine de bir süre sınırlandırması getirilmelidir. 6102 sayılı Kanun m.1427 uyarınca su sürenin zarar sigortalarında rizikonun gerçekleştiğinin ihbar borcunun doğduğu tarihten itibaren 30 gün, can sigortalarında ise araştırma yapılacak şeylerin kapsamının daha dar ve zarar sigortasına göre daha net olmasından dolayı 15 gün olarak öngörülmüştür. Ancak, menfaatler dengesinin korunması bakımından sigortacıya yüklenilemeyen nedenlerden dolayı incelemeler tamamlanamamışsa, örneğin gerekli evrakların sigorta ettiren veya sigortalı tarafından sigortacıya zamanın veya hiç verilmememsinde olduğu gibi, bu süreler işlemeyecektir. Diğer taraftan, sigortacı rizikonun gerçekleştiği kendisine ihbar yapılmadan öğrenmiş ise, muacceliyet için rizikonun gerçekleştiğine ilişkin ihbarın yapılmış olması da aranmamalıdır.
Tazminat veya can sigortaları bakımından bedel ödemesi için tüm bilgi ve belgeler sigortacıya verilmiş olmakla birlikte incelemeler bitirilememiş olabilir. Ancak, sigorta ettirenin sigorta sözleşmesini yaparken de amacı zararının bir an önce telafi edilmesi ve karşılaştığı tehlikeden dolayı herhangi bir mağduriyetinin doğmamasıdır. Bu durumda da sigorta ettirenin menfaati korunması gerekeceğinden madde ile sigortacıya ödenecek tazminat veya bedelden mahsup edilmek üzere avans verme mecburiyeti getirilmiştir.
6102 sayılıl TTK m. 1427 ile sigortacının sigorta ettirene göre daha güçlü bir konumda olduğu göz önünde bulundurularak tazminat ödeme borcunda sigortacının temerrüde düşmesi için sigortacıya ihtar gönderilmiş olması aranmamış ve sigortacıyı temerrüt faizi ödemekten kurtaran anlaşmaların geçersiz olduğu kabul edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta ceza mahkemesinin kararının kesinleşmesinden sonra davalı tarafın olay tarihindeki kur karşılığı ödeme yapmış olduğu değerlendirimdiğinde 07/04/2010 tarihli … Şirketi ekspertiz raporunda tespit edilen 53.308,11 USD hasar bedelinin taraflarca kabul edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalı sigortanın ceza mahkemesinin kararı kesinleşmesine kadar faizin işlemeyeceği iddiası yerinde değildir.
Mahkememizce aldırılan usul ve yasaya uygun denetime elverişli kök ve ek bilirkiş raporlarında yapılan teknik incelemelerde hasar bedelinin dosya kapsamında bulunan ekspertiz raporundaki belirlenen 53.408,11 USD ile örtüştüğü, 16/11/2017 tarihinde yapılan 87.773,57 TL ödemenin ödeme tarihindeki kur üzerinden 22.615,64 USD’nin düşülmesi ile davacının 30.692,46 USD alacağının kaldığı tespit olunmuştur.Olayın ve hasarın gerçekleşme tarihi, ihbar tarihi dikkate alındığında 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bilirkişi heyetince buna göre 04/02/2009 tebliğ tarihinden itibaren TCMB resmi sitesindeki faiz oranları tablosu dikkate alınarak hesaplanan 32.738,13 USD işlemiş faiz talep edilebileceği kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulü ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Ayrıca icra inkar tazminatı talebi bakımından emniyeti suistimal suçunun işlenip işlenmediği ceza mahkemesinde yapılan yargılama ile belirlenmiş olup alacağın likit olma şartı sağlanmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 30.692,46 USD asıl alacak ve 32.738,13 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 63.430,59 USD üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca döviz faizi işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 16.451,75 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.927,02 TL harcın mahsubu ile eksik 13.524,73 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 25.308,77 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.513,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.968,12 TL ( 2.927,02 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH olmak üzere ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.390,00 TL ( 2.250,00 TL Bilirkişi Ücreti, 140,00 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin, davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan takdiren 2.375,07 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayarak artan gider/delil avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır