Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/171 E. 2020/650 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/171
KARAR NO:2020/650

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:21/02/2018
KARAR TARİHİ:14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı kurum ile davalı arasında alçak gerilim elektrik şebekesinden elektrik satışına ilişkin perakende satış sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince elektrik kullanımının başladığını, sözleşme tarihinden sonra davalı borçluya 201/01 dönemine ait 16.02.2017 son ödeme tarihli faturanın düzenlendiğini, buna rağmen, davalı borçlu tarafından davacı kuruma herhangi bir ödeme olmadığı gilri hakkında açılan icra takibine, borca, faize ite ferilerine itiraz ettiklerini, borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu hakstz itirazın iptali ile asıl alacağa uygulanan % 16,80 yıllık 6183 Sayılı Yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme zammına, işbu gecikme faiz tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamınat haksız ve mesnetsiz kötü niyetle takibe itiraz ederek takibi durduran borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatını ödemeye mahkûm edilmesine, mahkeme masrafı ile ücreti vekaletin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde, alacak sebebinin elektrik kullanım bedeli olduğunun belirtildiğini, icra dosyasındaki takip talebinde de ise alacak sebebi aynı şekilde enerji bedeli olarak belirtildiğini, dayanak olarak da son ödeme tarihli 16.02.20î 7 olan 4.153,60 TL’lik faturanın gösterildiğini, ancak, dayanak gösterilen bu faturanın incelendiğinde … dönemine ilişkin olduğunu, tutanrun ise 5.265,85 TL olduğunu, bunun 4.545,70 TL’sinin fesih tazminatı bedeli ve 720,15 TL’sinin de ödenmemiş borç miktarı olarak gösterildiğini, 4.153,60 TL tutarında elektrik kullanım enerji bedeli borcunu ise içermediğinin görûldüğt’lnüt bu durumda icra dosyasındaki takip talebinde ve dava dilekçesinde elektrik kullanım enerji bedeli olarak gösterilen 4.153,60 TL’lik alacak iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu, dayanak olarak gösterilen fatura içeriğinin ise ileri sürülen bu alacak selyebi ve miktan ile örtüşmediğinin görüldüğünüt ayrıca, 2016/09 döneminden itibaren bahse konu abonelik numarasının davacı şirket adına değil dava dışı …, adına kayıtlı olup … dönemine ilişkin olarak varsa ödenmemiş elektrik
kullanım enerji bedeli boraxndan dolayı davaa şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, 31.01.2017 tarihli fatura incelendiğinde, … dönemine ilişkin olarak, dava dışı abone …’a 1.353,76 TL tutarında fatura kesildiğinin görüldüğünü, dolayısı ile davacı şirketin, davaa şirkete, 4.153,60 TL tutarında elektrik kullanım enerji bedeli borcunun bulunmasının sözkonusu olmadığını, icra dosyasındaki takip talebinde ve dava dilekçesinde açıkça alacak iddiasının sebebi elektrik kullanım enerji bedeli ve miktarı 4.153,60 TL olarak gösterildiğinden ve dayanak olarak gösterilen faturada ise böyle bir borcun bulunmadığı sabit olduğundan, haksız ve dayanaksız davarım reddi gerektiğini, davacı tarafın, icra dosyasındaki takip talebinde ve dava dilekçesinde ileri sürdüğü alacak sebebi ve miktarı ile bağh olması nedeniyle, bu sebep ve miktarla örtülmeyen faturaya dayanarak davacı şirketten fesih tazminatı bedeli veya başkaca ad altında alacak talep etmesinin de mümkün olmadığım, faturada gösterilen btJ alacak sebebinin ve miktanmn da hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, davaa şirket aleyhine icra takibi başlatılması üzerine, itiraz sonrasında, davalı şirketçe, davacı şirketten, icra takibine konu edilen alacak iddiasının dayanağı olan belgeler talep edildiğini ve davacı şirketin davalı şirkete, … Perakende Satış A.Ş. Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi kurumsal başlıklı sözleşme ve eklerini verdiğini, bu sözleşme ve ekleri incelendiğinde; abone numarasının … olduğunu, davacı şirkete vekâleten … ile davacı şirketi temsilen … ve … tarafından imzalandığının görüldüğünü, ancak, bu sözleşme ve ekleri üzerinde davacı şirkete vekaleten atılan imzaların … isimli kişiye ait olmadığım, taraflarınca özel belgede sahtecilik suçundan şikâyette bulunulduğunu, soruşfurmanın ..,. Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyası ile devam ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde, icra takibine konu edilen alacak iddiasının dayanağı olarak, bu kez, davacı şirkete daha önce yermiş olduğu sözleşmeden farklı olarak yine abone numarası … olan, tarafları … ve davacı şirket olan, sadece 2. sayfasında davacı şirkete vekâleten … in imzası bulunan, diğer tarafin kaşesi ve imzasının bulunmayan * Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi ” başlıklı sözleşme ve eklerini sunduğunu, davacı tarafça, aynı konuya ilişkin birbirinden farklı 2 ayrı sözleşme sunulduğunu, davacı tarafın bu çelişkili durumu açıklanması ve taraflar arasında An ilişkinin hangi sözleşmeye dayalı olduğunun açıkça belirtilmesi gerektiğini, arz olunan nedenlerle, davanın reddine, davacı taraf aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hûkmedilmesirıe, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 1902/2019 tarihli ara karar ile davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
25/10/2019 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Taraflar arasındaki ihtilaf davacı yanın …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 4.153,60 TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatmam karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, davacı yan 11.04.2019 günü saat 14:00′ de yapılan incelemeye gelmediği, ticarî defter ve belgelerini ibraz etmediği, davalının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde davacı yan tarafından düzenlenen davaya konu … nolu 16.02.2017 son ödeme tarihli faturanın davalı yanın kayıtlarında mevcut olmadığı, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde 16.06.20i 7 takip tarihi itibariyle davacı yana cari hesap boyutunda borçlu olmadığı, 2017 yıl sonu itibariyle ise 1.245,20 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı firma ile davalı arasında düzenlenen sözleşmenin geçerliliği ve davacı yan tarafından davalı yan adına düzenlenen … nolu 16,02.2017 son ödeme tarihli faturanın usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinden kaynaklandığı, davacı yan tarafından davalı yan adına düzenlenen davaya konu … nolu 16,02,2017 son ödeme tarihli faturanın taraflar arasında akdedilen sözleşmelere istinaden düzenlenip düzenlenmediği, 2016/09 döneminden itibaren bahse konu abonelik numarasının davalı şirket adına olup olmadığı, 2016/09 döneminden itibaren tüketim miktarlarının ne olduğu ve fatura içeriği fesih tazminat bedelı’nin talep edilip edilmeyeceği hususunun konusunda Uzman bir Elektrik
Mühendisi tarafından yapılacak inceleme ile açıklığa kavuşturulabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Alınan bilirkişi raporu doğrultusunda mahkememizce 13/05/2019 tarihli ara karar ile davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla Elektrik Mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
30/07/2019 tarihli raporunda bilirkişi özetle; davacı tarafından tanzim edilen ve dava dilekçesinde elektrik kullanım bedelinin tahsili olarak ile talep edilen dava konusu olan faturanın, aslında ” Fesih Tazminat Bedeli” faturasının olduğu, dava konusu olan faturanın tanzim edilmesine sebep olan hususun, davalının başka bir tedarikçiye geçtiği ile ilgili olduğu, davalının başka bir tedarikçiye geçtiğine dair ispatlayıp bilgi ve belge dosya kapsamında görülmediğinden, davacının icra dosyasında 4.153,60 TL olarak belirtilen, dava doğasında da 5.625,85 TL olan “Fesih Tazminat Bedeli” adı altındaki fatura bedelinin davalıdan talebinin uygun görülmediği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, ödenmeyen elektrik bedeli alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra … E icra takip dosyasındaki ödeme emrinde 4.153,60Tl Enerji bedeli, 232,60 tl Gecikmiş gün faizi, 41,87TL faizin KDV’sinin talep edildiği, herhangi fatura veya belgenin talebe eklenmediği, dava dilekçesinde de ödenmeyen elektrik kullanımı için takibin başlatıldığının beyan edildiği, dava dilekçesinde fotokopi olark sunulan son ödeme tarihi 16/02/2017 tarihli faturada 4545,70 TL fesih tazminatı bedeli yazdığı görülmektedir.
İtirazın iptali davaları takip dosyasıyla sıkı sıkıya bağlı olup davacı taraf icra dosyasındaki takip taebinde ve dava dilekçesinde ileri sürdüğü alacak sebebi ve miktarıyla bağlı olup takip talebindeki fatura bedeli ve içeriği dava dilekçesindeki ekinde sunulan elektrik faturasıyla uyuşmadığı, davacınnın dava dilekçesi ekinde sunduğu fotokopi elektrik sözleşmesinde … Ltd. Şti.’nin kaşesinin bulunduğu, davacı şirkete yazılan müzekkere cevabında sunulan sözleşme suretinde tüketici olarak davalı şirketin unvanının bulunduğu, sözleşmenin 21. maddesinde fesih tazminat maddesinin düzenlendiği , davacı tarafça haksız fesih iddiası kapsamında davalı şirketin başka bir tedarikçiye haklı bir neden olmaksızın geçtiğine dair dosyaya sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığı, dolayısıyla davacının alacağını ispatlayamadığı anlaşılmış olup davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan maktu 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 75,63 TL harçtan mahsubu ile artan 21,23 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır